+1
madem böyle bir başlık açmışsın hem up niyetine hemde kendi içimi dökmek için:
hep yalnız bir çocukluk geçirdim, aslında çok insan vardı arkadaş olabilecek ama ben onları balkondan izlemeyi tercih ettim. saklanbaçı yakar topu hep yukarıdan aşağa gözümle takipederek oynadım. bir köşeye çekilip hayal kurmak tek hobim değildiysede hayatımın resimden ve yemekten arta kalan zamanlarının tamdıbını kaplıyordu neredeyse. lise nispeten sosyal bir ergenlik yaşattıysada lise den sonra eski hayatıma tam anlamıyla dönüş yaşadım diyebilirim.tek dostum kitaplar oldu geçtiğimiz 5 yıl okumak dışında bir şey yaptınmı dersen çizmek yazmak ve hayal kurmak dışında yapmadım cevabını rahajtlıkla verebilirim. bazen kendimle o kadar sürekli ve uzun konuşuyorum ki, farkına vardığımda ağzım dilim kurumuş yorgunluktan bitap düşmüş buluyorum kendimi. böyle alıştım ne yapayım hem artık kendi kendine konuşanlarada deli demiyorlar malum teknoloji insanları zaten yalnızlaştırmıyormu. bazen şiir söylerken buluyorum kendimi, bazense hayali benle romantik çağdan günümüz tiyatrosuna şöyle panoramik bir çizgide münazara ederken buluyorum. bazen nanayı(emile zola) tartışıyorum kendimle bazen uğultulu tepeleri(emily bronte) içselleştirmeye çalışıyorum. bukowskinin derdi ne diye sorarken, chpnin cumhuriyetten bugüne değişiminin boyutlarını kategorilere ayırıyorum. beni yolda yürürken yada bir bankta otururken mutlaka dudaklarım kıpırdadığını görürsün .o sıralarda ya hamletten bi replik takılmıştır dilime yada balonla aya yolculuğun mümkün olamayacağını bilimsel açıklamalaarını yapıyor olurum. işte böyle birşey yalnızlık, ama bu benim. kimi zaman oldukça ağır ve iç acıtan bir hal alsada, yalnızlık benim göbek adım.hem düşünüyorumda olası arkadaşlarımla hangi ortak noktada buluşup konuşabileceğiz ki. fenerbahçeyimi anlatacak bana tffyimi, yoksa karı kızdan mı bahsedeceğiz. biranın yanında en güzel patetes mi yakışır diyecek.ben bunlarımı konuşacağım. boşversene tek başıma kendimle konuşurum daha iyi. en azından konuştuklarım jazz olur bale olur klagib müzik olur tiyatro olur...