1. 221.
    0
    yarın görüşürüz. dikkat edin panpalar.
    ···
  2. 220.
    0
    sen ne yazarsan yaz,ne söylersen söyle karşındakine.
    kalbin atıyorsa başkası için, beyhude.
    inandırırsın onu, sever aşık olur sana her geçen gün.
    sende sevmek istersin tabi.
    kalbin kırıktır.
    ulaşmak istersin sevgiye.
    başkalarında ararsın geçmişini.
    bulamazsın.
    kalbin ilk aşık olduğun gün atmaya başlamıştır sanki.
    başkasına göstermez kendini.
    bir taraftan deli gibi istersin o günleri.
    gelsede farketmez aslında.
    geçmiş çok uzaktır.
    ufuklarda ararsın, denizlere bakarsın.
    bulamazsın.
    keşke demeye bir başlarsın,
    keşke dersin, keşke..
    acıyı tatmışsan bir kere
    unutamazsın kardeşim.
    kabullenirsin.
    ···
  3. 219.
    0
    bu şiirler bana ait. belirli zamanlarda,
    antalyadan dönerken, giderken,ordayken fatmaya attığım mesajlar.
    her kelimesini unutmuştum bana geri atana kadar.
    kime ne söylediğin önemlidir.
    sevdiğine söylediğin tek sözü unutamazsın.
    sevmediğine söylediğin herşey unutulur gider.
    hep öyle oldu bende.
    unutmadım hiçbir lafımı
    tuğçeye.
    ···
  4. 218.
    0
    örnek 6;
    Bir gün düşün mutluluktan hep güldüğün,
    hayatın sadece o günden ibaret olduğu,
    yanındakinden başkasını görmez gözün,
    sadece onu duyarsın gürültülü yollarda bile.
    Elini hiç bırakmadan yürürsün sevdiğinle.
    Göğsünden çıkarıp kalbini göstermek istersin onun için atan..
    o gün senin yanında olduğum gün.
    Ve yine bir gün düşün.
    Hayalini kurup mutlu olmaya çalıştığın.
    O günün nasıl biteceğini,
    nasıl kavuşacağını tekrar sevdiğine,
    nasıl duymak istediğini sesini.
    işte o gün yanımda olmadığın gün.
    O gün beni uçurumlara yürüten,
    yalnızlığın soğuğunda titreten
    karanlıkta kaybeden..
    yanımda ol..
    benle ol..
    benim ol..
    seninim bende.. (ben)
    ···
  5. 217.
    0
    örnek 5 ;
    Bu son gidişim olmayacak..
    gözlerin böyle baktıkça her bakışımda,
    ellerinin soğuğunu kalbimde hissettikçe,
    tenin tenime değdikçe bu son gidişim olmayacak.
    Bi gün burada ayrılan ellerimiz bir daha ayrılmamak için gene burada kavuşacak..
    bir daha gitmeyeceğim uzaklara senden.
    Bir daha ayrılık acısı çökmeyecek üstümüze.
    Her sabaha seninle uyanıp her geceye seninle uzanacağım.
    Bu son değil ama bu acı değil.
    Her gidişim bir adım sana yaklaştırıyor beni.
    Her gidişim aşkımızı sönmez ateşlerle yoğuruyor.
    her gelişim daha hasretle doluyor.
    Gene tarifi olmayan yollardayım sevdiğim..
    her bir çabam senin o hüzünle bakan güzel gözlerine…(ben)
    ···
  6. 216.
    0
    örnek 4;
    Bugün yürüdüğüm yolları yürüdüm tekrar..
    hayat ne gariptir ki hissedemedim o günleri içten..
    içim burkuldu bi yandan neden sen yoktun o günlerde diyerek..
    aynı garip hayat bana seninle yaşayabileceğimiz o mutlu günlerin hayalini kurdurdu.
    Burukluk yerini huzura bıraktı tekrar..
    hayatımda huzuru aradım hep.
    Sanırım o huzurun tarifiydi yaşadığım..
    seninle geçen saatler dalgasız bir deniz,
    bulutsuz bir gökyüzü,
    yemyeşil ormanlar gibi kusursuz..
    yanımda olmadığın zamanlarsa hırçın bir okyanus bir fırtına gibi..
    ama sana ulaşabileceğimin hissiyatı
    savaşın tam ortasında güvenli bir kale gibi.
    Bu gece de tarif bulamıyorum.
    yine söylüyorum seni çok seviyorum..(ben)
    ···
  7. 215.
    0
    panpalar burdasınız diye yazıyorum he
    ···
  8. 214.
    0
    geldim panpalar.

