1. 51.
    0
    4 yaşındaydım, sonra 4 buçuk oldum zaman ilerledikçe önce 5 ardından 5 buçuk yaşıma ulaştım... insan çocukken hep büyümek istiyor geçen her ay biraz daha yaşınıza ilave edilsin istiyor... doğum tarihinizin üzerinden 6 ay geçtiyse siz asla tam sayılı bir yaşta değilsinizdir... her daim buçuklarınızla övünür, buçuklarınızla yaşar, buçuklarınızla büyürsünüz. 6 yaşıma geldiğimde yaşıtlarımdan büyük olabilmek adına aradan henuz bikaç gün geçse bile 6 buçuk derdim... o zamanlar büyük bir marifetmişçesine buçuklu hayatlar yaşardım
    ···
  2. 52.
    0
    derken buçuklu yaşlarla yaşımı büyütmenin acı gerçeğiyle tanıştım, her erkek gibi önce sünnet töreni sonrasında ise hiç bitmeyecek gibi gelen ki aslında gerçekten de bitmeyen öğrenim hayatına adım attım... öğrenim hayatıma babamın öğretmenlik yaptığı ilköğretim okulunda başladım ilk başlarda kötü bir şey gibi gelmeyen babayla aynı yerde öğrenim görmek zaman zaman kötülükleriyle karşıma çıkıyordu. gerçi bir çok iyi yanı da yok değildi.

    daha da kötüsü olabilirdi mesela babanız sizin öğretmeniniz olabilirdi ... işte o zaman daha vahim bir durumla karşı karşıya kalabilirdim.. allahtan babam 2. sınıfları okutuyordu ve 1 seneyle teğet geçmiştim
    ···
  3. 53.
    0
    ilkokula başladığım o dönemlerde biz hala kirada oturmanın sıkıntılarını yaşamaya devam ederken her sabah erkenden uyanıp okula gitmenin dayanılmaz ezikliğini de yaşamıyor değildim. Henüz 6-7 yaşında olan ben babamla birlikte okula gitmek konusunda derin sorunlar yaşıyordum. Adam sanki yanında yetişkin bir insan varmışçasına hızlı hızlı adımlarla yürürdü, ona yetişebilmek veya yanında gidebilmek için adeta koşardım. okula vardığımda, dinlenmem, soluklanmam nefes almam için bir süreye ihtiyacım olurdu. Hayır anlamıyorum ki bu kadar koşturmanın ne gereği var?

    ben böyle koştura koştura okula gidip gelirken senelerin de nasıl geçtiğinin farkına varamıyordum zaten... benden 2 yaş küçük olan kardeşim de benimle aynı okula yazılmıştı... inceden bi kadrolaşmanın ürünlerini veriyorduk... ee tabi ben 3. sınıfa geçen tecrübeli bir öğrenci olmam sebebi ile artık pek fazla babamla gitmiyordum okula. bu sefer babamın peşinden koşturma sırası kardeşime geçmişti... aslında bu bir bayrak yarışıydı, bir önceki nesil her daim bir sonraki nesle bayarağını bırakıyordu...

    gel zaman git zaman derken, artık kiracılık devrinin noktalanmasına doğru ilerliyorduk, dedemin yıllarca çalışarak yaptırdığı apartmandan bir daire de babama düşmüştü... dedemin bu apartmanı nasıl diktiğine inanın hala aklım ermiyor. Dedem de tıpkı babam gibi öğretmendi, yıllarca öğretmenlik hayatı sürdürdü. 6 tane çocuğu olan dedem , hem 6 çocuğa bakıp hem de apartman dikiyor ve bunu öğretmen maaşıyla yapıyordu. Düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. ben 24 yaşındayım ve bırakın apartman dairesi dikmeyi, bir fidan bile dikecek durumda değilim. Ulan normal maaşla bu işleri yapabilenleri gerçekten takdir ediyorum. he gerçi dedem aslında çok cimridir, birçok dede gibi o da cimri işte... bu cimriliğinin eseri olsa gerek...
    ···
  4. 54.
    0
    ayraççç
    ···
  5. 55.
    0
    anne-baba akraba beyler
    ···
  6. 56.
    0
    @1 akraba evliliği mahsulü.
    ···
  7. 57.
    0
    evet dedem kocaman bir apartman dikmişti, her çocuğuna bir adet daire vermişti ve bizle birlikte amcalarım ve halalarımı da kira derdinden kurtarmıştı ancak apartmanda kendi oturduğu daire dışındaki geri kalan bütün daireler kaba inşaat şeklindeydi (kaba inşaat ı bilen liseli olamaz ). bu şu demek oluyordu; ben size daireleri verdim bu kadarını yaptım alın gerisini de siz yapın !

    napalım yapacak bir şey yoktu kirada oturmaktansa, kira ödemektense kendi evimizin içiyle uğraşırız mantığıyla , kirada oturduğumuz evden taşınmaya karar vermiştik. Bu taşınma süreci de bir hayli zorluydu bizim için.. Babamın hiç parası olmazdı, ne zaman sorsanız para yok derdi, olsa da yok derdi, olmasa da... kendimi bildim bileli bu adamın hiç parası olmadı... saçma sapan şeyler için nasıl ediyor nasıl yapıyor bilmiyorum ama bir şekilde para buluyor ama işine gelmeyen konularda adam fakirlikten ölüyor ..mk. biraz olsun babasına (dedeme) çekmiş sanırım.

    neyse efendim evdeki eşyaları yavaştan toparlamaya başlamıştık, taşınma evresine geçmemiz için hazırlıklar başlamıştı. taşınacağımız ev ile oturduğumuz ev arası mesafeyi gözünüzde hayal edebilmeniz için birkaç mesafe örneği vericem;

    mesafe örneği 1 karaköyden, galata kulesine doğru yürüyün ordan yukarıya doğru istiklal caddesine doğru ilerleyin ve taksim meydanına geldiğinizi hayal edin ... işte iki ev arası mesafe tam olarak o kadardı

    mesafe örneği 2 kızıltoprak tren istasyonundan, fenerbahçe stadını geçerek, söğütlüçeşme ve boğa heylekini takiben kadıköy haldun taner sahnesi ile iskele arasına yürüdüğünüzü düşünün... işte iki ev arası mesafe tam olarak o kadardı

    şimdi iki ev arası mesafeyi az çok anlayabildiğinize göre anlatmaya devam ediyorum... babam olacak adam o kadar mesafede yakın burası ne olacak ufak tefek şeyleri en azından git-gel taşırız dedi... ve yıllar önce beni gezdirdikleri el arabası şimdi yeni bir misyonla karşımdaydı, evi el arabasıyla taşıyacaktık... inanabiliyor musunuz amk adam o kadar yolu ufak tefek eşyaları böyle taşırız ne olacak dedi ve ciddi ciddi taşımaya başladık, işte halıydı kilimdi, ne bilim böyle saçma sapan şeyleri yavaş yavaş taşıyorduk, ben de el arabasının üzerinden düşmesin diye bir yandan kayan, düşecek gibi duran eşyaları tutuyordum bir yandan da içimden küfrediyordum... bu şekilde o mesafeyi günde 6-7 kere gidiyorduk...
    Tümünü Göster
    ···
  8. 58.
    0
    şuraya da bir reserved atim ve kısa bir ara verim
    ···
  9. 59.
    0
    özet geçsin biri sabah sabah almıyo
    ···
  10. 60.
    0
    http://www.facebook.com/cvdg1
    ···