-
126.
0'gelemiyorum param yok ' diye cevapladı mesajımı.
halbuki bi kaç milyara fotoğraf makinası almayı başarıyordu.
günde bir lira atsaydı kenara bir ayda gelebilirdi yanıma.
ama o bu güce sahip değildi.
sadece elde tutmaktı ya amacı.
o amacı yanıma gelmeden başarabileceğini sanıyordu.
ama farkedecekti.
o günde yakındı. -
127.
0bi kaç gün içinde yine konuşur olmuştuk.
düzeltmeye çalışıyordu kendini.
bense artık bir bintim ve umrumda değildi.
farketmiştim çünkü artık ne yapsa olmayacaktı.
ama o farkında değildi bunun.
uğraşıyordu olsun diye.
benimde işime geliyordu.
bazen mesaj atıyordum bazen açmıyordum telefonu.
unutamıyordum çünkü bana yaptıklarını.
onları unutsam kendime bakıp hatırlıyordum
'ne kadar değiştin böyle ' diyordum
ve beni değiştiren de o olomuştu.
'eskişehire gelmeyecekmisin' diye sordum.
gelsin istiyordum çünkü.
ayağıma kadar getirmek istiyordum
artık bu defterinde sonsuza dek kapanması için.
kapatacaktım çünkü.
bunalmıştım artık. -
128.
0'yıllardır bana yaptıklarını unutmamı bekliyosun bi anda.
istiyosan unuttur.
ama sen sadece tatmin etmek istiyosun ruhunu.
beni hep avucunda tutmak niyetin.
aşağıda atmıyorsun, kalbinede sokmuyorsun
ortasında bekletiyorsun sadece
bende denge kurmaya çalışıyorum
titreyen ellerinde.
anlamıyorsun.
sadece kendi dertlerin var sanki.
sanki ben hergün sefa içinde yaşıyorum.
sıkıntılarımdan haberin varmı?
yok.
yalnız kaldığında soruyorsun halimi.
sen beklemek nedir bildin mi hiç?
hiç karşılıksız bekledinmi birilerini?
ben bekledim hep güzel günleri.
hayalimde sen vardın o günleri güzel yapan.
ama anlamadın' -
129.
0Sabretseydin hep yanında olabilirdim,
mutlu olabilirdik.
Bigün gelirdi ve yüzümüzde
“ne zorluklara katlanıp buralara geldik ama ne mutlu ki beraberiz” demenin gururu olabilirdi.
Ama sen yine kısa zamanda gelip kısa zamanda gitmeyi seçtin.
Bu sefer uzun soluklu olsun gidişin olur mu.
Hatta sonsuz olsun.
Gelme artık çünkü ben gelmicem.
Ve gelmeni beklemicem.
içip içip sana ulaşmamı bekleme ulaşmıcam.
Sonsuza kadar gidiyorum artık çünkü bu defa senden vazgeçiyorum.
Elbet zamanla içimdeki sevgide nefrette tükenir.
ozamana kadar huzurun tadını çıkarmayı düşünüyorum.
Yoksa başka türlü aşılmaz bu yollar.
Başka türlü gitmez aklımdan yaptığın dengesizlikler. -
130.
0Kısa ve sevişmeli ilişkileri seçerek bilmeden en büyük kötülüğü yapıosun kendine.
Gerçek duyguların,
gerçek öpüşlerin yeri yok madem artık sende,
bütün sahte sevişmeler senin bundan sonra.
Ezip geçebilirsin bütün kızları.
Ama umarım hepsini sabahları tekmelemek istersin,
umarım hepsinde benim kokumu ararsın.
Benim istediğimde kısa ilişkiler zaten diyosun şuan, biliyorum..
ama sen bilmiyosun ki aşka dair ne varsa zamanla tüketiceksin içinde
ve aynaya baktığın zaman tanıyamıcaksın kendini.
Seviştiğin her kız benden-senden bi parça zütürcek farkında olmadan.
Etrafında sabredip aşka ulaşanları gördükçe;
bir sabah uyandığında bir bin gibi hissedeceksin içindeki yalnızlığı, ayrılığa söveceksin tekrar. -
131.