    evime doğru yürümeye başladım.
    saat gece yarısını geçiyordu.
    ben ve bir kaç köpekten ibaretti sokak.
    yanlızdım.
    fatmayı çok seviyor olsamda, beraber olsakta,
    sevgili olsakta
    yanlızdım.
    sıfatlar ne olursa olsun beni bekleyen
    tek kişilik soğuk yatağımdı.

    sabah oldu.
    gece fatma mesaj atmış
    'hani 4 saat sürüyodu yalancı' diye
    cevap atamadım.
    telefonum kapanmıştı faturayı ödemediğim için.
    artık kendimi tamamen okula vermek zorundaydım.
    yapacak çok şey olmadığı için
    okul-spor- ev arasındaydı hayatım artık.
    mesaj gelmişti.
    güvercin seslerii.
    'napıyosun'
    cevap atamadım.
    aradı
    'niye cevap atmıyosun '
    'hattım kapalı'
    konuşmaya başladık.
    tuğçe artık herhangi biri gibiydi.
    üstüne okadar çok şey yaşıyordumki her görüşmemizden sonra
    unutuyordum bile varlığını tuğçenin.
    ama o hatırlatmakta ısrarcı biriydi herşeyi.

    bi kaç gün böyle devam etti
    tuğçe arıyordu
    fatma da mesaj atıyordu.
    yada netten yazıyordu.
    sooğumuştum iyice ikisindende.
    'annem evde yok 1 hafta, gelsene antalyaya'dedi telefonda fatma.
    ama ben artık fatmanın neden hayatımda olduğunu biliyordum.
    fatma sadece tuğçenin yedeği gibiydi.
    tuğçeye söyleyemediğim şeyleri ona söylemiştim.
    bi anda bana bağlanması o yüzdendi.
    gitmek istemiyordum
    'derslerim var sınavlar var gelemem sanırım'diye cevapladım
    'bu son şansın olabilir.'
    'tamam ben kullanmak istemiyorum şans falan'dedim ve telefonu yüzüne kapattım.
    artık farkındaydı çaresizliğinin.
    yinede son sözü söylemeyi severdi fatma.
    o yüzden satırlarca yazı döktürmüş ve yollamıştı.
    son sözüydü evet ama benim için bir anlamı yoktu söylediklerinin.
    küfürde etse ,belada ansa farketmezdi artık.
    ben çoktan almıştım gemimi limandan.
    kendi küçük denizimde oynuyordum tek başıma.

    bu arada eski liseden arkadaşlarımdan olan
    ve tuğçenin en eski,ve bir zamanlar en iyi arkadaşı olan
    elifle konuşmaya başladık.
    elif rahat bi kişilikti.
    evlenmiş boşanmış hür bir insandı.
    eski bi tanıdık olması onun değerini yükseltiyordu.
    görüşmek için bi gün belirledik.

