/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1 -2
    Başımdan geçen bu mükemmel olayı sizinle paylaşmak istedim.
    Şubat ayının 26sı üniversite yolculuğu kısa tatilden sonra tekrar başlar. Kıbrısta okuyorum. Olaya giriyorum iyi dinleyin.
    Arkadaşım Havalimanına beni bırakıp evine dönmüştü. Kapıda xraydn eşyalarımı gecirmek için sıra beklerken her şey o anda başladı.
    ···
  2. 2.
    +1
    Hemen önumde olan ve sonradan adının merve oldugunu öğrendiğim hatunun kendisinden ağır 3 bavulu vardı. Sıra ona geldiğinde bana bakarak bavullarini taşımaya çalışıyordu. Yardım etmemi ister misiniz diye sorduğumda çok sevinirim aslında dedi. Gülümseyp bavullarini cihaza doğru sürüklediken sonra kendi eşyalarımı bıraktım ve karşı tarafa geçtim. Eşyaların hepsini indirdikten sonra check-in yapmak için Pegasus masa başına doğru ilerlerken Kıbrıs'a mı yolculuk diye bir ses geldi. Kafa salladım tabi ilk ağırlık evresi ya. Fazla kilom var beraber check-in yapmamız mümkün mü dedi. Bu sefer biraz yumusamistim ki çokta tatlı görünyordu ağır kalmak mümkün değildi. Olur dedim ve ikimiz bu sefer check-in yapmak için sıra beklemeye başladık. Sıra bize gelene kadar PDR 3. Sınıf olduğunu ve adının merve olduğunu ögrenebilmstim. Sürekli sorular soruyordu bi yerde kendi kendime beraber check-in yapmak için mi o kadar ilgileniyor o kadar soru soruyor diye düşünmeye başlamıştım.
    ···
  3. 3.
    +1
    Kayış varda miletten ses gelirse anlatırım.
    ···
  4. 4.
    +1
    Her neyse daha fazla düşünmemem gerektiğini zamanla anlasilir mantığıyla hareket ettim.
    Sıra bize gelmişti. Benim 7 kilo boşluğum onun 11 kilo fazlası vardı. 4 kilo bagaj hakkı yani 30 lira ödemesi gerekiyordu. Masa başındaki abiye kendisini acındrdıktan sonra bagaj hakkı ödemeden bir şekilde check-in yapabilmistik. Tam kanadın üzerinde orta sıralarda 23 a ve b koltuklarına yer ayirtmistik. Uçağın kalkmasına 1 saat falan vardı. Bu iyiliğim karşısnda bana kahve ve sigara ismarlamak istedi. Tabi benim canima minnet cafe bölümüne geçtik. Kahvelerimizi söyledik sigralarimizi yaktık...
    ···
  5. 5.
    +1
    Hikayenin sonu gelecek millet burdaysanz ses verin
    ···
  6. 6.
    +1
    Kahve muhabbeti olur ya işte nerelisin neden PDR ben neden pgiboloji derken konu konuyu açtı ve sohbet iyi yerlere doğru yol aldı. Saat 3 olmuştu pasaport kontrolünden geçip uçağa doğru muhabbet ede ede ilerledik.
    Yerimize yerleştik hemen yanımızda bi abla küçük kızıyla beraber oturuyordu. Kızı görseniz tatlılk abidesi. Uçak kalkarken ağlamaya başladı susturmak için kucağıma aldım şeker falan yedirirken Mervenin bana gülümseyerek baktığını farkettim. Birden telefonuna sarıldı ikinizde çok tatlisiniz ya dur bi fotoğrafınızı cekeyim dedi.
    Benimde egolarim hafiften tatmin oluyordu onun bu konuşmaları ister istemez hoşuma gidiyordu. Çocuk sustuktan sonra annesinin kucağına yerleştirip sohbete devam ettik. Her fırsatta sevgilisi olmadığını belirtiyordu.
    Uçakta hizmet servisi başlamıştı. Görevliler bi isteğimiz olup olmadığını sordu. Kıza bi şeyler iç dedim. Bi Cola istedi önce bende bi bira söyledim kendime. Bira istediğimi görünce colayi iptal edip kendisi de bira söylemişti. 2 30luk biraya havada 30 lira para vermiştim ateşim çıkmıştı o ayrı mesele tabi.
    ···
  7. 7.
    0
    Saat 3 40ı gösterdiğinde ucak Ercana yetişmişti. 30 dk sonra Lefkoşaya gidecek olan servis kalkacaktı. Orta sıralarda oturduğumuz için yarım saatte servise yetişmek mümkün gibi görünmüyordu. Bir şekilde uçaktan inip pasaport kontrolünden geçmiştik. Bavullarımızı beklerken hemen karşımızda Mervenin eski takıldığı çocuk bizi izliyordu. Benimle de sürekli göz göze geliyordu. Mervenin hareketleri birden daha fazla samimilesti o çocuk yüzünden mi desem sayesinde mi desem orası meçhul.
    Bavullarimiz gelmişti. Arabaya attık servisin kaçtığını farkettik. Bi sonraki servisin kalkmasınada 1 saat vardı. Dışarı çıktık çocukta Peşimizden geliyordu. Ben arabayi suruklerken merve birden koluma girdi. Ben iyice neye ugradigimi sasirdim. Hemen karşıya geçtik ikimizde epey bi acikmistik. Çay simit söyledik o çocukta hemen karşıya oturdu. Çocukla sürekli göz göze geliyorduk merve de bunu anlamıştı. Birden bakıp durma ya boşver o şerefsizi dedi. Tanıyıp tanımadığını sordum eski erkek arkadaşı olduğunu söyledi. Surat astm sert bir şekilde çayını bitirde kalkalım dedim. Kendisi de üzülmstü. Kalkp biraz ilerde ki diğer cafe de oturduk servis saatini bekliyorduk.
