Memur bir ailenin çocuğu olan normal bi panpanızım. Ailem memur olduğu için 3 bilemedin 4 yilda bir başka bir şehre gidiyoruz. Bu sene başında da pederin tayini Kahramanmarasa çıktı. Kalktık geldik. ne bi sosyal aktivitem nede bir arkadasım var taktan taktan yasiyordum. Bu arada Lise son sınıfa geçmiştim.
bizim peder tutturdu bu sene son senen özel okula verelim diye. ilk baslarda biraz itiraz ettim ne işim var benim tiki çocuklain içinde amk devlet okulunda takmu var diye ama dinletemedik tabii

Beyler dinleyen panpalarım olursa devam edicem 1 saate bitirrim

Neyse beyler devam ediyorum..

Kayıt için gittik okula . Dısından belliydi zaten cafcaflı etrafı cam kaplamalı bir bina. Girdik içeri hosgeldiniz hoşbulduk kayıt faslı derken o günü geçirdik.
1 hafta sonra okulların başladığı gün peder braktı okula. Dısardan gördüğüm kadarıyla tamamen godaman okuluydu. Audilerle çocuklarini brakanmi dersin BMW ile gelen mi her çeşit türden. O an sövmeye basladım zaten. Sıçtık ben bunlarla napacam filan diye

Okula girdim sınıfımı arıyorum bi baktım H subesine sutlamıslar beni. Buldum sınıfımı geçtim oturdum yerime. Diğerleri geçensenelerden tanıyor birbirlerini. Bi sap gibi ben oturuyorum. Hoca girdi sınıfa ilk ders Tarihmiş. Aynı zamands sınıf öğretmenimizmis bu adam. Benle birlikte yeni gelen bir kisi daha vardi. Kaldırdı bizi adlarımızı öğrendi. Bazı kisiler yanıma geldi merak ettikleri için. Kızlar filan. Öyle oyalandim geçistirdim çünkü hiçbirinin zerre samimiyeti yoktu. Hepsi ebeveynlerinin lüks yasantısı altında gezinen tiplerdi. Tenefüslerde kendi halimdeydim hep. Bi uğraşım da pek yoktu. Yapabildiğim en iyi iki şey futbol ve resim çizmekti.

Günlerce bu devam etti. Evdeyken son senem olduğu için ders çalisiyordum. Okulda da boş zamanlarımda resim atölyesinde geçiriyordum. Beden eğitimi dersinde bende sınıfla anlasir maç yapardik. Futbolda gerçekten iyiydim daha önce 3 amatör klüpte top oynamıştım. Herkeste farketmisti bunu kısa sürede zaten. Daha sonraları ben yine aynı durumuma geri dönüyordum.

Bi kaç kız benimle konusmak istesede ben kimseyi istemiyordum hayatimda. Özelliklede bu samimiyetsiz ortamda.

Beyler istek gelirse yazarim aksam. Allaha emanet

Eve geçtim beyler yazmaya başlıyorum

Aslında kimseyi istememek değil de okuldaki kızlar bana çok yapmacık geliyordu. Sonuçta ben tak gibi parası olan bi berkecan değildim. Sonraları biraz daha açılmıştım. Resim atölyesinden ve derslerden kalan arta zamanlarda sınıfımdan bi kaç kişinin yoğun ısrarı üzerine bi buluşma ayarlayacaktık. Bende bu sayede biraz daha aktif olacaktım.
Cumartesi buluşmaya karar verdiler. bana da yerini iki gün önceden söylemişlerdi. Pek gitmek istemesemde 1 yılım burada geçecekti . Sürekli yalnız kalmakta biraz canımı sıkmıştı. Çünkü eski okulumda sevecen güleç sevilen biriydim.
Buluşmadan bir gün önce Sınıfın Whatsapp grubundan numaramı alan Bilge adında bi kız mesaj atmıştı.
k(kız) b(ben)
-k merhaba bedofili
-b merhaba bilge
-k mesaj attım ama sorun olmaz sanırım ?
-b hayır sorun değil
-k cumartesi buluşacağımız yere beraber gidelimmi hemde tanışmış kaynaşmış oluruz
-b peki olur görüşürüz sonra

dedikten sonra telefonumu kapatıp uyudum.

Edit : Trende girmişiz beyler hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim şukularınızı ekgib etmeyin.

