hayatımı siken kızlarla hikayemi yazıyorum

çok durgun bir ses tonuyla konuşuyordu. oturdum ağaç gölgesine. bu arada otomotiv şirketinde bilgiişlemde staj yapıyordum. otoparkın orda oturdum telefonla konuşuyorum. kıvırcık dedi ki " seni çok seviyorum ama ayrılmalıyız bu ikimiz içinde daha iyi olacak " ben bunu duyduğum anda ağlamaya başladım. "nasıl yani ne diyorsun sen" dedim.
Kıvırcık- çok düşündüm, annemle konuştum ve mutsuzluğumun seninle ayrı şehirlerde olmamız olduğuna karar verdim
ben- 7 ay oldu nasıl buna şimdi karar verebilirsin. 2 hafta sonra didime gideceğiz tatil yapacağız birlikte.
kıvırcık- böylesi ikimiz içinde daha iyi olacak.

dedi ve ağlamaya başladı. bende ağlıyordum gittim bir arabanın arkasına dizlerimi kırdım ve ağlıyordum. kapattı telefonu.

ablamı aradım ağlaya ağlaya durumu anlattım. avutmaya çalıştı ama yetmiyo ki içim içimi yiyo. ilk defabirine değer vermiştim. sevginin anldıbını o öğretmişti bana . nasıl olurda ayrılırdı. sonra bilgi işlem sorumlusunu aradım eve gitmek istediğimi söyledim. sesimi duyunca telaşlandı koştu geldi yanıma. kaldırdılar ayağa yüzümü yıkadılar ve metroya zütürdüler. bindim eve gittim kimse yoktu. yattım yatağa devamlı onu a rıyorum konuşuyorum hep olumsuz konuşuyyo. manyak manyak müzikler dinliyorum. bana attığı aşk maillerini okuyorum. eskilere dönüyorum fotograflara bakıyorum deliriyorum. sonra en yakın arkadaşımı aradım geldi ve toparladı beni çıktık yemek yedik. gece kıvırcığı aradım ve sen yoksan artık bende yokum dedim ve kapattım telefonu. aradı devamlı mesaj attı ne diyosun sen vs vs. hiç bişey demedim..

3 gün veya daha fazla. bi mesaj geldi mailine bakar mısın diye. baktım ve bir metin yazıyordu. onu burda paylaşmak isterdim ama malesef yapamam. içerisinde çok pişman olduğu ne istersem yapacağını ve affetmemi istediği yazıyordu. onuaradım ve dedim " hiç birşey olmamış gibi yaparım, evetbunu yaparım. herşeye kaldığımız yerden devam ederim ama bunu birdaha yapma. beni benden alma". bir süre soğuk davrandım ama kıyamadım çok seviyordum. ve sonra izmire gittim o da mersine gitmişti iett kampına. ben izmirde takıldım bi süre oda orda. daha sonra didime gittik.

@40 teşekkür ederim

didime gittik ama ailem istanbula dönüp işe girmem için çok baskı yapıyordu. aileyle kavga dövüş 9 gün kaldım didimde. olayları anlatıyorum. didime akşam gitmiştim ve o ordaydı. valizi eve bırakır bırakmaz çıktım evden. bu arada yazlık arkadaşımın. kıvırcıkla buluştuk ve o gece hasret giderdik. hasret gidermekten kasıt ciks değil yanlış anlamayın. onu görmek sarılmak bile yetiyordu bana. ki eskiden ilk günden sevişme aşamasını kovalayan biriydim bu kızdan önce.

9 gün geçirdik demiştim. 9 günün 8inde kavga ettik diyebilirim. bize yanyana gelmek yaramadı. alışkın değildik birbirimize. sürekli kavga dövüş, ama hep barışıyorduk ama yıpratıyordu. 3. gündü galiba tam hatırlamıyorum, sahil otelde canlı müzik vardı gittik 7-8 kişi oturduk dinliyoruz. bi ara gitarı aldım bi şarkı söyledim. o kadar güzel dinledi ki, çok seviyordu niteliklerimi izlemeyi.

ve son gün geldi çattı. bir önceki gün kararlaştırmıştık sabah 7de kalkıp denize gidecektik. o saatte yaşlılar oluyor. gittik yüzdük ama hep yüzünde bi donukluk vardı. senden ayrı kalmak çok zor diyordu hep. yüzüme bakıp bakıp off diyordu ama okadar tatlıydı ki diyişi, içim eriyor bi yandan son anlar kötü gitmesin diye mutluluk saçmaya çalışıyordum.

