1. 74.
    0
    --çünkü ben bizi dostayevski de okuyup, spielberg de izliyor, van gogh da hissedip, phil colins de dinliyorum. ha gibtir diyorum ha gibtir. ne içiyorsun sen bin
    ···
  2. 73.
    0
    özet geçsydin ya bin
    zenciyi uzatıver aşağıda o anlar.
    ···
  3. 72.
    0
    @1 hayatını yazdin bin askını gibtir et
    ···
  4. 71.
    +1
    özet geç bin
    ···
  5. 70.
    0
    @25 çok programlı anadolu teknik meslek lisesi
    duygusuzmusun binç

    @1 okuyamadım hepsini, özet geç bin de diyemedim amk
    bende zamanında yaşadım böyle derin olaylar ama geçti şimdilerde
    hepsi geçiyor merak etme ve başka birisi herzaman unutmaya yardımcı olur uzaklaş tamamen ondan gibtir et 2 yıl olmuş
    ···
  6. 69.
    0
    @1 Silkelen bin. Duygular seni köreltiyor. Gözlerine perde çekiyor. Gerçekleri gör. Gerçekler açık, net ve basittir. O sadece bir huur a.q.
    ···
  7. 68.
    0
    hayatının aşkı incide mi lan bin
    ···
  8. 67.
    +1
    önce taksim'deydi. beyoğlu'nda, istiklal caddesi'nde pek de ortalıkta olmayan duvarlarda gördüm:
    "ne olur geri dönme!"
    sonra nişantaşı'nda gördüm aynısını. en afilli duvarı bile acısıyla tarumar edecek kadar acayip bir cümle gibiydi:
    "ne olur geri dönme!"
    büyük harflerle, şehre sığamayan büyüklükte.
    "buralarda bir çocuk herhalde" dedim. "kendi kendine çekmek istiyor acısını ve söylüyor bunu şehirde yürümekte olan sevgilisine."
    sonra işler değişti. maslak'ta, ki uzaktır nişantaşı'na, oto sanayiinin duvarında gördüm aynı yazıyı, aynı harfler, aynı yazımla:
    "ne olur geri dönme!"
    ne oluyor? biri, bir genç adam muhakkak, şehrin duvarlarına kaydetmeye mi karar verdi acısını? şehrin duvarlarını çize çize mi katlanıyor yalnızlığa? çünkü sadece avrupa yakasında değil, anadolu yakasında da:
    "ne olur geri dönme!"
    büyük harflerle, kendine sığmayan büyüklükte...
    alışır insan. alıştığı, alışmaya başladığı anı da bilir üstelik. gidenin yokluğuna alışmaya başladığını, bir hastalığın nekahet dönemine girdiğini bildiğin gibi bilirsin. ve ondan sonra esecek bir rüzgâr, çalacak bir telefon, gecenin bir yarısı pişman olmuş biri beliriverdiğinde kapıda... en baştan, ta en baştan başlamak zorunda kalırsın hummaya. o yüzden işte, bir gün bir anda artık istemez olursun, geri gelmesini hiç istemez olursun. giden bir kere gitmiştir çünkü. bir kere giden ne kadar geri gelse gelmez. gelişi bir türlü dikiş tutturamaz. bu yüzden içinden, çok içinden yalvarmaya başlarsın:
    "ne olur geri dönme!"
    artık geri dönme...
    italo calvino'nun bir hikâyesidir. âşık olduğu sevgilisinin her anını fotoğraflamaya karar verir adam. giderek bir saplantıya dönüşür bu. o kadar çok fotoğraf çekmeye başlar ki, sonunda kadın bıkar ve gider. bu kez adam, kadının yokluğunun fotoğrafını çekmeye başlar. kadın "her yerde olmadığı" için her şeyin ve her yerin fotoğrafını çekmeye başlar adam, her anın fotoğrafını. giderek kadının yokluğu, var olan her şeye yayılmaya başlar böylece. onun gibi bir şey işte. o yüzden bir genç adam da elinde kara bir boyayla dolaşıyor istanbul'da bugünlerde. her yere yazıyor:
    "ne olur geri dönme!"
    belki önce kızın geçme ihtimali olan yerlere yazıyor. sonra biraz düşününce başka yerlere. sonra geceleri aklına geliyor kızın şehrin herhangi bir yerinde, orasında ya da burasında olabileceği, şuraya ya da buraya işinin düşebileceğini. gidip oralara da yazıyor:
    "ne olur geri dönme!"
    bunun ne acıklı olduğunu, ne korkunç bir alışmak olduğunu biliyor adam. peki kadın biliyor mu? adamın nasıl bir isyan ve inatla ağulu aşkı başından kovmaya çalıştığını? geri dönse adamın yeniden bütün şehri dolaşacağını... bütün şehri dolaşıp tek tek o yazıların üzerini daha da kara bir boyayla kapatmaya çalışacağını... hayatın maskarası olduğunu düşünüp düşünüp enayiliğine ağlayacağını... şimdi, bugün, hayatın karşısında böyle maskara olmamak için bağıra bağıra yazdığını o cümleyi:
    "ne olur geri dönme!"
    ve bunun dünyanın en güçlü geri dön çağrısı olduğunu...
    istanbul'da genç bir erkek, bugün, delirircesine istiyor bir kadının geri dönmesini. şehir duvarlarının manşetlerine taşıyor bunu. o adama işte, kolay gelsin diyorum
    Tümünü Göster
    ···
  9. 66.
    0
    @1 özet geç bin
    ···
  10. 65.
    0
    hayatının son aşkını gibeyim diye bana hediye etsen okumam bunu aq
    ···
  11. 64.
    0
    bi gibiyim bakalım
    pişman olmazsın
    ···
  12. 63.
    0
    gibsen okumam
    ···
  13. 62.
    0
    şurda tekrar tekrar okuduğum tek yazı
    arada canım sıkılınca açar okurum.**
    ···
  14. 61.
    0
    özet: adam tımarhanelik beyler
    ···
  15. 60.
    0
    vefalıyızdır.ne bekliyorsun amk:)
    bunun özetini bile okumazlar.
    ···
  16. 59.
    0
    gece gece gibtin belamı.
    ···
  17. 58.
    0
    ö
    z
    e
    t
    g
    e
    ç
    o
    r
    o
    s
    p
    u
    ç
    o
    c
    u
    ğ
    u
    ···
  18. 57.
    0
    seni seviyorum çünkü
    seni sevdiğimi anlatmaya çalışırken
    ne kadar çaresiz olduğumu da görüyorum
    her sözcükten sonra durup tekrar düşünüyorum
    seni yeterince anlatabildim mi diye
    biliyorum ki yetmeyecek.bu kadar sözcükten
    sonra bile sana sevgimi anlatamamış olacağım
    ···
  19. 56.
    0
    ben herkesin hakettiğini düşünüyorum: herşey senin için senin kadar güzel olsun
    HOŞÇAKAL.
    ···
  20. 55.
    0
    çok kasmışsın lan bin belli oluyor biraz daha sade cümleler kur kızın seni niye terkettiği belli a.k
    ···