herşey 2006 yazında başladı

anneannem ilk defa böyle bişey gördüm falan diyor. kimse anlam veremedi. o gün köyden başka kişilere sormuşlar, siz yılan gördünüz mü, yılanlar bu yıl çok mu falan. kimsenin haberi yok. bir de anneannemin orada baykuş çok olduğu için, onlar zaten yılanları hiç affetmiyor. köyün diğer yerlerinden daha az rast gelinir yılana.

her neyse kuzenle sıkılıyoruz tabi gün içinde, napsak napsak, yapcak hiç bir şey yok. sadece kahve var, orda da dedeler oturmuş çay içiyor durmadan. her gelen siz kimin oğlusunuz diyor. ondan da bıktık. köyün dışında kale diye bilinen bir yer var. oranın çeşitli efsaneleri de vardır paranormal ve aynı zaman da julia(ipsos) antik kenti vardır. roma devrinden kalma, frikyalılar döneminden. isteyen araştırabilir.
http://tr.wikipedia.org/w...Büyükkarabağ,_Bolvadin
http://www.buyukkarabag.b...nu2&link=subMenuItem5

oraya gidelim dedik orada, oda mezarlar falan var, enteresan bir yer.

Yol baya uzun. Komşudan eşekleri aldık, bindik gidiyoruz muhabbet ede ede. Yanımıza su, yufka ekmeğine dürüm peynir aldık, gidiyoruz. Bir vadiye geldik, üstümüzden bir kartal çığlık atarak geçti, 26 yaşındayım hayatımda o kadar büyük bir kartal daha görmedim ben.
Her neyse vardık mekana bakıyoruz sağa sola, gerçekten ilginç yerler, nasıl değerlenmemiş şu zamana kadar anlamadım.
http://imgim.com/2735incih400329.jpg
http://imgim.com/julia03.jpg
http://imgim.com/julia23.jpg
http://imgim.com/juliaa.jpg

gidilen yol
http://imgim.com/935836_5...82573477_1547950572_n.jpg

reserved

oraları gezerken içim sıkılmaya başladı, nefesim kesiliyordu sanki. üstümde tarif edilemez bir ağırlık var, boğazımdan dışarı çıkmak istiyordu sanki. kuzene hadi dedim gidelim. bindik eşeklere gidiyoruz. sanki arkamda biri var gibi hissediyorum, hatta eminim. durmadan arkama bakıyorum. köyün girişine geldik. köyün tam girişinde köy çeşmesi vardır. herkes oradan su içer. bidonlarla doldururlar. evdeki çeşmeden akan su içilmez, tadı kötü. millet, traktörlerle, eşeklerle gelir, bidon bidon doldurur. hergün sıra olur çeşmede. baktık gene sıra var. çeşmenin yanında da dik bir dağ var. dağın yamacı alıç ve karamık dolu. yabanı meyveler bunlar, ekşi güzel olur. dedik şunları toplıyalım, hem zaman geçer sırada azalmış olur bide şişeleri doldurur eve gideriz. eşekler çıkamaz oraya, eşekleri bıraktık, tepeyi tırmanmaya başladık

herşey değil her şey

zar zor vardık alıç ağaçlarına, etraflarında da karamık çalılıkları var zaten. topluyoruz, bir yandan yiyoruz. yılan çıkar falanda tırsıyor aynı zamanda. hava kararmaya başladı. dedik amk, gece olmadan gidelim. komşunun eşekleri verelim ayıp olmasın. aşağı doğru indik. inmesi daha zor, büyük büyük taşlar var yuvarlanıyor falan. tam dağın altı çeşme zaten, millet de azalmış iyice. alıç yiye yiye iniyoruz. bir yandan muhabbet ediyoruz. bu mezarların birinde kesin değerli bir şey vardır acaba kazsak mı falan. hiç olmadı hançer bulsak bile okuturuz diyoruz. liseli aklı. hayal kura kura iniyoruz. en son eşekleri bıraktığımız yere geldi havada iyice kararmış. kuzen kendi eşeğine bindi, ben yularından tuttum çeşmeye doğru gidiyoruz. çeşmenin tam önünde bir at arabası var, üstünde bir gelin oturuyor. bildiğin gelinlik giymiş, yüzü duvakla kapalı, boynunda kolunda altınlar.etrafında kimse yok, çeşmede kimse kalmamış. ona doğru ilerledik.

