-
1.
0Burada birçok yazarın hikayesini okudum. Onlardan etkilenmedim diyemem ama iyi kötü benim de anlatacaklarım var. Çoğu zaman zütü başı dağıtmış bir halde bulacaksınız beni. Güzel günlerim de olmadı değil aq. Hikayedeki kişileri ifşa etmeyeceğim ama özellikle Ankaralı binler için bilindik yerlerde geçecek. Hayatın anldıbını flan anlatacak değilim.
Bir yerde kendimi yazmaya zorlayarak unuttuğum şeyleri ortaya çıkarmaya çalışacağım.
Hem emin değilim, bakalım takip eden olacak mı? Malum yeni geldik sözlüğe... Haydi bakalım! -
2.
0Önce algılayamadım tabi. dersanede mi var didem diye biri flan derken "yok la bizim didem" dedi. beynim almıyordu. "eee" dedim "nolmuş dideme".
işte ilk gibişin 2. postası burda geldi.
"Biz Didem'le çıkıyoruz."
anasını atasını gibeyim. şimdi düşündükçe ne yannan kafalıymışım diyorum. omzunda ağlıyorsun lan omzunda. her şeyini biliyor, her anın beraber, kardeş gibisin. hatta kardeşten daha yakın. ama Didem'le çıkıyorum diyor!!!
Şimdi küfürleri alayım. gavat diyen çok olacak biliyorum. benim yerimde kim olsa ikisine de gibtiri çeker, ya da tekme tokat dalardı. ama ben gib kafalı ben ne yaptım???
hiç... hiç bir şey yapmamış olmamı bugün hala tek bir şeye bağlıyorum. o da; gönül ferman dinlemiyor panpalarım! bana yapılan bu kahpeliğe bile bu açıdan yaklaşmış olmanın verdiği eziklik, hala omuzlarımdadır. ama yine öyle köpek gibi sevip yine en yakınımdan böyle bir kahpelik görsem belki yine aynı tepkiyi verecektim... hiç...
niye ben aq ha niye??? -
3.
0gibişe dönelim.
Mert'deki durgunluk anlamsız bir hal almaya başlamıştı. kendi derdimden başlarda pek düşünemeyip anlam veremesem de bir taklar olduğu belliydi. okulu asıp içmeye gittiğimizde ya da tenefüslerde sigara içerken o da sanki benle aynı dertten muzdarip gibiydi.
bir akşam eve geldiğimde ve tabiki yine aynı bunalımı yaşarken Mert'i aradım. derste ya da tenefüslerde sürekli boş kağıda sıraya, bir şeyler karalıyordu. dedim "Mert ne bu hal? senin sıkıntın derdin ne?" önce bir şey demedi. dersanede sıkıntı olduğunu flan söyledi. tabi aq biz de tanımıyoruz ya onu. yemedim tabi ki. dedim "çocuk değiliz, öyle bir şeyi dert etmeyeceğini bilirim". biraz daha eveleyip geveledikten sonra asıl baklayı ağzından çıkardı:
"Didem" dedi... -
4.
0lan amk bi dur daha yeni topladım kendimi.
-
5.
0
-
6.
0Aklım biraz başıma gelince ne tak yediğimi anladım. evdekilere ne diyecektim? pederle valide bu sefer harbiden gibeceklerdi beni. bir yalan uydurmak gerekiyordu. Ama öncesinde yarayı durdurmanın bir yolunu bulmalıydım. okul çıkışı evin oradaki polikliniğe gittim. doktor sağ baş parmağımın boğumundaki yarayı inceledikten sonra "dikiş atmak lazım" dedi. bendeki liseli beyni ne dese beğenirsiniz: "şimdi yanımda para yok. siz dikişi atın ben akşam ailem gelince parayı getiririm." neyse sağolsun parayı dert etmedi. 3 dikiş attı. sonra beğenmedi attığı dikişi pot kaldı diye söküp tekrar dikti. kevgire döndük anlayacağınız.
