hepinize ağır kaçacak bir seks hikayesi

suyun dibine batan külodu da ilk defa duydum amk. kız metal külot giyiyor beyler

sonu = bu gavat eceyi gibiyo.

sonra sinemadan çıktık buseyi evine bırakacaktım. fakat buse evlerinin boş olduğunu söyleyip beni içeri davet etti. eh tabi ben de kabul ettim ama etmez olaydım. içeri girdiğim gibi busenin 2 abisi üzerime çullandı ve amımı zütümü gibti.

ece hamile kalır 2.00 kalmaz 15.00 alt 1.65 üst 1.70

bu anca elini giber bence sayın şansal büyük a kuş kalkmıyo amk hak yolunu görünce sönüy bence gibemez

eceyi giber 3,50 fusun yengeyi giber 19,40 gibemez 10,00

amk içest olabilir fusun yengeyi giber belki ben bu kupona hem X oynuyorum hemde 2

beyler 2 böbrek kaldı bahislerden bana.
2 tane anne kaldı ama 2'si de 50 yaş üstüymüş, iade ettim amk.
3 tane baba kaldı, hepsi bahisçilere iade.
bi de 50tl gledi dıbına kodumun fakiri aldım yine de parasını.

ece bunu giber

eceyi giberken merve gelcek ece kaçcak sonra merveyi gibcek

her şey annemle babamın boşanmasıyla oldu. ben 3 yaşımdayken annem babamı terketti ve beni de oç gibi ortada bıraktı. babamla yaşamaya başladım. babam da yalnız başına bana bakmaya dayanamadı ve füsun anneyle evlendi, ben 4 yaşımdaydım. füsun anne de boşanmıştı, ilginç bir şekilde babamla paralel hayatları vardı. füsun anneyi de o dönem eşi terketmiş ve ukraynaya kaçmış (ben bunları 19 yaşımda falan öğreniyorum) füsun abla da 2 yaşında kızıyla ortada kalıvermiş ve babamla tanışmışlar iş yerinde, oradan da evlenmişler vs.

yeni bahisler açıldı günün kuponu:

ece dildoyla bunu giber 10,50 fusun anneyi giber 19,45 eceyi ayı giber 19,70

günün yorumu:
sizin ben yedi soyunuzu gibiyim amk yeter la kim kimi gibcekse gibsin yapıcağınız maçı gibiyim bence ccc inci giber ccc

o görüntünün şokunu 2-3 gün hafızamdan atamadım ancak sonradan yeniden aklımdan çıkmıştı o görüntüler. o dönem de bizim sınıftan bir kızla çıkmaya başlamıştım adı merve. o yüzden ece nin görüntüsünü aklımdan çıkarmak kolay oldu. liseli olduğumuz için sinemada yiyişiyorduk, öpüşüyorduk bu benim o dönem zirve yapan cinsel arzularımı sakinleştiriyordu.

çoğunuza ağır kaçabilir ona göre durmayın başlıkta. arada gardım düşebilir, o yüzden up'ı ve yorumları ekgib tutmayın

bu süreçte babam da parasına para katıyor ve iyice zengin bini olmaya başlıyordum. ben füsun anneler ilk geldiğinde, kızı eceye inanılmaz tav olmuştum. şuan aklımda kaldığı kadarıyla kıskançlık krizlerine giriyordum, hatta oyuncaklarını falan kırıyordum. babamın falan anlattıklarına göre de inadımdan yapmadığım hiçbir şey kalmıyormuş. neyse, ben 10 yaşıma geldiğimde hepten zengin bini olmuştuk. eceye de mecburen alışmıştım, ben koleje başlıyordum. ece de okumaya kolejde başlıyordu.

babamın ilk yazlık aldığı zamanı hatırlıyorum. ben 11-12 yaşındaydım. ece de 10-11 yaşındaydı, bir yaş var aramızda. siteye taşındığımızda doğru düzgün arkadaşımız yoktu ve o yaşta herkes oç du. o yüzden ilk yazımızı yalnız geçiriyorduk mecburen, ikinci yazımızda ise onlarla yavaş yavaş arkadaş olmuştuk. 15'li yaşlarımıza geldiğimizde ergenliğin en ergen yıllarıydı. ben hiç çalışmadığım liselere giriş sınavında, kolejden devam etmeye güveniyordum. öyle de oldu, kolejden devam ediyordum okumaya.

