hayatınızı kökten değişterecek olan şey

şirkette istesem de surat asamazdım zaten, ama sürekli somurtan, herşeyden şikayet eden, memnuniyetsiz, sürekli istifa edicem diye ortalarda dolaşıp zırlayan adamlar da gördüm.

bense tam tersine, gülümseyen bir adamdım artık, buna karşılık olarak insanlardan da çok olumlu tepkiler alıyordum, işimde mükemmeliyetçiydim, zevk alıyordum ve hafızam, öğrenme yetilerim çok gelişmişti.

beyler, başarılı, güleryüzlü, ve düzgün bir adamsanız, zaten ister istemez herkesin beğenisi üzerinizde oluyor amk

önce taklit edildim, ve çok mutlu oldum, meslektaşlarım resmen beni örnek alıyordu amk, böyle mutluluk olur mu

şirketteki bayanların ilgisi üzerimdeydi, birebir konuşurken, mantıklı, olgun, gülümseyen ve kendine güvenli bi adam profili çiziyordum ki 8 ay önceki halimi görseler dünya başlarına yıkılırdı amk.

ve sonunda beyler, şirketteki en güzel kızlardan biriyle, uzun uzun birebir takıldıktan sonra resmen sevgili olduk.

ilk cikste, nerdeyse yarım saat boşalmadığımı hatırlıyorum ki, karşımdaki bu süre zarfında bir kere boşalmıştı

amk böyle şey nerde görülmüş, kız boşalıyo ben boşalamıyorum amk

edit : beyler buraya bi ekleme yapıyorum

neden yarım saatte boşaldım ?

beyler çok 31 çekmek erken boşalmanın en etkili nedenleri arasındadır. bu yüzden aylarca 31 çekmedikten sonra 5 dakkada boşalmak yerine yarım saatte boşalmıştım.

google a "permature ejaculation"(erken boşalma) yazarsanız birsürü sonuç görebilirsiniz beyler. tabi güvenilir kaynaklara bakmak da önemli, çünkü tartışılan bi konudur, kimse 31 i 4-5 ay bırakıp sonucu görecek kadar sabırlı ve azimli değil zaten amk.

buyrun : http://www.menshealth.com...use-premature-ejaculation

beyler acı ve ızdırap dolu günlerden beynimi yeniden toparlayıp kendine getirince hayatımın nasıl değiştiğini gördünüz.

güzel bir işim, güzel bir hatunum vardi, hayat hiç de fena değildi. 1 seneyi doldurduktan sonra işyerimde, uzman mühendis oldum.

normalde bu süre 2-3 senedir beyler, bense 1 sene sonunda artık meslektaşlarımın teknik sorunlarını çözen, onlara yol gösteren adam olmuştum ki, onların sizi dinleyip önerdiğiniz şeyleri yapmaları, 10 posta gitmekten daha zevkli bişey amk.

ama yetmiyordu beyler

hayatta 31, sigara, ot gibi tatmin mekanizmaları kullanmadığınızda, hayatın kendisini bir tatmin mekanizması olarak görmeye başlıyorsunuz.

iş bitiriyorsunuz tatmin oluyorsunuz

kitap okuyorsunuz tatmin oluyorsunuz

futbol oynuyorsunuz, mücadele edip kazanıyorsunuz, zevk alıyorsunuz beyler

birileri anlatiyor siz anlatiyorsunuz dinleyip konuşuyorsunuz zevk alıyorsunuz

kısacası hayat sizin için bir ödül mekanizması, bir tatmin sahası oluyor. ne kadar çok iş başarırsanız, ne kadar mücadele edip bişeyler kazanırsanız, o kadar memnun oluyorsunuz.

yani kısacası hayatın mücadele edip kazananı oluyorsunuz beyler.

asıl sahanızda yarışmaya başlıyorsunuz, 31 ve sigara gibi yapay tatminleri değil, peste çok çekişmeli mücadeleler sonunda kazanmayı tadıyorsunuz, çok zor bir işi halledince aldığınız maaş zammını tadıyorsunuz, patronlarınızın takdirini tadıyorsunuz, kızların beğenisini, istediğiniz kızı mücadele edip kazanmayi görüyosunuz beyler.

@357 yazdıklarımı dikkatli okuman gerekirdi panpa

ama sana bi özet şeklinde anlatayım

öncelikle ayda maksimum 1-2 kere 31 çeken, sigarası olmayan, kısacası hayatında kolay hazlara yer olmayan adamların yaşadığı sorunların çevresel ve karakter özelliklerinden kaynaklandığını düşünüyorum.

biz burdaki methodlarla beynimizin kimyasal yapısını sağlığına kavuşturuyoruz beyler. önce altyapı sağlam olsun ki, sonra işletim sistemi üzerinde çalışırken zorlanmasın. beyler dediğim gibi beynin kimyasal yapısını sağlama almak burdaki amacımız.