akşam bizimkiler gelip de eli öyle görünce tam gibeceklerdi ki beni, o aralar sakarlığım ve sürekli bir yerlerimi kırmanın faydasını gördüm. okul bahçesinde sürekli top oynandığı için bizimkilere "dışarıdan cama top gelince cam kırıldı, kırılan camlar da elimi kesti" dedim. tabi gibsen yenmeyecek bir yalan ama yersen işte.
cam demişken bir ara okulda ne zaman bi cam kırılsa herkes benden bilidi. bu olay dışında bir kere öğretmen girişinin kapısındaki camı kırmıştım. bir kere de kankam olacak muallak şaka yapıyım derken beni cama itmesiyle omuzdan bele kadar cama girdim. boynumda hala 12 tane dikiş var muallaknin yüzünden. futbol oynarken 2 kolumu çatlatıp burnumu da krıdırmışlığım vardı. o yüzden bizimkiler benim hastanelik olmama alışkınlar biraz . -
7.
0okul değiştirme mevzusu ortadan kalkmıştı. gibe gibe devam edecektik. sandığım kadar kolay olmayacaktı da eğer okulu değiştirseydim. kolay değil onca yıllık arkadaşlarını bırakmak o yaşlarda adamın aq resmen.
Neyse gel zaman git zaman, ben aynı gibik hayatı yaşarken, birgün yine Didem'le konuştum. şimdi hatırladığım kadarıyla benim bu bunalım halimden rahatsız olduğunu, görüşmek istemediğini vs. gibi şeyler söyledi. aq olayın üstünden nerdeyse 15 sene geçti harbiden hatırlamıyorum aq. zaten balık hafızalıyımdır.
o böyle deyince, (sanki ne bekliyorsam aq) benim kayış hepten koptu. zaten salya sümük olan ben, arka sıraya geçip başım sırada ağlamaya başladım. Sonrasında ise hatırladığım şey; Mert'in gelip "Ne oldu? Ne dedi?" demesiydi. işte o an yukarıdan gelen bir güçle, ayağa kalkıp solumda duran cama yumruğu koymam bir oldu.
kızlar çığlık atıyordu. sınıfta olanlar kımıldamıyor, sanki donmuşlardı. doğru tuvalete gidip elimi suya soktum. bir taraftan ağlıyor bir taraftan yaraya su değdikçe canım yanıyordu. Ama sanırım kalbimde hissetiğim acı daha çoktu. Arkadaşlar geldi, revire gittik. Revirde am gibi açılmış yaraya gazlı bez sarıp yolladılar ama okul öğleden sonra bitene kadar kanama bir türlü durmadı. -
8.
0Uzuuuuuun bir aradan sonra tekrar geldim. iş güç derken yazacak vakit kalmıyor. Hem olayların üstünde çok zaman geçtiği için atladığım ayntılar da oluyor. Beklettiğim varsa özür dilerim yoksa da aq ...
Kaldığım yerden devam.
6-7 kişilik liseli abaza grubumuzda herkes mutlaka bir şekilde beni teselli etmeye çalışıyordu. daha önce de yazdığım gibi bu aşk, sevgi ya da her ne gibimse hayatımın içine ediyordu. Evde bunalım okulda bunalım derken, babam okulu değiştirmeyi bile teklif etti. Aslında ailemle bu konuları hiç açık açık konuşmadım. Mert ve ondan daha yakın kankamdan öğreniyorlardı sanırım haberleri. Gerçi benim halimden de gayet tabi anlayabiliyorlardı. Babamın okulu değiştirelim teklifi bir ara aklıma yatmıştı. O zamanki gib kafam ancak bunun çözüm olabileceğine inanıyor gibiydi. Bu fikri arkadaşlarla paylaştıkça durum iyiden iyiye sarpa sardı. Birçok kişi gelip bundan vazgeçirmeye çalıştı, dertleşti. -
9.
