-
26.
0buse'nin komşulara gittiğine emin olmak için gittiğinde beni aramasını söylemiştim. bu tavırlarım ona çok garip gelmişti ancak beni kıramadığı için istediklerimi yerine getiriyordu. hava karardığında ise beni arayıp alt komşumuz olan selma (takma isim) ablayı telefona vermişti. telefonu kapattıktan sonra oturduğum yerde yarım olan biramı bitirip arabama binmiş , eve doğru yol almıştım. eve gitmeden önce alışveriş yapmam gerekiyordu. o gece kafamda planladığım herşeyi yapmak için alışverişimi tamamladım , son derece güzel bir şarap , güzel bir yemek masası ve romantik dakikaların hayali ile işlerimi bitirmiştim. eve doğru yola koyuldum , heyecandan direksiyondaki ellerimin ve dizlerimin titrediğini hiç unutmam.. benim gibi bir adam için evlilik çok büyük bir karardır kardeşlerim , ciddi birşeye kalkışıyordum sonuç olarak heyecanı büyüktü. dizlerimin titremesi sebebiyle gaz-debriyaj oranını ayarlama konusunda başarısız olup arabayı bir kaç kere istop ettirdiğim bile olmuştu. kendi kendime gülüp sakinleşmeye çalışıyordum. o gecenin bölünmesini istemediğim için telefonumu kapattım , yavaş yavaş evin önüne doğru geliyordum. arabayı park ettikten sonra poşetleri alıp merdivenlere yönelmiştim. sessiz sessiz asansörün kapısını açıp 3. kat düğmesine basmıştım. kapıya geldiğimde poşetleri yere bırakmış , titreyen ellerim ile anahtarı deliğe sokmaya çalışıyordum.
-
27.
0kapıyı açmamla göğsümde büyük bir ağırlık ve tarif edilemez acıyı hissetmiştim. o an ne olduğunun şaşkınlığı , ihanet düşüncelerinin kafamda dolaşması sebebiyle ne yapacağımı şaşırmıştım. yatak odamıza doğru sessiz adımlarla ilerledim. düşündüğümün olmaması için adeta yukarıdakine yalvarıyor , sessiz sessiz , adım adım ilerliyordum. emin olun bunları yazarken bile çok kötü oldum kardeşlerim. yatak odamızın kapısı hafif aralıktı. aralık olan kapıdan holün duvarına dalga dalga bir ışık vuruyordu. hafif aralık olan kapıdan baktığımda komidinlerimizin üzerinde yanan 2 tane mumun olduğunu gördüm. komidinlerin ortasında olan yatağımızda ise yüzünü göremediğim birinin üzerinde zıplayan buse'yi.. ne biliyim kardeşlerim , ben hayatımda öyle bir acı yaşamamış , yüreğimin öyle acıyacağını tahmin edememiştim. hani bazı durumlarda iç organların parçalanmış gibi hissedersin ya , tam da onu hissediyordum o an. tarif edilemez bir duygu bu. dizlerimin üzerine çökmüş ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. 2 dakika önce heyecandan titreyen ellerim o an sinirden titriyordu. kafamda girip 2 sini de öldürüp rahatlamak vardı. ciddi anlamda bunu düşünmüştüm. bunu hakedecek hiç birşey yapmamıştım , buse'yi kaybetmeyi de göze alamıyordum. bu salakça düşünceleri kafamdan atıp mantığımla hareket ettikten sonra kendime geldim. kapıyı yavaşça ittirerek yatak odasına girdim. kapı sesini anlayan ve yatakta olan 2 huur evladı da kaskatı kesilmişti. buse herifin üzerinden inmişti ve çarşaf ile vücudunu kapatıyordu. adam da korkulu gözler ile bana bakıyor , tek kelime dahi edemiyordu. o an yerimde bile duracak gücüm yoktu ancak bu durumda güçlü olmalıydım , zorundaydım. sonuç olarak kaybeden ben değildim , oydu. bu büyük acıyı nasıl unutacağımı düşünüyordum. o anı yaşamak istememiştim , kafam hep başka yerlerdeydi. 