öğlen oldu yine gittik sahile. oturduk biyerde ve konuşuyoruz. onun bu sene öss senesiydi ve zor geçecekti. ailecek başarılılar, annesi babası nitelikli, dedesi ninesi bile , ailede en kötü meslek astsubaylık falan yani düşünün. özel dersler dershaneler falan havada uçuşuyor. dedim ki ne olursa olsun ben katlanırım, istersen hiç konuşma benimle sınav bitene kadar, ama birbirimizi üzmeyelim, ayrılmayalım

hiç bi zaman net konuşmazdı. peki dedi sadece. ama okadar eminim ki beni sevdiğine. tatil bitti ve ben istanbula döndüm. kariyer. netten iş falan kovalıuyorum. öss ye ara verdim 2 sene üniversiteye gitmeyip çalışmam gerekiyordu ailevi durumlar vs vs.

kıvırcığın bir arkadaşı amerikaya gidiyordu okumak için. ömrü boyunca yanında olan bir arkadaşı, en iyi akradaş kardeş vs vs ne derseniz.. onun gidişi onu okadar etkiledi ki. yüzü gülmüyordu, birbirimize karşı çok kötüydük, ilk zamanlar alttan alıyordum ama daha sonra çekilmez hale geldi. bigün biraz olumlu düşün, karamsar olma dedim ve o gün o lafı hiç unutmadı. " karamsarım öyle mi?" dedi hiç unutmuyorum

çok ağlardı ama bunun yüzüne vurulmasından nefret ederdi. bigün yüzüne vurdum çünkü artık dayanamıyordum. bu arada iş teklifi gelmişti. başvurmamıştım oraya ama netten bulmuşlar aradılar gittim görüştüm falan 2. görüşmede aldılar işe. halada çalışıyorum memnun değilim ama mecbur çalışıyoruz. 2 aya kalmaz çıkarım gibimde olmaz .. neyse devam. 10 ekim 2010 saat 21:civarı. ağlıyorsun dedim ve "yeter" dedi. 1 yıl olacaktı aşayukarı birlikte olalı

bir kere bile birbirimize salak demişliğimiz yoktur. böylebir seviyeg öremezsiniz. ama çok canayakınızda ayrıca. dalga geçtim sanki onunla. güçsüzlüğünü yüzüne vurdum. dayanamıyorum artık bu tavrına dedi ve ayrılmak istediğini söyledi. 10 ekim 2010. o günü hiç unutmuyorum. sildik herşeyimizi. gittim ve gitarımın üzerindeki ismini kazıdım bıçakla. canım o kadar acıdı ki. onunkinide çok acıtmıştım biliyorum. ertesi gün özür diledim bir kaç gün geçsin durulalım öyle konuşalım dedim ama dinlemedi.

daha da hiç konuşmadık taa ki 1 kasıma kadar. 1 kasım doğum günüydü. ekimin son günü kasımın ilk gününe bağlayan gece mesaj attım doğum günün kutlu olsun diye. teşekkür ederim dedi. herşey gönlünce olsun herşeyi hakediyorsun dedim. sende dedi. sen başımagelen en güzel şeydin dedim. sende dedi. olumlu konuşuyordu. ertesi gün yine konuştuk, yine yine. artık bana kızgın değildi konuşuyorduk hep. ama ne aşkım vardı ne canım ne cicim. sadece iki arkadaş gibi konuşuyorduk.

