1. 66.
    0
    biri hayatın anldıbını açıklayabilirmi acaba nedir bilen varmı.
    ···
  2. 65.
    0
    ölmemek için azıcık daha direnmek ,
    peki nereye kadar ?¿
    ···
  3. 64.
    0
    GALATASARAY
    ···
  4. 63.
    +1
    Yak diyorsun yak ne varsa her şey son defaa
    ···
  5. 62.
    +1
    ölmektir, yokluktur, hiçliktir. klişe olacak ama "doğmak ölmeye başlamaktır". hepimiz ölmek için doğarız. doğum ile ölüm arasındaki mesafeye de "hayat" diyoruz işte. aklı başında olan herkes bu durumun farkındadır, hayatı sorgulayanlara çoğu kez "deli" dense de.

    ne için yaşıyoruz? yok olmak için... acı ama gerçek... yüksek egomuz bu gerçeği kabul etmese de, hayat için çeşitli anlamlar, yücelikler üretsek de olan bu. yaşamaksa sadece varoluş sancısıdır. mesele bu sancıyı dizginlemek; mutlu olmaya çabalamak, gezmek, yemek, içmek, dünyayı ve dünyaya dair şeyleri giblememek, fırsat buldukça ciks yapmak, patates kızartması yemek... evet beyler. hayatınızı "ulvi" ve "soylu" amaçlar için heba etmemek en doğrusu. zaten heba olma yolundayız...
    ···
  6. 61.
    +1 -1
    Eski zamanların birinde bir adam hayatın anldıbının ne olduğunu öğrenmek için kendini yollara vurmuş. gittiği yerlerde bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve aramaya devam etmiş. tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona: ”şu dağların tepesinde yaşlı bir derviş yaşar, istersen ona git. belki o sana aradığın cevabı verebilir” demişler. adam çok zorlu bir tırmanış sonunda dervişin yaşadığı yere ulaşmış.

    kapıdan içeri girer girmez de dervişe hayatın anldıbının ne olduğunu sormuş. derviş: “sana bunun cevabını söylerim; ama önce bir sınavdan geçmen gerek” demiş. ve adamın eline bir çay kaşığı verip içine de silme zeytinyağı doldurarak “şimdi çık ve bahçemde bir tur atıp tekrar buraya gel. yalnız dikkat et de kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin. eğer bir damla bile eksilirse aradığın cevabı alamazsın.” demiş.

    adam gözünü çay kaşığından bir an bile ayırmayarak dervişin bahçesini turlayıp geri gelmiş. derviş bakmış ve “evet, kaşıkta yağ eksilmemiş. lakin acaba bahçe nasıldı?” diye sormuş. adam şaşırarak: “ama ben kaşıktan başka bir yere bakamadım ki.“ demiş. başını iki yana sallamış derviş ve: “o zaman şimdi tekrar bahçeyi dolaş. kaşık yine elinde olsun; ama bu kez bahçeyi inceleyip öyle geri gelmelisin.” demiş.

    adam tekrar bahçeye çıkmış. bu kez etrafına iyice bakınıyormuş. lakin gördüğü güzelliklerden kelimenin tam anlamıyla büyülenmiş. çünkü muhteşem bir bahçedeymiş. epeyce de oyalanmış bu yüzden. geri geldiğinde derviş adama bahçenin nasıl olduğunu sormuş bu kez. gördüğü güzelliklerden nasıl büyülendiğini ballandıra ballandıra anlatmış adam.

    derviş sakince gülümseyerek: “ama kaşıkta hiç yağ kalmamış” demiş ve eklemiş: “hayat senin bakışınla anlam kazanır. sadece bir noktayı görürsen, hayatın akıp gider de sen farkına varamazsın. veyahut görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında yaşarsın ve bu kez akıp giden zaman senin için anlam kazanır. yani o çok aradığın hayatın anlamı, senin bakış açında ve nelere önem verdiğinde gizlidir.”
    ···
  7. 60.
    0
    2.5 tl size en yakin nalburda
    ···
  8. 59.
    0
    dıngın kumsalda ruzgaryanagını yalarken sudan ınce su tanecıklerı sıcrarken martıları ızlerken sonbahar gunesı kulaklarını ısıtırken sırtını gerıye atıp gokyuzunu ıncelerken sırt kaslarının gevsemeye basladıgı noktaya kadar varıp normal pozısyonuna dondugunuzde ıcınıze dolan rahatlama nefesınızın acılması akabınde oturdugunuz bankta alnınıza yapacagınız hafıf bır masajın gergınlıgınızı yok etmeye baslamasıdır
    ···
  9. 58.
    0
    ayakları masaya dıkıp kestırmek
    ···
  10. 57.
    0
    evet beyler sizce hayatın anlami ne
    ···
  11. 56.
    0
    Beyler oncelikle liseliyim. Size saygım sonsuz. Gelelim Konuya

