her şey arkadaşın kavga var demesiyle başladı

ayraç vol 95

rezerved

reserved

up up upcık

28 kasım/2007

tam hatırlamıyorum ama kasım ayında kütahyadan istanbula gelmiştik. şimdi diyeceksinizki bu tarihleri nasıl hatırlıyosun. önemli tarihlerle ilgili fotoğraflarım ve yazılarım var. zehra ile konuşmuştuk dönüşte ben kütahyaya gitmeyip onun yanında kalacaktım birkaç gün. fahri ile anlaştık otobüse bindiğimde ben bir durak sonra inecektim o kütahyaya ben beyazıta gidecektim. zehranın yanında kalan kızlarda o dönemde başka bir ile gitmişler bir hafta gelmeyeceklerdi. hiç unutmuyorum gittiğim gün beşiktaşın içerde marsilya ile maçı vardı alt dükkan kahve olduğundan gol seslerini duyuyordum. maç 2-1 bitmişti serbest vuruştan tello güzel bir gol atmıştı o maçta.ben otobüsten indim yeni bosna arabasına bindim. oradan beyazıt arabasına binsemde malum i̇stanbul trafiği yol bitmiyor. bide fındıkzade durağında inip bavulu kızıl elma caddesi boyunca sırtımda taşımakta vardı. zehra mesaj atıyor çabuk gel yaprak dökümünü birlikte izleyelim diyor.ne yaprak dökümü arkadaş hiç izlememişim izlediğim tek dizi kurtlar vadisi. neymiş efendim diziyi birlikte izleyecekmişiz romantik ortam olacakmış yerim öyle romantik ortamı. neyse ki dizi bittiğinde eve girmiştim. kafama sıçayım bi gül almayı akıl edememiştim. tabi bizimkisi hemen lafı yapıştırdı. ulan insan bi gül alır gelir ilk defa evime geliyosun ne danasın dedi. daha kapıda onu öpmeden lafı soktu bana haklıydı da içeri geçti ben peşinden el pençe divan yürüyorum. dikkatimi çeken kısım zehranın parmağında yüzüğü yoktu.pek fazla irdelemedim boşver dedim kendi kendime.

sevdiğim kız ilk defa bana yemek hazırlamıştı.ilk defa onunla karşılıklı yemek yedik. kalktık bulaşıkları birlikte yıkadık. çay var muhabbet var sevdiğim kız yanımda daha ne isterimki diyordum kendi kendime. aşkın sevginin doruklarında birbirimize sarılmalarımız şarkımız eşliğinde dans etmelerimiz…sevdiğim kızın yanına uzanıp onunla yakınlaşmalarımız…sevdiğim kızın vücudunun sıcaklığını hissediyordum ilk defa yanımda bana bu kadar yakınlaşmıştı. onunla birbirimize sarıldıkça onu hissettikçe hem kalbimiz yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor hemde göz yaşlarımız yavaş yavaş akıyordu.bu akan yaşlar aşkın tarifiydi. zehranın gözünden akan her damla göz yaşını dudaklarımla öperek sildim. sonra birbirimize sarılıp uyuduk.

zehranın sabah sınavı vardı onunla birlikte kalkıp okula gittim.o sınava girdi bende tek başıma beyazıtta dolaştım kapalı çarşı falan derken zehranın çıkış saati yaklaşmıştı. okulda onu aldım uykusuz olduğunu söyledi. planımız istanbulu gezmekti ama sevdiğim kızı bulmuşum bide hava da soğuk ne gezmesi dedim gittik eve.eve gitmeden önce lalelideki metro yerinden kütahyaya bilet aldık. zehra uyumak isteyince birlikte akşam üstü 6ya kadar uyuduk.o gece de zehra da kalacaktım diğer gün kütahyaya dönecektim.o akşam galatasaray’ın panionios ile maçı vardı. yemek falan yedik ben açtım ntv’yi maça bakıyorum. zehra beni rahatsız etme ne yaparsan yap dedi.o sınava çalışıyor ben maçı izliyorum. galatasaray golleri attıkca ben dururmuyum havalardayım. zehra da galatasaray taraftarı ama ilgilenmez futbolla ben tek başıma gollere seviniyorum o bana bakıp gülüyor.o maçın önemi de zehra ile ilk izlediğim maçtı ne kadar ısrar etsem de hiç tribüne maç izlemeye gelmemişti benimle beraber.

o gece de sevdiğim kızın yanında kaldım. sabah olduğunda fındıkzade de pazar kurulmuştu bu sebeple kahveden birileri evden çıktığımı görmesin diye ben önden çıktım zehra arkadan gelmişti. zehranın babası kahveciye kızlara dikkat etmelerini falan söylemiş. bende bu kahveciyi merak etmiştim uzaktan baktığımda yaşını başını almış kimseye bir zararı olmayan ama kahvesine gelenlerden hürmet gören birisiydi. muhtemelen eski kabadayılardandı öyle bir görüntüsü vardı. zütü yakalatmadan oradan çıktım. laleliden servise binip esenlere gidecektim. zehraya esenlere gelmemesini söyledim.o okuluna gitti ben kütahyaya doğru yola çıktım.

ulan bu nasıl bir hard disktir arkadaş. sözlük mavi ekrana devam...