1 seneyi aşkın bir süre geçirdiğim , evlenme teklif etmeyi düşündüğüm kadını düzen herifle göz göze uzun bir süre bakışmıştık. hiç kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. o geçen süre içerisinde adamın gözlerinin yaşla dolduğuna şahit olmuştum. o anlık sinirime yenik düşüp çırıl çıplak olan huur evladının üzerine çöküp son gücümle vuruyordum. bu bir çare değildi , belki o anın acısını çıkartmak istemiştim. bilmiyorum kardeşlerim , dostlarım.. emin olun bilmiyorum , o günden sonra ne yapacağımı bile bilmez bir haldeydim. belki 10-15 dakika adamın üzerinden inmedim , ellerim parçalanmıştı artık. ciddi anlamda hiç dikkat etmeden son gücümle vurup o anın acısını çıkartıyordum. bir süre sonra kalktım herifin üzerinden. uzun saçlıydı , saçlarından tutup yere attım yataktan. üzerini giyip gibtir git burdan yoksa öldürürüm seni diyebilmiştim sadece. o lafı duyan huur evladının giyinip evden çıkması sadece 30 saniye gibi bir süreyi kapsamıştı. buse ise hala o anın şokuyla yatakta duruyor , ağzımdan onu hedef alacağım cümleleri duymak için bekliyordu adeta. hiçbirşey demedim , arkamı dönüp içeri gittim. eğlence odamız dediğimiz yere girip herşeyi kırdım , döktüm. bir süre daha sinirimi alabilmek için etrafa saldırdıktan sonra koltuğa oturup üzerimi çıkarttım. gömleğimdeki kanları gördükçe o an aklıma geliyordu , üzerimden bir çırpıda attım gömleği. yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalışıyordum. buse ile ne yapacağımı bilmez halde gidip koltuğa oturmuştum..Tümünü Göster
-
28.
0beyler okuyanlar entry girerse sevinirim , kendi kendime anlatıyormuşum gibi hissetmek istemiyorum
-
29.
0biraz daha word'e yazıp sabaha karşı devdıbını giricem , okuyan kardeşlerim reserved alsın , birşey yapsın dıbına koyayım yanlız hissettim kendimi
-
30.
0bir süre sonra üzerini giymiş bir halde buse geldi yanıma. hiç birşey demeden gözlerime baktı. birşey söyleyecek yüz bulamamıştı anlayacağınız. özür dilerim kelimeleri ağzından dökülürken kendime engel olamayıp sert bir tokat atmıştım. emin olun elimin çarpması ile busenin yere düşmesi bir oldu. ağzındaki kanları gördüğümde içim parçalanmıştı adeta. o durumda bile kendime hakim olmaya çalışıyor , karşımdaki insanı incitmemek için elimden geleni yapıyordum. tutup sarılmak , doya doya son kez öpmek istemiştim onu. ama yaşadıklarım buna engel olmaya yetmişti. bir daha yüzünü dahi görmiyeceğim diyebildim sadece. yavaş adımlar ile evden çıktı buse , ailesi antalyadaydı. nereye gidecekti , ne yapacaktı. işini bırakmıştı benim için , hayatını değiştirmişti. aynı zamanda hayatımı gibmeyi de ihmal etmemişti. saçma sapan düşünceler içerisinde geçirdim o geceyi. bir süre evden çıkmadım , sadece marketi arayıp kartonlarla sigara istemiş , alkole vermiştim kendimi. yaşadıklarımı unutmam gerekiyordu , hayatım boyunca bu tarz şeyler için göz yaşı dökmemiştim. buse'nin yerinde başka biri olsaydı yine aynı durumda olacaktım buna emindim. hayatın cilveleriydi işte..
-
31.