0panpa devam etesene
-
132.
0nerdesin amk
-
133.
0okuldan döndüm.bi kaç kız kesmiştim.Tümünü Göster
geçen seneye nazaran giydiklerime dikkat ediyordum.
bakışların değiştiğinin de farkındaydım.
sporunda etkisi vardı tabi.
'plaj çocuğu' olmak için değilde
en azından biraz daha iyi görünmek istiyordum artık.
dış görünüşüme güvenim azdı her zaman.
ben insanları dilimle yakalıyordum.
dayandıkları düşüncelere yüklenerek ya dost oluyordum
yada düşman.
çoğu doğru yolu şeçmişti.
fatma dışarı çıkmış, okuldan bi arkadaşıyla görüşmüştü.
'hayırdır üstünün değiştirmemişsin, dışarımı çıkcaksın' diyerek
zorluyordum sinirlerini
'dışarı çıkıcaz yaaaa' dedi.
'tamam biraz dinleyim çıkarız 'dedim.
daha önceden planı yapmıştım.
kızların çoğunlukta olduğu bi mekana zütürücektim.
'yanında kız olan erkeğe bakar kızlar' sözüne güveniyordum.
'olimpos' adlı mekana girdik. çok kalabalıktı ortam.
kapı önlerinde bi yere oturduk.
garsona'ilerde bi masa olursa bizi alıver kardeşim' deyip biraları söyledim.
fatmayı sarhoş edip içindeki yarayı deşmekti niyetim.
yaptıklarımı bir bir yüzüme vursun istiyordum.
başarımı duymak istiyordum onun ağzından.
halbuki biliyordum az çok ne kadar canının yandığını.
geçmişte bende yaşamıştım ne de olsa.
yaşatmışlardı.
bir,iki, üç derken fatma artık bardak boşalmadan bira söyler olmuştu.
kafası güzeldi.
bir kızın kafasının güzel olduğunu anlamak için
bir şey yapmaya gerek yoktur.
her halinden belli olur.
fatmada belli ediyordu fazlasıyla.
buzun üstünde rahatça yürüdüğü o topuklu ayakkabısı
kafası güzelken zorluk çıkarıyordu.
ve beklediğim an gelmişti.
koparmıştı ağzındaki mührü.
küfürler savurarak konuşmaya başladı.
bol bol anlattı yaptıklarımı. hissettiklerini.
vicdanıma dokunmuştu o anda.
okşuyordu elleriyle görünmeyen özelliğimi.
o an dudaklarından öpmek istedim. öptüm.
belki haketmiyordu kötülük,
belki çok mutlu olmaktı hakettiği.
ama hayat hep hakkedilenleri sunmamıştı önümüze.
konuşuyordu durmadan, ağlamayada başlamıştı inceden.
bir damla yaş dökülmüştü gözünden.
elinden oyuncağı alınan çocuk gibiydi.
ağlamak neydi. neden ağlardı bir insan.
gözyaşı nasıl dökülürdü.
ben unutmuştum uzun zaman olmuştu ağlamayalı.
ama biliyordum içimde biriktiğini.
bir gün ağlayacaktım.
hüngür hüngür, hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım.
yalnız başıma,bir köşede, hiç oyuncağı olmamış bir çocuk gibi.
ağlamasını istemiyordum.
oda gülmeye başlamıştı zaten haline.
'bana neler yaptın, halime bak ağlarken güler oldum'dedi.
gülüyorduk.
'param yok ' demiştim daha önceden.
hesabı ödedi.
'karnım acıktı bişeyler yiyelim mi ' dedi
'köşede kokoreç yiyelim istersen' dedim.
ordan sonra biraz yürüdük.
ilk geldiği günden beri elini tutmamıştım ne evde nede dışarda.
ama artık koluma girebilirdi.
düşmesine istemiyordum bu kez.
bu kez erik çalan arkadaşıma yardım etmekti niyetim.
vicdanıma dokunmuştu çünkü.
yakalamıştı beni azda olsa.
taksiye binip evin yoluna düştük.
mutluydu yanımda olmaktan.
