-
51.
+3...
gözümü açmaya çalışırken çevremdeki insanların yankılanan sesleri çok uzaktaymış gibi geliyordu,
-açıyo gözlerini, ayılıyo, allahım çok şükür..
sarhoş gibiydim,
algı kanallarım tamamen kapalı
sırtüstü yatmışım, yüzüm tavana dönük,
gözlerimi tamamen açar gibi oldum,
kendime geliyordum ki öksürük tuttu,
ciğerlerim çıkacak yerinden,
sarsılıyorum,
annemin sarılıp beni sabitlemeye çalıştığını farkettim soluma dönünce,
sağa döndüğümde de takıldığı yerden düşmesin diye serumumu tutan filizi.. -
52.
+3...
Vay dıbına koyayım!
Ne mantıklı, ne güzel konuşmuştu hatun!
Balıkla devirdiğim iki rakının üstüne bitmiş olan birayla daha bi mâkul geliyodu hatta anlattıkları,
iki bira daha içse suçsuzluğuna inandıracak beni!
Etkilenmedim desem yalan,
Ama arada geçen bir söze takılmıştım fena halde;
“asıl amacım”...
Ya içinde bulunduğu ruh haliyle yanlış bir kullanım,
Ya da dediği gibi çok açık sözlüydü;
ilk amacım sizi barıştırmak,
Ama senden hoşlanmam sebebiyle var olan ikincil amacım da kenarda duruyor!
Özge’nin sıkıntılı halini görerek bunun üstüne gitmedim o anda,
-tamam, başka da bir laf duymayacaksın benden,
Biraz da olsa yumuşadı gözleri,
Elimde tuttuğum boş şişeye takıldı gözü,
Yarım şişeden biraz daha az kalmış birasını tek dikişte bitirdi,
-ister misin?
-olur.. -
53.
+3...
gözüm gözlerindeydi,
onunkiler başka yerde,
yine rahatsız,
kaçıyordu bakışlarımdan, sağına soluna, dışarı bakıyordu
-ne içersiniz?
garson yetişmişti imdadına,
-sade nescafe,
-bana da aynısından,
siparişi verirken bile yüzüne bakıyordum,
buluşalım diyen oydu,
ama dışardan, ben zorla getirmişim gibi görünüyor olmalıydı,
garson adisyonu masaya bırakıp gittiğinde birden bana doğru döndü,
allahım gözlerime bakıyordu,
göz göze geldiğimiz anda nemlendi gözleri,
sol gözünden bir damla yaş yavaşça yanaklarına doğru indi,
hâlâ bakıyordu, daha hiçbişey konuşmamıştık.. -
54.
+3...
kopan gürültü, çok kısa sürmüş bir acıfren sesinin akabinde gelmişti,
10 metre arkamda aracın biri kadının birine çarpmıştı,
filiz e yetişmem gerektiği düşüncesiyle üşüşen insanlara karışmadım önce,
sonra ayakparmaklarımın üzerine kalktığımda yerde yatanın üzerindeki body çok tanıdık geldi birden,
bir iki adım yaklaştığımda, gerçekten o body'nin bugün yatağımın üzerinde duran body olduğunu farkettim,
özge'ydi yerde yatan,
bacağını tutmuş çığlık atıyordu,
kan falan yoktu çevresinde ama özgeye çarpan kadın şoför dahil, telefonuyla acil servisi aramaya çalışıp bir türlü becerenmeyen biri hariç çevredeki herkes armut gibi olaya bakıyordu,
adımlarımı sıklaştırıp olay yerine koştum,
yakındı zaten,
kalabalığı yarıp özge ye ulaştım,
-dur sakin ol, hareket etmemeye çalış dedim.
yüzüme baktı, tanıdı, bir an mimikleri değişti sonra acıyla eski halini aldı,
yakında özel bir poliklinik vardı,
arabamı geri geri kaza yerine getirdim,
özge yi kucakladım, arka koltuğa oturttum, hastaneye doğru sürmeye başladım.. -
55.