0ne olursa olsun bu günleri geride bırakıp önüme bakmalıydım. bir süre daha sizin tabirinizle evden çıkmayan asosyal biri olduktan sonra kendimi gece hayatına verdim. her gece barlara gidip köpek gibi sarhoş oluyor , bugün bile görsem tanımayacağım insanlarla gecelerimi geçiriyordum. bir kaç ay sonra telefonum çalmıştı ,arayan buse'nin annesiydi. her ne kadar daha tanışmamış olsam da telefonda bir kaç kez görüşmüşlüğüm vardı. intahar ettiğini söylüyordu telefondaki ses , inanmamıştım. karşımdaki 70 li yaşlarda zor konuşan kişinin suratına kapatmıştım telefonu. inanın bana kafama bile takılmamıştı bu telefon görüşmesi , iliklerime kadar yalan olduğunu düşünüyordum. derken bir telefon daha , üzerine bir tane daha derken durumun ciddiyetini anladım. atlayıp antalya'ya gittim. telefon görüşmesinin doğruluğuna şahit olmuştum ama gözümden bir damla bile yaş gelmemişti. nasıl olduğu hakkında bir fikrim yoktu. annesine aramızda geçenleri tüm çıplaklığıyla anlatmış , akıl almak istemişti. annesinin ise bu durum karşısında hiç bir yorumu olmamış , kızına sırtını dönmüştü. çünkü buse karakterli bir insandı , bunu yapacak kadar düşük biri değildi. gel gör ki kabak benim başıma patlamıştı. sonrasında ise kendi hayatını kendi elleriyle sonlandırmıştı. 1 kürek toprak bile atmaya tenezzül etmedim , gözlerimden 1 damla dahi yaş akmadı bu durumda. ama inanılmaz bir boşluk vardı içimde. antalya da bir süre daha kaldım , işlerimle ilgilenemedim. dönmeme yakın bir gece çok alkol almıştım. mezarına gitme düşüncesi vardı kafamda. belki içimdekileri yüzüne söyleyemediğim için kendimi rahatlatma isteğiydi bu. bilemiyorum , önümü göremeyecek bir şekilde mezarın başına geldiğimi hatırlıyorum. daha mezar taşı bile olmayan , tahtaya isminin yazıldığı yerde dizlerimin üzerine çöküp bağırdığımı hatırlıyorum. neden yaptığını , bunları haketmediğimi haykırıyordum. göz yaşlarımı tutamamıştım , hiç birşeye kafayı takmayan ben , kendimi bitirmiştim.
-
32.
0o dönemler her sorunumda , her mutluluğumda yanımda olan bir dosta sahiptim. hayatımda karşı cinsten birine cinsellik dışında , dost olarak baktığım tek bayan olan ipek (takma isim) yine yanımdaydı. evime girmiş , çıkartamıyorum. yemeğimi yapıyor , sürekli kafamı dağıtmak için şaklabanlıklar yapıyordu. bir gece oturup dertleşiyoruz , buse ile beraberken aldığım viski'nin yarısı duruyor. onu açmış kafa dağıtıyoruz. ciddi bir şekilde pgibolojik yardım almam gerektiğini söyledi , herşeyimi ona anlatamadığımın oda farkındaydı. en azından hiç tanımadığım birine , yani pgiboloğa herşeyimi anlatabileceğimi düşünmüştü. o an kafama yatmıştı bu teklifi ve bunun arkadaşlarından biri ile görüşeceğime dair söz vermiştim. ilk başlarda ipeğin arkadaşı olduğu için çekinmiştim. pgiboloğuma anlattıklarım arkadaş olmaları sebebiyle tüm çıplaklığıyla ipeğin kulağına gidebilirdi. zamanla pgiboloğum olacak kişiyi tanıdıkça hasta-doktor arasındaki özeli dışarı yansıtmayacak biri olduğunu anlamıştım. pgiboloğuma da merve ismini verelim.. ilk tanışmamız bir cafe'de olmuştu. biz görüşmeden önce ipek benim yardıma ihtiyacı olan biri olduğumu merve'ye anlatmıştı. yani o cafe'ye gitmeden önce merve'nin benim hakkımda az çok bilgisi vardı. ilk gördüğüm an etkilendiğimi şimdi sadece sizlere itiraf edebiliyorum panpalar. ona dahi bunu söylememiştim. hafiften buse'yi andıran bir tipti , uzun boylu esmer küçük burunlu ve uzun saçlıydı.
-
33.