Sabah erkenden kalkıp hazırlandım. Fena biri sayılmazdım ama sadece kendime bakmam için bir sebebim yoktu o taktan züppe okulunda. Hazırlandıktan 15 dakika sonra Bilge aradı.
-k merhaba bedofili nasılsın ? hazırsan bir yerde buluşup öyle geçelim?
-b iyiyim. tamamdır yarım saate kültür merkezinin orada olurum
-k anlaştık. görüşürüz

evden çıktım bilgeyle buluşacağım güzergaha giden otobüse bindim. Yol boyu müzik dinledikten sonra buluşacağımız yere vardım. Kız çoktan gelimişti. Bana bakıp trip atar gibi
-nerede kaldın ağaç oldum burda sen hep böylemisin ? diyerek gözlerini devirdi.
Hafif bi gülümsemeyle diğerleri neredeymiş ? diye sordum. Onlar birazdan ... kafeye geçecekler bizde yürüyelim mi biraz ? dedi.
Kabul ettim yürümeye başladık. ilk başlarda havadan sudan konuşurken , birden neden bu kadar uzaksın herşeye ? diye çıkıştı. Anlamamış gibi yaptım ilk başta. neden bahsettiğini sordum. Kimseyle konuşmuyorsun , arkadaşın neredeyse yok denecek kadar az. okulda tüm gününü o saçma atölyede geçiriyorsun. sadece beden eğitiminde tüm sınıfa uyum sağlıyorsun dedi.
Sadece sene başında böyle bi planım olmadığını yetiştiğim büyüdüğüm çevrenin o okuldaki insanlar için anlamsız olduğunu söyledim.
Hiçbirşey demeden kafeye girdik.

Kafeye geldiğimizde bizim sınıftan 4 erkek 3 kız bi masada oturuyorlardı. Bizi gördüklerinde ayağa kalktılar. Yanımda bilgeyi gördüklerinde biraz şaşırdılar. içlerinden birinin yüzü düşmüştü. Farkedebilmiştim bunu. Diğerleri normaldi tebessüm ettikten sonra oturduk.
Herkes içeceklerini söylemişti. ben ise sütlü köpüklü nescafe istemiştim. Sınıftakiler kendi aralarında konuşuyor gülüşüyor bazen de lafı bana getiriyorlardı. Ben ise geçiştiriyordum sürekli kısa cevaplarla. ismi Onur olan çocuk sürekli bilgeyle bana bakıyordu. ters giden birşeyler vardı onun için farketmiştim ama sessiz kaldım.
Ebru adında bir kız bana ee bedofili sessiz sanırdık seni ama bakıyoruzda çokta masum değilmişsin diyip sürtükçe bir kahkaha attı.
e= ebru b= ben
-b neyi kastettiğini pek anlayanadım özür dilerim.
-e (kafasıyla bilgeyi göstererek) anladın işte kimseyle konuşmuyorsun ama Bilgeyle geldin buraya .
-b e evet pek arkadaşımın olmadığını bildiği için yardım etti teşekkür ederim tekrar . dedim bilgeye dönerek.

2 saat civarı oturduktan sonra cafeden kalkmak için toparlandık. Herkes birşeylerle meşguldü. Tam hesabı ödemek için kasaya yönelirken Onur o kızdan uzak dur. Yoksa iyi olmaz gibisinden fısıldadı.

Kimseye eyvallah etmeyen biriydim bu zamana kadar. Sessizdim tamam ama asla kendimi ezdirmemiştim.
insanların içinde sessiz kaldım. Aldırış etmeden kasaya gidip içtiğim kahvelerin parasını ödedim. Tam tekbaşıma yola koyulacakken arkamdan Bilge seslendi
-k heey bedofili
arkamı dönüp anlamsızca bilgenin yüzüne baktım.
-k geldiğimiz yöne doğru tekrar yürüyelimmi biraz daha ?
böyle bir planım yoktu aslında. Usulca yalnız yalnız evime dönücektim. Sadece onurun dedikleri aklıma geldi ve işi binliğe vurarak kabul ettim.
Bilge yanıma gelirken Onurun bana dik dik baktığını farkedebiliyordum.
Bilge tam yanıma geldiğinde iyice dibime kadar sokulmuştu. Bende iyice işi abartıp elimi beline dolar pozisyona getirmiştim. Bunları neden yaptığımı bilmiyordum. Sadece o çocuğun dedikleri zoruma gitmişti. Sessiz kalmıştım ve karşılığını çok ters bir şekilde ilettim kendisine.
Yolda Bilgeyle yürürken sarılırcasına dibimdeydi o şekilde hiç konuşmadan durağa kadar geldik. Aslında ne okul Ne sınıf ne Bilge Ne de Onur pek umrumda değildi.

