-
18076.
+1içimde hiçbir yolla önüne geçemediğim bir acı çekme eğilimi var. Neden bilmiyorum, tek bildiğim günüm ne kadar mutlu geçerse geçsin yattığım zaman bu hissin gün yüzüne çıkıp beni mahvettiği.
-
18077.
+2Hırsı, kalbini siyaha boyamış
Bencilliği, gözünü kör etmiş
Yapmacıklığı, ruhunu intihar ettirmiş
Nankörlüğü, sevgiyi yok etmiş
Tüm insanların dıbına koyayım. -
18078.
+2Ve bir de şöyle bir durum var; Şurada yazacaklarımı yazamıyorum, yazsam kim olduğumuz belli. içimizde kalıyor bazı şeyler, aslında fazla atmamak lazım içe ama kalıyoruz işte yine böyle.
Canım çok sıkkın. -
18079.
+2Delirmeye bir adım kaldığımı biliyorum ve o adımı atmak için daha da çok çabalıyorum ne garip. Düşünüyorum hiç durmadan düşünüyorum yatıyorum düşünüyorum, kalkıyorum düşünüyorum hatta rüyalarımda bile düşünüyorum anlamsız bir rüya bile görmüyorum..
iki şey sunulsaydı önüme biri üst düzey standartlarda bir hayat diğeri de vurdumduymazlık olsaydı vurdumduymazlığı seçerdim. Ben sadece düşünmemek istiyorum, düşünmemek ve hep ileriye bakmak ama yapamıyorum.. Belki de bu yüzden delirmeyi bu kadar çok istiyorum. Aslında gerçek deliler kendilerini normal sananlar değil mi? Sonu olan aptal bir oyunu bu kadar ciddiye almak ve yalnızlığa itilmek delilik değil mi? Ölmek ve delirmek kötü sanılan iki mükemmel şey ve sanırım yalnızlık bütün sıkıntıların ortak paydası sizin bildiğiniz anlamda değil gerçek yalnızlıktan bahsediyorum yalnızlığın bile doğru tanımlanmadığı bir dünyayı sevmiyorum. -
18080.
+3Az önce ezan okundu bir sigara yakasım vardı ama olmadı...
Sahur vaktini seviyorum çünkü huzur buluyorum ama bugün bulamadım. Bugün üzüldüm, hayal kırıklığı, çöküş hepsi üst üste geldi. Bunu da atlatırım da izi kalır hep. Belki uzun zaman sonra duygularım bitecek ama hatırlayacağım olan her şeyi. O zaman ki halimle şu anki halime acıyarak bakacağım.
Umut insanı yaşatan şeydir ama öldüren de odur. Umudun bitmesi değil umut ettiğin şeyi seni tersten vurması... -
18081.
0Yaz mübarek yaz...
-
18082.
+32 sene önce yine bir Ramazan günü açılmıştı bu başlık.
Zaman nasıl da geçiyor vakit hiç geçmezken.. -
-
1.
+12 mi sene..
yaşlanıyoruz hissi..
kavunun gider yaptığı başlığı bile hatırlıyorum..
-
1.
-
18083.
+3Elizataylorunsevgilisi kim bilmem ama yazmaya devam et.
Buradakiler ne hikayeler gördü bir bilsen... -
18084.
+3Hani benim gençliğim dememe gerek yok artık, baksana adam genç halim...
-
18085.
+2"Sevdiği ne varsa, elinden alıyorlardı" demiş Franz Kafka...
-
18086.
+1Nolur zaman makinesi bulunsun ben eskileri çok özledim...
-
-
1.
+13 4 yıl öncesine dönüp başlıkta 10 15 kişi muhabbet ettiğimiz günlere dönsek olmaz mı?
-
1.
-
18087.
+1Bu başlığa daha önce hiç yazmamıştım çünkü burda vefat eden bir arkadaşımızın entrysi duruyor hala. Ne zaman onu okusam gözlerim dolar çıkardım sözlükten. Zaten sözlük kullanmayı da uzun süredir bıraktım bu hesabı sırf eskilerin hatrına açmıştım. Belki yine eğlenir mutlu oluruz diye. Ama yok eski tadımız yok. inci Sözlük gibi bir yere bile oturdum dertlerimi yazıyorum.