0manken gibi bir hatundu desem yeridir. beyaz önlüğün de bir insana bu kadar yakıştığına daha önce şahit olmamıştım. herneyse , cafede bir kaç saat lafladıktan sonra ertesi gün muayenehane (böylemi yazılıyor bilmiyorum dıbına koyduğum şeyi) sine belirlediğimiz saatte gidecektim. saat 3 gibi duşumu aldım , sakallarımı vs hafif toparladıktan sonra üzerimi giyip pgiboloğumun yanına gittim. ilk başlarda klagib ne oldu ne bitti muhabbetlerinden sonra daha derinlere inmemizin vakti gelmişti. başımdan geçen herşeyi tüm çıplaklığıyla , size anlattığım gibi anlattım. bunları anlatırken gözlerimden yaş geldiğini ve ellerimin istemsizce titrediğini hatırlıyorum sadece. normalde pgibologlar vs saat 5'e kadar çalışırlardı yanlış hatırlamıyorsam. seanslar ise konuştuğumuza göre 1 er saatten oluşacaktı. para ile ilgili hiç bir şekilde konuşma geçmemişti aramızda , hoş faydası olacağını bilsem 1 seansına bile milyarları vermeye razı gelmiştim. herneyse..
-
34.
+1merve saate baktığında yanlış hatırlamıyorsam 6'ya geliyordu. küçük bir espri ile bunu belirtti ve saate hiç bakmadığım için , onun da vaktini harcadığım için özür diledim. daha sonra merve bir teklif yaptı bana. normal bir hasta gibi belirlediğimiz seanslarda gelip gitmek yerine hazır herşeyi anlatmaya başlamışken saatlerce devam etmemi istemişti. buna ihtiyacım vardı çünkü her seansta buse'nin konusu açılacak , her gün benim kafam allak bullak olacaktı. böyle olmasındansa tek bir seferde herşeyimi anlatmayı tercih etmiştim. kabul ettikten sonra mervelere gittik , birer kahve eşliğinde anlatmaya devam ediyordum. hiç unutmam saat 3.30'a kadar susmamıştım. en son cümlelerimi kurarken de mervenin gözlerinden yaş geldiğini hatırlıyorum. bana çok büyük bir şevkat ile sarılmıştı. o dönemlerde duygusal bir boşlukta olduğum için o kolların beni sımsıkı sarması inanılmaz iyi gelmişti. istemsizce var gücümle merveye sarıldım , omzunda ağladım. bunları yapıcak biri değilimdir , ben bile bu tavırlarıma şaşırıyordum ancak herşeyi oluruna bırakmam gerektiğini düşünüp anı yaşıyordum.
-
35.
+1merve o konuşmalar sonrası adeta bir dost , yeri dolmayacak bir arkadaş gibiydi benim için. sabah hava aydınlanırken merve'nin salonunun camından güneşin doğuşunu izlediğimizi hatırlıyorum. sigara üzerine sigara yakıyor , gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. karşımda beni çok iyi anlayan , bana öneriler sunan bir bayan vardı. güzeldi , alımlıydı.. fiziksel özelliklerinin hiç bir önemi yoktu benim için , derdimi hafifletmeye yetmişti. çocukluğumdan başlayarak geldiğim bu günleri ona anlatmıştım. tek bir yalan söylemeden , tek birşeyi gizlemeden herşeyi tüm çıplaklığıyla aktarmıştım karşımdaki melek yüzlü insana. derdime ortak olup beraber ağlamıştık , çözüm aramış , bu günleri geride bırakabilmek için yoğunlaşmam gereken yeni şeyler olduğuna kanaat getirmiştik. sabahın o saatinde evime dönerken ipeğin evine uğradığımı , zorla arayarak , kapıya vurarak uyandırdığımı hatırlıyorum. kapıyı açtığı gibi boynuna atlayıp beni merve ile tanıştırdığı için durmadan teşekkür ediyordum..
-
36.
0inanın bana merve ile pgibolog - hasta diyaloğu yoktu aramızda. herşeyimi bilen tek insandı belki , günlerim merve ile geçmeye başlamıştı. bunu ben istememiştim aslına bakarsanız. gün içinde sürekli beni arayan , neler yapmam gerektiği konusunda bana yol gösteren bir hayat arkadaşıydı merve benim gözümde.. zamanla beraber vakit geçirir olmuştuk. aniden evime geliyor , kolumdan tuttuğu gibi beni sinemaya zütürüyordu. bazen ben uyurken gözlerimi bi anda açtığımda merve'nin adeta bana bir anne şevkati edasıyla baktığına şahit oluyordum. gözlerindeki acıma duygusu , yanımda olma isteği çok net anlaşılıyordu. çok iyi biriydi , mesleğini eline almıştı , kendi ayakları üzerinde duruyordu. bir kaç gün sonra merve ile rolleri değiştirmiştik. bir gece evde otururken saatlerce konuşmadığımızı farkettim. merve'ye birşey söylemek için döndüğümde gözleri dolmuştu. sebebini sordum , anlatmak istemese de çocukça tavır yapıp anlatmaya zorladım onu. ailesinin durumlarını anlatmıştı , onun durumu benden daha da ağırdı. annesi ve babasına çok bağlı bi insan olarak büyümüştü.
