her şey arkadaşın kavga var demesiyle başladı

@102 hikayeyi tabikide sona getiricem 3 yıllı ilişki yavaş yavaş yaşananları anlatmaya başlıyorum.

@104 yakışır panpa güzel şarkıdır. ilişkinizde feridunun şarkıları gibi güzel olsun.

bu gecelik yeterli panpalar sağolun okuduğunuz için. yarın yine liseliler uyuduktan sonra hikayeye devam edicem.

devam ediyorum panpalar burada olanlar ses versin

sizlere 3 yıllık ilişkimde onunla anlaşamadığımız durumları anlatayım;

onunla aynı isimden olan zehra adında arkadaşıyla çok sık görüşürdü.bu kızı sevmediğimi daha önceden de söylemiştim. önceleri zehranın arkadaşı değilmiş o da sevmezmiş yaptıklarından dolayı bunu. kız sonradan o işleri bırakmış derslerine hayatına çeki düzen vermiş. bunları yapmış olması bile beni o kıza karşı yumuşatmıyodu onunla dışarıya çıkmasını istemiyordum. sadece onunla değil kimseyle dışarıya çıkıp dolaşmasını istemiyodum. böyle de saçma bir huyum vardı. tüm kavgalarımız benim bu kıskançlık huyum dolayısıyla çıkıyodu.

her seferinde de zehra beni dinler tamam çıkmam derdi.ben de bunları ondan yapmasını istemediğim için kendimde çıkmazdım dışarıya. eğer şuanda sevgilisine bu şekilde yapanlar varsa hemen vazgeçsinler benden size yaşamış birisi olarak tavsiyedir.ne zaman arkadaşlarıyla bir program yapsalar karşı çıkardım yollamazdım çoğu zaman. sınıfındaki erkeklerden birisiyle tanıştım arkadaş olduk.onu açık bir şekilde uyardım sakın kimse zehraya el kol şakaları laflar etmesin gibilerinden. biliyodum çünkü zamanında bizde yaptık kızlara sıraya sıkıştırmalar falan.tek sorunumuz bunlardı panpalar herkesde görünen kıskanclıklar olsada bende bu biraz abartılı şekldeydi. zaman geçtikce bu durumlara alıştım ilişki rayına oturdukca olgun düşünmeye başladık her ikimizde.

tamam panpa yazıyorum hikayeyi

10 nisan/2005

zehra ile ilk ayımızı doldurduk…bundan sonraki her ayın 10’unda mutlaka görüşme kararı almıştık. ayın 10’u bizim için önemili gündü. haftada bir gün buluşmalarımız(cumartesi) okul günlerinde her sabah görüşmeler bizi birbirimize daha da bağlamıştı. zaman sekmeden bunu hep tekrarlardık.

zehra bizim evin 4 sokak aşağısında otururdu.ben çarşıya indiğimde eve gideceğim zaman onların evin önünden geçerdim.iki defa çağrı attığımda oradan geçeceğimi anlardı ve cama ya da balkona çıkardı onu görürdüm. birbirmizi hafta 1 defa uzun süre görsek bile diğer günlerde 2dk’lığına olsa dahi görme fırsatlarını kaçırmazdık.

@117 liseli olmanda sorun yok kafa yapın gelişmiş olsun yeterlidir. bizim sorunumuzda zaten beyin hücreleri olmayan liselilerle...

1 mayıs/2005

hayatımda zehranın dışında çok sevdiğim olmasından hiç rahatsız olmadığımım birisi daha vardı. evet o birisi her hafta sonu mutlaka buluşmaya gittiğim diğer sevgilimdi. onun adı galatasaray’dı.

yine bir pazar günüydü hiç unutmam 1 mays 2005 pazar günü galatasaray malatyaspor deplasmanına gidiyor ve şampiyonluk için mutlaka kazanması gereken bir maç. mesaj atmayı bırakmışım tüm konsantremi maça vermişim.o da uyuzluk yapmayıp mesaj atmazdı. pazar günleri hep ailesiyle birlikteydi ve dışarı cıkıyorum mesajı atardı haber vermek için.ben maça yoğunlaşmışım penaltıyı ergün kullandı gol oldu hakem saymadı tekrarlattı. ergün ikinciyi atmak için topun başına geldi vurdu top direkten döndü. bendeki sinir stres patlaması hat safhadaydı. necatinin pasında kralımız hakan şükür gol yapınca ne yapacağımı şaşırdım çıldırmış gibi seviniyodum. sevinçlerimi üzüntülerimi paylaştığım sevgilim zehraya goooolllll mesajını atınca o da benimle birlikte seviniyodu.ben biraz hakan şükürün attığı gole olan sevinçten birazda bu şekilde bana karşılık vermesinde dolayı ‘’seni seviyorum zehram’’ yazdım yolladım.

