1. 1.
    +1 -3
    anlatayım ibret alın beyler.

    siz siz olun kimse için, hele ki ilk günden yürümeyeceği belli olan bir ilişki için zamanınızı harcamayın.
    ···
  2. 2.
    +1 -1
    yıl 2002 üniversitenin ikinci yılı. liseden beri çok yakın olduğum bir arkadaşım eskişehirden ankara'ya yanıma geldi, gezdik dolaştık, akşam içtik, defalarca yaptığımız bir şeydi bu. ama o gece yakınlaşma başladı, öpüşmeye doğru gitti.
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    işte o gece hayatımın nasıl gibileceğinin temellerini attım. 20 yaşında, hayatı dolu dolu yaşayan, parası öyle böyle fazla olmasa da gezip tozmaya yetecek kadar olan, tipi yerinde, eğitimi güzel, geleceği parlak olan bir insanın hayatından 7 yıl çalınmasının ilk gecesiydi.
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    o gecenin ertesi sabahı eskişehir'e döndü. döndükten hemen sonra ise yine en iyi arkadaşım olan ve eskişehir'de okuyan arkadaşımla birlikte beni eskişehir'e çağırmaya başladılar.

    gittim. gitmez olaydım.
    ···
  5. 5.
    +1 -1
    ilk gün yedik içtik, o zamanki adıyla doors'a gittik. dans ettik, eğlendik. akşam eve döndük, hem yol yorgunluğu, hem de o sıralar içinde bulunduğum insomnia nedeniyle geceleri uyuyamıyor gündüzleri zombi gibi gezdiğim için gece 2-3 gibi gözlerim kapanmaya başlamıştı.

    ki bu durumumu da en iyi bilenlerden bir tanesidir. çünkü birlikte olmaya başlamadan önce herşeyimi bilen birisiydi. kimle hangi pozisyonda seviştiğimi bile bilirdi.
    ···
  6. 6.
    +1 -1
    o gece alkolün etkisiyle sevişme başladık. türk kızının geleneksel lafları odada yankılanıyor tabi. elleme, yapma, şudur budur. zaten çok yorgun olan ben, bir de bu savaşmanın sonucunda iyice yoruldum ve uyuyakaldım.

    2 saat sonra uyandığımda yanımda yoktu. telefonda bir şeyler görünüyordu, tam 10 tane mesaj gelmiş. hepsi de kızdan gelmiş. vvay nasıl uyursun vay yannan vay kürrek.
    ···
  7. 7.
    +1 -1
    odadan bir çıktım mutfağın ışığı yanıyordu. mutfağa oturmuş sigara içiyor. kusura bakma ya uyumuşum, yorgunum biliyorsun falan demeye kalmadan, bu bağırmaya başladı. hayatımda ilk kez birisi bana bağırıyordu. annem babam bile bana bu kadar suçlayıcı tehdit edici şekilde bağırmamıştı.

    şaşırdım kaldım amk. evdeki herkes uyandı, araya girdiler kavganın, barıştırmaya çalıştılar, barıştık. ama o gün ne tak yediğimi anlamalıydım.
    ···
  8. 8.
    +1 -1
    böyle 1 sene boyunca o ankara'ya ben eskişehir'e gittik geldik. ankara'daki arkadaşlarımı göremez oldum, birlikte çıkalım dışarı dediğimde surat yapıyor, sen benden sıkıldın, aynı ortamda bulunamıyorsun yalnızken diyor, kafamı beynimi gibiyordu.

    en iyi kadın dilsiz kadındır deyip, dilini koparmak bile geçmişti içimden ama o bizim adanadaki şarapçı bülent abinin efsanesi olarak kalsın deyip vazgeçiyordum her seferinde. adam harbiden karısının dilini kesmişti çok konuşuyor diye.
    ···
  9. 9.
    +1 -1
    o yaz ev arkadaşımla sorunlar yaşadık, evden ayrılmaya karar verdim. evde zaten keçiören'deydi amk. her gün keçiören'den beytepeye 35 km yol yapıyordum. ne akıl varsa gitmiş orada ev tutmuştuk.

    ertesi yıl beytepe öğrenci evlerini bilen bilir oraya geçtim. işte oraya geçmemle birlikte hayatımın daha da gibilmesi olayı hızlandı. çünkü o ankara'ya hiç gelemeyecekti. sadece ben gidecektim.

    sonraki 3 sene boyunca yani üniversite bitene kadar okulu asamayıp eskişehir'de kalamadığım sürelerde her haftasonu eskişehir'e gidiyordum.
    ···
  10. 10.
    +1 -1
    cuma akşamı ankara'dan çıkıp pazar gecesi fatih ekspresi ile dönüyordum ankaraya. sonra uykusuz derse gidiyordum, huzursuk bacak sendromu hastası olarak o dersler bitmiyor, öğle olmuyordu. ders bittikten sonra odama gidiyor, yemek bile yemeden uyuyordum. akşam 8-9 gibi uyanıyor o gece yine uyuyamıyordum. sabah yine geç uyanıyor, derslerimi kaçırıyor, arkadaşlarımı göremiyor, gittikçe asosyal olmaya başlıyordum.

    aylardır aramadığım arkadaşlarım beni aramaktan bıkmış, telefonum bile çalmıyordu. arada annem arıyordu o kadar. babamı da ben param bittiği için arıyordum.
    ···
  11. 11.
    +1
    yıllar yıllar böyle geçti. her gittiğimde kavga ediyor, evi terketmek için hazırlandığımda, özür dileniyor ve tekrar barışıyordum. bir gün yine böyle büyük bir kavga ettik ve dönüyorum. otogardan geri döndüm. defalarca bu böyle oldu. artık herkes bizim kavgalarımıza ayrılmalarımıza alışmıştı.