    bu arada tuğçeden yine ses yoktu.
    ama fatmanın patlama noktasına az kalmıştı biliyordum.
    o gece 'sana birşey gönderdim, ister oku ister sil naparsan yap'
    diye mesaj attı.
    e-maile baktım.ilk dikkatimi çeken yazının benim gönderdiğim mesajlarıda
    içeriyor olmasıydı.
    işte bu noktada burda yazmaya karar verdim.
    hemen reizlerden olan arkadaşımı arayıp sordum.
    'yaz rahatlarsın amk. ' dedi
    o gün bugundur yazıyorum amk.
    neyse
    mesaj baya uzundu tahmin ettiğim gibi.

    fatma'nın mesajı

    'Yine uzun bir yazı seni bekliyor.
    Daha önce de bunlar sana son satırlarım demiştim
    ama daha önce senden hiç vazgeçmemiştim.
    Artık senden vazgeçiyorum.
    Evet oraya gelirken de hayatımda değildin
    ama daha bi hafta önce bana aşk sözleri söyleyen bi insan,
    ayrılığımıza söven bi insan vardı karşımda.
    Söylediğin güzel şeylere inanmayı seçtim hep nedense.
    Bi insanın duyguları nasıl bu kadar çabuk değişir hiç anlamadım.
    ama artık anlamak da istemiyorum.
    Şimdi silmeye kıyamadığım aşk dolu yalan sözlerini
    bi kere de senin okumanı istiyorum.
    Hani demiştin ya sen en büyük hatayı bana inanarak yaptın diye.
    Yerimde olsan inanmaz mıydın oku ve bi an düşün istiyorum.'(Fatma)

    gönderdiğim mesajlardan örnek 1 ;

    Güzel gözlüm tüm ışıkları açık antalyanın..
    görkemli evet çok güzel hatta
    ama gördüğüm yer
    Antalya değil sevdiğim
    senin gözlerin..
    senin bana sevgiyle aşkla bakan gözlerin..
    gökyüzünün yıldızları
    benim sevgimden küçük
    senin bakışlarından zayıf..
    seni çok seviyorum kadınım..
    seni cook seviyorum..son nefesimsin…

    örnek 2;

    Bileklerimde iki demir var ve aralarında zincirler.
    Gökyüzü artık yasak bana güneşim battı çoktan.
    ama benim hayallerim var hala.
    hep sonunu sana bağladığım güzel günler.
    El ele yürüdüğümüz uzun sokaklar,
    yüzerek geçtiğimiz dalgalı denizler.
    Ömrüm bir şark kışının soğuğundayken
    kalbim hayallerinle dolu ve sıcacık hala.
    Nasıl geçerdi bu günler,
    nasıl bırakırdı gece kendini güneşin kollarına,
    gözlerimi sana açmak için kapatmasaydım?
    Tarifini yapamıyorum hala yaşadığım günlerin..
    kısaca seni çok seviyorum..

    örnek 3;

    Güneş üzerimize doğduğunda,
    yağmur damlası düştüğünde yere,
    her yer bembeyaz olduğunda,
    ben yine sana uyandım bu şafak vaktinde..
    sensiz geçerken günler,
    yanımda sen yokken uyandığımda,
    yağmurlarda yalnız yürürken sövüyorum kendime..
    neden diye bu ayrılık..
    anladım ki sevgim benden çok büyükmüş..
    meğer ben görmemişim anlamamışım yokluğunun eziyetini.
    Yine uyuyorum şimdi..
    sana uyanmak sana ulaşmak için..
    kabul et varlığımı,
    özrümü.
    Beni son kez azad et yalnızlığımdan..
    seni seviyorum sadece..

    devamı yarın panpalar.. dikkat edin kendinize
    Tümünü Göster
    ···
  9. 213.
    0
    inci sözlük yeraltı dövüşleri düzenleyelim
    ···
  10. 212.
    0
    panpa devam etesene
    ···
  11. 211.
    0
    nerdesin amk
    ···
  12. 210.
    0
    okuldan döndüm.bi kaç kız kesmiştim.
    geçen seneye nazaran giydiklerime dikkat ediyordum.
    bakışların değiştiğinin de farkındaydım.
    sporunda etkisi vardı tabi.
    'plaj çocuğu' olmak için değilde
    en azından biraz daha iyi görünmek istiyordum artık.
    dış görünüşüme güvenim azdı her zaman.
    ben insanları dilimle yakalıyordum.
    dayandıkları düşüncelere yüklenerek ya dost oluyordum
    yada düşman.
    çoğu doğru yolu şeçmişti.