0"Olmaz, olamaz. Yani evet çok iyisin vs. ama olmaz işte. istersen, kendini iyi hissedeceksen bir süre görüşmeyelim konuşmayalım"
Üzerinden epey zaman geçti tabi bu olayın, yaklaşık 15 sene. Her ayrıntısı aklımda yok ama bildiğin mala bağladım o an. Elim kolum bağlandı. Cevap veya karşılık görmeyi beklemediğimi söylemiştim ama yine de ağzıma sıçmıştı bu durum. Hem nasıl olacaktı da konuşmayacaktık ki züt kadar sınıfta ve okulda. gibe gibe görecektim zaten.
Günler daha karanlık, daha salya sümük geçmeye başlamıştı. Hala ona şiirler yazıyordum. Arkadaşlar da teselli edemiyordu. Duygusal bir bin olmam sebebiyle ağlamak benim için kaçınılmazdı. Yer ve zaman tanımadan kendimi rezil edecek kadar ağlıyordum. Unutmak bir yana işler daha da sarpa sarıyordu. O sıralar en çok dertleştiğim kişi sıra arkadaşım "Mert"di. hem evlerimiz çok yakın olduğu için her gün beraber vakit geçiriyorduk. Ya o bize geliyordu ya da ben gidiyordum. -
10.
0@7 söz panpa hayatımı giben 2. kadının adını ceren koycam.
Artık bir gün cesaretimi mi toplandım, şalter mi attı, neye güvendim bilmiyorum. Didem'e onunla konuşmak istediğimi söyledim. Konuya bodozlamadan daldığım söylenebilir. Önce onu kaybetmek istemediğimi söyledim. Ondan bir karşılık veya bir cevap beklemiyordum. Nedenini ben de bilmiyorum. Belki benim ona karşı hissettiklerimi onun bana hissetmeyeceğini bildiğimdendi.
"Seni çok seviyorum. Ne bir cevap ne bir karşılık beklemeden hem de."
Verdiği cevap hayatımın ilk gibişindeki ilk postaydı. -
11.
0didem olmasın lan ceren olsun
-
12.
0NOT: Tüm gün işteyim binler. Ayrıca düğün öncesi akşamları da işim oluyor. Çok sık yazamıyorum ama bu hikaye bitmeeezz!
Evde de huzur kalmamıştı. Malum lise yılları ve dersane, ÖSS geyiği yüzünden evdekiler dersleri bırakmamdan korkuyorlardı. Açıkça konuşamasalarda taka sardığımın farkındaydılar. Ama ne ev ne dersler ne de başka bir şey bu alevi söndürmeye yetmiyordu. Arkadaşlarla okulu asıp gittiğimiz Sakarya'daki Alesta Bar'da ilk içkiler içiliyor, Olgunlar'daki Saschi Bar'da kuytu köşelerde gözyaşları sel oluyordu.
Dayanmak çok zordu. bir taraftan her gün onu görüp, konuşmak (artık bir isim bulmalıyım ona. Didem olsun adı) bir taraftan da hislerimi açıkça söyleyememek her geçen gün beni bitiriyordu. Benim türkçem o hislerimi anlatmaya yetecek kadar iyi değil. Elbette herkes aşık oluyor, seviyordu ve elbette herkes için bu dünyanın en büyük aşklarından birisiydi. O yüzden ne kıyas yapmaya ne de anlatmaya çalışmakla uğraşmayacağım. Seviyordum işte aq ötesi var mı? -
13.
0Ne bileyim niye oldu, nasıl oldu hala anlam veremiyorum. Bir kadın ve bir erkek arasında gerçek bir dostluk olur diye düşünürüm aslında. Ama kendi hayatımda bunu yapamamıştım. Uzun bir süre kimseye söyleyemeden sadece şiirler yazarak, müslümle cengizle aşkımı yaşadım. Hayatım henüz gibilmediyse bile ufaktan ellemeye başlamışlardı bile.
http://www.youtube.com/watch?v=blt3sOGDoP4
günden güne dibe vuruyordum. Artık arkadaşlarım da biliyordu. yazılan şiirlerin, boş derslerde söylenen şarkıların kime gittiğini hemen herkes biliyordu o hariç... onu hep bir melek gibi görüyordum. ne ondan uzak kalabiliyordum ne de ona açılıp yaklaşabiliyordum. ne kadar yavaş yanarsa yansın, eninde sonunda bitip tükenecek bir mum gibi usul ve hafifçe yok olup gidiyordum. -
14.
