Sonunda masayı hazırlayıp oturduk.O anlatmaya başlamıştı, ailesinden yana sıkıntısı olduğunu söylüyor bende dinliyordum.3 saat felan geçmişti biz halen dertleşiyorduk. Neşelendirmek için başka şeyler konuşalım neşelen az dedim oda hafif tebessüm etti yüzüme baktı. HZYSF sen iyi varsın dedi ve dudaklarıma şehvetli bir şekilde baktı. Hafiften hareketlendi, yaklaştı ve dudağıma yapıştı.Ne olduğunu anlamadan sevişmeye başladık. Kendimi kontrol ettiğim anda aniden durdum ve zamanı değil biz ne yapmaya çalışıyoruz dedim. Bana seni dost gibi seviyorum, kardeş gibisin benim için ama dayanamadım o kadar tatlıydın ki dedi ve sonra ağlamaya başladı. Sarılmıştım omzuma başını yasladı ve iç çeke çeke ağlamaya başladı. Saçını okşamaya başladım ve daldık gittik ikimizde konuşmadık 1 saat boyunca. Uyumuştu artık hafifçe kalkıp başının altına yastık koyup üstünüde örttüm. Etrafı toparladım sonra eşyalarımı alıp çıktım evden.

Seline mesaj attım ve ayrıldığımız söyledim.Oda şaşırdı, anlamıştı Güneş için ayrıldıımı hemen güldü. Güneş in benden hoşlandığını numaramı istediğimi söyledi. Tamam deyip kızın mesaj atmasını bekledim. Mesaj atmıştı güneş ve konuşmaya başlamıştık.Tam 2 hafta konuşmuştuk. Doğum günü gelmişti Facebook'ta görmüştüm. Doğum günü sürprizi hazırlamak için ablamla bayağı uğramıştık.Ve büyük gün gelmişti kızlar meleğin Erken gelmesi gerektiğini, bana bir şey olduğunu söyleyen mesaj atmıştı.Üst kattaki bir sınıf boştu ve orayı hazırlamıştım. Boş sınıfta olduğumu söylediler ve güneş çok kötü halde gelmiş ve içeri girmişti.

Tören bitti parka gidiyorduk bizim kızlar önde ben arkadan geliyordum. Parkta gelmiştik ve konuşuyorduk ilişkilerden söz edip birbirimize bakıyorduk. Altın gibi saçları olan, rüyalarımdan gelen kızla. Tanışmıştık adı Güneşi. Zaman çok çabuk geçmişti. Bizimkiler kızı evine benim bırakmamı ısrar ediyor ve selin benim bırakacağımı söylüyordu.Bir yandan da benim gözüme bakıyordu itiraz etmeyim diye. Herkes ayrıldı ikimiz kalmıştık istersen yavaştan kalkalım dedim ve ağır ağır yürümeye başladık. Konuşması,gülüşü yürüşü beni büyülüyordu adeta. Evine gelmiştik tanıştığımıza memnun olduğumuzu söyleyip ayrıldık birbirimizden. Akşdıbına Özge ye mesaj atmıştım artık istemediğimi,son olaydan sonra soğuduğumu, ayrılmak istediğimi belirttim. Engellemiştim aradı açmadım tiksiniyordum ondan.

Her buluşmamızda deli gibi sevişiyor ve iyice bağlanıyordum. Günler günleri kovalıyodu ve bir gün okulda tören vardı. Kızlarla en arkada muhabbet ediyor eğleniyordum.Bir tane kız gelmişti daha önce de görmüştüm fakat bu kadar dikkat etmemiştim. Altın sarısı saçları doğal hali ve incecik elleri resmen tutulmuştum, rüyalarımda ki ki kız önümde vucut bulmuştu sanki.Özge saniyesinde unutmuştum, soğumuştum ondanda bir anda. Törene gelen bu kız bizim kızların yakın arkadaşıydı bu arada. Kız yanımda duran yakın arkadaşlarımdan seline çok tatlı çocuk dedi ve şok oldum. Bana kısmet olmayacağını almıştım kızın. Ardından başladı işte çok güzel gülüyor keşke tanışsak felan neyse ben başkasına dediğini düşünüyor sebepsiz kıskançlık duyuyordum tanımadığım bir kıza. Tören bitmesine yakın seline konuşalım az çıkışta parka gidelim dedim o da bir saniye kanka geliyorum deyip kızların yanına gitti.Ben annemler arayıp geç geleceğimi söyledim. telefonu kapatırken selin yanıma geldi ve kanka kız seni çok sevmiş konuşmak istiyor felan ben şok oldum hafif gülerek neden olmasın dedim. Selin kızların yanına gitti ben bir kaç erkek arkadşımla arkada muhabbet etmeye başladım Aradan 5 dakika geçti ve selin tekrar yanıma gelip çıkışta hep beraberiz kızlarda geliyor itiraz istemem dedi. Belli ki kız benimle tanışmak istiyordu.