alıç ağacları http://imgim.com/598407_4...58602131_1878213183_n.jpg
http://imgim.com/566_4624...70457916_1085056121_n.jpg
http://imgim.com/380949_4...345840995_871490273_n.jpg

karamık şöyle bişey http://imgim.com/599025_4...59940017_1404956323_n.jpg

tutar amk...

devam kardeş iyi sardı bekliyorum

kuzeninde zamanında babası köy belediye başkan adayı falan oldu, benim dayım olur. yani köye çok gidip gelirler benim gibi değil. haftasonu için bile gidip geldikleri olur. daha iyi tanıyor yani. kuzen bu saatte yeni gelin buralarda gezmez dedi. ben tepki vermedim amk. sonuçta fazla bilmiyorum. bu eşeğin üstünde ama benimle aynı hızda gidiyor, yan yanayız yani. eleman tırstı birden heyecanlandı hissediyorum. eşeklerin ikisi de homurdanmaya başladı. çüş müş bişeyler şaçmalıyoruz. iyice çeşmeye yanaştık. suları doldurur hemen gideriz amk, sıkıntı yok dedik.

siyah eşeklerle geldiğimiz yol, kırmızı köy çeşmesi iki havuzun ortası, yeşil yolda alıç topladığımız dağ istikametimiz. o dağda daha çok çalılık vardı, bu harita 2013 sanırım, 2006 dan beri azalmıştır.
http://imgim.com/img_2305.png

hadi baaaaallıııııımmmmmmmmmm

rezerved

yaz ulan yaazzz

rezerved

çeşmenin yanına kadar geldik, göletlerden kurbağa sesleri geliyor, kenarda bir sokak lambası yanıyor ama kendini zor aydınlatıyor. başkada bir şey yok çevrede. at arabası da tam çeşmenin girişinde duruyor. gelin başında duvak, hiç sağa sola bakmadan öyle duruyor. etrafa baktım ilk, çeşmeye baktım su dolduran var mı diye, çevrede kimse yok. hiç kadına bakmadan kenardan geçtim, 2,5 lt 2 tane kola şişesini doldurdum. kenarından yine geçtim. kuzen ilerideyim ben demişti baktım gitmiş. tam yolun önünde at arabası var, gerisinde benim eşek, o da huzursuzlanmış, geri geri gidiyor. bende herhalde akşam oldu ahırını istiyor falan diye düşünüyorum. hızlandım gidiyorum, tam at arabasının yanında gelin hızlıca kafasını bana çevirdi. yürür vaziyet bende kafamı ona çevirdim, duvağın arkası simsiyahtı yüz görünmüyordu. sanki bom boş gibi. ona doğru bakıyorum ama yürüyorum daha da hızlandım. kafamla selam verir gibi yaptım. sırada ismimi söyledi çok sessizce ama çok net duydum. sanki telepati gibi. iki şişeyi de fırlattığım gibi eşeğin sırtına bindim, koş koş allahını seversen koş diyorum eşeğe. eşek de sanki anlamış gibi bağıra bağıra koşmaya başladı köyün merkezine doğru.

şuku kardeş devam

rezerv j

arkama bakamıyorum, eşeğe yapıştım gidiyoruz öyle. geldik merkeze. açık 2 tane kahve kalmış, içer de millet var bir dede çıktı vara oğlan bu saatte ne eşeği bağırtıyorsun dedi. eşek sesi duyunca durdu sesi de kesti, durduk orada. dayı çeşmenin orada gelin var kim o dedim. adam hiç bir şey demedi. suratı değişti. sen kimlerdensin dedi. bizim orada her sülalenin lakabı olur. söyledim bende, şunlardan şunun oğluyum diye. adamın suratı iyice düştü. nerede kalıyorsun dedi. anneannemler dedim. baba tarafı sülalesi söylenir. anne tarafı farklı sülale. tamam git oraya sen bu saatte oyalanma buralarda dedi. ben bindim eşeğe, eve doğru gittim

rizörv bu gece uyumak yok paso hikaye mk

reserved

reserved