+3...
son sözlerini söylerken sevgisinin acizliğinden kurtulup
nefretinin hiddetine bürünmüştü,
ağlaması durmuştu,
önceden hazırladığı konuşmayı, giriş gelişme bölümlerini çok istediği gibi olmasa da
sonuç bölümünde tam istediği gibi bitirmişti,
ağlayışının kalıntılarını temizliyordu gözünden,
ben hala sessizce ağlıyordum karşısında;
-ben yaşayamam böyle, sensiz yapamam
-yaşarsın, yaşarız, yaşamak zorundayız,
-bizim için başka bir çare yok, ben bu güvensizlikle asla huzurlu olamam,
-senin attığın her adım şüphe yaratacak bende ve asla o güveni bir daha oturtamayacaz,
-hem ben seviyorum diyorsam da affetmiş falan değilim seni, sakın öyle de düşünme,
-bu affedilmez hatan ve benim asla yeniden oluşamayacak olan güvenim nefes bile aldırmaz bize.
söyleyecek tek bir kelime bile bırakmamıştı,
tüm açık kapıları kapatmıştı,
dedemi kaybettiğim günkü gibiydi o anki acım,
daha beteri,
karşımda, yaşantıma dair tek,en anlamlı şey,
kayıp gidiyor ellerimden,
üstelik;
beni sevdiğini söyleyerek.. -
56.
+3...
ve tam da o anda olması gereken birşey oldu,
telefonum çaldı, filiz di arayan,
benim, hande nin ve oradaki herkesin aklından çıkmış olan filiz,
kız arkadaşım,
nasıl ki hande düşünmüyordu elimi tutup aşkını itiraf ederken filiz i
benim de tamamen çıkmıştı aklımdan,
1,5 ay sonra 3. yılımızı dolduracaktık filiz le,
geçen ay ailesiyle tanışmıştım.
binbir düşünceyle salona geçtim,
-geçtimmmmm diye bağırıyordu telefonu açtığımda,
allah dedim, saate baktım: 17:50
kahretsini tek ders sınavı..
filiz le son konuşmamızdan sonra yolda özge denen karı denk gelmişti,
sonra hande nin olayı falan
çıkmıştı filiz ve sınavı aklımdan,
-canım süpersin, dedim, hande yi söylesem mi diye düşünerek.
-allahım kurtuldum inanamıyorum, ya biz hiç kutlama planı yapmadık, bu akşam nereye zütürüyosun beni dedi
-dur canım, ben 1 saate yanındayım dedim, kapattım telefonu, hande nin yanına döndüm.. -
57.
+3...
Olta çantamı hazırladım,
Emektar kovamı da aldım yanıma,
-kalın bişey al, üşürsün
Söyler söylemez pişman oldum
Napıyorum lan ben!
O da aynen bunu der gözlerle baktı bana,
Başka işim gücüm düşüncem yokmuş gibi,
Niye önemsiyorum lan ben özge’yi,
Pişman olmuştum,
-yok ki kalın bişeyim!
Olmaz tabi,
Kendini ifşa edeceksin diye yakında yaprakla gezmeye başlayacaksın,
iki tane koca memelerine, bi tane vajişine,
Merdivenden çıkarken küfür ediyordum bir taraftan, içimden,
Diğer taraftan;
-duygu’nun olacaktı bişeyleri, bakalım..
Dolaptan çıkardığımız poları giyindi,
Altında çük kadar şortu var hâlâ,
Bakındım, eşofman falan yoktu,
Çok da gibimde,
Hasta olsun biraz, aklı başına gelir,
Saate baktım, alelacele inmeye başladım merdivenlerden;
-hadi saat 4 e geliyo.. -
58.
+3hayvan gibi reserve
-
59.
+3...
sağ elimle suat'ın tarafındaki cdıbına öyle bir tokat attım ki, araba vay anam diye inlemiş orda,
sol elimle de tutamağı yakalayıp kapıyı açtım,
-hop lan dedik, duymadın mı kulağını gibtiğim!
dişlerim kenetlenmişti bu cümleyi kurarken,
dişlerimin arasındaki boşluktan çıktı bu ses,
-ulaaan diye bağırıp kapıyı üzerime doğru sertçe itti bin,
geriye doğru sendeleyip yine kıçımın üstüne düştüm,
volkan koştu hemen, kaldırdı yerden,
kapı açık bi kaç saniye bana baktı suat, tekrar kapatıp arabayı çalıştırmaya yeltendiğinde yerimden fırladım,
kapıyı açıp yakasından tutup dışarı çıkarmam 2 saniye sürdü,
yan koltuktaki bin atıldı hemen,
volkan kesti önünü,
bizden önce kapışmaya başladılar.. -
60.