-
37.
0üniversite okuduğu dönemlerde ailesi merve'ye sürpriz yapmak için okuduğu şehire gelmek için yola koyulmuşlar. tır şoförünün biri uyuya kaldığı için de merve'nin ailesinin eceli olmuş. bunları anlatırken çenesinin titrediğini , göz yaşlarına engel olamadığını görmüştüm. çok üzülmüştüm bu duruma , teselli etmek için kollarımla merveyi sarmış , başını göğsüme yaslamıştım. bu sefer onun derdine ortak olan bendim , göz yaşlarım kendi durumuma değil , mervenin durumuna akıyordu.. ailesinin kaybıyla yıkılmıştı , akrabalarının desteği bile ona yetmemişti. ancak çok güçlü biri olduğu için ailesinin istediği şekilde hayatını yaşamıştı. babası her zaman merve'ye seni pgibolog olarak görmek istiyorum. annen beni 60 yaşında delirticek gibi gözüküyor , pgibologlara para vermiyim olur mu kızım diye takılıyormuş. bunları anlatırken bir yandan göz yaşı döküyor , bir yandan yüzünde özlem yüklü bir gülümseme oluşuyordu. o gün kendime merve'nin yanında olacağıma dair söz vermiştim. sözümü de tuttum beyler , ilerleyen entrylerde bunlara değineceğim..
-
38.
0göz yaşları eşliğinde geçirdiğimiz bu geceden sonra merve'nin ertesi gün işe gitme hevesi kalmamıştı. sekreterini arayıp hasta olduğunu , yarın işe gelemeyeceğini ve randevularını uygun bir tarihe ertelemesini istemişti. o gece birlikte uyuduk ve ertesi sabah ben ona sürpriz yapmak istemiştim. erkenden kalkıp güzelce bir alışveriş yapıp onun bana yaptığı gibi harika bir sofra hazırlamıştım. sabah kahvaltısını ettikten sonra o günü birlikte geçirmiştik. erkenden çıkıp sahil kenarında çay - kahve içerek bir kaç saat öldürmüştük. sonrasında liseliler gibi sinemaya gidip zaman geçirmiştik. sinema çıkışında yemeğimizi yiyip dönüşte alkol almak için uygun bir yere gitmiştik. merve'nin alkol ile arası pek iyi değildi. kendini bilen bir yapısı vardı ve 2 taneden fazla içtiğini pek görmek mümkün değildi. o gece de aynı tarifeyi uyguladı. 3.yü söylemeden önce bana engel olup 'beni yollardan toplamak istemiyorsan daha fazla içmeme izin verme' gibi bir cümle kurmuştu. merve'ye olan hayranlığım artmıştı beyler. sonuçta türk kızlarının genel özelliğini hepimiz biliyoruz. sıçana kadar içip başımıza bela olurlar , merve bunların aksine yaşından daha olgun davranışlar sergiliyordu. o gece biraz daha zaman geçirip eve geçmiştik.. cinsel anlamda birşeyler yaşadık ancak son noktaya kadar gitmedik. bunu yapmak istememiştim. inanmayan panpalarım olacaktır ama merve'nin o yaşa gelmesine rağmen bakire olduğunu öğrendiğimde hayranlığım daha da artmıştı. bu durumu kısaca 'çok özel bir an , bunu yaşayacağım kadar değer verdiğim biri karşıma çıkmadı' diyerek özet geçmişti. emin olun merve gibi bir kadını hayatınız boyunca tanımamışsınızdır kardeşlerim..
-
39.