şimdi bi kap rus salatası yesem, bi bardak soğuk kola içsem, bi pizza yesem vs. olaylarını anlatıyorum.

beyler size önceki entrylerimde ne demiştim, herzaman ama herzaman beyinde belli miktarda dopamin bulunur. bu duruma göre artar veya azalır.

yemek yerken, su içerken zevk alınan şeylerde artar. şimdi bunun karşılığında reseptör miktarı ise daha az değişir, daha stabildir, dopamin miktarı gün içerisinde sürekli artıp azalırken, reseptör miktarında belirgin değişmeyi görmek 1 haftadan önce mümkün olmaz, tam anlamıyla değişim için aylar gereklidir.

şimdi ben sana kendi profilimden bahsedeyim.

yıllarca 31 çekerek, sigara içerek beynimi bol miktarda dopamine maruz bırakmışım. hem de her gün amk, beyin bu durumda dopamin bolluğu olduğu için reseptörleri yok etmiş, az miktarda reseptör ve bol dopaminle yaşamam sonucu , hayattaki hiçbirşey (31 ve sigaradan başka) reseptörlerimi harekete geçirecek kadar dopamin üretmeme yetmemiş ve hayattan zevk alamaz olmuşum.

şimdi kızlar ve başarı sonucuna nasıl geldim.

reseptör miktarımı maksimize edince, hayattaki herşey az biraz dopamin sentezini tetikliyordu, ama eskiden bu az dopamin, az miktardaki reseptörleri kıpırdatmıyordu. fakat reseptör miktari maksimuma ulaştığında, azıcık dopamini bile alıp ondan haz elde eden beyin, benim hayattan daha çok keyif almamı, sosyal iletişimden zevk almamı sağladı.

dopamin konsantrasyon, motivasyon ve analitik zeka hormonudur dedik.

benim az miktarda dopaminimi alıp ondan faydalanacak birsürü reseptörüm olduğu için, artık azıcık dopaminimle çok daha konsantre ve motiveydim. derslerden sıkılmamak, vizelere finallere projelere çalışmak, azıcık dopaminle idare eden reseptörce zengin beynimin bana sunduğu bişeydi.

anlaşıldı mı beyler.

bir de beyler mizaç olarak somurtkan ve ciddi panpalarımıza tabi ki bişey demiyorum her insanın bi karakteri vardır ben buna işletim sistemi derim. karakterini güzel yaşamak için alttaki donanımın sağlam olması gerekir ki bu da beyindir, onun hormonsal dengesidir.

beyler örneğin aşağıdaki örnekte obez ve normal insanların yemek bolluğunda ve yemek kıtlığında dopamin reseptör yoğunluğu haritalarını görebilirsiniz :

http://gettingstronger.or...r_months-3001-300x214.jpg

@372 ben içmiyorum panpa ama ev arkadaşım sürekli yanımdayken içiyor, pes oynarken filan, o yüzden eve simbo hava temizleyici bile almışlığım var amk. şu adama anlatamadım bu olayı sürekli skerim dopaminini diyo amk iyi dedim kendin bilirsin hehe

beyler son öneriler :

31 i tamamen kesmenizi tavsiye ederim, ama ilk etapta ayda 1 e indirebilirsiniz.

sigarayı ilelebet hayatınızdan çıkarmanızı, ot çöp gibi beyninizi anormal miktarda dopaminle dolduracak şeylerden kaçınmanızı tavsiye ederim.

kısacası hayatınızda kolay haz olarak nitelendirebileceğimiz herşeyi, yemek ve internet dahil çıkarmanızı, azaltmanızı bi dengeye oturtmanızı tavsiye ederim.

hayatta zevk veren her aktivitede bi denge gözetin beyler, az ve öz yapın derim.

omega-3 balık yağı, kan yoğunluğunuzu düşürür, daha akışkan yapar, beyninizin daha iyi beslenmesini sağlar ve beyninizin lipit yapısının çok daha sağlıklı olmasını sağlar. yeterince balık tüketilmeyen türk toplumunda, günde 1000mg en kaliteli omega-3 takviyesini almanızı tavsiye ederim. gelişiminizi tamamlayıcı etki gösterir.