+3...
-kimsin sen?
Esas konumuzla hiç ilgisi yoktu aslında,
Ama bu yazlığa o kadar girip çıkmış insan arasında,
Hakkında bu kadar az şey bildiğim kimse olmamıştı,
Sebep olduğu şeyleri, başımdan geçenleri düşününce
Balığa gittiğimde evi ateşe verip kaçma ihtimali çok düşük değildi,
-özge ben
Garip garip sırıtıyordu bunu söylerken,
ikinci bira yine yavşatmıştı bizimkini,
Birazdan gelip kulağımın arkasını morartmaya çalışacaktı!
Kafam güzeldi, absürd esprisine gülmek istedim, kastım kendimi,
Ciddiyetimi görünce toparlamaya çalıştı;
-ne öğrenmek istiyosun?
-ne iş yapıyosun, nerde kiminle yaşıyosun? kaç yaşındasın? Her şeyi..
-öğrenciyim ben, ingiliz dili ve edebiyatı okuyorum, 22 yaşındayım, nerde oturduğumu zaten biliyosun.
Şehrimizin en büyük üniversitesinde okuyomuş,
-yok mu yazlığınız, gidecek yerin, tatilini öç alarak mı heba ediyosun?
surat düştü bi an, toparlandı sonra;
-var, bütün yaz oradaydım zaten,
Seninle tanıştığımız gün henüz yeni dönmüştüm.. -
61.
+2reserved hadi merak ettik yaz işte
aylar sonra şuku verip hikayeye deam etmemi sağlayan bine teşekkürü bir borç bilirim -
62.
+2reserved
-
63.
+2ne uzun soluklu oldu birader... 10 gün önce okumayı kesmiştim.bu gece dedim herhalde birmiştir, toptan bir temizleyim başlığı, sonunu da merak etmiştim zaten. demez olaydım. yine bağladın bizi buraya. daha 5 gün var hikayenin gelmesine. vay anasını...
ne iş yapıyorsan bırak sen panpa. ya roman ya dizi mevzularına gir. -
64.
+2...
Koca amfi,
Bir sırada 20 kişiden fazla yan yana oturabiliyor,
ilk etapta dikkatini bile çekmiyorum,
Başlıyorum yavaştan dersle ilgili bişeyler sormaya
Fısır fısır,
“merkantalist mi dedi hoca?”
Meraklı gözlerle bakıyor önce cevap vermeden,
“ne ayaksın lan sen” bakışı yiyorum bir iki,
Temiz yüzlüyüz, saçma şeyler de sormuyoruz,
irite olmuyor.
O derste fısıltıyla sorulmuş bi iki sorudan sonra,
Asıl tanışmamızı öğle arasında gerçekleştirmiştik,
Yemeği beraber yemiştik,
bin diskalifiye olmuştu,
ikimizin de sınıftaki ilk arkadaşlığıydı,
My best friend!.. -
65.
+2...
Su yolunu bulur,
Yavaş yavaş varması gereken yere ulaştı ilişkimiz,
Hatırlıyorum da, ne tatlı heyecanlardı onlar,
Üniversitenin ilk yılında,
Beni okulda en çok etkileyen kızla çıkıyordum,
Çok şanslıydım!
Hem de aynı sınıftaydık,
Onu ilk gördüğüm ânı da anlatmıştım sonraları,
Şehir efsanesi muamelesi yapmıştı önce anlattıklarıma
“o kadar kız var orda, sen beni gördün ve unutamadın yani???”
Birbirimizin ekgiblerini de çok iyi tamamlıyorduk,
Daha doğrusu sağolsun o beni tamamlıyordu genelde;
ilk dönem, en az 3 dersten ondan aldığım kopyalarla geçebildim,
Her şeyiyle harika bir ilk dönemdi,
Aşkımızı büyüterek gelmiştik,
Gerçekten seviyordum seda’yı, her geçen gün daha da çok seviyordum,
O da aynı şeyi söylerken gözleri de tasdikliyordu sözlerini
Aşk mı bilmem ama değilse bile ona çok yakındı hislerim,
Tek sorunumuz, hep aynı konuda yaşadığımız çıkmazlardı.. -
66.
+2...