0o gece cinsel ilişki yaşamamıştık. ben istememiştim. buse ile yaşadıklarım sebebiyle olaylara daha duygusal yaklaşıyordum. merve kadar düşünceli bi insanla bunu yaşamak istemiyordum. ertesi gün ne yapacağım belli değildi. bir anlık sinirle merve ile aramda olan tüm bağlarımı koparabilirdim. bu sebeple yatmamıştım onunla. ufak tefek cinsellikler yaşadıktan sonra birlikte uyuduk o gece. günlerimiz böyle geçiyordu , mutluyduk. bize karışan yoktu.. ara sıra aklıma buse ile yaşadığım günler geliyordu. bunun farkına vardığında merve'nin yaptığı çocukluklar beni mutlu ediyordu. sonuçta beni düşünen biri vardı , mutlu olmam için emek sarfeden biri vardı. bu bile benim mutlu olmama yetiyordu. bir süre daha böyle güzel günlerle geçti..
-
40.
0@40 tutsun , tutmasın önemi yok dostum. içimdekileri sizlerle paylaşıp rahatlamak için yazıyorum. amacım ne isim yapmak , ne de başka birşey. sadece rahatlamak
@42 kimin gördüğü de önemli değil kardeşim , ben rahatlamak için yazıyorum
@43 eyvallah panpa sağolasın -
41.
0işlerime önem vermenin zamanı gelip çatmıştı. o dönemlerde bana destek olan , rahmetli patronumun yakın arkadaşlarından biri bir iş görüşmesi ayarlamıştı. büyük bir fabrika'nın yapımı , tadilat işleri vs herşeyinin yapılacağı büyük bir işti. bir tarih belirlenmişti. ihale tarzında birşey yapılacaktı ve şirketler işi almak için yarışacaktı. toplantı salonu tarzı yemekli - alkollü bir yerde toplanılmıştı. o günü hiç unutmam. heyecanımı merve'de biliyordu ve bu işin ne kadar önemli olduğunu oda anlamıştı. o gün toplantıya gitmeden önceki heyecanımı yatıştırmak için yanaklarıma öpücükler konduruyor , kafamı dağıtmaya çalışıyordu. bu işin altından kalkabileceğim konusunda sürekli telkinlerde bulunuyor , ben yapamazsam kimsenin bunu başaramayacağını söyleyerek destek oluyordu. çok işe yaramıştı kurduğu cümleler. heyecanımı yatıştırmaya yetmişti en azından.. toplantı salonuna gittiğimde büyük bir şok yaşadım. etrafıma baktığımda büyük firmaların geldiğini gördüm. bu firmalar 4-5 kişilik ekiplerle gelmişti ve onların arasında pek şansımın olduğunu düşünmemiştim.
-
42.
0sunumlarını projeksiyon eşliğinde yapıyorlardı ve ciddi anlamda profesyonelleşmişlerdi. fabrika ortakları da baş köşede sunumları izliyor , konuşmaları dinleyip aralarında sessiz sessiz konuşup kürsüdekilere teşekkür ediyorlardı. herkes sunumunu bitirdikten sonra sıra bana gelmişti. salonda bulunan herkesin gözleri üzerimdeydi ve bir süre sonra ekip ile geldiğimi düşünüp başka yerlerde ekibimi arıyorlardı. ancak tek başıma kürsüye çıkmış , sakin bir ses tonuyla ; efendim , ben sunumumu projeksiyon eşliğinde buraya gelen firmalar gibi yapmayacağım diyerek girmiştim konuya.
-
43.
0kafamdaki düşünceleri anlattıktan sonra elimdeki dosyayı fabrika ortaklarının önüne koymuştum. bu dosya'da işi ne zaman teslim edeceğimden tutun , ne kadar fiyata yapacağıma kadar tüm bilgiler mevcuttu. sunumumu bitirdikten sonra dosyayı inceleyip teşekkürlerini sundular. yavaş yavaş kürsüden inip ceketimi oturduğum masadan alıp çıkışa doğru yönelmiştim. arabama doğru giderken fabrika ortaklarından biri gelip hayırlı olsun diyerek elimi sıkmıştı. işi almıştım , fakat anlam veremiyordum. o kadar profesyonelin arasında işi bana vermelerinin sebebini bulamıyordum. fiyatı çok mu uygun tutmuştum , yoksa başka birşeymi vardı bilemiyorum. o anki mutluluğumu anlatamam panpalarım , eve gittiğimde mervenin kollarına bırakmıştım kendimi. çok büyük bir mutluluk vardı üzerimde ve bunu harika bir şekilde değerlendirmek istiyordum. mervenin kolundan tuttuğum gibi son derece güzel bir restaurant'a kutlama yemeğine gitmiştik. harika bir gece geçirdikten sonra ilk cinsel birlikteliğimizi o gece yaşadık. hayatım boyunca unutamayacağım kadar özel birşeydi bu benim için. merve çok farklıydı , eşi bulunmaz biriydi. beni seviyordu , bende onu seviyordum ancak hala güven problemlerim mevcuttu. elimden geldiğince bunu gizlemeye çalışıyordum ve mutluluğumuzu gün geçtikçe bir üst seviyeye taşımak için emek harcıyordum. buse ile yaşadıklarımı geride bırakmaya başlamıştım. içimdeki o boşluk , o tarif edilemez his yavaş yavaş yerini mutluluğa bırakıyordu.
