her şey arkadaşın kavga var demesiyle başladı

10 mart/2005

geceden kalma 3 ya da 4 saatlik uykuyla sabaha uyandım.
o gün sanki gökyüzü de benimle birlik olmuşcasına güneşli bir mart sabahı beni karşıladı.
bir gece öncesinden olacakları düşünmekten karnımı doyuramadığım için kurt gibi kahvaltıda ne bulduysam saldırdım bir güzel
karnımı doyurdum.
uzun zaman sonra kendime özen göstererek evden çıktım. dersane yolunda kah sırıtma kah endişeli bir suratla yoluma deva ettim. yanıma gelen dersaneden arkadaşların dersleri anlatmasını falan dinler gibi yapıyodum.
benim kafa kız yüzünden olmuş scotch brite sünger gibi gelmişler bana dersleri anlatıyolar.

bir gün öncesinden mehmetle kararlaştırmıştık öğleden sonra dersanede etütlere kalmayacaktım liseye gidecektik.ben öğlene kadar ne test çözdüm ne ders dinledim cam kenarına oturdum yoldan gelene geçene bakıyorum. aklımdan acaba onu da şu yoldan geçerken görsem ne güzel olur diyodum.bir yandan da olum ya bi çocukla geçerse naparım ben diyodum. evet panpalar gördüğünüz gibi sıyırmıştım tamamen kendi kendime konuşup kendi kendime sinirleniyodum.

okuyan panpalar bi ses verin

dersanede hocalar severdi beni bazen takılırlardı bende makarasına cevaplar verirdim gülerdik falan.
bende biliyodum esprilerimin kötü olduğunu amk sınava hazırlanıyo bu çocuk her yaptığına gülelim morali yerine gelsin ayağındaydı hepsi. öyle olmasına rağmen severdim tüm hocalarımı iyi insanlardı.
o gün şansıma kimse benimle ilgilenmedi tek başıma takıldım. öğlene kadar sıradan kalkmadan verilen yaprak testleri kah uçak yaptım attım kah üzerine ismimi yazıp karaladım yani zaman öldürmeye çalışıyodum

dersanenin normal ders süresi bitti yani öğlen 12 oldu ben çıktım dersaneden. mehmeti aradım okula doğru yürümeye başladık. yolda makara kukara derken ulan ben bişeyi unuttum dedim.
olum biz gidiyoruzda bu kızın adı ne hiç öğrenmek aklımıza gelmemişti. hemen liseden arkadaş aylini aradık kızın ismi kübra dedi. ulan bu kadar düşündüm kızı hiç ismi ne diye düşünesim gelmemişti nasıl bir manyaklıktı benimkisi korktum kendimden amk.

güvenlik selahattin abiden izin alıp okula girdik.bir kaç hocayı gördükten sonra kantine gittik. lise yıllarından kalma klagib hamburger cola takıldık karnımızı doyurduk.ben tabi hep etrafı kesiyorum kızı bekliyorum kantine gelsede gitsem konuşsam. ölücem heyecandan zaten ne olacaksa olsun diye bekliyorum.biz köşede bir masada oturuyoduk, benim sırtım hafif orta tarafa dönüktü. kız kantine gelmiş masada bir arkadaşıyla oturuyor.ben göremedim geldiklerini. arkadaş olum geldi seninkisi deyince kitlendim kaldım amk arkamı dönemiyorum heyecandan. mehmet gazı vermeye başladı bana olum git konuş bize doğru bakıyolar. tabi ben yine uyuz oldum gitmiyorum amk dedim kalk gidelim okuldan .

mehmet bak dedi sen gitmezsen ben gidicem konuşmaya senin adına teklıfı edicem dedi. olur mu hiç amk dedim birden erkeklendim kalktım ayağı konuşmaya gidicem.o anda olum adı kübraydı dimi eminsin dedim arkadaşa tabi bizim bin koptu. neyse dedim yürüdüm masaya.(ulan şimdi bile o anı hatırlarken heyecanlanıyorum yazarken sanki yaşıyomuş gibi) kızların masaya yanaştım elimi uzattım benim kıza diyalog aynen şöyle oldu:

ben: ee şey merhaba kübra ben yaylıkanepesevenadam..? !!

kübra: merhaba. yalnız benim adım kübra değil ! fatma.

ben: ??? !!... hönk ! hebele höbele...