Tam anlamıyla sevgili olduktan sonra,
Bazen şaka yollu bazen ciddi gelecek planlarımı anlatırdım,
4. sene nişanlanıyorduk,
Ben askerden dönünce de hemen evleniyorduk,
Hiçbirine eşlik etmezdi,
Hiç yorum yapmazdı, karşılık vermezdi
Israrla söylerdim ama tek kelime etmezdi,
Bozulduğumu anladığında beni yumuşatmak için farklı şeylerden konuşur,
Farklı şeyler yapardı,
-niye böyle yapıyosun? Dediğimde de
-daha ilk seneden bunları konuşmak doğru değil derdi,
Hiç alakası yokmuş halbuki bununla,
iyi bişey yapıyomuş bana eşlik etmeyerek ama,
Kafasından geçenleri bilseymişim önceden keşke.. -
67.
+2...
Nisan ayıydı,
Tüm vizeler bitmiş, rahatlamıştık,
En sevdiğim mevsimdi bahar,
Daha çok zaman geçirebilmek için illegal tekliflerimi artırmaya başladığım
ve Hiçbirinin işe yaramadığı mevsim!
tüm ekmeyi planladığım derslere paşa paşa girdik,
Ne kadar baskı yaparsam yapayım kabul etmedi,
Daha çok ders çalışmam gerekiyor dedi,
ya neyine çalışacan daha, zaten iyi derslerin!
dinlemiyordu beni, varsa yoksa dersler olmuştu
ilk senemiz, tadını çıkaralım, sonra ararız bak bugünleri,
yok, ne yapsam boş,
Durgunlaşmıştı son dönemlerde iyice,
Dilinin altındaki baklayı da çıkarmıyordu bir türlü,
Çok güzel bir noktadaydık,
Yarım senedir çıkıyorduk ve hâlâ cicim aylarımız fırından yeni çıkmış ramazan pidesi kadar taptazeydi,
Ama bir set vardı aramızda,
Alenen hissedip yokmuş gibi davrandığımız.
Bir hafta sonra vize sonuçları açıklanmaya başlayınca,
Dilinin altındakiler de çözülmeye başladı.. -
68.
+2özet geç bin
-
69.
+2reserved
-
70.
+2...
Teknenin ortasındaki ufacık kamarada,
Tavandan sarkmış lambanın ışığının altında bişeylerle uğraşıyodu Rıdvan abi,
iskelenin en ucundaydı teknesi,
Tekneye çıkmadan bekledik biraz,
Özge daha denize açılmadan titremeye başlamıştı ufaktan,
Fark etmesi uzun sürmedi rıdvan abi bizi,
-gelsenize ne duruyosunuz orda,
kıç bölümünde rıdvan abinin kendi dizaynı sabit oturağa yerleştim ben,
yanımda ayakta durmuş, çişi gelmiş çocuklar gibi hızlı hareketlerle dizlerini kırıyodu özge,
-geçsene içeri
yine şimşekler!
yeter dıbına koyayım, bırak üşüyo mu ne tak yiyosa yesin,
-yok iyi böyle,
-iyi sen bilirsin
çantamdan oltaları çıkarırken,
rıdvan abinin akşam bahsettiği iki kişi de iskelenin başında göründü..
-
aptal mısınız lan gerizekalılar
-
gran torino adlı yazar 1 hafta içinde
-
niyet ettim sakin ol
-
boş konuşuyorsunuz boşa konuşuyorsunuz
-
karılarla alakalı bir şey söyleyince
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 17 02 2025
-
geceye bir orrrr evladı bırak
-
artık zorla duruyorum
-
ördek kardeşinizin beyni gitti
-
buradaki insanlar takıntılı alt form insanlar
-
mentalcelde bütün kötülükleri görüyorum
-
aranızda aile baskısı görmeyen var mı
-
sosyopatcel
-
bir insanın kıça dinamit lokumu sokup
-
hem geri zekalı hem gey olduğum için
-
gerçek kayra benim
-
beyler bu video gercek mi adam
-
endonezya vatandaşı olmak istiyorum
-
thevikings renklensin gecelerimiz
-
olum 2020 sonrası hic entry bile yok
-
ülkeyi teknokratlar yönetseydi
-
eheheehe ben gözlüklü şirin
-
2 saat sonra iş var
-
esra soylu
- / 1