    fatma dışarı çıkmış, okuldan bi arkadaşıyla görüşmüştü.
    'hayırdır üstünün değiştirmemişsin, dışarımı çıkcaksın' diyerek
    zorluyordum sinirlerini
    'dışarı çıkıcaz yaaaa' dedi.
    'tamam biraz dinleyim çıkarız 'dedim.
    daha önceden planı yapmıştım.
    kızların çoğunlukta olduğu bi mekana zütürücektim.
    'yanında kız olan erkeğe bakar kızlar' sözüne güveniyordum.
    'olimpos' adlı mekana girdik. çok kalabalıktı ortam.
    kapı önlerinde bi yere oturduk.
    garsona'ilerde bi masa olursa bizi alıver kardeşim' deyip biraları söyledim.
    fatmayı sarhoş edip içindeki yarayı deşmekti niyetim.
    yaptıklarımı bir bir yüzüme vursun istiyordum.
    başarımı duymak istiyordum onun ağzından.
    halbuki biliyordum az çok ne kadar canının yandığını.
    geçmişte bende yaşamıştım ne de olsa.
    yaşatmışlardı.
    bir,iki, üç derken fatma artık bardak boşalmadan bira söyler olmuştu.
    kafası güzeldi.
    bir kızın kafasının güzel olduğunu anlamak için
    bir şey yapmaya gerek yoktur.
    her halinden belli olur.
    fatmada belli ediyordu fazlasıyla.
    buzun üstünde rahatça yürüdüğü o topuklu ayakkabısı
    kafası güzelken zorluk çıkarıyordu.
    ve beklediğim an gelmişti.
    koparmıştı ağzındaki mührü.
    küfürler savurarak konuşmaya başladı.
    bol bol anlattı yaptıklarımı. hissettiklerini.
    vicdanıma dokunmuştu o anda.
    okşuyordu elleriyle görünmeyen özelliğimi.
    o an dudaklarından öpmek istedim. öptüm.
    belki haketmiyordu kötülük,
    belki çok mutlu olmaktı hakettiği.
    ama hayat hep hakkedilenleri sunmamıştı önümüze.
    konuşuyordu durmadan, ağlamayada başlamıştı inceden.
    bir damla yaş dökülmüştü gözünden.
    elinden oyuncağı alınan çocuk gibiydi.
    ağlamak neydi. neden ağlardı bir insan.
    gözyaşı nasıl dökülürdü.
    ben unutmuştum uzun zaman olmuştu ağlamayalı.
    ama biliyordum içimde biriktiğini.
    bir gün ağlayacaktım.
    hüngür hüngür, hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım.
    yalnız başıma,bir köşede, hiç oyuncağı olmamış bir çocuk gibi.

    ağlamasını istemiyordum.
    oda gülmeye başlamıştı zaten haline.
    'bana neler yaptın, halime bak ağlarken güler oldum'dedi.
    gülüyorduk.
    'param yok ' demiştim daha önceden.
    hesabı ödedi.
    'karnım acıktı bişeyler yiyelim mi ' dedi
    'köşede kokoreç yiyelim istersen' dedim.
    ordan sonra biraz yürüdük.
    ilk geldiği günden beri elini tutmamıştım ne evde nede dışarda.
    ama artık koluma girebilirdi.
    düşmesine istemiyordum bu kez.
    bu kez erik çalan arkadaşıma yardım etmekti niyetim.
    vicdanıma dokunmuştu çünkü.
    yakalamıştı beni azda olsa.
    taksiye binip evin yoluna düştük.
    mutluydu yanımda olmaktan.
    'her ne yaptıysan yaptın ama ben mutluyum senin yanında'
    diyebiliyordu hala.
    inanmıyordum.
    inancımı kaybetmiştim bu sözlere.
    bi daha nasıl inanacağımıda bilmiyordum.

