evet dostlar, baylar ve olmayan bayanlar.1-2 gündür burda hikayeleri okuyorum. kendi yaşadıklarımı hatırladıkça yazıp yazmamak arasında gidip geliyordum ve kesin karar verdim, anlatıyorum.biraz uzun sürebilir baştan uyarıyorum.

belli kişilere de sövülmemesini rica edeceğim ama elbet aranızdan bazı huur çocukları çıkacaktır. onların şimdiden dıbına koyayım.

15 yaşıma kadar hayatım ye iç sıç ve futbol oyna olarak ilerliyordu. zaten o zamanlar derdim tasam da yoktu ve tek hayalimde futbolcu olmaktı. bursaspor altyapısında kendimizi göstermeye çalıştığımız dönemlerden birinde antremanda çapraz bağlarımı yırtarak futbol hayallerimi bitirmek zorunda kalmıştım ve büyük bir boşluğa düşmüştüm.

şimdi bu bölümü hızlıca geçtim çünkü buralar bambaşka konular. anlatacağım olaylarla olan tek alakası futbolu bıraktıktan sonra düştüğüm boşluğu dolduruşum. yani futbolcu olmak istiyordum, kader mi dersiniz ne derseniz diyin ama olamadık ve eve kapandık.

valide sultanda benim anormal derecede asosyal olmamdan rahatsız olacak ki haklıydı bana bir hobi bulmaya çalışıyordu. işte bu arayışın sonunda tiyatroya başlamaya karar verdim.

yapacak birşey yok. gerçekten evde sıkılmıştım. hiç tiyatroya ilgisi olmayan bir insanken orda am buluruz diyen kanı kaynayan bir bebe olarak koşarak gitmiştim. (ki şu an iyi ki başlamışım diyorum.)

ders mers yapılacakmış falan filan diye bilgi aldık. haftaya pazar günü ders var dediler. liseliyiz ya dıbını gibiyim geç gittik işte şov olacak herkes otururken giriş yapıcaz. ders normalde 12'de başlıyormuş.ben 12.30'da orda oldum. girdim içeriye ulan bekliyorum bir sahne olsun birşey olsun. bildiğin lise sınıfı bütün hayallerim yıkıldı. tahtada bir kelek salak saçma birşeyler konuşuyor. (bu kelek ve diğer keleklere ileride değineceği.)
10-15 tane de yaşıtım aptal aptal tipler oturuyor. direk karılara göz gezdirdim. birbirinden iğrenç tipler. yıkıldım dıbını gibeyim.

tahtadaki elemana özür dilerim hocam dedim.ilk dersin zaten dedi gevrek gevrek güldü huur çocuğu. geç dedi şöyle otur. şimdi kimse kimseyi tanımıyor ya haremlik selamlık olmuş sınıf. gittim bende yeni tüylenen erkek topluluğunun yanına geçtim kıvrıldım. gerçi sınıfın diğer tarafına da karı kısmı demek için tek tek kimlik kontrolü yapmanız gerekir.

baktım ilgi yok keseyim dedim ama rez alan ve hadi birader diyen panpam için devam ediyorum.

herkes kendiyle ilgili kısa kısa bilgiler vermiş. geç geldik ya onları da kaçırdık. neyse işte ad soyad şu bu falan dediler. dedim adım cs atan hasin rus.bu huur çocuğu hoca beni kesti.yok orda değil geliceksin sahnede söyleyeceksin dedi. ulan amın evladı sahne nerde diyemedim. tahtanın önünü sahne diye kullanıyorlarmış. adamlar büyük oyuncuymuş beyler. sahnelerini bile boyut olarak kullanıyorlar. işte çıktık tanıttık kendimizi.

neyse beyler ilk ders bu şekilde bitti. marke,duruş gösterdiler. yani tiyatroya başlangıç dersi gibi birşeydi.ben o zamanlar bir gibten anlamıyorum.bir iki şey öğrendiğimi hissettim. hoşuma da gitti.bir tek hoca kılıklı huur çocuğuna çok tav olmuştum.

bu arada ara ara hatunlara da göz ucuyla baktım.ama yok anasını satayım bir tane bile hah bunun gideri varmış diyebileceğim bir tane yoktu.

dersten çıktım. arkadaşları aradım dedim beyler böyle böyle fazla kültürlendim ben az önce. acil gidip bi taklar yememiz lazım, yoksa ben patlayacağım amk. buraya gelmem deki tek amacım olan hatun kişiler beni yeterince hayal kırıklığına uğratmıştı. bunun acısını tiyatroyla ilgili 1-2 şey duymak ve bunların hoşuma gitmesi az da olsa dindirmişti.