'her ne yaptıysan yaptın ama ben mutluyum senin yanında'
diyebiliyordu hala.
inanmıyordum.
inancımı kaybetmiştim bu sözlere.
bi daha nasıl inanacağımıda bilmiyordum.
eve geldik. panpam ve sevgilisi yoktular.
aklım bir yandan' kafası güzel kullan bu durumu, sabaha kadar al istediğini' derken
bir yandanda 'ama yaparsan öyle bişey, nasıl yüklenir sana bi düşün' diyordu.
herşeyin sorumlusu ben değildim ama birlikte olarak sorumluluk altına gireceğimi düşünüyordum.
yaparsam sadece aldatmış, kandırmış olmaycaktım.
bir kızın hayallerini tamamen yıkacaktım. belki bi gün mutlu olacağı adamı bulabilirdi.
ve yine o mutluluk bozulabilirdi benim sayemde. eğer yaparsam..
tuğçenin bana yaptıkları yetmişti oysaki.
bugün başkasının hayatını zehir edebilmiştim işte.
bu bir kızın bir erkeği ne kadar değiştirebildiğinin göstergesiydi.
aşıksan eğer; gece yarısı sokakata yanında sevgilinle gezerken sataşan bir kaç bine
'ona dokunmayın beni gibin isterseniz' diyebilirsin. aşk düşündürmez başka birşey.
düşündüğün tek şey yanındaki, kalbini verdiğindir.
sanki can değildir seninki,ona vermişsindir canını, yakar top oynar gibi.
halbuki top ona değmesede canını almıştır o.
geri vermez kolay kolay.
oyun sen olursun.
senden kaçar artık,
kaybeden sen olursun.
bir daha da oynamak istemezsin bu oyunu uzun süre...
karar vermiştim. yapmayacaktım.yaptıklarım çok fazlaydı zaten.
daha fazla kırmayacaktım. sadece uyumak istiyordum artık. tertemiz bir şekilde.
yanlızdım fatma olmasaydı. sarılıp uyumak istedim o yüzden. sarıldım uyudum.
yarın olunca gidecekti. yanlız kalacaktım yine.
kaderim yapmıştım kendi ellerimle yanlızlığı.
fatma 3. cüydü.
beni seven ,zamanla aşık olan, herşeyini veren üçüncü kızdı.
hepsine aynılarını yapmıştım.
kendime yapmıştım oysa birazdda.
yanlız kalacaktım yine.
bununda sebebi tuğçemi diye sordum kendime
çok cevap buldum.
ama doğru hangisiydi bilemedim.
uyandık.
antalyaya yanına gittiğimde menemen yapardı hep
'gitmeden sana bi menemen yapayımda öyle gideyim ' dedi.
bense binlikten ödün vermeyerek'anca menemen yaparsın zaten 'diye cevapladım.
herşeyi tiye alır olmuştum ama bir yandanda düşünmüyor değildim.
'ulan kız bak hatırlamış, seni düşünüyo gene senin verdiğin cevapmı şimdi bin' der olmuştum kendime.
ama düşünüp unuttuğum şeylerdendi buda.
'şaka şaka hadi yapta yiyelim madem gidiyosun bugun' dedim.
mutfakta uğraşmaya başlamıştı.
bense arada bi kontrole gidip ,
biraz da oynaşmak için uğraşıyordum.
seviyordum sabah orgazmlarını.
abdesti bozmadan geçtik sofraya.
otobüs saatine kadar yapacak hiçbirşey yoktu.
valizini topladı oturuyorduk.
duşa girmek için harekete geçtim.
son bir fantazi lazımdı bana.
hem onada yolluk olurdu.
'duşa giriyorum gelsene' dedim
biraz düşündükten sonra tutamadı kendini.
soyundum. suyun altına girmek için ısınmasını bekliyordum.
'gözlerini kapat geliyorum' dedi.
çok saçmaydı bu söylediği. farkındaydım.ama dalga geçmek istemedim.
nede olsa güzel bir orgazm yoldaydı. bozmamalıydım havayı.