    eve geldik. panpam ve sevgilisi yoktular.
    aklım bir yandan' kafası güzel kullan bu durumu, sabaha kadar al istediğini' derken
    bir yandanda 'ama yaparsan öyle bişey, nasıl yüklenir sana bi düşün' diyordu.
    herşeyin sorumlusu ben değildim ama birlikte olarak sorumluluk altına gireceğimi düşünüyordum.
    yaparsam sadece aldatmış, kandırmış olmaycaktım.
    bir kızın hayallerini tamamen yıkacaktım. belki bi gün mutlu olacağı adamı bulabilirdi.
    ve yine o mutluluk bozulabilirdi benim sayemde. eğer yaparsam..
    tuğçenin bana yaptıkları yetmişti oysaki.
    bugün başkasının hayatını zehir edebilmiştim işte.
    bu bir kızın bir erkeği ne kadar değiştirebildiğinin göstergesiydi.
    aşıksan eğer; gece yarısı sokakata yanında sevgilinle gezerken sataşan bir kaç bine
    'ona dokunmayın beni gibin isterseniz' diyebilirsin. aşk düşündürmez başka birşey.
    düşündüğün tek şey yanındaki, kalbini verdiğindir.
    sanki can değildir seninki,ona vermişsindir canını, yakar top oynar gibi.
    halbuki top ona değmesede canını almıştır o.
    geri vermez kolay kolay.
    oyun sen olursun.
    senden kaçar artık,
    kaybeden sen olursun.
    bir daha da oynamak istemezsin bu oyunu uzun süre...

    karar vermiştim. yapmayacaktım.yaptıklarım çok fazlaydı zaten.
    daha fazla kırmayacaktım. sadece uyumak istiyordum artık. tertemiz bir şekilde.
    yanlızdım fatma olmasaydı. sarılıp uyumak istedim o yüzden. sarıldım uyudum.
    yarın olunca gidecekti. yanlız kalacaktım yine.
    kaderim yapmıştım kendi ellerimle yanlızlığı.
    fatma 3. cüydü.
    beni seven ,zamanla aşık olan, herşeyini veren üçüncü kızdı.
    hepsine aynılarını yapmıştım.
    kendime yapmıştım oysa birazdda.
    yanlız kalacaktım yine.
    bununda sebebi tuğçemi diye sordum kendime
    çok cevap buldum.
    ama doğru hangisiydi bilemedim.