çok stresli bir adamsanız, herşeyden gerilip sıkılıp kasıntı yapıyorsanız, c vitaminini bol tüketmenizi tavsiye ederim. c vitamini tam bir kortizol düşmanıdır. yer bitirir kortizolu, bi nevi kahramandır. kortizol hormonunu duymuşsunuzdur, vücutta stres anında üretilen ve bütün hücrelerin oksidasyonuna(yani yaşlanmasına) neden olan hormondur. o yüzden stresli adamlar çabuk yaşlanır. kortizol yüzünden hücreleri yaşlanmış ve yıpranmıştır.

beyler c vitaminini 1000 mg a kadar alabilirsiniz ve bol bol çay içebilirsiniz çayın içerisindeki bi madde tam bir kortizol düşmanıdır. türk halkı olarak çay içmesek çok daha stresli bi toplum olurduk herhalde.

beyler ayrıca c vitamini kanser dahil birsürü şeyle savaşır. c vitamini deyip geçiyoruz ama yurtdışında yüzyılın buluşu gibi muamele çekilir c vitaminine.

sorusu olan varsa sorular gelebilir artik beyler (:

@378 ulan benim de bi zamanlar yarak gibi hayatım vardi elimin altında incisözlük de yoktu amk ben değiştirdim panpalarım niye değiştiremesin.

beyler azim azim azim ve asla vazgeçmemek gerekiyor. hayatınızda belki de vereceğiniz en büyük savaş olacak..

uygulamalarınızı ve aldığınız sonuçları, ve çeşitli sorularınızı bekliyor olucam.

@382 panpa kendini gözle biraz, eğer çok fazla müzik dinliyorsan ve müzik dinlemekten başka hiçbişey seni memnun etmiyorsa müziği biraz azaltmanı, en azından aşırı değil dengeli şekilde dinlemeni tavsiye ederim.

@384 panpa ben bu anlattiğim şeyleri farketsem değil itü bilgisayarı harvard ı kazanırdım.

bu mekanizmaya tam hakim olmak için okuduğum ingilizce yazıları makaleleri forumları ve tartışmaları saysam burdan köye yol olur panpa.

emin olun yurtdışında reseptör olayı çok ciddi tartışılıyor ve insanlar bunu hayatın formülü olarak görüyor.

dopamin reseptör miktarını arttırmak için çeşitli kimyasallar kullanan manyaklar da var ama biz tabi öyle şeyler yapmıyoruz (:

ya şimdi anlamadığım bir şey var. bu kıtlık zamanında obezler yemek yiyemedikleri için reseptör sayılarında artış gözleniyor belki ama nasıl her şeyden daha fazla tat alabiliyorlar? benim bildiğim insna yemek yemediği sigara içmediği zaman aksi olur amk.

beyler arkadaşın bahsettiği yemek yemeden, sigara içmeden hayatın tadını nasıl çıkarıcaz amk gibi bişey..

şimdi 31 i, sigarayi, aşırı yemeği ve interneti bırakanların hayatı tak gibi ve çekilmez olacaktır bu bir gerçek.

bu konuda benim şansım vardi çünkü eve kapanıp hiçbişey yapmayıp beynimin kasılmalarını ve kıvranmalarını dinleyecek vaktim vardı.

beyler bu saydıklarımı bırakırsanız, bu tak gibi hayatınız maksimum 2 hafta 3 hafta sürecektir. sonra beynininz durumlara yavaş yavaş alışacaktır.

yani önce giberim böyle hayat mı olur diyeceksiniz, fakat sonra işler tersine dönecek, size bunun garantisini veriyorum.

fakat beyler bunu günlük hayatına yediremeyecek kadar stresli, yoğun olan, bunlar olmadan yaşayamayacak durumda olan panpalarıma tavsiye..

beyler tatil zamanı 2 hafta inzivaya çekilin. haz veren herşeyi kesin ve beyninizi dinleyin.. inanın size yalvardığını, kasıldığını, kıvrandığını göreceksiniz.

