hayatımın hatasını yaptığım günü

rizorv bugun cekemedim yarin cumaya gidecem amk

Reserved

rezerve 10.sayfa

anlatma artık konu vasat inandırıcılık sıfır betimlemeye girmek bile istemiyorum boşuna kendini yorma hadi by

anan arvadın gibem bin devam et

devam et

reserved

ucunda bıraktın amk devam devam

boşa mı okuduk gibik

lan niye sustun 2 gündür uyumuyorum bu hikaye icin

haklısınız beyler, ama bi an uzaklaşmak istedim 2 gündür benimde gözüme uyku girmiyor ama bu gece bitiricem bu hikayeyi. ayrıntılarla kaça kadar yazarsam gittiği yere kadar.
nerde kalmıştık.

o arada telefonunu da almıştım benim bilgisayar tamire gidecek facebook a bir tek telefondan giricem direk aramayı tercih ederim, numaran varmıdır diyince vermişti tereddüt etmeden. ama vildan vardı yani. eski sevgilimin kankası ve sevdiğim kızın kardeşi. aramaya ya da mesaj atmaya da çekiniyordum doğrusu. ezgiye gitse dese ne işi varlan o adamın sende numarası dese? üzülmez mi kız? yanlışmıyım? ama dayanamadım aldım... ezgi pazar günü lys ye girdi. çıkışında aradığımda ilk başta açılmadı telefon. 2 saat sonra kusura bakma yeni gördüm sınavım çok iyi geçti dedi. sevinmiştim de. huyumdur tanıyanlar bilir bende sms huyu hiç kalmadı. dakikam vardır sms im yoktur tarife olarak. mesaj atanı ararım bu, bazı ortamlarda taşaklarımı bile yükseltmektedir, fakirlere karşı dflgsgkls alınmayın şakasına söyledim.
ezgiyi yine aradım, konuşmamız lazımdı ertesi gün pazartesi malum.

rezerved

telefon açıldı, alo, ilk kez telefonda sesini duyuyordum, daha çok tatlıydı lan. lolita desem yeridir. 18 yaşında körpecik taptaze. teşekkür etti tebrik edince ben. cool um ya amk hiç fotoğraf mevzusunu açmadım telefonda. havadan sudan gidiyordu muhabbet, hiç unutmam.
katana: artık kafan rahatlamıştır dimi
ezgi: evet ya
katana ruhu: ee ilk özgürlük gününde napacaksın
ezgi: yarın pazartesi dimi ahaha günleri unutmaya başladım beynin yalan
katana: hehe seçenek sunmak lazım sana test oldun o kadar
ezgi: ay evet hıhı
katana: o zaman a şıkkı taksim
ezgi: hımm.. b şıkkı ne acaba
katana: nikon d3000
ezgi: eeeee? sesi canlıydı bayağ
katana: c) fotoğraf d) sen
ezgi: eeeee
katana: e şıkkı yok valla bu kadar
ezgi: haha olabilir.

bu konuşmayı öğleden sonra 5 te yapmıştık. telefon kapandı facebook a girmemle ezginin 2 saat önce fotoğrafımı beğendiğini gördüm. yani saat 3 te...

devam panpa reserved benden kaptın şukuları ve uzaklara zütürdün beni

yaz panpa devam et buradayız

akşam da 10 gibi bi daha facebook a girdim, son çalıştığım filmden arkadaşlarla hem daha ödenmemiş paralar hakkında konuşacaktık gözüm bi yandan da ezginin durumuna kayıyor. çevrimdışıydı o an. mesaj yazarsam sıçardım. kızın gözünde bi yerim vardı ve onu sağlamlaştırmak zorundaydım.
pazartesi ve her şeyin taka sardığı gün, son güne vuruyordu saat, facebook u kapadığımda:
saat gece 12, ve biz ertesi gün 13 te taksim meydanda olacaktık.

gri bir tişörtüm vardı hoparlör desenli kısa kollu, biraz hipster işi gibi de duruyordu ama fotoğraf çekerken ya da sette çalışırken en karizmatik beni fit gösteren tişörttü çünkü bedenen fit güçlüydüm, ama göbeğim amı zütü dağıtıyordu, biraları içerken iyidi dimi amk dedim aynada kendime bakarken.
cep telefonuma herhangi bir günaydın mesajı gelmemişti. facebook u açtım nedensizce. ve bir mesaj vardı saat 10 da atılmılş, saat şimdi 10:45. diyor ki:
-hazır mısın? yoksa uyuyamıkalacaksın yine?

nasıl yani? ilk buluşmamızda? daha önce nasıl nerede uyuyakalmıştım.
neyse artık dedim, gülücük attım birazdan çıkıyorum bile dedim, çıktım.

o kadar semt ifşası yaptık caddebostan vs. türkiyeye döndükten sonra da oralarda bayağ vakit geçiricem yolu düşen saçlarımdan tanır.
gavur amı gibi yanan istanbulun amcık trafiğinde taksime o civarlardan gitmek 1 saatten fazla sürüyordu. altımda da araba yoktu. sabah evden çıktığımda o gün başıma gelecekleri tahmin bile etmiyordum.
taksime gidiş yolum, dolmuş-vapur-tünele füniküler oldu.
burger king de buluşmaktansa galatasaray lisesi daha iyidir dedim.
ezgi avrupa yakasında oturuyordu zaten. ona da uydu. bi kez ağzından orjinal fikirlerin olduğunu hissediyorum demişti.
o fikirler az daha hayatımızı karartacaktı o gün...

çıktım.

ben bire yirmi kala yapı kredi nin oradaydım. gittim simit sarayından dondurma aldım. burger king deki de iyidir de oradaki 75 kuruş mu neydi, lazım olur bozuk para diye.
saat bire doğru mesaj geldi, ezgiden tabi. nerdesin? diyordu. galatasaray lisesinde bekleniyorsunuz. dedim, dondurmamı yalıyordum.
cevap geldi:
- tmm bn 5 dk icnde gelms olurm
bu ergenlerin mesajlaşmalarına gülüyorum derken kendimi de hatırladım. ulan gece kulübünde çalıştığım sıralarda irfan abiye bi mesaj çekmiştim. cevap vermişti. hayvan herif adam gibi yaz şunu yanımda can yücel var onla baktık bi tak anlamadık demişti fdkls. esprisine işte.
geçmişimi hatırlıyordum.15 yaşındaki otuzbirci halimi, gecelere atılışımı, fotoğraf çekmekten zevk aldığımı bu yüzden karıların nasıl altıma yattığını gördüm bikez daha.
görmeye devam ediyordum, güneş gözlüklerine rağmen kalabalık içinde ezgiyi gördüm...