'tamam kapattım gel su ısındı ' dedim. geldi.
bu ilkti.bu fantaziyi yapacak kadar vaktim olmamıştı bi kızla.
genelde soguk suyun altına sokup ayılmalarını beklemiştim.
çok geçmeden sevişmeye başladık yine.
sanki sevişmek bile kesmiyor gibiydi beni.
bunu nerden anlamıştım.
şu düşüncemden
'ulan su bitmesin amk yarak gibi kalırız burda'
eskişehirde malum akıllı kart vardır.
bilen ve bu fantaziyi yapan arkadaşlar düşünmüş olabilir böyle.
neyse ki suda bitmemişti.
önce ben cıktım. arkamdan kurulanarak geldi.
ama yetmemiş gibiydi bu kadarı.
içinede girmek istiyordum.
ama bir yanım yine erteliyordu bu fikri
'neyse gidince iki ferre izler elimden geleni yaparım' diyerek.
vakit artık gitme vaktiydi.
kampüsün önüne kadar yürüdük.
valiz yine bendeydi.
hiç sevmemiştim bildim bileli şu tekerlek sesini valizin.
sanki tüm mahalle cama çıkıp
'giberim valizini elinde taşı şunu' diyecek gibi gelirdi bana.
neyseki mahallede benden başka yürütenlerde vardı.
beklemeye başladık otobüsü.
bi kaç dakika geç kalmıştı.
korkutmaya başladım fatmayı
'Gelmezse ne yapacaksın ya gittiyse annene ne dersin'
diye.
içten içe korkmayada başlamıştı.
aklıma gelen şeyler vardı o sıra
'5 kez ben geldim bi kez sen bak bakalım nasılmış gitmek,
o yolu şimdi seen çek birazda, yolda düşün benim neler hissettiğimi anla geri dönerken.'
sanki hep haklıydım ona karşı.
yaraları ben açmıştım, yaralanan oydu ama konuşan ve susturanda bendim.
otobüs geldi. valizi bagaja koydu muavin.
son bir öpücük geldi. sondu bu.
belki bir daha karşıma çıkmayacaktı fatma.
belki bir daha göremeyecektik birbirimizi.
belki hiç konuşmayacaktık.
sondu. bana göre
ama fatmanın daha sözü bitmemişti.
panpalar dikkat edin kendinize görüşmek üzere -
134.
0gibiniz sağolsun panpa. ben yazıyım da isteyen bin desin isteyen ders alsın.
isteyen ... sonrasını okumadım desin. sıkıntı yok. muhabbet bitene kadar yazmalara devam -
135.
0panpa takipteyız. boşa anlatıyorum dıye yazmamazlık yapma sakın
-
136.
0bugün yazamıyorum panpalar.iş güç var az.kusura bakmayın
-
137.
0dinleyen panpalara saygılar ve iyi geceler.. yarın görüşürüz
-
138.
0bi kaç gün aynı şekilde devam etti.
geceler bizim için çok hızlı, gündüzler tatsız tuzsuzdu.
adeta geceyi bekler olmuştum.
iyice sıkıldığını farkettim.
bu gece çıkabilirdik.2 gün sonrasında gidecekti zaten.
okuldan geldim.1 buçuk sene ders yüzü görmeyen ben,
fatma evde sık boğaz etmesin diye derslere giriyordum.
hem vakit geçiyor akşam oluyor, hemde dırdır dinlemeden
yeni kızlar kovalıyordum.
tuğçeden hiç ses seda yoktu bu arada.
çok dayanmıştı mesaj atmamaya.
yakındı ama biliyordum.
daha acıkmamıştı özgür güvercin.. -
139.
0oyun başlamıştı artık onun için.
evde tek başına kalmıştı.
panpam ve sevgilisi dışarı çıkmıştı.
düşünüyordu muhtemel.
'ne işim var benim burda?' diye sorguluyordu.
gelmişti ya bir kez. öyle erken kaçmayı yakıştıramamıştı kendine.
bi yara bırakmalıydı bende.
halbuki ben evde yokken çıkıp gitseydi.
bi tek o dokunurdu.