reserved

kütahyaya gittiğimde soğuk çekilmez bir hava vardı.pek dışarıya çıkmıyoruz evde sobanın başında makaramızı yapıyoruz. yurtta aynı odada kalanların çoğu aynı eve çıkmıştı fakat çoğu da anlaşamayıp ayrılmışlardı. bizim eve misafirliğe gelenler siz nasıl anlaşıyorsunuz diyorlardı. fahri ile zaten 15 senelşk bir dostluğum vardı sezginde bizim gibi düşünüyor bizim gibi bir yaşayış tarzı olduğundan pek zorluk çekmedik kolay alıştık birbirimize. hala daha görüşüyoruz o istanbula biz sakaryaya gideriz.

yılbaşı yaklaşmıştı. zehraya ne kadar ısrar etsemde yılbaşında onun yanına gitmek için kabul etmemişti. yıl başı kutlamak gibi bir düşüncem yoktu ama maksat zehra ile beraber bir gün daha geçirmekti. onunla birlikte kalan kızlar evde yoktular çünkü. zehra da evde yalnız kalmamak için kendi evine gitmişti. yılbaşında eve öteki arkadaşlarda gelmişti içki içmediğim için ben sadece muhabbet ediyordum zaten gecenin ilerleyen saatlerinde bunların alayı züt olmuştu. düşünün içki masasında dini muhabbet açtılar içerinden birisi sağ tarafını göstererek aslında kıble bu tarafta ama biz sol tarafını göstererek bu tarafa kılıyoruz dedi. ötekisi de bi 70lik kımız olsa da yine içsek dedi. tabi bunlar ne dediklerinin farkında değiller ayık olan ben olduğumdan gülmekten karnıma ağrılar girmişti.

zehra ile günler geçtikçe aramıza bir soğukluk girmişti. her şeyi sorun eder hale geliyorduk. nasıl bu noktaya geldik neler getirdi inanın bilmiyorum. tamam ona çok karışıyordum bunun sebebi de henüz onun yeni yaşam tarzına alışamadım ne yaptığını merak etmekten kendimi kaybediyordum.ve beklenen son. normal bi şekilde zehra ile mesajlaşırken bir süre ara verelim dedi. kitlendim kaldım hiçbir şey söyleyemiyordum. telefondan aradım konuşmaya çalışıyorum ama olmuyo cümleler boğazıma düğümlendi adeta.ve kendimi koy verdim ağlamaya başladım. telefondan son söylediğim ‘’sen nasıl istersen öyle olsun zehra’’.

ara verdiyorduk ama bu ara dedikleri nasıl bişeydi neydi yenilir mi içilir mi ? 2 bucuk yıl boyunca ilk defa zehrasız geçireceğim günler olacaktı. hiç mesaj atmadım sadece onun düzelmesini ondan mesaj gelmesini bekledim. mesaj atmıyorum ama ona başka şekilde ulaşmanın yollarını düşünüyorum. istanbula gitsem bu duruma kızacağını biliyordum. daha fazla sinirlendirip onu kendimden uzaklaştırmak istemedim. aklıma okuldaki ilk zamanlarda pazar günleri kuzenine gittiği ve oradan msn den konuştuğumuz geldi.bu olayı ara ara yapardık yine. pazar günü akşam 7den sonra internet cafeye gittim ve msn açmasını bekledim. onun msn açık değildi ama kuzeni kübranın msn açıktı. hemen yazdım:

yaylıkanepesevenadam:zehra size geldimi bugün, her pazar size gelirlerdi ondan msn açtım onunla konuşurum diye..

kübra :hayır zehra hiç gelmedi bize bugün. nerede olduğunu bilmiyorum.

yaylıkanepesevenadam:peki sağol kübra gördüğünde selam söylersin.

kübra:olur söylerim.sen ne istiyosun ayrılmak mı ? (durumu biliyodu kız)

yaylıkanepesevenadam:tabikide hayır saçmalama !

kübra :tamam ben seldıbını söylerim. görüşürüz.

rezerve

bu konuşmadan sonra zehranın orada olmadığını düşünerek kapattım msn’i çıktım. ellerim cebimde kafa yerde kütahyanın soğuğunda eve doğru yavaş yavaş yürüyordum. telefonumun mesaj sesiyle irkildim. mesaja baktığımda zehradan gelmişti. ellerim hem soğuktan hem heyecandan titreyecekti. mesajda sadece benim nerede olduğumu tahmin edecek kadar seviyormusun yazıyodu.ya bu kız kafayı yemişti. abikide seviyorum seni tabikide nerede olduğunu tahmin ediyorum yazdım. bende seni seviyorum sadece kafamı karıştıranlar var dedi.

reserved

reserved

eve gittim yatağa uzandım anlat dedim neler kafanı karıştırıyor. panpalar ekgibsiz size kafasını karıştıranları yazıyorum yorum sizin:
• annen ve baban evlendikten sonra bizimle mi yaşayacak ?
• gezmelerime karışacak mısın ?
• bikini giyinip denize gitmeme karışacak mısın ?(bunu okuyunca gülmüştüm. soruna bak amk)
• seninle artık cinsellik düşünmek istemiyorum.(her ilişkide olabilecek kadar cinsellik vardı.ve acaba başka ilişkilerde bizim gibi mi olduğunu merak ediyordu. bizden daha ileride olanlar vardı)

zehra bu sorunları kendi kafasında kurmuş kendisi cevaplamış hepsinide olumsuz cevaplamış tabiki.ee sonra da bunlara kendisi inanmış.ben tek tek onlara mantıklı bi açıklama getirdikçe mesajlarından bozulduğunu anladım.her insanda olabilecek bir şeydi. inandığı bir şeyin aslında öyle olmadığını öğrenmek hayal kırıklığı yaşatırdı. zehrada da işte bu hayal kırıklığından oldu. sorunlar şimdilik halledilmişti.