çıktık arkadaşlarla takıldık falan buralar gereksiz ben eve döndüm.o günde pazardı. yarın sabah okul var

.burada size biraz okul hayatımdan bahsetmek istiyorum. çünkü bu da önemli.
okuma-yazmayı 4 yaşında öğrenmiş biri olarak ilkokul 1'e başlarken hocalar anneme, babama 3. sınıftan başlatalım oğlunuzu.şu an yaşıtlarından ileride çalışmadan bile çok rahat olur, birşey katamayız demişler. bizimkilerde benim kendimden 2 yaş büyüklere uyum sağlayamayacağımı düşünmüşler ve herkes nasıl başladıysa öyle yaşıtlarımla başlamamı istemişler.tam olarak hocaların dediğine çıktı beyler olay. hocalar ödev verirdi yapmazdım, sınav olurdu çalışmazdım. tabi o zamanlar çalışmak şart değil ama okula yeni başlayan çocukların ilk öğrendiği şey ders çalışmak olur.ben bunu öğrenemedim.o yüzden belli bir yaştan sonra potansiyelimi kullanamadım ve salak saçma bir adama dönüştüm.

işte yukarda anlattığım şeyden dolayı liseye tak gibi başlamıştım ve bütün sınavlarda yannanlara yan basıyordum.bu bölüm size dipnot olsun. ileride sebebini anlayacaksınız.

Hızlı hızlı baya yazıcam şimdi bi kahve koyup geliyorum. buraya kadarlık bölümü beğenen varsa gelsin.

Ayrıca sözlüğe büyük harf gelmiş.Ben asıl hesabımla yazarken böyle şeyler yoktu. Kullanayım bunu.

Devam edelim beyler.

Bir süre okul ve tiyatro arasında geçti. Okul yokuş aşağı giderken tiyatroyu baya sevmeye başlamıştım. Oyunlar okuyordum, tiradlara bakıyordum. Uludağ Üniversitesi'nde tiyatro bölümü var bilmeyenler için yazayım bunu. Merak ettim, dedim bi gidip bakayım acaba bu adamlar burda ne tak yiyor. Tiyatro bölümü meğer anasının amındaymış. Baya istanbul'a giden şu ido'ların olduğu yerdeymiş amk. Dedim işin ne dıbını gibeyim atla git, evde ders mi çalışıyorsun sanki. Gittim beyler.Amk yerine gitmez olaydım gittim.

Klagib hikaye çocuk kızı görür, etkilenir vs.
Beyler ben kızı gördüm, çok uzun değil ama çok kısa da değil. Vücut güzel. Arkadaşlara sorduğumda beyler bu kız sizce güzel mi diye çok güzel değil be kardeşim derler. Yalan söylüyorlar amk binleri, beyler kız çok güzeldi.Çok çok güzeldi yani, anlatamıyorum.

Tanışma faslına geçeyim. Dün gibi hatırlıyorum kızın elinde Macbeth vardı.Aha dedim bu kızda tiyatroyla ilgileniyor. Ulan cahil cesaretie bak, sanki ben çok biliyormuşum gibi kızın bilmesi hoşuma gidiyor. işte hoca tarzı biriyle konuşuyordu. Dedim fırsat bu fırsat. Gittim yanlarına konuşmaları bitmişti tam ne konuştular öğrenememiştim. Adama dedim afedersiniz siz hoca mısınız ? Soruya bak amk. Böyle yandan yandan sırıttı pekekent. Sence dedi. Oyuncu değil mi anasını gibeyim. Anladım tabi bu arada kızda ayrılmadı bana bakıyor. Derslerinizi izleyebiliyor muyuz diye sordum. Oysa hiç gibimde değil, izletmeyeceği çok belli. Hangi üniversite hele ki tiyatro bölümünde dışardan gelen liseli bebeye ders izletirler.Bu bin yine yandan yandan sırıttı. Malesef canım kazanırsan canlı görürsün tarzı birşey söyledi.Tam böyle değildi ama aynı kapıya çıkıyordu işte anlayın siz.