'bi kez daha yatsaydıkta öyle gitseydi' der üzülürdüm.
ama o da benim kadar istiyordu sevişmeyi.
her halinden belliydi özlemi.
bi kaç saat sonra eve gelmiştim.
'naptın müdür'diye dalgamı geçip oturdum koltuğa.
'iyi evdeydim bişey yapmadım'diye cevapladı.
sıkılmıştı belli.
ama o kadar kolay çıkartmayı düşünmüyordum dışarı.
'biraz daha sıkılsınki biriksin, dışarı çıktığımız gibi patlasın'
diye düşünüyordum.
'kaç gün kalıcaksın'dedim
'sen ne kadar istersin ' dedi.
'bilmem farketmez istersen şimdi git' diye dalga geçiyordum.
gitmesini istemezdim öyle çabuk.
daha bi kez yatabilmiştik uzun süre sonra.
gelmişken birşey yaşamalı, yaşatmalıydı ki değsin. -
140.
0örnek 4;
Bugün yürüdüğüm yolları yürüdüm tekrar..
hayat ne gariptir ki hissedemedim o günleri içten..
içim burkuldu bi yandan neden sen yoktun o günlerde diyerek..
aynı garip hayat bana seninle yaşayabileceğimiz o mutlu günlerin hayalini kurdurdu.
Burukluk yerini huzura bıraktı tekrar..
hayatımda huzuru aradım hep.
Sanırım o huzurun tarifiydi yaşadığım..
seninle geçen saatler dalgasız bir deniz,
bulutsuz bir gökyüzü,
yemyeşil ormanlar gibi kusursuz..
yanımda olmadığın zamanlarsa hırçın bir okyanus bir fırtına gibi..
ama sana ulaşabileceğimin hissiyatı
savaşın tam ortasında güvenli bir kale gibi.
Bu gece de tarif bulamıyorum.
yine söylüyorum seni çok seviyorum..(ben) -
141.
0karşılıklı oturduk kahvaltıya.
panpam ve sevgilisi gayet yakın otururken
bizim fatmayla uzak oturmamız dikkatlerden kaçmamıştı.
konuşmadım hiç o sabah.
o evin neşe kaynağı değildim o sabah.
donma noktasıydım. yüzümde hiçbir ifade yoktu.
boş bakan gözlerle kahvaltımı yaptım hızlıca.
spora başlamıştım bi ara.
'panpa ben spora gidiyorum'dedim ve kalktım
sanki masada fatma yokmuş gibi davranıyordum.
o da farkındaydı akşamdan sabaha değişen çocuğun.
ama kozu yoktu.
gelmesini istememiştim.
'gelme fatma istemiyorum' demiştim bir kere.
kendi seçtiği yolda yürüyordu artık.
bense yalanlar sokağımda oturuyordum yalnız başıma.
bu kez ayağıma gelmişti saf esnaf.
'tavla atmaya gelmedim' der gibiydi. -
142.
0öğlene doğru uyandık. panpam ve sevgiliside evde
yan odadaydı.
merhabalaştılar.
fatmaya ilk buluştuğumuz zaman
panpamla aralarında geçen konuşmadan hiç bahsetmemiştim.
kozum buydu. eğer çok daraltırsa vuracaktım yüzüne.
bu bile yeterliydi onu aldatmama ve yalan atmama.
yapmıştım ve sığınacak bir konuşma vardı elimde.
onun aksini ispatlarsa daha ağır vuracaktım
'neden benimle yattın ilk tanıştığımız gece,
yeni tanıştığın biriyle nasıl yatarsın'diye sorgulayacaktım.
üstünden uzun süre geçmiş olsa bile kozdu.
ve daha ben fatmaya en son kozlarımı oynamamıştım.
zamanı vardı. -
143.
0kafasını göğsüme yasladı. gözleri dolmuştu.
artık tam zamanıydı harekete geçmenin.