1 2 hafta felan geçmişti özge(kız arkadaşım) bir anda facebook şifresini değiştirmiş. Tekrar girdim şu saatte değiştirilmiş diyordu facebook. Delirdim hemen aradım bağırdım felan aşkım tamam veriyorum mesaj atıcam diyordu ama hayır diyip şimdi söylemesi gerektiğini izah ediyordum. Hayır mesaj atıcam dedi ve sertleşti ben delirmiş bir vaziyette biter o zaman her şey dedim. Ağlamaya başladı al dedi verdi şifreyi. Kapa telefonu ben seni ararım diyip kapadım.Bir baktım canla konuşuyor delirdim bir anda herşey silindi sohbetten ne oluyor demeye kalmadan mesajlar gitti.Çılgına döndüm hemen onun facesinden Cana mesaj attım kardeşim demiştim sana bir daha benimle hiçbir şekilde konuşma senin bu şerefsizliğini unutmucam. Kızı da aradım delirdim o özür diledi bir şey yazmadım felan neyse 5 6 gün küs kaldık sonra tekrar barıştık kızla. Kıza güvenim kalmamıştı ama güzel bulduğum bir şans daha vermek istemiştim.

Can mesaj attı; pazartesi okula girmeden 1 saat önce konuşabilirsiniz dedi ve kızın nerede olacağını söyledi. Pazartesi erkenden kalkıp hazırlandım güzelce. Kızı görmemiştim daha önce neyse geldi içimden oha dedim çok güzeldi daha neden reddettiğimi sorgulayarak kendime küfür ettim.Bir anda unutmuştum çiğdemi. Kızı sınıfına bırakacaktım bizim bir üstümüzdeydi sınıfı. Konuşa konuşa yukarı çıkarken birçok kız bize yiyecek gibi bakıyor şaşırıyorlardı. Sınıfına bıraktım indim aşağı kızlar erkekler klagib ergen tavırlarla ooo HZYSF hayırlı olsun gibi şeyler söyleyip hayırlı olsun diyorlardı. Teşekkür ettim herkese oturdum sırama muhabbet felan ediyoruz her zamanki gibi, Çiğdem de ters ters bakıyordu bana. içten içe onun delirmesine mutlu oluyor iyice nefret ediyordum ondan.

Çiğdemlere gelmiştik.Ben bir şeyler hazırlayıp geliyorum istersen sen geç dedi ve ben salona o mutfağa geçti. Aldım telefona bakarken mutfaktan bana yanıma gel istersen sıkıldın gibi sen diye seslendi, bende yok sıkılmadım ama sen istersen gelirim dedim oda gülerek of HZYSF dedi ve yanına gittim.Şakayla karışık yarı ciddi ne yapıyorsan yap artık ölcem açlıktan dedim ve oda en sevdiğin şeyi yapıyorum dedi ve bende neymiş bakalım benim en sevdiğim şey derken bana hafifçe ciddileşerek makarna canım dedi.Şok olmuştum içimden nerden biliyor diye düşünürken çok geçmeden kafamda ki sorunun cevabını bulmuştum. Demekki konuşmalarımızı beni iyi takip etmiş, konuşmalarımızı önemsemiş ve beni iyi tanımıştı.