Eve gittikten sonra ılık bir duşa girdim. Bugün olanları kafamda sentezliyordum. Onurun dediklerini , Bilgenin bana karşı olan yakınlaşmasını. cafedeki insanları. Belki o cafede onlarla birlikte oturmuştuk ama zerre zevk almamıştım. Buram buram samimiyetsizlik kokan bir ortamdan kim zevk alabilir ki ?
Üstümü giyip saçlarımı kuruttuktan sonra kendimi yatağın şevkatli kollarına braktım. Pek bir şey yapmamıştım ama yorgundum. Laptopumu aldım elime sosyal medyada ne olup bitiyor onlara baktım. Tam kapatmış uyumaya hazırlanırken telefonumun titremesiyle irkilip telefonumu elime aldım. Mesaj bilgeden gelmişti.
-k bedofili ?
-b efendim
-k bugün için gerçekten teşekkür ederim .
-b senin için özel birşey yaptığımı pek hatırlamıyorum fakat önemli değil
-k yanımda bulunman bile mutlu olmama yetti
-b öyleyse sevindim . bide sizin onurla aranızda ne var ? diye sordum
Pek takmıyordum fakat ama bu konunun bi ucu da bana dokunuyordu.
Sen nerden biliyorsun ? dedi. Şaşırmışa benziyordu.
Hiç dedim. sadece cafeye birlikte girdiğimizde sana ve bana olan bakışlarını gördüm. anlamamak için insan aptal olmalı diye de ekledim.
lk başlarda anlatmamak için diretsede sonrasında her şeyi söküldü.

-k yaklaşık 1 yıldan beri benimle ilgileniyor sürekli bana açıldı fakat ben istemedim. kendi kendine gelin güvey oluyor boş ver takma sende.
-b umursadığımdan değil sadece benim kimseyle sorunum yok. Uyusam iyi olacak iyi geceler. diyerek konuşmayı sonlandırdım.
Başımın ağrıyacağını hissediyordum bu konuda. Derin düşüncelerle uykuya daldım.

Sabahın 7 sinde alarmın korkutucu sesiyle uyandım. içimden söve söve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra okul üniformalarımı giydim. 1 kase mısır gevreği yedikten sonra yola koyuldum.
içimde garip bir his vardı. Ne olduğunu pek bilmiyorum ama garop bir histi. baya ilginç bir his.
2 sigara yakmıştım okula gelene kadar. Okula geldiğimde yine sessiz sedasız sınıfıma girip arkalardaki yerime oturdum. Yine pek konuşmuyordum kimseyle ama eskisi gibi de kaskatı değildim sınıftakilere karşı. Hatta bi ara belki ayak uydurabilrim diye düşündüysemde hemen yok ettim bu düşünceyi.
ilk ders sonunda tenefüs zili çalmıştı. Kantine inmek için ayaklandım. Koridora çıktığımda Peşimden Bilgenin koşturduğunu gördüm.

-k sağırmısınız beyefendi ?
-b farketmemişim.
-k seninle gelebilirmiyim peki ?
- keyfin bilir kahve alıp sınıfa çıkıcam. dedikten sonra beraber kantine doğru yürüdük. içeceklerimizi alıp koridora doğru yönelmiştik ki arkadan biri yuruk atarcasına koluma vurdu. Elimdeki kahve üstümü başımı berbat etmişti. Koridordaki herkes bana bakarak gülüyordu. Rencide olmuştum. Sinirden ağlayacaktım çünkü bilerek yapmıştı. Karşıma geçip bin bin sırıtarak ;
- kusura bakma ya bilerek olmadı neyse parası 10 katını vereyim paran yoktur senin gibisinden çıkış yaptı. tam suratının ortasına patlatacakken Bilge elimden tutup en alt soyunma odası kabinlerinin olduğu yere doğru zütürdü beni

ilk başta lavaboya girdim elimi yüzümü yıkadım. Bu sırada Bilge müdür yardımcısına durumu anlatmaya gitmiş . geldiğinde elinde okulun Reklamı olan bi t-shirt vardı. üstüme onu geçirmiştim sorun kalmamıştı. Ama rezil olmuştum okula. azımı açıp tek kelime edememiştim bin kurusuna. Aklıma birşey de gelmiyordu napacağıma dair.
Herşeyi hallettikten sonra müdür yardımcısının yanına çıktım teşekkür etmek için. Daha sonra sınıfıma geçtim.
Onurun bakışları üzerimdeydi. Rahatsız olmuştum. kolay kolay kin tutan biri değildim yine bir şey yapmayacaktım .