    Beyler size gore hayatin anlami ne ?
    Benin için hiçbirşey (inançlar dişında)
    Çok çalışıp çok kazanmakmı?
    Aşık olmakmı ne ?
    ···
  12. 55.
    0
    Beyler hayat çok saçma lan her şey çok adaletsiz ben 16 sene okuyayım zütümü yırtayım zoran şeren bimde 1000 tl maaşla çalışayım adam Ali Ağaoğlu nun akrabası bi tak okumadan ilkokul mezunu gitsin 5000 tl maaşla adamın yanında işe baksın zoruma gidiyo lan
    ···
  13. 54.
    0
    Hayatın anlamı, kel adamların vücutlarının daha kıllı olmasında gizli bence
    ···
  14. 53.
    0
    burda arama bari kardeş , niye sözlüğem girip "hayatın anlamı" diye aratıyorsun ki ?
    ···
  15. 52.
    0
    bu şarkıya göre

    1.si para
    2.si am
    3.sü ot

    https://www.youtube.com/watch?v=jb7y6Y_5fVw
    ···
  16. 51.
    0
    beyler hayatın anlamı yok amk harbiden hayatın anlamı yok şimdi liseli binlerin ayda yılda bir girdikleri tripere girip dünyanın anasını gibeyim, hayatın dıbına koyayım, intihar edicem falan filan zırvalamıyacağım bu herzamanki düşüncem ve birçok haklı sebebim var fakat bi çözümü olmalı aq çok taktan bir dünya lan şöyle bir geriye baktığımda hep aralıklarda yaşadığımı, mutlu anlarımın 5 dakkayı geçmediğini, hayatımın %99'unu mutsuz geçirdiğimi, çevremin de kendimin de hep mutsuz olduğumuzu gördükçe, kimseyi mutlu edemediğimi kimsenin beni mutlu etmediğini edemediğini veya giblemediğini gördükçe nolacak lan diyorum böyle hep gibtiritaktan bir yaşam sürdüğümüzü ve böyle devam edeceğini gördükçe kafam atıyor amk napsak ölsek mi lan harbiden
    ···
  17. 50.
    0
    galatasaray
    ···
  18. 49.
    +1
    artık bu soru gibimde bile değil. benim için hayatın anlamı diye bir şey kalmadı çünkü müslüman oldum. cennete kapağı attığımda tüm sorunlar çözülcek.
    ···
  19. 48.
    +1
    bir sabah uyandığınızda gözlerinizi açarsınız. aklınıza o an tavana bakmaktan başka birşey gelmiyordur. nefes alıp verdiğinizin farkındasınızdır ama bunu istem dışı yapmakta olduğunuzunda... yataktan kalmak için hiç bir sebep bulamıyorsunuzdur gidecek bir işiniz olduğu halde. sizi yaşama bağlayan şeyleri düşünmeye başlarsınız. biraz sonra yapacağınız kahvaltı mıdır? akşam iş çıkışında görüşeceğiniz kız arkadaşınız mıdır? eminönünde yenilecek balık ekmek midir yoksa hayatın anlamı? eğer hiçbiri size çekici gelmiyorsa şayet durumunuz gittikçe kötüye gidiyor demektir. yataktan kalkarsınız ve bir camel yakarsınız. camel de değişmiştir; o bile bir anlam ifade etmiyordur sizin için. banyoya gidersiniz ve aynada suratınıza bakarsınız. o yüz bile sizin için yabancılaşmıştır artık. gardolabınızı açarsınız... ne giyeceğim diye bir derdiniz yoktur çünkü gardolabınız bir sürü anlamsızlık doludur sizce. sadece üşümemek için kalınca giyinip evinizden çıkarsınız ama soğukla burun buruna gelince üşümek kavrdıbının bile anldıbını yitirdiğini farkedersiniz ve montunuzun önünü açarsınız soğuğa inat. arabanızın ön camı çatlamıştır ama umrunuzda bile değildir. bir zamanlar özene bözene aldığınız arabanız da size hiçbirşey ifade etmiyordur artık. yolda trafik sıkışıktır; açtığınız radyodan kıpır kıpır ezgiler yükselmekle beraber en ufak bir kıpırtı bile oluşmaz içinizde. iş yerinize gelmişsinizdir. palaza insanlarına göz ucuyla bakarsınız. hepsi görünüşte mükemmeliğe erişmiş gibi görünselerde aslında ne kadar zavallı olduklarını görürsünüz sanki diğerlerinden farklı olarak bir x-ray cihazıyla görüyormuşsunuz gibi içlerini... masanıza oturursunuz. ailenizin resminde babanız sanki gerçekten sizi görüyormuşcasına gözlerinizin içine bakarak gülümsemektedir ama babanızın gülümsemesinde sanki bir sahtelik vardır. ailenizde anlamsızdır artık. inboxınız arkadaşlarınızdan gelen maillerle doludur ama bir çırpıda okumadan siliverirsiniz hepsini. kahve almak için kafeteryaya gidersiniz. sade şekersiz nescafede bile bir lezzet kalmamıştır artık. masanıza dönerken adımlarınız sanki idam sehpahasına gidiyormuşcasına ağırdır. hayattan tek zevk aldığınızı sandığınız şeyi yapmak için nlamsızca başlıklara bakar ve vakit geçirmeye çalışırsınız. tam o sırada bir başlık gözünüze çarpar... "hayatın anlamı" ... işte o an "hayatı browserınıza inci yazarsınız hayatın anlamı" kavramı şekillenir ve parmaklarınızdan şu cümle dökülür inci sözlüğün sayfalarına: "kaybettiğinizde varlığını farkettiğiniz ve asla geri kazanamayacağınızı bildiğiniz anlamsızlık... "