---

panpa daha öncede sormuştum cevap alamadım ben günde baya bi muzik dinleyip hayal falan kuruyom veya muzik dinleyerek yürüyüş falan yapıyom muzik baya haz veriyo bana.bu da zararlı mıdır

beyler müziğin veya herhangi birşeyin bağımlılık derecesinde olup olmadığını, o şeyi keserek deneyebilirsiniz. müziği kestiğinizde beyniniz ısrarla müzik istiyorsa bu bağımlılık olmuştur beyler. müzik dinleme alışkanlığınızı gözden geçirin ve bağımlılk yaratmayacak derece kısıtlayın.

panpa dünden beri sadece bu bilgileri bilmek bile inanılmaz bir haz verdi
çevremi topladım, hiçbir şeye üşenmiyorum, iştahım azaldı,12 saat süren pandorra's box toplantımızın özetini çıkarıyorum(burası özel)
yani hayat kalitem artıyor.bi panpa mesajdan şey dedi,31i tamamen bırakırsak zararı olurmuş, sürekli üretiliyor ya...
bunu da aydınlatırsan sevinirim ;)

beyler 31 i tamamen bırakırsak bi zararı yok biz lise biyoloji dersinde fırmalama zamanlarında, biyoloji hocasına sormuştuk bu olayı, 31 çekmezsek o döller noluyo hocam diye, dediğine göre o döller tekrar parçalanıp vücutta değerlendiriliyormuş. yani sürekli bi birikme gibi bi durum yok, yıkılıp tekrar değerlendiriliyor.

---

kolay haz veren alışkanlıkları kestiğimizde reseptör miktarını artırarak bize zor gelen şeylerden bile zevk almaya başıyoruz. ders çalışmanın salgılattığı dopamin bile reseptör miktarının yoğunluğundan dolayı bize zevkli bir aktivite gibi geliyor.

yani yaşamı profesyonelce yaşıyor ve bu durumdan zevk almaya başlıyoruz. bize sorumluluk gibi gelen yani yapmak zorunda olduğumuz şeyler bile reseptör yoğunluğundan keyifli bir hal alıyor.

doğru anlayabilmiş miyim?

ha birde hormonlar ve etkileri üzerine, özelliklede ödül döngüsünü oluşturan dopamin üzerine türkçe hiçbir kaynak bulamadığım ve ingilizcem yeterli olmadığı için yeteri kadar gidemedim. bunları gelip burada anlattığın için gerçekten teşekkürü hak ediyorsun. türkçe veya ingilizce okumamı tavsiye ettiğin önerebileceğin kaynakları yazabilir misin?

biraz araştırma yapmam gerekiyor panpa gerekli kaynakları bulunca hem özelden hem de burdan paylaşıcam.

ayda 1 kez 31 mi çekilir oç ölürüm lan dayanamam :(

lan ben en son ne zaman 31 çektiğimi unuttum ölmüyosun merak etme (:

---

uyuyarakta dopamin salgılarmıyız vede mesela ben bilgisayar oynu oynarım baya onu azaltsam ve hep dışarı çıksam gezsem uygun olurmu?

beyler daha önce söylemiştim, mücadele vererek kazanılan hazlar serbesttir. bişey için uğraşıp sonunda da haz elde ediyorsanız, örneğin bilgisayar oyununda bi görevi yapmak için çok uğraşıp sonunda o görevi başarıyorsanız, böyle şeyler reseptör miktarınızı arttırır.

fakaaat, aşırı miktarda oyun oynamanın, yani günde 1-2 saatten fazla oyun oynamanın dopamin reseptörlerini körelttiği ispatlanmıştır. dediğim gibi hayatta haz verici herşeyde belli bir denge gözetin beyler.

beyin uyurken dopamin mekanizması çalışmaz beyler. yani uyurken boşaldığınız an reseptörler üzerine bi etki yapmaz. o yüzden boşalacaksanız rüyalanıp boşalmak iyidir beyler.

@403 böyle şeylere gerek yok aslında bütün internetin açık kalsın ve kendinle mücadele et bu şekilde başarırsan reseptör sayın çok daha fazla olacaktır.

beyler size birşey daha, aman kafanız karışmasın ama

bazı adamlar uzun süre haz veren 31, sigara, internet, ot çöp filan ne varsa kesiyolar

1 ay 1.5 ay bu şekilde yaşadıktan sonra bir gece 31 in dibine vuruyolar, sigarayı paket paket içiyorlar, internette sabahlıyolar vs.

amaçları beyni köküne kadar dopamin doldurup, daha sonra dopaminin çekildiği yerlerde reseptör oluşmasını sağlamak.

ve sonra yine 1.5 ayda 1 olacak şekilde bu döngüyü yeniliyorlar. böylece daha çok dopamin reseptörü oluşturabileceklerini söylüyorlar ki gayet mantıklı bence.

beyler günlük hayatta serbest ve sakıncalı olan şeyleri yazıcam. ama liste uzun bütün sorularınıza açıklık getirecek bir liste olması gerekiyor. bu geceye yetişmezse kusura bakmayın ama yetiştirmeye çalışıcam.