    ···
  8. 8.
    0
    Oturduğumuz yerde iki kahve söyledik ama ikimizin de ağzını bıçak açmyordu. iyice hevesimiz kaçmış kaslar çatık bir şekilde oturmustuk. Kendi benden daha çok üzülmstü. Eski sevgilisi orda olduğu için benimle ilgilendiğini düşünmüştm. Bir şekilde gönlümü almaya çalışıyordu. Saat 5 10 a yaklaşıyordu. Masanın üzerinden Telefonumu alıp numarasini yazdı ve çağrı attı. Her iki telefona da numaraları kaydetti. Ben yine bir şekilde suskunluğu korumaya çalışıyordum. içimden ilerisi gelirse intikam feci olacak die bir düşünce var tabi. Her neyse servis saati gelmişti. Servislere bindik merkezde indik. Terminalden o gonyeliye bende merkez tarafina yol aldım. Eve geldiğimde hala elim ayağım titriyordu sinirden. Bir şekilde sindirmeye çalışıyordum. Eşyaları yerlestirdikten sonra markete gidip bikaç bira aldım ve kurulum televizyonun karşısına. Saat 9 gibi merve mesaj atmıştı. Bugün son içtiğimız kahvenin telafisini istiyordu. Cevap vermedim. 10 dk geçmeden aradı. Neden cevap vermediğini sordu görmedim diye saçma bir yalan söyledim. Yalnız misin diye sordu evet dedim. Ev arkadaşlarım ayin 1inde gelecekti. Gelip sana kahve yapmamı istermisin die sordu bende o kadarına da yok diyemezdim tabi. 9 30 servisiyle gelecekti. Heyecandan mı başka şeyden mi bilemedim ama hareketlerimden konuşmama titremeye her şeyim bi anda değişti.
    Duraktan onu karşılamaya gittim ve bize geçtik.
    ···
  9. 9.
    0
    Salona geçtik boş bira şişeleri görünce güldü. Esprili bir şekilde evde bira var ve sen kahve mi istiyorsun dedi. Biraz yumuşatmayı başarmıştı bu cümlesiyle. Dolapta yetecek kadar kalmamıştı markete gittik ben biraları alırken kendi elinde bir şişe vodka ile geldi. O an artık kayış tam koptu. Dışardan meyve almaya çıktığında hemen prezervatif aldıp cebime koydum. Eve geçtik anahtar telefon cüzdan çıkarırken cebimden o lanet prezervatifi de attım masaya. Cok utanmistim ne dicegimi bilemiyor kan kırmızısı kesildim bir anda. O yüzüme bakıp gülümsedi sadece. Meyveleri yıkayıp doğrdı ve birer duble doldurdu. Kendi biraz daha hızlı gidiyordu. Hiç bir şey olmamış gbi konuşuyor ben sadece dinliyor gerektiği yerlerde gülüyor ve sorulara cevap veriyordum.
    ···
  10. 10.
    0
    3. Dubleye geçmiştik. Ben öncesinde içtiğim biraların da etkisiyle kafamı kaldiramiyordum. Vodkalarin içine birer dilim elma attı. Ve bunların son duble bitirdigimizde kahveyle beraber bu elmaları yiyecegimizi söyledi. Dubleleri döke döke bir şekilde bitirdik. içinde mi elmaları çıkardik ben kahve yapmaya kayuldum.
    Birden bire arkadan sarıldı kafayı kahveyle öldürmek istemediğini söyledi. Ona döndüm ve dudaklarına yapıştım. O ictiklerim bir anda enerji içeceği gibi geldi. Öpüşerek duvarların yardımı ile onu bir şekilde odama zütürebildim. Yatağa uzandık boynumdan emmeye başladı. O güzelliğin altında öyle bir vahsilik yatacagi hiç aklıma gelmezdi. Boynumdan yavaş yavaş iniyordu. Profosyonel olduğu her halinden belliydi artık. Kıyafetleri çıkarıp ikimizde iç çamaşırla kaldık. Birden mutfağa gitti o vodkanin içine attığı elmaları getirdi. Onları yiyip tekrar ise konulduk. Eli buz gibiydi ve rahat durmyordu. Birden benim elemanı aldı ve dudaklarının arasında gezdirmeye başladı. Öyle hoşuma gitmişti ki yatakta erimistim resmen. O işini hallederken ben korunmaktan bahsediyordum. Kalktı ve gerek olmadığını söyledi. Son bi tükürükle ıslattı ve yavaş yavaş üzerine oturdu. Benim ilklerim buz kesilmişti. Biraz hopladiktan sonra Bi anda pozisyon değiştirdik ve ben üst tarafa geçtim. Üzerinde gel git yaparken kendi sırtımı tırnaklaryla parcalyrdu. Birden canı yanmaya başladığını söyledi. ilk defa bir kız benden önce bosaliyordu. Kalkmamı kendisinin halledecegini söyleyince sirt üstü uzandım. Alttan sivazlayarak dudaklarının arasında gezdirip boğaza kadar geçiriyordu. Bende daha fazla dayanamayp ağzına saldım benim evlatları. Daha benim evlat ağlamaya başlamadan günün anlam ve önemini bildiren cümle istemsiz bir şekilde çıktı ağzımdan. Hemşo hemşoyu gurbette giber.
    Olay bundan ibaret beni dinlemediginiz için teşekkür ederim iyi geceler amk.
    ···