    bir sigara içiyim...
    Tümünü Göster
    ···
  20. 47.
    +3
    bir sabah uyandığınızda gözlerinizi açarsınız. aklınıza o an tavana bakmaktan başka birşey gelmiyordur. nefes alıp verdiğinizin farkındasınızdır ama bunu istem dışı yapmakta olduğunuzunda... yataktan kalmak için hiç bir sebep bulamıyorsunuzdur gidecek bir işiniz olduğu halde. sizi yaşama bağlayan şeyleri düşünmeye başlarsınız. biraz sonra yapacağınız kahvaltı mıdır? akşam iş çıkışında görüşeceğiniz kız arkadaşınız mıdır? eminönünde yenilecek balık ekmek midir yoksa hayatın anlamı? eğer hiçbiri size çekici gelmiyorsa şayet durumunuz gittikçe kötüye gidiyor demektir. yataktan kalkarsınız ve bir camel yakarsınız. camel de değişmiştir; o bile bir anlam ifade etmiyordur sizin için. banyoya gidersiniz ve aynada suratınıza bakarsınız. o yüz bile sizin için yabancılaşmıştır artık. gardolabınızı açarsınız... ne giyeceğim diye bir derdiniz yoktur çünkü gardolabınız bir sürü anlamsızlık doludur sizce. sadece üşümemek için kalınca giyinip evinizden çıkarsınız ama soğukla burun buruna gelince üşümek kavrdıbının bile anldıbını yitirdiğini farkedersiniz ve montunuzun önünü açarsınız soğuğa inat. arabanızın ön camı çatlamıştır ama umrunuzda bile değildir. bir zamanlar özene bözene aldığınız arabanız da size hiçbirşey ifade etmiyordur artık. yolda trafik sıkışıktır; açtığınız radyodan kıpır kıpır ezgiler yükselmekle beraber en ufak bir kıpırtı bile oluşmaz içinizde. iş yerinize gelmişsinizdir. palaza insanlarına göz ucuyla bakarsınız. hepsi görünüşte mükemmeliğe erişmiş gibi görünselerde aslında ne kadar zavallı olduklarını görürsünüz sanki diğerlerinden farklı olarak bir x-ray cihazıyla görüyormuşsunuz gibi içlerini... masanıza oturursunuz. ailenizin resminde babanız sanki gerçekten sizi görüyormuşcasına gözlerinizin içine bakarak gülümsemektedir ama babanızın gülümsemesinde sanki bir sahtelik vardır. ailenizde anlamsızdır artık. inboxınız arkadaşlarınızdan gelen maillerle doludur ama bir çırpıda okumadan siliverirsiniz hepsini. kahve almak için kafeteryaya gidersiniz. sade şekersiz nescafede bile bir lezzet kalmamıştır artık. masanıza dönerken adımlarınız sanki idam sehpahasına gidiyormuşcasına ağırdır. hayattan tek zevk aldığınızı sandığınız şeyi yapmak için nlamsızca başlıklara bakar ve vakit geçirmeye çalışırsınız. tam o sırada bir başlık gözünüze çarpar... "hayatın anlamı" ... işte o an "hayatı browserınıza inci yazarsınız hayatın anlamı" kavramı şekillenir ve parmaklarınızdan şu cümle dökülür inci sözlüğün sayfalarına: "kaybettiğinizde varlığını farkettiğiniz ve asla geri kazanamayacağınızı bildiğiniz anlamsızlık... "
    Tümünü Göster
    ···