    uyandık.
    antalyaya yanına gittiğimde menemen yapardı hep
    'gitmeden sana bi menemen yapayımda öyle gideyim ' dedi.
    bense binlikten ödün vermeyerek'anca menemen yaparsın zaten 'diye cevapladım.
    herşeyi tiye alır olmuştum ama bir yandanda düşünmüyor değildim.
    'ulan kız bak hatırlamış, seni düşünüyo gene senin verdiğin cevapmı şimdi bin' der olmuştum kendime.
    ama düşünüp unuttuğum şeylerdendi buda.
    'şaka şaka hadi yapta yiyelim madem gidiyosun bugun' dedim.
    mutfakta uğraşmaya başlamıştı.
    bense arada bi kontrole gidip ,
    biraz da oynaşmak için uğraşıyordum.
    seviyordum sabah orgazmlarını.
    abdesti bozmadan geçtik sofraya.
    otobüs saatine kadar yapacak hiçbirşey yoktu.
    valizini topladı oturuyorduk.
    duşa girmek için harekete geçtim.
    son bir fantazi lazımdı bana.
    hem onada yolluk olurdu.
    'duşa giriyorum gelsene' dedim
    biraz düşündükten sonra tutamadı kendini.
    soyundum. suyun altına girmek için ısınmasını bekliyordum.
    'gözlerini kapat geliyorum' dedi.
    çok saçmaydı bu söylediği. farkındaydım.ama dalga geçmek istemedim.
    nede olsa güzel bir orgazm yoldaydı. bozmamalıydım havayı.
    'tamam kapattım gel su ısındı ' dedim. geldi.
    bu ilkti.bu fantaziyi yapacak kadar vaktim olmamıştı bi kızla.
    genelde soguk suyun altına sokup ayılmalarını beklemiştim.
    çok geçmeden sevişmeye başladık yine.
    sanki sevişmek bile kesmiyor gibiydi beni.
    bunu nerden anlamıştım.
    şu düşüncemden
    'ulan su bitmesin amk yarak gibi kalırız burda'
    eskişehirde malum akıllı kart vardır.
    bilen ve bu fantaziyi yapan arkadaşlar düşünmüş olabilir böyle.
    neyse ki suda bitmemişti.
    önce ben cıktım. arkamdan kurulanarak geldi.
    ama yetmemiş gibiydi bu kadarı.
    içinede girmek istiyordum.
    ama bir yanım yine erteliyordu bu fikri
    'neyse gidince iki ferre izler elimden geleni yaparım' diyerek.

    vakit artık gitme vaktiydi.
    kampüsün önüne kadar yürüdük.
    valiz yine bendeydi.
    hiç sevmemiştim bildim bileli şu tekerlek sesini valizin.
    sanki tüm mahalle cama çıkıp
    'giberim valizini elinde taşı şunu' diyecek gibi gelirdi bana.
    neyseki mahallede benden başka yürütenlerde vardı.

    beklemeye başladık otobüsü.
    bi kaç dakika geç kalmıştı.
    korkutmaya başladım fatmayı
    'Gelmezse ne yapacaksın ya gittiyse annene ne dersin'
    diye.
    içten içe korkmayada başlamıştı.
    aklıma gelen şeyler vardı o sıra
    '5 kez ben geldim bi kez sen bak bakalım nasılmış gitmek,
    o yolu şimdi seen çek birazda, yolda düşün benim neler hissettiğimi anla geri dönerken.'
    sanki hep haklıydım ona karşı.
    yaraları ben açmıştım, yaralanan oydu ama konuşan ve susturanda bendim.
    otobüs geldi. valizi bagaja koydu muavin.
    son bir öpücük geldi. sondu bu.
    belki bir daha karşıma çıkmayacaktı fatma.
    belki bir daha göremeyecektik birbirimizi.
    belki hiç konuşmayacaktık.
    sondu. bana göre
    ama fatmanın daha sözü bitmemişti.

