gibimsonik bir hikaye bu

Atakana 2 posta

Berkay:Çünkü en yakınım sendin. Bunu seni aradığım gün tespit ettiler.
Ömer:Peki senden ne istiyorlardı?
Berkay:Ben de örgütün bir üyesiydim. Fakat bir süre sonra yapılan şeylere karşı vicdanımın beni rahatsız ettiğini görünce ayrılmaya karar verdim. Ancak bu örgüte girdiysen çıkma ihtimalin çölün ortasındaki bir su damlası kadardır. Ancak sana oynadıkları oyun gibi örgütten çıkmak isteyenlerin yakınlarına böyle oyunlar oynarlar.Bu oyunlar çok zorludur ama sen oyunu kazanmayı başardın. Beni,kendini ve aileni kurtardın.
Ömer:Peki Atakan kim?
Berkay:Atakan örgütün lideridir.Çok zeki bir insandır.Bu tür oyunları hep o tasarlar. Böylece örgütten bir iz bırakmadan pis işlerini masum insanlara zorla yaptırırlar.
Ömer:Şimdi ne olacak?
Berkay:5 yıl boyunca her şeyimiz dinlenecek, takip edileceğiz. Eğer bu olanlar ve örgüt hakkında birine bir şey söylersek kendimizin ve ailemizin ölüm fermanını imzalamış oluruz.5 yıl boyunca oyun devam edecek.5 yılın sonunda serbest bırakılacağız.
Ömer:Allah kahretsin!
Bu konuşmadan sonra dışarı çıktım ve eve gittim.En kısa sürede Afyon'a taşındım.Çünkü Afyon sessiz sakin bir şehirdi. Ancak 5 yıl benim için bir işkenceydi. Hiç rahatça uyuyamadım.Bu olaydan sonra örgütten kimse beni aramadı. Berkay'dan da bir daha haber alamadım. Bugün 10.yıl. Yani serbestim artık.Bu macera benim için sadece kötü bir anı olarak kaldı...

SON

"Hayır olamaz Berkay uyan!" diye bağırarak yanına gittim ipi çözdüm ve yatırdım. Nabzı atmıyordu. Kalp masajı ve suni tenefüs yapmaya karar verdim.Her geçen dakika alehime işliyordu.10 dakika sonunda tam ümidimi kesip kendimi o ipe asacakken bir öksürük sesiyle irkildim! Berkay'ı hayata döndürmüştüm! Hemen yanına gidip "iyi misin?" dedim.O da iyiyim diyince bir tane yumruk geçirdim. "Allah belanı versin! Neden beni bu işe bulaştırdın? Neden ben?"

Bugün 5 Mart
Benim için bugün büyük gün artık şu lanet meseleden kurtulacaktım. Atakan beni aradı ve şöyle dedi
"Final çok görkemli geçecek şimdi arkadaşın kendi evinde sallandırılıyor eğer o ölmeden ona yetişirsen seni ve aileni rahat bırakacağız eğer yetişemezsen eve döndüğünde bütün aileni Berkay'ın durumunda bulacaksın!"
diyip kapattı.
Hemen Berkay'ın evine koşmaya başladım. Kapı kilitliydi, 5 kez omuz attığımda kırıldı. Berkay oturma odasında asılmıştı ve hareket etmiyordu!

Büyük bir tedirginlik içerisinde 17.45 i bekledim. Belki düşündüğüm gibi değildir diye ki Allahtan düşündüğüm gibi olmadı.17.45 te uyuşturucu partisine baskın düzenlenmiş bir sürü genç komaya girdiği sırada yakalanmıştı.Çoğu genç ailesinin değerli eşyalarını bu partiye katılmak için çalmıştı. Yani benim kullandığım arabada kilolarca uyuşturucu varmış! Atakan ve örgütü ne kadar kazanç sağladı bilmem ama benim içim çok rahatlamıştı.O gün ilk defa rahat bir uyku çektim.