0Lise ortamımız güzeldi. Aq bizim gibisi yoktu diyemem ama anadolu lisesinden okuduğum ve o zamanlar hazırlık+ortaokul+lise toplam 7 sene olduğu için arkadaşlıklar bir başka samimi oluyordu. okul da küçük olduğu için neredeyse herkes birbirini tanırdı.
Hal böyle olunca, dostlukların tarif edilemez bir etkisi oluyor hayatınızda. Bu dostluklardan biri de yüzümdeki sivilcelerle birlikte farklı bir hal almaya başlamıştı. En yakın kız arkadaşıma karşı dostluktan da öte bir sevgi belirmişti içimde. -
15.
0buradadan sonra okumadım
-
16.
0gibiş 1 - ccc liselim ccc
liseliler bintir, çoğu oç'dur. eli de beyni de gibindedir. ama bu, bizlerin lise çağında aşık olduğumuz gerçeğini değiştirmeyecektir. o salya sümük, gizli gizli ağlamalar, şiir yazmalar, depresif hallere girmeler, ilk alkol sigara deneyimlerimiz de o günlere denk glemiyor mu?
işte benim de hayatımın ilk gibişi bu yıllarda yaşadığım bir aşkla gerçekleşmiş oldu. gibiş derken hayatım ilk kez gibilecekti ve zütümde bunun acısı uzun yıllar geçmeyecekti. -
17.
0dıbını ırzını gibiyim!!!
http://www.youtube.com/watch?v=o0T8mfouZkI
bunlar o senenin sömestr tatilinde buluşup işi bitirmişler panpa... Aslında buluşmaya da lüzum yok, her gün okuldalar ve illa bir şekilde görüşebilirler. sonuçta didem'in evi de hem merte hem de benim eve yakın. nasıl olduğu değil niye olduğu daha çok gibiyor beni. olmasa olmaz mıydı? en yakın arkadaşın onun için köpek olurken, onsuz yaşayamayacağını düşünmek gibi malca bir ruh halindeyken bu neyin nesi aq?
dediğim gibi hiç bir tepki vermedim. küsmedim bile. siz mutlu olun. sevdiğim iki insan birlikte. birlikte mutlu olacaklar. bunun gibi malca düşüncelerle bu süreç devam edip gitti. zaten çalışmayan beynimden mantıklı doğru düzgün bir karar vermesi beklenemezdi. kalbim ise paramparça olmuştu çoktan.
-
mottogirl adlı yazarın kaka deliği
-
neee 46 online mı
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 26 12 2024
-
27 yasında abinizin canı amburger çektii
-
incisözlük görgü kuralları
-
bu nasi ev amg oglu
-
karbon ayak izi var da
-
ben tapınakçıyıım
-
erkekler olarak hesap açınca
-
bu makaras serwfsizinin yan hesabi
-
mottogirl ne haber
-
sonunda şu sözlük düzeliyor
-
incigaleri bu foto da benden olsun
-
ulu önder atatürkün fotosu ile kutsayalım
-
bugüne tıklayınca server error veriyor
-
makaras iyi adamligi
-
iyi la 2 sene sonra twitterda tt olcaz
-
aşkin yaşi yoktur demiş
-
bir sözlük kızıyla seviyeli bir ilişki
-
kilosu 1000 tl haftada 1 anca
-
incigaleriye ilk ddos saldırısı
-
gencecik oğlanların altında bmw var
-
sulandın he hemen
-
mottogirl
-
serkan inci sözlüğe şimdi bakıp ne gülüyordur
-
asgari ucret bence yeterli
-
partnerimi elimde tutmak gibi bi derdim yok
-
adamda cuma cumali umut
-
hiç birisini ciddi manada öldürmek veya
-
zülman cinlerii
- / 2