edit:küçük bir düzeltme.

evet ona ilk defa sevdiğimi aşık olduğumu söylemiştim. aslında riskli bir durumdu tamam yanımda benimle ama ya sevmiyosa bana aşık değilse ya karşılık bulamasam diye düşündüm.bu düşüncem yaklaşık 30 saniye sonra gelen ’’bende seni seviyorummmm’’ (aynen bu şeildeydi mesaj m harfleri aynen o kadardı)karşılığını alınca kalbim yerinden çıkacaktı.bu mesajı 3 yıl boyunca telefondan silmedim.3310 telefonumdan mesaj kutusunu temizlerken sadece bu mesajın kalmasına özen gösterirdim. zehramla aşkımız tam anlamıyla başlamıştı aşıktık birbirmize.

sultanımın kesin emri maç izledikten sonra bir yerlerde takılmadan direk eve gidilecekti. maçı izledim hızlı adımlarla onu görmek için evlerinin oraya gittim.ilk defa ona ‘’aşkım’’ dedim anladı.’’bitanem’’ yazıp balkonda beklediğini söyledi.ben o evlerinin yokuşu yavaş yavaş yürüdüm gülüm zehram balkona çıkmış tüm güzelliğiyle bana bakıp gülüyordu. hayatımın en güzel geçen 5 dk’sıydı onun balkondan bana bakıp gülüşü.

@128 okuma panpa zorlamıyorum seni

19 mayıs/2005

zehra ile aşıktık artık tamamıyle birbirimize. ilişkimizin 2. ayını doldurduk aşık olmak için kısa bir süre ama insan yaşadığı duyguların karşılığını 2 ay boyunca ekgibsiz görünce aşık olduğunu hissedebiliyor.2 ay boyunca zehrayı sadece yanağından çekinerek öptüm. çoğunlukla alnından öperdim sarılırdım.

19 mayıs günü zehra okulun etkinliğine gitmeyeceğini söyledi ve öğlen 12de buluşuruz akşama kadar seninle olurum dedi.bu bana büyük sürprizdi havalara uçuyodum ilk defa bu kadar uzun süre zehram yanımda olacaktı.her zamanki gibi zehranın evden çıkmasını bekledim o önden yürüdü ben arkadan onu takip ediyodum. buluşma yerine gidene kadar bu şekilde takılırdık.her zaman gittiğimiz bir cafe vardı arkadaşımın çalıştığı oraya gider 1-2 saat otururduk ardından sahildeki iskelemize giderdik. yine öyle yaptık iskeleye giderken kumsalda o ayda denize giren bi kız vardı.oha zehra kıza bak dedim bu havada nasıl girer denize. dilime eşek arısı soksaydı öyle demeseydim bıraktı elimi başladı bana trip atmaya.vay ben kıza bakmışımda beni unutmuşsunda…ulan ne yapsam yok ikna olmuyo keçi gibi inadı vardır bizimkinin. sinirlendiğinde parmaklarını kitlerdi o gün onunla ilgili bir şey daha öğrenmiş oldum. bazen tartıştığımızda parmaklarına bakardım kitleme varsa benim için hiç iyi bir durum değildi. iskeleye gelene kadar tutmadı elimi sen git kızı kes falan hala laf sokuyor. bende garibim hiç sesimi çıkartmadan dinliyorum.

panpalar sözlük mavi ekran veriyor düzeltene kadar uğraşıyorum kusura bakmayın

iskeleye geldik bana otur lan dedi.hop kitlendim kaldım emri yerine getirdik mecburen oturdum.o da yanma oturdu ayakları attık iskeleden aşağıya doğru ben hiç bir şey demeden tuttu kolumu sarıldı bana. bidaha bakma sakın kimseye aşkım dedi. benim orda içimin yağları eridi panpalar neye uğradığımı şaşırdım. sesindeki o titreme o bana olan yakınlık aldı zütürdü beni. ayaklarımızı topladık ikimizde iskele üstünde bağdaç kurduk. ellerimle onun yüzünü okşuyorum birbirimize sarılıyoruz dünyanın en mutlu insanı oluyorum.