Hikayenin finaline çok yaklaştım 20 30 dakikaya biter

Saat 14.00
Atakan'ın dediği her şeyi yaptım. Arabayı Devlet Mahallesi'ndeki otoparka bıraktım ve oradan usulca kaçtım. Güvenlik kameralarına çok dikkat ettim. Umarım yakalanmamışımdır. Telefona doğru Atakan arabayı bıraktım dedikten 3 dakika sonra beni aradı
"Finaldesin! Daha önce bunu deneyen bir çok kişi olmuştu ama başaramamıştı"Demek ki tek kurbanları ben değilmişim! Hiç şaşırmadım ancak onlara karşı olan nefret duygum 1 kat daha arttı.Kim bilir kaç insanın hayatını kararttılar...
Ben bu düşünceler içindeyken adam devam etti
"Saat 17.45 te eserini izleyebileceksin! 5 Martta finali oynayacağız telefonumu bekle!"
Ne!Ne eseri? Yoksa ... yine bir bomba mı? Allah kahretsin nasıl fark etmedim? Tekrar koştum oraya gerekirse ölmek pahasına o insanları kurtarmam gerekti. Ancak anahtar yoktu ve camı kırarsam büyük bir şüphe çekerdim.Çaresiz bir şekilde kendime lanetler okuyarak oradan ayrıldım...

Helâl lan sana senin yerinde zütveren birisi olsa Yazmaz gibtirolup giderdi

1 Mart 2016
Saat 13.32 de Atakan beni aradı
"ilk bölümdeki Passat'ı umarım hatırlıyorsundur. Aynı yerde durmakta ve anahtar aynı yerde. Bagajda gerekli talimatlar var. Finale gittikçe yaklaşıyorsun. Acele et talimatlarda yazan yere gitmek için 30 dakikan var. Bagajı açtığım zaman sadece bir cümlelik not vardı
"Arabayı Devlet Mahallesi'ne bırak"
Acaba yine neyin peşinde bu Atakan? Kime çalışıyor, ne yapıyor hiçbir şey bilmiyordum. Ancak tek bildiğim şu lanet oyunu bitirip ailemin ve Berkay'ın hayatını kurtarmaktı.

Rez kardeşim

Ertesi gün telefon çaldı gizli numara arıyordu. Telefonu açtığım zaman Atakan olduğunu anladım. Bana şunları dedi
"Şu ana kadar çok güzel gittin. Tebrikler!Ancak her şey daha bitmedi 4.bölüme geçiyorsun, bugün Ankara'ya ailenin yanına dönüyorsun her zamanki söylediğin iş yalanını söyleyip ailen ve çevrende şüpheye yer vermiyorsun.1 Mart Günü telefonumu bekle seninle 4.bölümü oynayacağız, unutma tek canın var başarısız olursan GAME OVER!"dedikten sonra telefonu savurdu.O anda Atakana bir sürü kötü laflar edesim geldi ancak bu herifin her yerde gözü kulağı varken bunu yapmam pek akıllıca olmazdı. Ailemin yanına geri döndüm. Onların varlığı her zaman bana huzur veriyordu.

Arkadaşlar geldim acaba bu hikayeyi mod seçimine taşıyabilir miyiz?

Rez panpa takipteyiz

Saat 20.00
Biraz gözlem yaptıktan sonra adamla konuşmaya karar vermiştim. Adam beni gördüğü anda beni güvenlik kameralarının olmadığı bölüme çekti. Demek ki fotoğrafımı göstermişler ona da gerekli direktifler verilmişti. Beni kenara çektiği anda aklımdan şeytanca düşünceler geçmeye başladı.Bu şişeyi ona verebilir, bana verilen direktifleri ona söyler işin içinden rahatça çıkabilirim.Ona şunları söyledim
"Bana verilen talimat ilaç şişesini sana vermekti. Senin görevin ilaç şişesini Ayhan Aksu'nun içkisine koymak."dediğim zamanki tavrım, duruşum, diksiyonum sayesinde adamı rahatça kandırabilmiştim. Aslında riskli bir işti. Ona güvenebilir miydim bilmiyorum. Eğer başaramazsa ailem ve arkadaşım Berkay ölebilirdi.Ah Berkay, bu işlere nereden bulaştın sen!Ama adımı temize çıkarabilmek için bu adama güvenmekten başka çarem yoktu.Çünkü bu ilaç şişesindeki sıvı büyük ihtimalle bir zehir ve benim onu getirdiğim tespit edilirse benim ve ailemin sonu kötü olabilirdi.
Saat 22.00
Kanallarda altyazı geçiyordu... Ayhan Aksu kalp krizinden hayatını kaybetti. Yine kalp krizi tıpkı Musa Koçer'in ölümündeki gibi...

