+45
-1
Aradan biraz zaman geçti artık Simgeyle eskisindende yakındık. Ailelere durumumuzdan bahsetmeyi filan düşünüyoduk ki Simge beni evlerine yemeğe çağırdı. Daha doğrusu ders çalışıcaz maksadıyla ailesiyle tanışıp yemek yemiş olucaktım. Maksat Simgenin ailesinin nabzını ölçmekti benim hakkımda kısaca.O güne kadar ailesinden hiç bahsetmemişti bana Simge.Ne zaman konusu açılsa geçiştirirdi. Meğer babası Simgeyi ve annesini küçük yaşta terketmiş. Anneside geçimlerini sağlamak için kendince bişeyler örüp sağa sola satmaya başlamış bi süre sonra parası artınca o paralarla bir dükkan açmış. Annesi toptan alıcılarla iş bağlayıncada iyicene artmış gelirleri.O paraların bi kısmıylada kızını üniversiteye göndermiş işte.
Eve geldiğimde evin her tarafında garip ama güzel bi tütsü kokusu vardı. Selda teyze (Simgenin annesi) seviyordu heralde böyle şeyleri.Eve geldiğimde bizi hemen buyur etti.
S.T(Selda Teyze):Etrafın kusuruna bakma evladım biraz incin ama
Ben:Hiç olur mu öyle şey gayet düzgün her şey
S.T:Simgeyle sınıftan mı arkadaş oldunuz
Ben:Yok efendim ben hukuk okuyorum arada pgiboloji dersleri almam gerekiyor yardım edicek bana kendisi(Hiçte gerek olmuyor tabiki)
S.T:Ben okumaya fırsat bulamadım siz okuyun okuyun..
Simge:Annecim biz yukarı çıkalım artık istersen
---Oturup yukardada sohbet ettik beyler bişey yapmadık yani ben kıyamıyodum ona o sıralar açıkçası gerçekten seviyodum çünkü bi hamlem olmadı hiç o zamanlar--
Biz sohbet ederken Simge lavaboya gitmesi gerektiğini söyledi bende kitaplarına bakmak istedim. Franz Kafkadan, Oğuz Ataya.. George Orwell dan, Atilla ilhana bir sürü değişik tarzda güzel eserler vardı. Derken kırmızı, hafif tombulca, kaplamalı bi defter gözüme çarptı. Aldım ve açtım üstünde tarihler filan vardı. Yani kızın günlüğünü bulmuştum.Ben böyle konularda biraz yüzsüzümdür açtım okudum amk.ilk tanıştığımız daha doğrusu simgeyle kesişip hakanla tanıştığım günden başladım okumaya.