@68 eyvallah panpa yazdıkca atıyorum zaten.

bu diyalogdan sonra elim kızın elini sıkar durumda arkamı döndüm bizim arkadaşa olum bu kübra değilmiş fatmaymış yanlış kıza geldik herhalde deyince hem bizim bin hem de kızlar kahkahayı bastı.ben tabi malumunuz panpalar olayı anlamamış vaziyette züt gibi kaldım. kızın doğru geldin bari otur masaya demesiyle kendime geldim. masaya oturdum öteki kızda masada oturuyo bu arada.

bana bir cesaret geldi masaya oturunca amk tüm okula tek başıma saldırabilirdim o anda. öteki kıza döndüm sende mi oturucan bizimle dedim. kız tabi şaşırdı kaldı ben gidiyorum dedi. gideceksin tabiki dedim. benim kızın arkadaşını tanıyodum bizim oralarda kaşarlıktan adı geçenlerdendi. bunun adı zehraydı. sevmezdim hiç bunu benim kızın yanında olmasından da hiç hoşlanmamıştım.o yüzden ters davrandım buna sonradan kaşarlıkla sorun çıkartmasın istiyordum.

@73 panpa neye kıro dedin

@75 25 yaşındayım panpa hayırdır ?

biz masada başladık muhabbete ya dedim bu kübra kim ? gülmeye başladı tabi.o benim kuzenimin ismi aylin sana yanlış söylemiş bizi karıştırmış deyince içimden aylini bir güzel andım panpalar.
benim adım fatma aslında bir ismim daha var o da zehra deyince benim kafada ışık yandı. özel olacağız ya dedim ben sana fatma demem zehra derim herkesin söylediğini kullanmam bana özel olsun.bu şaşırdı falan ama olsun nasıl istiyosan öyle dersin bana dedi.
şimdi panpalar karıştırmayın benimkinin ikinci ismi zehra arkadaşının da ismi zehra(sevmediğim kız) ikiside bulmuş birbirini isim açısında tabi.

biraz daha muhabbet sonra saat 13.30 oldu öğlen tatili bitecekti kızın. benim gitmem lazım deyince yine unuttum dedim telefon numaranı verirmisin söyledi numarayı kaydettim benimkine. benim numarayı da kağıt bulamadığım için onun elindeki açılmamış ıslak mendilin üstüne yazdım.o mendili hala saklar.

kız gitti ben de mehmeti alıp okuldan sahile doğru yürümeye başladık. teyyy artık sevgilim var uçuyorum amk havalarda sanki altın bulduk zengin olduk. hiç selam vermediğim insanlara bile durup sarılıp hal hatır sormaya başladım. noluyodu bana yüzüme bir nur gelmişti sanki etraf bana o kadar güzel görünüyoduki bildiğiniz dağı taşı delip suyu çıkartırdım tüm istanbul için.
bu kadar olaya abartılı sevinmemin sebebi yıllardır hiç sevgiyi aşkı tadamadım. zehradan önceki kızlarla tanışmak için kırk takla atıyodum. zehra o doğum gününde beni nasıl olduda fark etti nasıl olduda benimle tanışmak istediğini belli etti. tüm bunlar bana çekici geldi bu kızı sevebileceğimi düşündüm ve öyle de oldu.

tanıştığımız 10 mart günü akşam üstü okuldan çıkış saatine yakın mesaj yolladım. mesajı yollamadan önce sanki ilk defa bir kıza yazıyomuş gibi on defa sildim yazdım.en sonunda merhaba:) yazıp yolladım. şuan düşünüyorum da o kafayla ben nasıl üniversite kazanmışım sorular kolaymış herhalde. mesaj gitmedi numaraya. beni aldı bir endişe acaba kız kafa mı buldu ya da vazmı geçti telefonu kapalı. okula zütürmemiştir diyerek kendimi avuttum. saat oldu akşam üstü 6 hala 3310 telefonuma iletildi mesajı gelmedi. sahilde orda burda biraz sürttükten sonra eve gittim.

yemek yiyorum ama telefon hep yanımda çorbadan bir kaşık alıyorum telefona bakıyorum. hızlı yemek yiyen ben yemeği 45 dakikada yedim. annem tabakları kafama geçirecekti bana yemek hazırlamaktan dizisini kaçırıyodu. yemekten tam kalktım tık dıdıt dıdıt iletildi zehra mesajı geldi. arkasından ikinci bir şok zehra:okuldan sonra uyudum telefonum kapalıydı kusura bakma. ben bu mesajı okudum ayyy canım yerim seni yerim havaları ne kadarda mütavazi tam evlenmelik kız ulan düşünce gerzeklikleriyle geçen zamanlar...

o zamanlar öyle 10000 5000 her yöne sms kampanyaları yok. mesajlaşmalar kısıtlı bir kaç kaçamak sözler ama hep isimle hitap edilmeler.ne canım ne tatlım hayatım gibi lafları ilişkimizin 1 ayında hiç kullanmadık. devamlı aramızda bir mesafe vardı. sağlam güven dolu seviyeli bir ilişki istiyodum.