Neyse beyler bu bin gitti biz kızla kaldık yan yana. Döndüm kıza. Kız zaten bana bakıyormuş.Ya ben bir yerde oyunculuk eğitimi almak istiyorum da hocaya da onu sordum. Sadece özel dersler önerdi, öyle şeyleri karşılayamam dedi. huur çocuğuna 2 kat tav oldum. Kesin komisyon almak için özel ders kitlemeye çalıştı kızcağıza.

Ulan bulduk şansı.Sen bu kıza yürü oğlum.Aa dedim bak ben bir yere gidiyorum. Tiyatro Tiyatro(ifşa koruması) diye bir yer, dersler başlayalı 1 ay oldu fazla geç kalmamışsındır falan. Adresini falan aldı benden.

Görüşürüz dedi döndü giderken. Koştum arkasından ya konuştuk şimdi merak ederim ben adın neydi diye sordum. Gülümsedi,o gülümsediği anda içten içe birşey oldu bana.Ama aşk meşk falan hiç aklıma gelmemişti.Eda seninki diye sordu. Bende haşin rus memnun oldum dedim. Tekrar gülümsedi ve gitti.

5 dakika ben bu kızın etkisinden çıkamadım. Keşke hiç çıkamasaydım çünkü sonradan farkettim ki okul gerçekten anasının amındaydı ve benim eve dönmek için kafadan 1 saat yol gitmem gerekiyordu.O 1 saatlik yolu düşünmek adama değil Eda'yı, Alessandra Ambrosio'yu bile unutturur.

Beyler okuyan yoksa yazmıyım boşu boşuna.Ben zaten bu hikayeyi biliyorum.

ulan gece eve geldim dedim hikayeye devam edeyim. sözlük açılmadı.10 dakikaya geliyorum devam edicem.

Evet beyler atladık otobüse şehir merkezinin yolunu tuttuk.Bu aralarda bilmeyenler için söyleyeyim okul Mudanya'da.Biraz araştırırsanız merkeze ne kadar uzak olduğunu görürsünüz.

Otobüsteyim, kulakta kulaklık müzik dinliyorum. Whatsapp falan derken dank etti. dıbına kodumun çocuğu niye kızın telefon numarasını almıyorsun ? Evet beyler kızın telefon numarasını almayı unuttuk.O 1 saatlik yolda kendi kendimi yiyerek eve vardım.

Geldi haftasonu. Derse gidiyorum kızı tamamen unutmuşum amk. Telefon numarasını falan da almayınca tabi 1 hafta boyunca hiç aklıma gelmedi. Gittik derse başladık. Yine tahtadaki huur çocuğu bişiler anlatıyor.Amk cahilinin bir taktan anladığı yok ama anlatıyor bizde o zamanlar hiç çakmıyoruz tabi dinliyoruz.Ne dese doğru bizim için.

Kapı açıldı.(Kapı çalmadan açılınıyor bu arada beyler. Normalde bir oyuna geç gittiğinizde ve içeri girmek istediğinizde çalmadan girersiniz, akılları sıra bize bunu aşılıyorlar.)Neyse kapı açıldı, oranın sahibi olacak huur çocuğu ve yanında dünya güzelimiz Eda içeri girdiler.

Eda'yı bir görüşüm var. Dank etti amk dank etti kafama. dıbına koyayım unuttum ben seni aşkım falan diye iç geçiriyorum.

huur çocuğu hoca önde,Eda arkada bunlar sınıfa girdiler. Derslere başlayalı 1 aya yakın olduğundan artık öyle dan diye derse giremiyorsunuz. Gelip tanıtıyorlar falan çünkü biz aramızda az çok sohbet muhabbet eder olmuş durumdayız. Bambaşka biri gelince yalnız girmesin falan ayağı yani.

huur çocuğu hoca dediğim oranın sahibi beyler yanlış anlaşılma olmasın. huur çocuğu hocalardan biri tahtada, diğeri yani sahibi Eda'yla içeri giriyor. Diğerine sahibi diyelim biz şimdilik. ileride zaten o konulara giricem.

Buranın sahibi olan zütveren girdi, işte çocuklar Eda aranıza yeni katılıyor tanışın, kaynaşın falan filan. Edacım kendini tanıtır mısın dedi. Kız daha beni görmedi beyler.Bu arada rahat 10 kişi daha katılmıştı bizim sınıfa. Sınıf ana baba günüydü. Bizimki dedi adım Eda soyadım Siyah, 15 yaşındayım falan filan diye. Hoşgeldin falan dedi bazıları.Ben ses çıkarmadım, beni görmesini bekliyordum.