Bir okul günü daha bitmişti . Okuldan çıkarken sınıftaki bi kaç erkek yanıma nasıl olduğumu sordular iyi diyerek geçiştirdim. Yol boyu yürümeye başladım. üst üste sigaralar yakıyordum. Kafam bozuktu. Eve gider gitmez odama kapandım . Olacak gibi değildi . Saat 9 civarı bi büfeye inip 3 tane Kırmızı tuborgla 250 gram tuzlu yer fıstığı aldım. Tenha bir yere geçip biramı yudumlarken telefonum çaldı.
ilk başlarda Bilgedir diye pek üstelemedim bakmadım bile telefona. Sonra çağrılar kesilmeyince elime aldım telefonu. Bilinmeyen bir numaraydı. Açmayacaktım. Sessiz bir ortamda iyiydi böyle. Ama merakta ediyordum. En sonunda dayanamadım açtım. Bi kız sesiydi. Alo kimsiniz dedim. bedofili ben nimet dedi. Nimet ? çıkaramadım dedim. Bilgenin yakın bir arkadaşıyım dedi. Seni dinliyorum söyle diye devam ettim
N=nimet B=ben

-n aslında bige böyle birşey yaptığımı duysa beni öldürür.
-b ne yaptığını duysa ? anlamadım
-n bunu sana dememem gerekiyordu ama Bilge senden hoşlanıyor sanırım
-b Sanırım ?
-n Baya hoşlanıyor işte. sadece sana söyleyemiyor. ben söylemek istedim .
-b anladım sorun yok iyi geceler.

Beyler kusura bakmayın bi yarım saat yemek molası veriyorum. Seri seri yazıcam sonra

GELDiM BEYLER DEVAM EDiYORUM.

Bilgenin ban karşı boş olmadığını biliyordum aslında fakat bu son olanlarla tamamen tastiklenmiş oldu düşüncelerim. Fena kız sayılmazdı aslında . Hatta baya çekiciydi bana göre.
Yinede sevmiyordum. Sadece Bilgeyi değil Hiçbir kızı sevemiyordum. Bi yandan içim rahatlamıştı . Çünkü Onurun bana yaptıklarından sonra onun sevdiği kız beni seviyordu. Bunu biliyordum. Ama masum bi kızı o bine karşı koz olarak kullanamazdım . Adamlığa sığmazdı. Ya da kullanır mıydım ? Bilmiyordum.
Pek alkol tüketen biri olmadığımdan 3. şişenin dibini gördüğümde biraz afallamıştım. Ayağa kalkmaya yeltendiğimde sanki bacaklarım benden bağımsız hareket ediyorlardı. Fakat kafam yerimdeydi. Rahatça düşünebiliyor. Elektrik dreklerinden süzülen ışıkları seçebiliyor evimin yolunu bulabiliyordum. Fakat kendimi eve nasıl attığımı hatırlamıyorum.

Sabah acaip bir baş ağrısıyla uyandım. Buna rağmen kötü hissetmiyordum. Aksine iyiydim.
Hiç yapmadığım şeyleri yapmıştım. Saçımı fönledim. çokça parfüm sıktım. Sanki nasıl göründüğümü önemser gibiydim. Bu benim için pek sorun olmadı.
Okula mutlu bir surat ifadesiyle giriş yapmıştım. Hiç yapmayacağım şeyleri yapıyordum. insanlara selam veriyordum gülüyordum mutluydum.