ardından kalkıp giysilere doğru gidiyoruz ama bunun apış arasından hafif süzülen çok azıcık kanı görüyorum. gel ece diyorum bi denize girelim temizlenelim. giriyoruz belimize kadar ve sonra çıkıyoruz. bu ruh gibi, sanki pişman. şortunu giyiyor, sütyenini bulamıyoruz sanki yer yarıldı içine girdi. blzunu de geçiriyor. bütün eşyalar kum içinde. akşamüstü oluyor güneş aşağı inmeye başlıyor. biz de arabaya doğru yürüyüp biniyoruz.

(yemekteyim şimdi)

bu birkaç saniye süren bir şeydi. sonra ayrıldık yeniden birbirimizden ve kıyıya yaklaşmak için yüzmeye başladık. su boy hizamıza yaklaşınca durduk yeniden. bi sessizlik oldu esasında. öylece durduk suyun üstünde. dipten kum çıkarim mi dedim zaten boy yer neyini çıkarcan dedi gülercesine. ben daldım dibe her taraf taşlık amk, aldım bikaç taş çıkardım. bu sefer bu dipten kum çıkarıyım mı dedi, kum yok taş var sırf dedim. daldı.

ece 2,50 x 10,50 merve 2,90 ikisinde giber diyosanız 3,50

al kum çıkardım dipten diyip elimdeki külodu gösterdim güldüm. bu da güldü. külodu aldı ve top haline sokup atabildiği kadar uzağa attı. ya salak mısın aq diyecek ken yarıda kesti ve dudağıma yapıştı. inanılmaz şaşırdım aq. sıkıca bir öpücük attıktan sonra geri çekti kendini ve yüzümüze baktık. bu sefer ben yapıştım dudağına. o kadar ateşli öpüşüyorduk ki sanki 10 küsur yıldır bu anı beklermiş gibi. bacaklarıyla sardı belimi ve boynuma tutunup öpüşmeye devam ettik. bu şekilde yürüyerek karaya çıktık. ece anadan doğmaydı benim altımda bir tek slim boxer vardı. öpüşmeye devam ettik ve ben altımdaki boxerı da çıkardım. gibim balta gibi dikti azgınlıktan.

buseyle çıkar gibiydik ama sanki yaş muhabbetinden çekiniyordu. o yüzden bu işin bir ismi yoktu. ismi olacağı gün ise bir 27 şubat cumartesisiydi. o gün buseyle dışarıda takılmıştık ve beni evlerine çağırdı. bizim evin 4 ev yanındaydı. evlerinde kimsecikler yoktu. buse ilginç bir kızdı, 17 yaşına göre oldukça büyük gösteriyordu. boy olarak değil. sadece bakışları, hareketleri bakımından. biz eve girer girmez bu dudaklarıma yapıştı. dakikalarca öpüştük benim gibim mermer gibi olmuştu resmen. o kadar agresif hareket ediyordu ki, dudaklarım morarmıştı. sonra bir hışımla dudaklarını çekti ve beni elimden tutup yukarı kata yürüdü. bunun pembelerle kırmızılarla dolu odasına girdik.

ertesi gün erkenden kalktık eceye dedim ece gel bak yarım saat mesafede köy kahvaltılı yer var doğal ortam cart curt orda yiyek. eh iyi dedi, hazırlandık çıktık. süper böyle çiftlik gibi bir yerde yaptık kahvaltımızı temiz havadan boğulacaktık nerdeyse amk. sonra çiftlikteki dayı dedi bu çevrelerde dolaşın bak koylar var dereler var süper yerler falan.

eh iyi la dedik, atladık arabaya bu çevreyi dolaşmaya başladık. dere kenarında durup su içtik vs. sonra arabayla geçişin olmadığı bir koya geldik, arabayı girişte bıraktım içeri doğru yürüdük. ormanlık alan, ağaçlık vs. ilerisi de mavi ötesi bir deniz. o zamanlar daha gibilmemişti buralar. taş üstünde taş yoktu, her şey doğaldı. vay dıbına koyim yav dedik. sahille ağaçlık alan arasında toplasan 4 metre vardı. o kadar yeşile bulanmış bir yer.