-
44.
0bir süre sonra işini aldığım fabrika'ya başlamak için hazırlık yapıyordum. 8 kişilik bir ekip topladıktan sonra malzemeleri çıkartıyordum. fabrika'nın ölçülerini almıştım ve tahmini olarak gidecek malzemeleri hazırlıyordum. malzemeleri temin etmek için gerekli firmalarla görüştükten sonra yavaş yavaş işe başlayacaktık. herşeyi hazır ettikten sonra işe başladık ve üzerimdeki mutluluğu hala atamamıştım. rahat bir hayatımız vardı. merve'nin iyi bir geliri , benim iyi bir gelirim vardı ve istediğimiz herşeyi istediğimiz dakikada gerçekleştirebiliyorduk. mutluyduk , çocuklar gibi eğleniyorduk. birbirimize küçük sürprizler yapıyorduk. her ne kadar geride bırakmaya çalıştığım şeyler olsa da merve'nin yaptığı bazı sürprizler bana buse'yi hatırlatıyordu. şu günlerde keşke tek derdim buse'nin bana bıraktığı acılar olsaydı diyebiliyorum.
-
45.
0emin olun şuanda geldiğim durum o kadar kötü ki , bu günlerimi mumla arıyorum. hayatlarınızın değerini bilin , her zaman yaşamaya değer şeyler olduğunu unutmayın kardeşlerim. ayağınız taşa takıldığında bile küfür etmek yerine taşa takılacak bir ayağınız olduğu için bundan mutluluk duyun. şükredin demiyorum dıbına koyayım hemen din'e çekmeyin muhabbetleri , inançlı biri değilimdir.. herneyse hikayenin gidişatını bozmayalım.. fabrika sahipleri varlıklı insanlar olduğu için ödeme konusunda sıkıntım olmuyordu. ödemelerimi çalışan işçi yövmiyesi ve giden malzeme üzerinden alıyordum. yani özet geçmek gerekirse , günlük 2 amele - 6 usta ile çalışıyorduk. 2 amele = 120 tl - 6 usta = 480 tl fiyat tutuyordu. toplamda sadece işçi yövmiyesi 600 tl gibi bir para yapıyordu. işçinin yemeği , giden malzemenin tutarı vs katıldığında inşaatın günlük gideri 1500 tl'yi buluyordu. bu gider üzerinden 10 günde bir ödeme alıyordum. 15 bin tl gider olduysa yaptığım kar'ı da üzerine katınca 18 bin tl gibi bir ödeme alıyordum. dediğim gibi varlıklı insanlar oldukları için ne işçi yövmiyesi aksıyordu , nede hayatımı kıt kanaat geçindiriyordum. rahattım anlayacağınız..
-
e devlet kasıyo amk
-
bu bakış ne anlama geliyor
-
onur ve gurur arasındaki fark
-
1 buçuk milyona hangi araba iyi kız
-
the vikings geldi sözlük gibildi
-
icardinin ifşasını isteyecek kadar düşmedim
-
sahte diplama almaya çalışırken dolandırılmak
-
biri dürüstçe şu icardinin
-
haluk gercek hayatta şükrüden öyle dayak yerki
-
salak ak 1 aydır 200 lirayi 400 lira
-
bak kardeşimle başlayan floodları atabilecek
-
canım izmirim yanıyor
-
chp yüzünden ülke batıyor
-
elimi komodo ejderi ısırdı
-
chatgpt sayesinde kızla flörtleşmek
-
ülkedeki yangınların tek sebebi
- / 1