-
1.
+2içinden "Ama neden, seni uyumsuz herif" demek geçti, fakat bir şey onu durdurmuştu. Çaresinin olmadığını düşünerek kolunu burnuna dayadı. Madem camı açamıyordu, tek çare buydu.
içeride loş bir ışık vardı. Karşısında oturanları yoğun sigara dumanından hayal meyal görüyordu. Camdan dışarı baktı göz ucuyla, dışarıda tipi vardı. Gerçi, bunu anlaması için bakmasına gerek yoktu, zaten camlara vuran nesnelerin sesinden başka bir şey duyulmuyordu içeride. -
2.
0Sessizlik, bacaklarından başlayıp gövdesine yayılan bir fare gibi içini kemiriyordu adeta. Beyninin içinde kopan fırtınaları kimse duymuyordu, duysa da umursamazdı. Sonunda dayanamayıp bu sessizliği bozmaya yeltendi, ağzını açtı, ama kelimeler çıkmıyordu ağzından. Boğazında bir yerlerde takılıp kalmışlardı ve onları çıkaramıyordu.
"Tamam." dedi karşısında oturan, ve devam etti: -
3.
0"Borcunuzu ödemeniz için size bir hafta mühlet daha veriyorum. Dostum Don Juan'ı sevdiğimi bilirsin, ama iş alışverişe geldiğinde ne kadar ciddi olduğumu umarım görmüşsündür."
Bunları söyledikten hemen sonra adamın elinin yavaşça masada duran silaha gittiğini gördü. Kafasını sallamakla yetindi.
-Kendisine ileteceğim.
Adam ayağa kalkarak gidebileceğini ima etti, zaten orada daha fazla durmaya dayanamazdı. -
4.
0Kendini güçlükle dışarı attı. Moskova'nın karlı sokaklarında kaybetmişti kendini şimdi, ne zaman bulacağını bilmeden. Koca binaların yanında kendini bir hiç gibi hisetmeye başlamıştı.
Bir dilenci gördü, beklenenin dışında bir hareketle elini cebine attı, cüz'i bir miktar son parasını da dilenciye verdi.
Yola koyulmuştu, bir anda durdu ve geri döndü. Dilencinin yanına oturdu. -
5.
0Kısa ve net bir şekilde "Merhaba." dedi ve devam etti:
-Bazen, bırakıp her şeyi gitmek istediğin oluyor mu?
-Hayır.
-Benim oluyor. Bırakmak istiyorum artık. Hayat, efendim, artık anlamsız geliyor. Yanınızdan kalkıp beş adım attığımda şu köşeden birinin kafama tabanca yardımıyla bir kurşun yerleştirmeyeceğinin, hatta sadece bir kurşunla yetineceğinin hiç garantisi yok.
-Ama şu anda hayattasın değil mi?
-Sanırım.
-Hepimizin yaşadığı sıkıntılar var. Görüyorsunuz, ben de yalnızca bir dilenciyim. insanlar sadece etiketinize bakıyorlar bugünlerde. Ne olduğunuzdan çok, ne gördüklerine bakıyorlar.
insanlar, efendim, değişmiyorlar. Özellikle de amacınızın onları değiştirmek olduğunu anladıklarında. Nedeni vardır ya da yoktur, bilemeyeceğim. Lakin hayat gerçekten boşa harcanamayacak kadar değerli, yaşamaya değecek kadar güzel, kolayca geçip gitmeyecek kadar da çetinceviz.
Raskolnikov, düşünüyordu. Aslında dilenci ona düşünmesi için zaman vermişti.
-Ne yapacağını bilmiyorum, ama bir şekilde öğrenirim. Karar senin. Yine de hayat yaşamaya değer, her ne olursa olsun. -
6.
0Dilenci, öğrendi. Öğrenen sadece o değildi, haber kanallarını izleyen herkes "bir mafya örgütüne üye olduğu iddia edilen birinin dün sabah sularında kendini öldürdüğünü" öğrenmişti. Ama merak etmeyin, çok umursanmadı. iki gün içinde herkesin belleğinden silinmişti bu enteresan olay. Dilenci ise sefalet içinde, ama mutlu öldü.
-
7.
0Hayat, bazen göründüğü gibi değildir. Aslında göründüğü gibidir de biz görmeyi bilmeyiz. Herkes bir farklı bakar hayata. "Peki adam neden intihar etti?" sorusunun cevabı da burada. Belki de hayat, Raskolnikov için aynı anlama gelmiyordu dilenciyle.
Peki ya senin için?
başlık yok! burası bom boş!