Ertesi gün okulda kapıda beni bekliyordu. Günaydın deyip içeri yavaş yavaş girmeye başladık, bana dün için teşekkür edip eskisi gibi olacağız değil mi diye sordu. Bende tabiki dünü hatırlamamak gerektiğinin en iyisi olacağını söyledim. Mutluyduk ikimizde girdik eskisi gibi devam ettik. Velhasıl günler geçtikçe kavgalarımız başladı sürekli küsüp, tartışıyorduk.ikimiz de tiksinmiştik artık birbirimizden.Bu arada başlarda bahsettiğim kız sürekli benimle konuşmak için haber yolluyor ve beni deli gibi sevdiğini duyuyordum.Çiğdem en bana şunu yazmıştı;seni sevmiyordum sadece dalga geçiyordum seninle tipsiz huur çocuğunun tekisin! içime sindirememiştim deliye dönmüştüm onun bu laflarını yedirmek için her şeyi yapmaya karar verdim. Hemen Cana mesaj atıp benimle konuşmak isteyen kızla pazartesi konuşmak istediğimi söyledim ve oda çok sevinerek tamam kardeşim ben sana haber vericem dedi.

Baya şanslısın pampa be şöyle şeyler yaşasam yeter heralde ben kaç senedir bi sevdanın peşinde hasret sürüyom

Çıkış gelmişti ve Can ne düşündüğümü sormadan beni alıp arka bahçe zütürdü. Etrafına bakınıyor gülümsüyordu, bekleyim istersen dedi ve 5 dakika bekledik. Kimse gelmedi yanımıza ve daha fazla bekleyemeceğimi, gitmek istediğimi belirttim Can'a.Çıkışta ki kapıda Çiğdem bekliyordu ve bana doğru gelerek;neredesin sen ağaç oldum burada seni beklemekten, servisi de kaçırdım üstelik kızlarda gitti bekleyemediler daha fazla beni sen bırak dedi. Canla tokalaşıp çiğdemin yanına geldim.Çiğdem en yakın arkadaşımdır bu arada.

Prensip olarak lise anılarını okumuyorum.

yavaş yavaş, konuşa konuşa yürürken bana karnım çok aç yemek yemeye gidelim ya da bizim ev boş istersen bize gidelim, konuşmaya ihtiyacım var dedi.Ne oldu hayırdır felan dedim ayaküstü anlatılmaz evde rahat rahat konuşalım tamam mı dedi ve tamam deyip bizimkileri arayıp geç kalacağımı söyledim.

Bir daha kim ve ne olursa olsun birbirimizi üzmeyeceğimize ve birbiribirimize sımsıkı sarılıp hayatımız boyunca bırakmayacağımıza söz vermiştik. Evine kadar bırakmıştım yanında bulanamadığım için içimin rahat etmediğini söyledim, önce tatlı bir şekilde güldü ardından elimi sımsıkı tutup öptü ve ayrıldı yanımdan. Normalde onu bırakınca hemen arardım lakin beni aramamam için uyarmıştı.Eve gelmiştim artık. Akşam olmuştu. Arayabilirsin aşkım diye mesaj attı. Hemen aradım ve rutin konuşmalardan sonra sordum neden aramamam gerektiğini.Oda bana soğukta telefonla konuşup elim üşümesin diye böyle bir şey yaptığını söylemişti. Tekrar ağladım bu sözler ve olanlar karşında.Ona her geçen gün bağlanıyordum ve onun sesini duymadan yaşayamıyordum. Ayrılırsak ne yapacaktım ben?O hayatımında olmadan önce nasıl hayattan zevk aldığımı sorguluyordum kendime. Aradan 2 ay geçmişti biz ilk günkü devam ediyorduk, üstelik özge de peşimizi bırakmıştı. Kimse bize dokunamıyor üstüne bize hayranlıkla bakıyorlardı. Derken hesapta olmayan bir şey olmuştu, bu seferde Güneşin eski sevgilisi çıkmıştı piyasaya ki asıl olaylar burada başlamıştı.