beyler bişey daha, farkettiyseniz sigarayı bırakan adamlar genelde yemeğe sarar.

bunun nedeni sigarayı bırakmalarıyla beraber dopamin kaynağının kesilmesi ile, beynin dopamin istemesidir. bu açığı da yemek yiyip ondan haz alarak kapatmaya çalışırlar. böylece baya bi kilo alırlar.

dikkat etmeniz gereken şey, 31 veya sigaradan, internetten, yemekten kurtulmaya çalışırken başka batağa saplanmamanız.

bu çok önemli beyler.

beyler şimdi aklıma geldiğince dopamin reseptörleri açısından olumlu ve olumsuz günlük hayat aktivitelerini sıralıycam :

olumlu :

- dikkat ve mücadele gerektiren hertürlü iş reseptör mikarını arttırır, oyun oynamak, kitap okumak, film izlemek, dizi izlemek vs.

- aç kalmak ve susuz kalmak reseptör miktarını arttırır.

- hertürlü kolay hazdan kaçınmak reseptör miktarını arttırır.

olumsuz :

- söylediğimiz gibi 31 ve sigara reseptör miktarını çok büyük oranda azaltır.

- facebook, internet, milliyet.com.tr, sözlükler, eğer onlarsız yapamıyorsanız ve bağımlılık olmuşsa, reseptör azalmasında rol oynuyor demektir.

- müzik eğer bağımlılık haline gelmişse, onsuz yapamıyorsanız ve beynininz zorlanıyorsa bir bağımlılıktır ve reseptör miktarınızı düşürür.

- yemek için yaşamak, yani yemeği bir haz kaynağı olarak görmek reseptör miktarını düşürür. yaşamak için yemek durumundayız beyler.

etkilemeyenler :

- beyler gülmek, sohbet etmek, kızlarla konuşmak, alkol almak, gitar çalmak reseptör miktarını etkilemez.

hatta sohbet etmek, gitar çalmak reseptör miktarını belli oranda arttırabilir.

alkol almak testosteron miktarınızı belirgin şekilde azaltir. bu da pek iyi birşey değildir açıkcası.

- genel düşünün beyler, günlük hayatta dopamin salgılatan birsürü aktivite vardır. bizim çıkış noktamız da burası zaten. dopamin reseptörünüz çok fazla olsun ki, günlük hayatta ufak tefek dopamin salgılanan anlardan büyük keyif alın diye. reseptör miktarınız az ise günlük hayatta size haz veren hemen hemen hiçbirşey olmayacaktır.

- bir de beyler bişeyin bağımlılık olup olmadığını anlamak için onsuz yapıp yapamayacağınızı sorgulayın. eğer onsuz olmuyorsa o bir bağımlılıktır ve kurtulmaya çalışın.

beyler size birşey daha, aman kafanız karışmasın ama

bazı adamlar uzun süre haz veren 31, sigara, internet, ot çöp filan ne varsa kesiyolar

1 ay 1.5 ay bu şekilde yaşadıktan sonra bir gece 31 in dibine vuruyolar, sigarayı paket paket içiyorlar, internette sabahlıyolar vs.

amaçları beyni köküne kadar dopamin doldurup, daha sonra dopaminin çekildiği yerlerde reseptör oluşmasını sağlamak.

ve sonra yine 1.5 ayda 1 olacak şekilde bu döngüyü yeniliyorlar. böylece daha çok dopamin reseptörü oluşturabileceklerini söylüyorlar ki gayet mantıklı bence.

---

beyler ben bu olayı hiç denemedim, eski hayatıma dönecem diye o kadar korkmuşum ki amk, zütüm yemedi açıkcası.

bu olayı uygulamak şart da değil, fakat mantıklı bi hamle beyler.

beyler alakasız 2 şarkı paylaşarak bu gecelik müsade istiyorum. sorularınızı sorun beyler emin olun hepsini elimden geldiğince cevaplarım.

http://www.youtube.com/watch?v=ZqSClXPAsPQ

http://www.youtube.com/watch?v=KKSV7LNRzmc

iyi geceler beylerr.

beyler deneyip neler yaşadığımızı ve beyninizde neler geliştiğini yazmanızı rica ediyorum

özellikle beyninizin ön tarafında kasılmalar yaşayacaksınızdır : prefrontal cortex olur bu

bir de stratium denen bi yer var ki beynin merkezi gibi bişeydir, burda da kasılmalar yaşarsınız ama en net hissedeceğiniz şey beynininizin ön tarafındaki kasılmalardır.

herkese günaydın beyler.