Koridordan sınıfa doğru yöneldğimde Bilgenin biriyle hararetli bir şekilde konuştuğunu gördüm. Tahminimce arkadaşı olan Nimetti bu. Naptın sen gibisinden çıkışlar yaptığını düşündüm kıza. Beni gördüğünde iki büklüm oldu Bilge. Hiçbirşey demeden Günaydın bilge diyerek gülümseyip geçtim yanından. Oda şoktaydı bende. ne yaptığımı bilmiyordum. kontrol bende miydi onu bile bilmiyordum. Sadece çok iyi hissediyordum. isterseler yatırsınlar ağzımı yüzümü kırsınlar sesimi çıkarmayacak gibiydim.
Sınıftan olan bi erkek arkadaşım (adı ihsan) yanıma gelip hayırdır biraderim bu ne neşe diye sordu.
ihsan diyer kılkuyrukların aksine daha ılıman bir çocuktu ve güreşçiydi. Okul adına müsabakalara katıldığını duymuştum.
ihsana öyle önemli bir şey olmadığını sadece sabah mutlu uyandığımı söyledim. biraz muhabbet ettik ve konuyu kapadık.
Garip birşey vardı. Tenefüslerde yanıma gelen Bilge bugün hiç uğramamış hatta koridorda beni gördüğünde kızlar tuvaletine kaçmıştı.

Bu küçük ayrıntıların hepsini farkediyordum ama hçbirşeyin akışına engel olmuyordum. Her gün yaptıklarım ın aynısını bugünde yapıyordum. Hatta diğer tenefüslerde dışarıya çıkmayıp Bloknot defterime türlü karakalem çizimleri yapıyordum.
Öğlen arası olmadan önceki son tenefüs yine ihsanla muhabbet ediyorduk. Yavaş yavaş kanım kaynamıştı bu çocuğa. Sert bir mizacı vardı ama ben onu güreşçiliğiyle ilişkilendiriyordum. Sohbetin orta kısmında tanımadğım bi kişi adımla bana seslendi. kapının oraya doğru gittim . Sanırım okul nöbetçisiydi. Ne istediğini sordum . Bana müsaitsem öğle arası Bilgenin benle konuşmak istediğini söyledi.

-ben kendi neden gelmedi bunu söylemek için ?
-nöb utanır gibi bi hali vardı.
-ben gelip kendi söylemediği takdirde böyle birşeyin olmayacağını söyle ona .
dedim gülerek. Nöbetçide anlamış olacak gibi tebessümle gitti . Uzaktan Bilgeyi görebiliyordum. Nöbetçi dediklerimi kendine ilettiğinde. Kızardığı ortadaydı. Bana gözlerini devirerek uzun uzun baktı ve utana sıkıla yanıma geldi.

-bilge neden çağırdın ki yanına ?
-ben neden kapıya nöbetçi yolladın ? kendin gelemedin mi ?
-bilge bilmiyorum utandım belki olamaz mı ?
-ben öyle olsun bakalım. şimdi benden ne istediğini duyabilirmiyim ?
-bilge şeyy öğle arası senle biraz konuşmak istiyorum da tabi uygunsan ?

resim atölyesinde olucaktım normalde öğle arasında ama biraz vakit ayırabilirim sanırım dedim. Peki görüşürüz diyerek uzaklaştı yanımdan. Aslında konunun ne olduğunu ve ne diyeceğini kestirebiliyordum ama kendi tepkimi kestiremiyordum. Vereceğim cevap tamamen o anki ruh halime bağlı olabilrdi. Hislerimle hareket etmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Tekrar bi ikilemin içine düşüyor olabilirmiydim ? Yada herşeyi akışına mı brakmalıydım ?
Tüm bunları düşünürken kendi içimdeki paradokslarda kayboluyordum. Halbuki tek bir cevap olacaktı. Evet veya Hayır.

Beyler kusura bakmayın hem kız arkadaşımla mesajlaşıyorum annesi hastaydı hem sözlüğe yetişmeye çalışıyorum mazur görün biraz. saygılar

DEVAM EDiYORUM.

Öğle arası olduğunda ilk olarak resim materyallerimi atölyeye brakmıştım. Daha sonra okul girişinin oradaki güvenlik bürosunun oraya giderek beklemeye başlamıştım Bilgeyi.
5 dakika geçmeden bilge geldi. Çok beklettin dedim . Utanıp sıkılarak özür diledi. Önemli değil sadece şakaydı diye ekledim. Ayak üstümü konuşacaksın dediğimde pek vaktini almak istemiyorum dedi. ilk defa onu böyle karşımda iki büklüm utana sıkıla görmüştüm.
istersen biyerlere gidebiliriz fakat sizin takıldığınız gibi yerlere gitmiyorum biliyorsun beni diyecektim ki beni anlamıştı sanırım. Adını pek hatırlamadığım bahçeli şık ama mütevazi bir yere gitmiştik. karşıma değilde yanıma oturdu. Seni dinliyorum anlat bakalım dedim.