aradan 8 gün geçmişti ve doğum günümü sadece bir mesaj ile kutlamıştı. Bozulmuştum zoruma gitmişti belkide. Onsuz 8 gün bomboştu hayatım, sanki ölmüştüm. Dayanamayıp tekrar mesaj atmıştım Güneşe.Ben hemen mesaj atacağını düşünmüştüm fakat o bilerek geç vermişti. Başta bu hareketine kızdım ama o kadar özlemiştim ki umrumda dahi olmadı onun bu tavrı. Uzun uzun yazıyordum ona fakat o kısa cevap veriyordu bana , olsun şuan için bu önemli deyip kendimi sakinleştiriyordum. Yarın buluşup uzun uzun konuşalım dedim oda en iyisi o olcak gibi dedi ve ertesi gün buluştuk. ikimizde de biraz soğukluk vardı, çekiniyorduk birbirimizden.Ona sarılıp hiç bırakmak istemiyorum ama dokunamıyordum bile. iyice konuştuk sorunlarımızı ama çözüm bulamıyorduk.Çıktık kafeden onu eve bıraktım ve direk selini aradım. Neden bu hale geldiğimizi, Güneşin benden neden bu kadar uzaklaştığını sordum tek tek. Selin her geçen benden de uzaklaşıyor demişti ve canım çok sıkılmıştı.

Dayanamadım seline anlattım olanları. Selinde biliyorum ben zaten mesaj atıyor bana dedi. Aldım selinin telefonunnu okumaya başladım konuşmları, gözlerime inanamıyordum. Kaan(çocuğun adı) denen şerefsizle konuşmuşlar ve kaan Güneşe içini dökmüştü. Dayanamadım daha da bakmadım donup kaldım öylece orada. Selin korktu ki benim halimden hastaneye gidelim mi ya da gel eve bırakıyım seni dedi, bende cevap vermeden yürümeye başladım. Selin koluma girmişti beni eve bırakıcaktı.Dur dedim parkta oturalım az dertleşelim eski günlerde ki dedim. Tamam deyip parka gitti 1 1.5 saat geçmişti bu zaman zarfında da güneşe cevap vermemiştim. Karşıdan güneş geliyordu.Onu görünce içim cızladı ama kararlıydım ona tepki mi koyacaktım bir kere. Selam verdi seline ve yanıma oturdu. Sarılmıcakmısın dedi sesimi çıkarmadım, ne oldu onu söyle dedi bir şey olmadı diye cevap verdim.Oda sustu ve başını omzuma yasladı. Sesimi çıkarmadım billiyordu benim için en özel şey onun saçlarıyla oynamam olduğunu. Saçını aldı elimi açtı ve arasına koydu, belli ki oda saçlarıyla oynamamı sevdiğini. Elimi hiç bir şekilde oynatmadım kalktık sonra yürüdük, seline döndü ve HZYSF u ben bırakacağım sen dön istersen dedi. Selin bana döndü sıkma canını deyip sarıldı ve güneşe konuşup yanımızdan ayrıldı.

Biraz endişeli, birazda tebessüm halinde olan yüzüne dikkatlice baktım.O kadar büyüleyiciydi ki bir an söyliceklerimi unutmuştum. Fazla vaktinin olmadığını, ne söyleceksem hızlı bir şekilde söylememin gerektiğini rica edince ne yapacağımı hatırlamıştım. Durdum gözlerinin içine baktım ve elini tuttum, şaşırmıştı devam ettim seni ilk gördüğüm andan itibaren dünyam aydınlandı, yıllardır içimde ki sessizliğim onun sayesinde gittiğini ve gerçek aşkı bulduğumu söyledim.ilk andaki şaşkınlığı gitmişti üzerinden.Oda bana bakarak söyleyecek birşeyinin olmadığını zaten benim her şeyi söylediğimi bana belirttirek sıkıca sarıldı.O kadar bütünleştik ki bırakmak istemedik birbirimizi.Ama gitmesi gerekiyordu ve özür dileyerek gitmesi gerektiğini belirtti. Arayacağımı söylemek tekrar sarıldım ve ayrıldı yanımdan. Arabaya bindim o kadar mutluydum ki sırıtıyordum durduk yere gülüyordum. Ellerim titreyerek arabayı çalıştırdım ve eve geldim. Olayları arkadaşlarıma anlatmak istemiyordum fakat içim içime sığmıyor birilerine anlatmak, mutluluğumu paylaşmak istiyordum.

Günler günleri kovalıyor biz güneşle gittiçe daha da soğuyorduk birbirimizden. Hastalığımda tekrar başlıyordu ama umrumda değildi. Artık dayanamıyordum ve bu ilişkinin bana zarar verdiğini düşünüyordum. Selin haricinde kimseyle doğru düzgün konuşmuyor içime kapanıyordum. Okulda ve çevremde ki herkes benim bu durumumu fark etmiş olacak ki sürekli herkes benimle ilgilenmiye çalışıyordu.Bir kişi hariç, Güneş. Kafama koymuştum ayrılmamız gerektiğini düşünüyordum.