zehra ile kararlaştırdık hafta sonunda ben dersaneye etüde gittiğimde o da gelecekti orada görüşecektik. dersanede onun da arkadaşları vardı onların yanına gelme muhabbetine misafir olarak izin verilirdi.ha panpalar bu arada ben kültür dersanesine gittim. hafta sonuna kadar her gün okul çıkışına gider zehrayı alırdım eve bırakırdım. zehranın okulla ev arası taş çatlasa on dk ama biz o yolu bi uzatırdık yarım saat kırkbeş dakika olurdu. taze sevgiliyiz ya olacak o kadar. birbirimizle konuştukca daha samimi olmaya aradaki tren mesafesini aşmaya başladık. mutluydum kendi beyin hücrelerimin bana söylediğine göre. onun hücrelerine ulaşmak için devamlı anlatırdım aklıma ne gelirse.her anlattığıma da gülerek haklısın sevecen tavırlarla karşılık vermeye çalışırdı.

hafta sonu zehra dersaneye geldi bende etütden çıktım onu kapıda karşıladım. sıcak bir el ele tokalaşmadan sonra dersanenin terasına çıktık. başka şubelerde nasıldır bilmiyorum ama benim gittiğim kültür dersanesinde teras kat vardı ve kantin oradaydı. güzel düşünülmüş bir olaydı ve oraya çıkıp iyi vakit geçirirdik tüm semt ayaklarının altındaydı.

çıktık terasa tabi hafta sonu olduğundan lise tayfası hep orada kalabalık kantin teras.o gün galatasarayın maçı vardı ve zehrayla buluşacağımız ana denk gelmişti.hem etüt olduğundan hem de zehrayla buluşacağımdan her hafta sonu tek eğlencem olan maçı izlemeye gidememiştim telefondan bilgi mesajlarıyla taki etmiştim.

iki sandalye çektik terasa döndük sırtımızı mıillete doğru tüm semt ayaklarımızın dibinde iki sıcak çay ve krakerle muhabbete başladık. onun yanındayken çekingendim zehraya elini tutabilir miyim dedim izin istedim. şaşırdı doğal olarak kız izin verdi tutmama.ben o ellerden tuttum onu hissettim bi beş dakika hiç konuşamadım. çünkü zehra elimi öyle bir kavradı öyle bir sıktıkı sıkıca seninleyim sev beni diyodu resmen. kalbim yerinden çıkacaktı...

@92 anlatıyorum panpa biraz fena oldum son yazdıklarımdan sonra.

kantinin terasında zehrayla gülüp eğleniyoruz elini hiç bırakmıyorum sanki bir yere kaçacakmış gibi. kızın yüzü kaşındı ona bile zütüremedi elini ben sordum neresı kaşınıyo söyle kaşırım sen elimi bırakma dedim. sanırsınızki ailesinden hiç ilgi görmemiş kendisine yer arayan birisi gibi duruyodum.ama öyle değildi ailem sağolsun hep ilgilendiler. zehra ile olan o an yaşadığım duygular çok değişikti:ilk aşktı ! ilk sevgiydi ! ilk emekti !...

o gün biz birbirimiz daha iyi tanıdık ailesini anlattı ben anlattım. aile yapılarımız birbirine çok benziyodu muhafazakar iki aileden geliyoduk.bu kısımda hoşuma gitmişti. zehranın sadece ablası vardı o da evliydi. evin tek cocuğu gibi ailesi üzerine çok düşüyodu. buluştuğumuz zamanlar hep öğleden sonra saat 3dü. bunun sebebi de babasının öğlen yemeğinden sonra evden çıkmasını beklemesiydi. kantinde buluşmalarımızdan sonra birkaç defa sahil kesimindeki kafalerde oturduk. oralarda da hiç uzun süre kalmazdık çıkardık dışarıya sahilde dolaşırdık.

tabi öyle el ele dolaşmak nerdeeee o önden giderdi ben arkadan onu takip ederdim. güzeldi onun izindeydim sevdiğimin yolundan gidiyodum. sahilin sonunda kimseler olmazdı tanıdık sayısının aza düştüğünü düşündüğüm anda koşarak yanına gidip elini sımsıkı tutardım. kumsal kesiminde kendimize yarısı yıkık bir iskele bulduk ve her hafta cumartesi buluşmalarımızda buraya gittik. salardık ayaklarımızı denize uzun uzun muhabbetler ederdik sadece elini tutardım.o da kafasını omzuma koyardı zamanın nasıl geçtiğini anlamazdık.

zehrayı tüm okul sezonu boyunca her gün sabahları görürdüm. zamanımızı ona göre ayarlardık o okula ben dersaneye hemen hemen aynı saatlerde giderdik. sabahları onu gördüğüm on beş dakika bana ilaç gibi gelirdi tüm günüm neşe içinde geçerdi.ben zehranın aşkının verdiği gazla testleri daha bir zevkle çözerdim kısaca hayattan zevk alır hale geldim.

@100 saçma sapan konuşma liseliler uyudu dedik sen trollük yapıyosun. hikaye uzun resveni al git almıyosanda okuma.