çok özledim diyordu. dokunmak istiyorum, kokunu özledim diyordu ama aşkım sözcüğü çıkmıyordu ağzından. (dokunmak istiyorumu yanlış anlamayın, eminim sevgiyi tadan insanlar okuyorsa yanlış anlamaz zaten). bu böyle devam etti ama soğuktuk. bir gün en iyi arkadaşımla mc donald a gittik

kasada bir kız vardı sarışın yeşil gözlü. onur dedim bu kız ne tatlı böyle. çok sempatik bi kızdı öyleböyle değil. etrafına neşe katıyordu. gittim 2 double köfte burger istedim. ketçap mayonez çok olsun dedim. ne kadar çok dedi. sınırı ne dedim. sınırsız dedi. aldım menüyü ve oturduk onurla yiyoruz falan. onur dedi kız sana bakıyo gülümsüyo. benim arkam dönüktü. yedik bitti sonra kalktım gittim bi milkshake istedim yine aynı kızdan. kıvırcıkla aramız bozuk bende başka bişeylere sarıyorum. yanlış bu yaptığım ama çok canım sıkılıyordu.

aldım milkshakei oturdum. onur bana nie almadın lan dedi. bekle dedim bu bitsin sanada alcaz. içtim onu sonra bidaa gittim aldım bitane daa yine aynı kızdan. kız dedi ki " birdahaki gelişinde ne alacaksın çok merak ediyorum" ve gülümsedi. gittim onura verdim falan. en son çok şiştim ve gittim yine bu sefer soda istedim ama yok dedi. su aldım çıktım. bu arada kızla adaştık, onunda adı deniz. ordan açılmöıştı zaten konu. okulunu öğrendim ve oralarda oturan bi arkadaşa bu kızı sordurttum. ertesi gün arkadaş mail attı kızın telefon numarası ve faceini.

ertesi gün faceden mesaj attım. mesajın başlığı "heyy" içerik ise "selam". kimsiniz dedi. dedim ki"2 double köfte burger 2 de milkshake".
kız çok şaşırdı ve gülümsedi. konuştuk baya. sonra ertesi akşam çıkışına gittim tokalaştık vs. dolaşmaya başladık. o kadar çok konuşuyo ki anlatamam. tamam sempatik ama aşırı konuşuyo. severim ben konuşan insanı, anlatsın dinlerim ama öyle böyle değil. neyse gülüşüyoruz falan tatlı kız hoşuma gitti. otobüse bindirdim evine gitti. daha sonra birkaçkere daha görüştük, bigün incirliden bakırköye yürüdük deli gibi yağmur yağıyordu. yerler su içinde. bistik midir nedir biskremin çubuklusundan almış bana yediriyo biyandanda şemsiyeyi tutuyordu

yerler su içinde. converse giymiş zıplaya zıplaya basmamak için yürüyo ama her yere basışında beni sırılsıklam etti herneyse. gittik galleriaya oturduk orta tarafa. buzpistini kaldırdılar oturcak yer yaptılar. muabbet ettik falan o günde öyle geçti. kızın ailevi sorunları var ve bende üzmek istemiyorm zaten aklımda kıvırcık var. arada yine konuşuyoruz da çok soğuk bana . eskisi gibi değiliz, olamiyoruz.

bu sempatik kızla bigün orda bigün burdayız. taksime gidiyoruz 1de eve gidiyoruz falan rahat bi kız. bigün iş çıkışı bakırköyde buluştuk. biyer var istasyon muydu neydi. canlı müzik falan var. orda iki bira falan içti. ailevi sorunları var demiştim içine ata ata büyümüş. ilk defa alkol içmiş 19 yaşında kız. biranın verdiği şeyle bi ağlamaya başladı capacitynin önünde ağlamaya başladı

ama acaip ağlıyo durmuyo. taksi çağırdık arkadaşının evine gittik hala ağlıyo. kahve yaptı getirdi arkadaş, içiyo ağlıyo devamlı ağlıyo. yapmadığım maymuynluk kalmadı. nası espriler yapıyorum odadaki herkes kopuyo bu kızdabi gülümsüyo sonra yine ağlıyo. yat uyu dedik 10 dakka uyudu sonra saat 12 oldu kalk gidelim ayıp oluyo tanımadığım etmediğim ev dedim. ama hala ağlıyo. çok şımarıklık yaptı o gece çok soğudum. anlıyorum sorunların var ama bu kadarda abartılmaz. ertesi gün işe gidicem belam gibildi yorgunluktan zaten. taksiyebindirdim paraları yok. para verdim gönderdim neyse dahada hiç arayıp sormadım. hafta içi mail attı görüşelim edelim. işim var dedim param yok dedim bişeyler dedim.