Sürekli Güneşe haber yolluyor tekrar birlikte olmak için her şeyi yapacağını, onunla her ne pahasına olursa olsun birlikte olacağını söylüyordu.O sıralar hasta olduğum için hastenede yatıyordum. Belli ki ortamı boş bulduğu için rahat hareket ediyordu. Selinler ve Güneş okul çıkışlarımda yanıma geliyor akşam dönüyorlardı.Çok şükür ki fazla kalmadım hastene de ve 13.gün çıktım hastaneden. Ufaktan ufaktan okula gidip geliyordum.Çocuğun iyice abarttığını ve beni aradığını duymuştum. Araştırdım biraz belli çocuk biraz kabadayı bir tipti.Bir şey yapmadım tınlarmıyorduk onu ama bir gün Güneşin telefonunu karıştırırken görmüştüm her şeyi.Çocuğa cevap vermiş belli ki ama dayanamadım fazla bakmadım telefona. Moralim çok bozulmuştu, bana ne olduğunu soruyor bende hastayım diyerek geçiştiriyordum. ilerleyen günler de Güneş benden bir şey saklıyorsun diye kızıyor, bende susuyordum, cevap veremiyordum. Cevap versem ne söylicektim ki hemde?

Bilmem ne istersen onu yapalım diyerek topu ona attım. Sıcak bir yerde oturup konuşalım bu soğukta en yapılacak en mantıklı şey bu diyerek güldü bana başını omzuma yasladı. Saçını okşayarak ve kokusunu içime çekerek yürüyordum. Konuştuk iyi, kötü her şeyi anlatıyorduk birbirimize. Saatler çok çabuk geçmişti, ayrılık vakti geldi ve onu evine bırakıp eve geldim.Her geçen gün daha da bağlanıyorduk birbirimize. Aradan bir ay geçmişti, Özge peşimi bırakmıyordu sürekli karşımıza çıkıp beni tehdit etmeye dahi kalkıyordu. Günlerden salıydı ve güneş akşam okula gelmeyeceğini, hasta olduğunu söylemişti. bende endişelenmiştim ve sürekli arayıp konuşmak istiyordum. Sabah bende gitmek istemedim okula fakat sınav olduğu için mecburdurdum gitmeye

Hazırlandım gittim okula tam okulun kapısından girecekken özge belirmişti karşımda.Bir şeyler söyledi dinlemeden içeri girdim. Güneşin güvenini kırmamak, arkasından iş çevirmiş gibi olmamak için telefonu sessize alıp kapadım çantaya attım sadece tenefüslerde açacaktım. Sınav 3.ders saatindeydi ve ben hiç çalışmamıştım, selinlere beni çalıştırmasını söylemiştim.ilk tenefüste aldım baktım telefona güneşten mesaj felan gelmemiş, vatsapa da hiç girmemişti.2.tenefüste böyle geçmiş sınav saati gelmişti. Sınava girdik çıktık ve telefona bakmadım bir şey gelmemiştir diye.Son ders gelmişti artık, fazlaca durgun olduğumdan fizik hocası HZYSF neden durgunsun az gül felan dedi bende uykum var deyip geçiştirdim.Son 20 dakikası kalmıştı zilin fizik hocası çok sever beni bu arada, geldi sana bir şey olmuş istersen müdüre görünmeden çık sen canım dedi bende olur hocam felan derken hadi ne duruyorsun daha diye beni sınıfın kapısına kadar geçirdi.Özge gördü beni çıkar çıkmaz, başımı önüme eğip gitmek istedim fakat zorla konuşmaya çalıştı. Neyse bu böyle olmaz deyip tuttum kolundan köşeye çektim; bak özge ben güneşi çok seviyorum ve sana karşı en ufak bir şey hissetmiyorum benden uzak dur.Özge elimden tuttu ne olur bir şans daha derken arkadan ses geldi HZYSF diye. Evet bu Güneşimin sesiydi hemen arkamı dönüp Güneş deyip dondum kaldım. Kimseye haber vermemiş süpriz yapmak için.