çenesinden tutup hafifçe kaldırdım başını.
kendimi dudaklarına atmamla, içindeki kızgınlığı atarcasına saldırmıştı.
deli gibi öpüşüyorduk. dakikalar geçmişti.
sevişmek nefes almaktan önemliydi sanki.
zorlanıyorduk nefes alırken.
istemediğim bir şey olmasını engellemek için yavaşlatıyordum kendimi.
biliyordum eğer ileri gidersem, üstüme çok fazla baskı yapacaktı.
vicdanım belki o zaman uyanabilirdi.
bende bundan koruyordum.
uyumasını istiyordum vicdanımın.
ileri gitmeden seviyeyi sabitledim.
ama güzel bir sabahtı benim için.
rahatlamıştı vücudum ter atınca - 144.
-
145.
0geldim panpalar.Tümünü Göster
evime doğru yürümeye başladım.
saat gece yarısını geçiyordu.
ben ve bir kaç köpekten ibaretti sokak.
yanlızdım.
fatmayı çok seviyor olsamda, beraber olsakta,
sevgili olsakta
yanlızdım.
sıfatlar ne olursa olsun beni bekleyen
tek kişilik soğuk yatağımdı.
sabah oldu.
gece fatma mesaj atmış
'hani 4 saat sürüyodu yalancı' diye
cevap atamadım.
telefonum kapanmıştı faturayı ödemediğim için.
artık kendimi tamamen okula vermek zorundaydım.
yapacak çok şey olmadığı için
okul-spor- ev arasındaydı hayatım artık.
mesaj gelmişti.
güvercin seslerii.
'napıyosun'
cevap atamadım.
aradı
'niye cevap atmıyosun '
'hattım kapalı'
konuşmaya başladık.
tuğçe artık herhangi biri gibiydi.
üstüne okadar çok şey yaşıyordumki her görüşmemizden sonra
unutuyordum bile varlığını tuğçenin.
ama o hatırlatmakta ısrarcı biriydi herşeyi.
bi kaç gün böyle devam etti
tuğçe arıyordu
fatma da mesaj atıyordu.
yada netten yazıyordu.
sooğumuştum iyice ikisindende.
'annem evde yok 1 hafta, gelsene antalyaya'dedi telefonda fatma.
ama ben artık fatmanın neden hayatımda olduğunu biliyordum.
fatma sadece tuğçenin yedeği gibiydi.
tuğçeye söyleyemediğim şeyleri ona söylemiştim.
bi anda bana bağlanması o yüzdendi.
gitmek istemiyordum
'derslerim var sınavlar var gelemem sanırım'diye cevapladım
'bu son şansın olabilir.'
'tamam ben kullanmak istemiyorum şans falan'dedim ve telefonu yüzüne kapattım.
artık farkındaydı çaresizliğinin.
yinede son sözü söylemeyi severdi fatma.
o yüzden satırlarca yazı döktürmüş ve yollamıştı.
son sözüydü evet ama benim için bir anlamı yoktu söylediklerinin.
küfürde etse ,belada ansa farketmezdi artık.
ben çoktan almıştım gemimi limandan.
kendi küçük denizimde oynuyordum tek başıma.
bu arada eski liseden arkadaşlarımdan olan
ve tuğçenin en eski,ve bir zamanlar en iyi arkadaşı olan
elifle konuşmaya başladık.
elif rahat bi kişilikti.
evlenmiş boşanmış hür bir insandı.
eski bi tanıdık olması onun değerini yükseltiyordu.
görüşmek için bi gün belirledik.
bu arada tuğçeden yine ses yoktu.
ama fatmanın patlama noktasına az kalmıştı biliyordum.
o gece 'sana birşey gönderdim, ister oku ister sil naparsan yap'
diye mesaj attı.
e-maile baktım.ilk dikkatimi çeken yazının benim gönderdiğim mesajlarıda
içeriyor olmasıydı.
işte bu noktada burda yazmaya karar verdim.
hemen reizlerden olan arkadaşımı arayıp sordum.
'yaz rahatlarsın amk. ' dedi
o gün bugundur yazıyorum amk.
neyse
mesaj baya uzundu tahmin ettiğim gibi.
fatma'nın mesajı
'Yine uzun bir yazı seni bekliyor.