    7 yılda 2555 gün varsa bunun en fazla 55'inde mutlu olabilmişimdir anlayın. diğer kalanların yarısı yolculuk yarısı da kavgamız olur heralde.
    ···
  12. 12.
    +1
    final dönemlerinde bile eskişehir'e giderdim lan.

    pazartesi sınav olur, onun için geceden dönerim, sınav biter geri dönerim, salı boş gün, çarşamba sınav için trenle geri dön, sınav biter bitmez geri dön, cuma sınav için ankara'ya geri dön.

    trende otobüste ders çalışırdım. gözlerim kan çanağı uykusuzluktan, yorgun argın gittiğim için, dışarı çıkalım dediğinde çıkmayalım yorgunum demek en büyük kavga sebebiydi.
    ···
  13. 13.
    +1
    evet kız her daim mutsuz ediyordu beni. birlikte olmadan önce çok yakın arkadaşlığımız olduğu için, ailelerimiz de birbirini tanıdığından ayrılmamız çok zordu. hem arkadaşlığımız da bitecek, hem ailelerimize anlatmak zor olacak, hem de ortak arkadaşlarımız birimizden birini suçlu bulup arkadaşlığımızı kesecekti.

    tamamen toplumdan soyutlanmış ben, daha da soyutlanma, kabul edilmeme riskini göze alamıyordum. çok mutsuzdum ama ayrılamıyordum.
    ···
  14. 14.
    +1
    kampüse olay çıksında yollar kapansın, şehre inemeyim diye dualar ederdim dıbına koyim. bir gün rauf denktaş geldi beytepe'ye. savaş çıktı resmen kampüste. tüm yollar kapatıldı, öğrenciler bildiğin devrim yaptık zannediyor. dedim aha çok güzel bu haftasonu buradayım, inanmazsa diye de bir fotoğraf çektim cep telefonumdan.

    çekmez olaydım.
    ···
  15. 15.
    +1
    fotoğrafı çekip yoluma devam ediyordum ki izbandut gibi (şaka lan şaka zayıf kıllı komünistler) 5-6 kişi yolumu çevirdi. ağa o fotoğrafı sil dediler. silmesem daha iyi olur, onu kanıt olarak... kanıt der demez saldırdılar üstüme, fena dayak yedim ağalar o gün. zaten anarşizmle dolmuş bünyeleri o gün beni darmaduman etti. duyan geldi duyan geldi. sanki mevlit var şeker dağıtıyorlar dıbına koyim.

    kütüphaneci bile vurdu sanki lan.
    ···
  16. 16.
    +1
    o haftasonu gitmedim es-es'e. hayatımın en özgür haftasonuydu. fenerbahçemi aylar sonra ilk kez doya doya izledim. bir de o hafta sakaryaspor'la olan maç vardı. serhat'ın korneri kullanırken topu öptüğü ve luciano'nun son dakikada kafa golü attığı maç.

    işte o gün, o haftasonu benden daha mutlusu yoktu. aylardır, yıllardır neler kaçırdığımı anlamıştım. ama sadece anlamakla kaldım.
    ···
  17. 17.
    +1
    fazla uzatmayayım, benim okul 2006 yılında bitti. bizimkinin bitmedi tabi, iktisattan 2 yıl uzatan bir bu vardır heralde tarihte dıbına koyim. iş yok, başvuru yaptığım yerler askerlik bitmiş istiyor, tecrübeli eleman istiyor. hergün sisteme sövüyorum, işsizliğe sayıyorum. memleketi terketmeyi, iltica etmeyi bile düşünüyorum başka ülkelere.

    bu kadar sıkıntıma rağmen yine biz hergün kavga etmeye devam ediyoruz telefonla da olsa.
    ···
  18. 18.
    +1
    sonra dedim madem öyle gideyim askere, döndükten sonra bakarız. babamın bir arkadaşı var kurmay albay, oradan işi halletmiş benim, kivremin oğlu antalya'da sahilde askerlik yapmıştı, onunla kıyaslayıp off süper yerde yaparım ben diyorum.

    babam da rahat ol oğlum ya, hallettik diyor. internette nereye çıktığını öğrenmek için f5 aşındırıyorum. babam hala salondan bağırıyor. rahat ol, hallettik diye. sonuçlar açıklanıyor.
    ···
  19. 19.
    +1
    diyarbakır ulaştırma bilmem ne bilmen ne komutanlığı diyor. ben diyarbakır'ı görünce bayılacak gibi oluyorum. babama içinden ne varsa söylemek geçiyor ama tutuyorum.

    iyi ki halletmişsin baba yoksa vietnam'a gönderirlerdi beni valla diye takılıyorum. herkes şaşkın. annemin bir tek gözyaşına kurban olurum o an. o kadar üzülüyorum.

    2 gün sonra yolculuk. 300 manyağın içindeyim. rahatım ama diyarbakırda. şehiriçi olduğundan sıkıntı yok. hergün telefonla görüşüyoruz bizimkilerle, benim kızla.
    ···
  20. 20.
    +1
    berkay diye bir bin var, bakışlarından hiç hoşlanmazdım eskişehir'deyken de. benim kızla kahve içmeye gitmişler öyle. ben kıyameti kopardım nasıl bağırıp çağırıyorum ama. birlikteki tüm manyak askerler telefonu kapattıktan sonra abi sakin ol falan demeye başladılar. abi diyorlar lan kısa dönem birisine düşünün. adamlar normalde günaydın bile demezleri dıbına koyim. çılgın karizma oldu orada.

    ama o kahve içme olayı çok koydu lan. askerdeyken insan, dışarıda bıraktığı en ufak parçasını bile paylaşmak istemezken, 6 yıllık sevgilimi öyle düşünemedim.
    ···