Hoca bir yer gösterdi şuraya geçebilirsin dedi. Kız geçerken bir anda göz göze geldik. Salakça bi sırıttım,o da sırıttı beyler. Nasıl güzel dıbına koyayım, eğer yaratanı Tanrı ise harbiden boş zamanlarında yaratmış amk.

Ders böyle böyle devam etti, araya çıktık.1-2 kişiyle az-çok iyi aramız ama enseye şaplak züte parmak değiliz daha 1 ay falan oldu ne kadar kaynaşabilirsiniz. Aralarda bunlarla takılırdım ben. Beyler dedim ben bi şu kızın yanına gidiyorum.Amk liselileri başladılar ulumaya gibtiğim yerinde. Ooooo moooo rus edadan mı hoşlanmış helal kardeşim falan. Dedim susun gibmiyim belanızı anlatırım sonra.

Valla beyler hikayeye ilgi çekerse anlatırım diye başlamıştım.Ama şimdi anlatasım geldi, dinleyen varsa ara ara yazsın en azından haberim olsun. Dinlemezseniz de gibiniz sağolsun,ben yazıyorum.

Nerde kalmışız. Evet,kızın yanına yürüyoruz.

Bu bahsettiğim mekan şöyle.2 tane sınıf var. ikisinde de ders yapıyorlar. Sahne falan yok. Sınıflardan çıkınca da boş bir yer var. Masa,sandalye vs. bişiler atmışlar. Amatör yani, zaten açılalı 2 sene olmuş.ilk sene hiç talep olmamış. Benim başladığım senede de 2 tane sınıf yapabilmişler.O zamanlar toplam 35 tane falan öğrencileri var. Anlayacağınız kantin yapalım, çay may satalım falan gibi bir durumları olmadığından su almak için bile binadan çıkıp az ilerideki çay ocağına gidiyorsunuz.

Bizim tanrıça sandalyelerden birine oturmuş, elinde telefon takılıyor. Karı milletini bilirsiniz,ilk başta birbirleriyle muhattap olmazlar.2 gün sonra can ciğer kuzu sarması amk huurları.Ben anlamıyorum nasıl bir ruh halleri varsa artık.

Bu huurlar birbirlerini tanıdıklarından toplu olarak dolaşıyorlar.Eda gibi bir dünya güzelini de öyle hemen yanlarına almıyorlar tabi. Yoksa erkek grubundaki abazalar bir daha bunların yüzüne bakmazlar.(Onları da giberim neyse.)

Gittim yanına. Selam verdim.

-Aaa selam. Sınıfta gördüm seni de ders var diye konuşamadım.

Beyler ne diyeceğimi bilemedim. Gülüp gülmemek arasında kalan hırıltılı bir ses çıkardım ve gerisi gelmedi.
Şey işte yani bir selam vereyim falan gibi salak saçma bir cümle kurdum. Cümlenin içinde 10-15 tane ı-ıı geçti.

+iyi yaptın ya,nasılsın ?
-iyidir sen nasılsın. Beğendin mi dersi ?
+Yaani işte daha bişi yapmadık ama sahne falan bekliyordum.
-Yaaa dimi bende öyle olur sanıyordum ama idare ediyoruz ya,sıkıntı olmuyor yani.

işte bir gülüştük falan. Sonra derse devam dediler, girdik içeri. Açık söyleyeyim ondan sonra derste ne yapıldı hiç hatırlamıyorum.Çoğunlukla kızı izlemiştim.

Bir yarım saat daha ders yapıldı sanıyorum. Ondan sonra çıktık dersten.

içimden düşünüyorum, acaba dışarı çağırsam mı, şöyle yapsam mı, şunu desem mi falan. Kız gitti amk,ben yine numarasını alamadım. Dedim giberim böyle işin ızdırabını ben gidiyorum. Atladım çıktım,eve döndüm.Öbür gün okul var falan filan.

O hafta yine taktan taktan sınavlarla geçti. Düz lisede okuyoruz, lise 1 deyiz. Sınıfın çoğunluğu keko tipler. Düzenli olarak kavga ediyoruz vs. işte klagib lise halleri. Liseden kimseyi de sevmiyorum amk. Dışarıda takıldığım arkadaşlar hep başka okullarda. Lisenin de ağır abileriyle falan dayak yememek için, arkamızda birileri olsun diye takılıyorum.Çok yakın arkadaşımmış gibi davranıyorum hepsine. Dedim ya klagib lise.