Velhasıl hayat çok saçma be -
18088.
+1Bir de dün şöyle bir defter gördüm çok hoşma gitti
http://c12.incisozluk.com...11508/9/2979659_oa4b2.jpg -
18089.
+1Bu ailem olmadan geçirdiğim 7. Ramazan.
O kadar özledim ki ailemle iftar sofrasına oturmayı. -
18090.
+1“Seni birden hatırlarım akşamlar içinde
fevkalade tatlı bir sesin söylediği
şöyle kolay dokunaklı aydınlık ve temiz
gittikçe yakınlaşan bir melodi gibi
kalbim artık ürperen bir mandoline benzer
ne güzel şeydir seni hatırlamak
saçların örülmüş örülmüş olsun
ve beyaz ellerin geceye karşı çıplak
porselen tabakta yıkanmış kayısılar
yere düşmüş bir kitap bir şiir kitabı
içinde hürriyetten bahseden mısralar
insan bir düşünse ne çok şey bulabilir
hatırlamak gülmek ve ağlamak için
arzularımız nereye sürüklüyor bizi
neredeydik hangi rüzgara karıştık
ve şimdi ne tür manzaralar çekiyor
karanlık içinde açılmış gözlerimizi
saçların mutlaka örülmüş olmalı
mektepli bir kıza benzemelisin
aklında kim bilir kimden bir mısra
gözlerin nur gibi parlasın saadetten” -
18091.
0Kör olasan suzan Suzi
-
18092.
0yazık oldu, yazık şu genç ömrüme
bilmem şu feleğin bana cevri ne? -
18093.
+1Ben hep arkadaşım olması hayalini kurdum, böyle dizilerdeki gibi... Birbirini kardeşi gibi gören, onunla her sırrını paylaâan, ne olursa olsun bırakıp gitmeyen, birbirini destekleyen, birbirini yargılamayan, hep beraber olan...
Bu hayalle zaman geçti, lise bitti, üniversite bitecek ama hala sadece bir hayal olarak kaldi.
Gerçekten var mı böyle arkadaşlıklar? Yoksa tvdeki her şey gibi bir hayal ürünü mü?
Dertleşmeye o kadar hasret kaldim ki, sıkılmadan, yargılamadan beni dinleyebilecek birisine... -
18094.
+1Yazmayı oldum olası çok sevdim. ilkokuldan liseye kadar çok düzenli olmasa da günlük tuttum hep. Sonra büyüdüm, ajandaların yerini bilgisayarlar aldı ama yine yazdım.
Yeri geldi kendimi sakinleştirmek için yazdım, yeri geldi mutluluklarımı yazdım, hislerimi; kimi zaman söylemek isteyip de söyleyemediklerimi, haykırmak isteyip de haykıramadıklarımı ...
Edemediğim küfürleri ettim yeri geldi ama hep yazacak bir şeyler buldum. Hep yazdım - yazabildim.
Sonra bir an geldi, bitti cümlelerim. yazacak bir şey bulamaz oldum. Kendi kendimle bile konuşamaz, kendime bile içimi dökemez oldum. Buna ihtiyaç duymaz oldum.
oruc aruoba şöyle diyordu bir kitabında;*
***
Yaşadığını, yaşadığın biçimiyle, yazıya dökemezsin –
dökülür
gider…
Yaşadığını yazamazsın.
Yazdığın da, yaşadığın değildir.
Yaşarsın belki; ama yazamazsın ki:
Yazarsın belki; ama yaşamamışsındır ki…
Yazdığın, yaşamadığındır –
yaşadığın, yazılmadan kalır;
yazılmadan geçer.
• **
ilk okuduğumda anlayamamıştım ne demek istediğini.
Şimdi anlıyorum.
Ben bugüne kadar hep yaşamadıklarımı yazdım. Gerçekten yaşadıklarımsa; yazılmadan kaldı, yazılmadan geçti. Yaşadıklarımı yaşadığım biçimiyle yazıya dökebilmem mümkün değil. -
18095.
0Ulan sigara öyle önümde dumuş bana bakıyorsun ama içmem seni oruçluyum boşa uğraşma.