    panpalar dikkat edin kendinize görüşmek üzere
    Tümünü Göster
    ···
  13. 209.
    0
    gibiniz sağolsun panpa. ben yazıyım da isteyen bin desin isteyen ders alsın.
    isteyen ... sonrasını okumadım desin. sıkıntı yok. muhabbet bitene kadar yazmalara devam
    ···
  14. 208.
    0
    panpa takipteyız. boşa anlatıyorum dıye yazmamazlık yapma sakın
    ···
  15. 207.
    0
    bugün yazamıyorum panpalar.iş güç var az.kusura bakmayın
    ···
  16. 206.
    0
    dinleyen panpalara saygılar ve iyi geceler.. yarın görüşürüz
    ···
  17. 205.
    0
    bi kaç gün aynı şekilde devam etti.
    geceler bizim için çok hızlı, gündüzler tatsız tuzsuzdu.
    adeta geceyi bekler olmuştum.
    iyice sıkıldığını farkettim.
    bu gece çıkabilirdik.2 gün sonrasında gidecekti zaten.
    okuldan geldim.1 buçuk sene ders yüzü görmeyen ben,
    fatma evde sık boğaz etmesin diye derslere giriyordum.
    hem vakit geçiyor akşam oluyor, hemde dırdır dinlemeden
    yeni kızlar kovalıyordum.
    tuğçeden hiç ses seda yoktu bu arada.
    çok dayanmıştı mesaj atmamaya.
    yakındı ama biliyordum.
    daha acıkmamıştı özgür güvercin..
    ···
  18. 204.
    0
    oyun başlamıştı artık onun için.
    evde tek başına kalmıştı.
    panpam ve sevgilisi dışarı çıkmıştı.
    düşünüyordu muhtemel.
    'ne işim var benim burda?' diye sorguluyordu.
    gelmişti ya bir kez. öyle erken kaçmayı yakıştıramamıştı kendine.
    bi yara bırakmalıydı bende.
    halbuki ben evde yokken çıkıp gitseydi.
    bi tek o dokunurdu.
    'bi kez daha yatsaydıkta öyle gitseydi' der üzülürdüm.
    ama o da benim kadar istiyordu sevişmeyi.
    her halinden belliydi özlemi.
    bi kaç saat sonra eve gelmiştim.
    'naptın müdür'diye dalgamı geçip oturdum koltuğa.
    'iyi evdeydim bişey yapmadım'diye cevapladı.
    sıkılmıştı belli.
    ama o kadar kolay çıkartmayı düşünmüyordum dışarı.
    'biraz daha sıkılsınki biriksin, dışarı çıktığımız gibi patlasın'
    diye düşünüyordum.
    'kaç gün kalıcaksın'dedim
    'sen ne kadar istersin ' dedi.
    'bilmem farketmez istersen şimdi git' diye dalga geçiyordum.
    gitmesini istemezdim öyle çabuk.
    daha bi kez yatabilmiştik uzun süre sonra.
    gelmişken birşey yaşamalı, yaşatmalıydı ki değsin.
    ···
  19. 203.
    0
    karşılıklı oturduk kahvaltıya.
    panpam ve sevgilisi gayet yakın otururken
    bizim fatmayla uzak oturmamız dikkatlerden kaçmamıştı.
    konuşmadım hiç o sabah.
    o evin neşe kaynağı değildim o sabah.
    donma noktasıydım. yüzümde hiçbir ifade yoktu.
    boş bakan gözlerle kahvaltımı yaptım hızlıca.
    spora başlamıştım bi ara.
    'panpa ben spora gidiyorum'dedim ve kalktım
    sanki masada fatma yokmuş gibi davranıyordum.
    o da farkındaydı akşamdan sabaha değişen çocuğun.
    ama kozu yoktu.
    gelmesini istememiştim.
    'gelme fatma istemiyorum' demiştim bir kere.
    kendi seçtiği yolda yürüyordu artık.
    bense yalanlar sokağımda oturuyordum yalnız başıma.
    bu kez ayağıma gelmişti saf esnaf.
    'tavla atmaya gelmedim' der gibiydi.
    ···
  20. 202.
    0
    öğlene doğru uyandık. panpam ve sevgiliside evde
    yan odadaydı.
    merhabalaştılar.
    fatmaya ilk buluştuğumuz zaman
    panpamla aralarında geçen konuşmadan hiç bahsetmemiştim.
    kozum buydu. eğer çok daraltırsa vuracaktım yüzüne.
    bu bile yeterliydi onu aldatmama ve yalan atmama.
    yapmıştım ve sığınacak bir konuşma vardı elimde.
    onun aksini ispatlarsa daha ağır vuracaktım
    'neden benimle yattın ilk tanıştığımız gece,
    yeni tanıştığın biriyle nasıl yatarsın'diye sorgulayacaktım.
    üstünden uzun süre geçmiş olsa bile kozdu.
    ve daha ben fatmaya en son kozlarımı oynamamıştım.
    zamanı vardı.
    ···