10 Şubat
Saat 12.00 da Atakan beni aradı ve şu talimatları verdi:
"Yine aynı arabaya bineceksin anahtar aynı yerde. Bagajı açtığın zaman bir resim ve gerekli direktifleri göreceksin.3.bölüm başlıyor, bol şans."Bu adama galiba sempati duymaya başladım. Ancak amacımdan sapmamalıydım o arkadaşımı kaçırmış ve beni ailemle tehdit eden bir pislikti. Sultanahmet olayında sözü geçen terör örgütünün bir üyesi olabileceği düşüncesi tüylerimi diken diken ediyordu. Arabaya gidip bagajı açıp malzemeleri aldığım zaman resim gözüme çarptı. Acaba yanlış mı görüyorum diye gözlerimi ovdum. Hayır, hayır doğru görüyordum resimdeki kişi ünlü sanatçı Ayhan Aksu'ydu. Direktifte bugün Pepsi Bar'da bir konser vereceğini, ve bagajda bulduğum ilaç şişesindeki sıvıyı onun içkisine döküp ona bir şekilde içirmem gerektiği yazılmıştı. Delilikti bu kim bilir kaç tane güvenlik kamerası vardı diye düşünürken birisinin daha resmini gördüm. Resmin altında bu bizim adamımız yazıyordu.Şimdi işim kolaylaşmıştı. Saat 21.00 da konser başlayacaktı ve saat şu anda 19.00 du yani adamla konuşup gözlem yapabilecek zamanım vardı.

Telefonu aldığımda telefondaki ses bana şöyle diyordu
"Sesimi duymak istemiştin. Bana Atakan diyebilirsin."
Resmen çarpılmıştım! Allahım nasıl olabilir bu diye söylenirken Atakan cevap verdi
"Telefonundan, oteldeki televizyondan ve yanındaki her türlü elektronik araçtan takip ediyorum.10 Şubat günü 3.bölüme hazırlan!" diyip telefonu kapattım.
Çok şaşırmış ve korkmuştum. Demek ki bir insanı izlemek, dinlemek çok kolaymış. Milyarlarca insan kendilerini güvende hissetse de aslında hiç güvenli değillermiş. Bunu şimdi fark ettim.Ve merakla 10 Şubat'ı beklemeye başladım.

yaz panpaaa merakla bekliyoruz

Up up up

Adamın bütün dediklerini yaptım. Saat 17 de ise dehşet verici bir son dakika haberi geçti
"Sultanahmet Meydanında patlama! Patlama da 16 kişi öldü 30 kişi yaralandı. Saldırıyı terör örgütü KGP nin yaptığı belirtilmekte. Canlı bombanın resmi şu anda ekranlarımıza yansımakta."
Resmi gördüğüm zaman şok olmuştum!Bu adam benim çantayı verdiğim adamdı!Ah ne yaptım ben! Kendimden nefret ediyor, adama lanet yağdırıyorken bir mesaj geldi
"iyi işti!2.bölümü tamamladın sadece 3 bölüm kaldı."
Artık yaptığım berbat işlerden dolayı delirmekten midir bilemem bağırmaya başladım
"Senin sesini duymak, yüzünü görmek istiyorum! Kimsin seni, adın ne"
Tam bağırdığım sırada telefon çaldı.
Arayan gizli numaraydı.