Daha önce de bunlar sana son satırlarım demiştim
ama daha önce senden hiç vazgeçmemiştim.
Artık senden vazgeçiyorum.
Evet oraya gelirken de hayatımda değildin
ama daha bi hafta önce bana aşk sözleri söyleyen bi insan,
ayrılığımıza söven bi insan vardı karşımda.
Söylediğin güzel şeylere inanmayı seçtim hep nedense.
Bi insanın duyguları nasıl bu kadar çabuk değişir hiç anlamadım.
ama artık anlamak da istemiyorum.
Şimdi silmeye kıyamadığım aşk dolu yalan sözlerini
bi kere de senin okumanı istiyorum.
Hani demiştin ya sen en büyük hatayı bana inanarak yaptın diye.
Yerimde olsan inanmaz mıydın oku ve bi an düşün istiyorum.'(Fatma)
gönderdiğim mesajlardan örnek 1 ;
Güzel gözlüm tüm ışıkları açık antalyanın..
görkemli evet çok güzel hatta
ama gördüğüm yer
Antalya değil sevdiğim
senin gözlerin..
senin bana sevgiyle aşkla bakan gözlerin..
gökyüzünün yıldızları
benim sevgimden küçük
senin bakışlarından zayıf..
seni çok seviyorum kadınım..
seni cook seviyorum..son nefesimsin…
örnek 2;
Bileklerimde iki demir var ve aralarında zincirler.
Gökyüzü artık yasak bana güneşim battı çoktan.
ama benim hayallerim var hala.
hep sonunu sana bağladığım güzel günler.
El ele yürüdüğümüz uzun sokaklar,
yüzerek geçtiğimiz dalgalı denizler.
Ömrüm bir şark kışının soğuğundayken
kalbim hayallerinle dolu ve sıcacık hala.
Nasıl geçerdi bu günler,
nasıl bırakırdı gece kendini güneşin kollarına,
gözlerimi sana açmak için kapatmasaydım?
Tarifini yapamıyorum hala yaşadığım günlerin..
kısaca seni çok seviyorum..
örnek 3;
Güneş üzerimize doğduğunda,
yağmur damlası düştüğünde yere,
her yer bembeyaz olduğunda,
ben yine sana uyandım bu şafak vaktinde..
sensiz geçerken günler,
yanımda sen yokken uyandığımda,
yağmurlarda yalnız yürürken sövüyorum kendime..
neden diye bu ayrılık..
anladım ki sevgim benden çok büyükmüş..
meğer ben görmemişim anlamamışım yokluğunun eziyetini.
Yine uyuyorum şimdi..
sana uyanmak sana ulaşmak için..
kabul et varlığımı,
özrümü.
Beni son kez azad et yalnızlığımdan..
seni seviyorum sadece..
devamı yarın panpalar.. dikkat edin kendinize
-
dürüst olalım ben dahil bu saate burda olan
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 17 01 2025
-
zalinazurt bora bahane
-
damarlı memeee
-
namusunu temizliyorum aslan amcaa
-
miiyaaw miiiyaaw
-
sozluk eskiden daha kotuydu
-
bora gözün arkada kalmasıın
-
kayra bu poz ne babus
-
eskort fiyatları aşırı pahalı
-
kabak niye zalimazurta patladı amg
-
xwa nikli yazar özelden dağa çağırıyor
-
gunde 5 kere ezan
-
bir elimde havuç bir elimde sopa olacakk
-
tayland yuz olcumu olarak turkiyeden
-
tıp okuyan rolex de kayma var mı
-
bi yandan baldur gate 3 oynıyımı diyom bi ynadan
-
rte altincisini bilmeyen liseli bakir ezikler
-
olüm sizin o ananizi bacinizi
-
bi kedi aldınız hep yere sıçıyor
-
ccc rammstein ccc nerde la
-
35 yasinda askere gitmeyi planliyorum
-
bu hayat ne olacak böyle
-
wow girl yazdigi hikaye
-
sozlugu hangi orrrrr
- / 1