+2
*
•
insanın et tüketmesindeki mantık hatası
araştır
biraz evrimsel biyoloji, biraz anatomi bilen herkesin düşününce dikkatini çekecek olan mantıksal hatadır.
insan dna'sı goril, şempanze ve orangutan gibi büyük primatlar ile yüzde 96 ve üzeri bir oranda birbirine benziyor. anatomik yapısı, sindirim sistemi ve enzimsel yapısı da öyle. bu büyük primatlar; kök sebze, meyve, kabuklu kuruyemiş, yaprak vs yerken, insan garip bir biçimde hayvan öldürüp yiyor. bunu yaparken de, hayvanın vücuduna çeşitli işlemler uygulayıp, bazı bölümlerinden elde ettiği etleri yakıyor belli oranda. böylece ancak yiyebiliyor.
insan, çıplak elleri, tırnak ve dişleri bile bir hayvanı öldüremez. bırakın öldürmeyi, postundan içeri dişlerini ya da tırnaklarını bile geçiremez.
parçalayıcı ve kesici dişlerle donatılmamıştır insan ağzı. kaybettiği dişi yeniden çıkarma yeteneğine de sahip değildir. bunun yerine bitiksel besinler için evrimleşmiş olan öğütücü dişlere sahiptir insan ağzı.. ayrıca insan ağzı fazla açılamaz tıpkı primat kuzenleri gibi. çok sınırlıdır çene hareket kabiliyeti.
bunun yanında insanın, pençeleri de yoktur.
elleri vardır sadece. kök sebze ve meyve toplayabilsin diye.
öte yandan insan midesinin ph derecesi az asidiktir. etobur midesi gibi 1-2 derecede seyreden hayli asidik ph derecelerine sahip değildir. bu yüzden çiğ et yiyemez. biraz çürümüş eti ise hiç yiyemez. bu tarz et ürünleri, insanda kolayca ciddi efeksiyonlara, parazitlere ve ölümlere yol açabilir.
etobur hayvanların mide ph derecesi ise çok asidiktir ve çürümüş etteki bakterileri bile anında yok ederek, vücutları için zararsız bir hale getirip, öyle sindirirler.
etobur hayvanlarda bağırsak sistemi oldukça kısa ve düzdür. sindirim hızlıdır.
yenen et, bağırsaklar içinde çürümeye başlamadan önce vücuttan atılması gerektiği için böyle bir prensibe göre evrimleşmiştir milyonlarca yıl önce.
insanda ise bağırsaklar uzundur ve bitikisel besinlere göre evrimleşmiştir. et yendiği zaman, pişirilmiş olsa bile bağırsaklardan atılana kadar çürümeye başlar ve bu çürüme olayı sırasında açığa çıkan bakterilerin ürettiği tokgib maddeler, kana karışarak insan vücudunda bir çok tokgib olaya, hastalığa ve pgibiyatrik sorunlara yol açar.
etobur hayvanlar gece görüş özelliğine, güçlü bir koku alma duyusuna ve hayli keskin gözlere sahiptirler. insanda bunların hiçbiri yoktur.
kan ve leş kokusu bu hayvanların iştahlarını kamçılarken, insanda ise sadece tiksinti uyandırır.
insan omnivore(hepçil) de değildir. çünkü yapılan karşılaştırmalı analizlerde omnivore sınıfı hayvanların da etobur hayvanlara yakın bir anatomik yapıya sahip oldukları bilinmektedir. ayı, domuz vs gibi.
yani insan, bitkisel besinlere göre evrimleşmiş bir anatomik yapıya sahiptir tıpkı primat kuzenleri gibi.
öte yandan etin pişirilmesi sırasında maruz kaldığı ısı, etin üzerinde aromatik hidrokarbonların, nitritlerin, nitratların ve katran tabakasının oluşmasına yol açar ki, bunlar yenen eti, besin olmaktan çıkartıp zehire çevirir. et yeme olayındaki kanserojen etki buradan gelir.
bunun yanında ette bulunan ve ısıda ölmeyen bazı virüsler, insan sağlığını çok olumsuz yönde etkilerler. hematolojik kanserlere, şizofreni gibi pgibiyatrik hastalıklara falan yakalanma riskini arttırırlar.
yani durum bundan ibaret.
daha fazla detaya da inerim ama kimseyi sıkmak istemiyorum.
insan vücudu, sindirim sistemi falan hiçbir şekilde et yiyecek şekilde evrimleşmemiştir. hiçbir suret ile müsait de değildir.
bu gerçekten az çok biyoloji bilgisi olan herkesin dikkatini çeken göz önündeki bir realitedir.
et yeme olayı bir alışkanlık ve damak zevkidir sadece. binbir garnitür ve yan ürünle birlikte, sayısız işlemden sonra tüketilir.
ama bunca işlem bile etin zararlarını ve gereksizliğini ortadan kaldırmaz.
etin faydalı olduğunu savunan güruhun öne sürdüğü b12, demir, omega-3 gibi esansiyel maddelerin ise fazlaca miktarda kök sebzelerde, kabuklu kuruyemişlerde, bitkilerde, deniz mahsüllerinde olduğunu söylememe gerek yok herhalde.
bir ekşi sözlük başlığıdır böyle am hoşaflarını barındırmadığımız için her türlü yeni tasarıma geçilsede ergenler ve liseliler dolsada mizah yoksunu gibi 5 cm ekşicilerden kat ve kat daha iyi bir sözlüğüz.