(anlatacaklarımdan sonra gülen bizden değildir)

19 mayı/2005 saat 15:30

birbirimize o kadar çok yaklaştık ki nefesimiz nefesimize değiyordu adeta ilk defa bu kadar yakındık. yüzümü ona doğru kaldırdım gözlerinin içine baktım. hiç konuşmuyoduk sadece birbirimizin gözlerinin içine bakarak kalbimizdeki sevgiyi aşkı görüyorduk.ben zehra'ya yaklaştım gözlerimi kapattım ellerim titriyodu ona daha çok yaklaştıkça. dudaklarımı hafiften zütürdüm artık sevdiğim kızı öpmek istiyordum onun da istediğini biliyordum. dudakları daha çok yaklaştırdım ve hafifbir öpücük kondurdum.ama dur noluyo lan dedim bu kadar sert bir dudak olamaz bir kızda gözler kapalı benim olayı çözmeye çalışıyorum. gözleri açıp ne yaptığımı görmek istemiyodum. sonra zehranın hafif bir gülümsemesi kulağıma geldi gözleri açtım.o da ne ulan dudak yerine kızı burnundan öpmüşüm. dudaklarıma gelen o sert cisim bizimkinin burnunun ucundaki kıkırdakmış.

zehranın surata bakamıyorum gözler aşağıda kıpkırmızı olduğumu hissedebiliyorum. biraz öpemediğimden biraz da bu olaya kalkışmaktan kendimi kötü hissettim utandım. zehra çenemden tuttu başımı yukarıya kaldırdı aşkım benim dedi sarıldı bana. sonra doğrulduk yeniden bu sefer ders almıştım gözler açık şekilde zehramı dudağından öptüm. beni öperken çok acemiydi hayatında ilk defa bir erkeği öptüğü çok belliydi. daha sonradan kendiside ilk öptüğü kişinin ben olduğunu söyledi.

okuyanlara teşekkürler yarın devam edicem.iyi geceler hepinize..

geldim panpalar yazmaya devam ediyorum.

ilişkimiz artık kendiliğinden ilerliyodu. günlük mesajlaşmalar telefondan konuşmalar falan her şeyin bir sırası vardı aksamadan yerine getiriliyordu.ben sınava hazırlanırken zehra da lise 2 olmasına rağmen öss için hazırlık yapmaya başlamıştı. dersaneye gitmiyor sadece öss’de çıkacak konulara çalışıyordu. benim deneme sınavlarım bir yüksek bir düşük dalgalı şekilde sonuçlanıyordu. türkce tarih felsefe testlerınden sorunum yoktu yapabılıyodum fakat coğrafya geometrı yapamıyodum. matematık ıcın ise çalışarak netlerımı yükseltecek konumdaydım. zehra bana sınav için pek tabı destek veriyor çalış diyerek diretiyordu. bende bir sene öncesinden hazırlanmanın rahatlığı olduğundan yaparım deyip sıkı çalışmıyodum.

19 haziran/2005

öss gelip çatmıştı. klagib bir gece öncesinden erken uyumalar annenin babanın öğütleri sabah heyecan yapma şöyle böyle derken. çorlu lisesinde sınava girmek için yola çıktım. zehra sabah benimle birlikte uyanmış moral mesajını yollamıştı. öss öyle sevgiliden gelen moral mesajıyla kazanılmıyodu. sınava girdim ağlayan tuvalete giden derken tam bir armegadon filminin bir sahnesini sınıfta ve okulda yaşadık. tahmin ettiğim gibi sınavda coğrafya ve geometri testlerim çok kötü geçmişti. ötekiler içinde pek ümidim yoktu.ne olmuştuda böyle olmuştu sınavım anlam verememiştim. evet her şey o 3 saatte ne yaparsan yap geleceğini belirle olarak önümüze konulduğundan yapacak bişey yoktu olan olmuştu. sınavımın kötü geçtiğini zehraya ve evdekilere söylemiştim.o gün yattım kafayı dinledim. sınavınında üniversitesininde dümdüz gittim başımı yastığa koyarken

artık yaz aylarına giriş yapmıştık. çok yakın arkadaşımın marketinde onunla birlikte çalışmaya başladım.hem muhabbet hem iş kendime yeterince kadar kazanıyodum. yaptığım işten zevk alıyodum. zehra her akşam ailesiyle sahile iner ve marketin olduğu yerdeki çay bahçesine otururlardı bu konuda şanlıydım. zehra gelirdi bi sakız alırdı sonra giderdi tekrar gelirdi aa ben su almayı unutmuşum falan maksat görmek. kuzeni kübra ile sahilde kordon boyunca yürüyüş yaparlardı ben çok kızardım bu duruma. etrafta aşırı derecede kendini bilmez abazan tipler vardı her seferinde de laf atarlardı.