1. 26.
    +3
    ...

    Garip bir olaydı,
    insan yolda bir kız görür,
    Oha şu güzelliğe bak der, kilitlenir kalır,
    Geçer gider ve 5 dakika sonra da unutur,
    O kadar kız vardı kampüste, çoğu güzel,
    Tamam eyvallah beni en çok etkileyen o idi ama
    Öyle geçip gitmiyordu aklımdan,
    1 kere görmüşlüğüm 2-3 saniye bakışmışlığımız var,
    Tüm mazimiz bu,
    Kız, o iki hafta boyunca her gün mütemadiyen geldi aklıma,
    Hem Muafiyet sonuçlarına hem de ders progrdıbına bakayım diye açılmadan bir iki gün önce tekrar gittim okula,
    Asıl amacım ise tekrardan karşılaşabilme ümidiydi,
    Baya bi dolandım kampüste,
    Hatta yurdun oraya kadar da indim,
    Göremedim,
    iyice karamsarlık sardı beni,
    ···
  2. 27.
    +3
    bu kadar yazabildim bugün,
    "yazmaya çalışırım" desem de bu önümüzdeki 9 gün için pek mümkün olmayacak muhtemelen,
    herkese iyi bayramlar..
    ···
  3. 28.
    +3
    ...

    üçüncü buluşmamız başbaşa olmamıştı,
    yine toplu bir organizasyonda, dönemin bitişini, yaz ayına girişimizi kutlayacaktık,
    normal zamanlarda eve giriş saati olan grubun kız üyeleri o gün için özel izin almıştı,
    simge için de bu durum aileye çok daha rahat açıklanabilecek bir durumdu,
    sıla da bizimleydi o gece,
    geç saatlere kadar, bir sene sonra kapanıp adı semtimizde efsane olarak kalacak bir disco da eğlendik
    alkol sınırları aşılmıştı,
    o dönemler sınırım 3 votkaydı henüz ve kendi arabam da yoktu,
    bi şekilde babamın arabasını almıştım,
    sıla simgede kalacağını söylemişti, simge de sılada!
    yalan, entrika ve simgenin süper mini eteğinin yarattığı testosteronel tahriibat
    bu gece çok güzel bitmeliydi..
    ···
  4. 29.
    +3
    ...

    Akşam görüşecez dedik de gece klubüne gitmicez ki be dıbına koyayım!
    Üstünde yine koca memelerini cesurca sergileyen bir body,
    Altında tüm kıvrımlarını belli eden dizüstü bir etek
    En davetkâr haliyle karşımdaydı yine,
    Dikkat çekiciydi ama sadece,
    içinde bulunduğum durumda daha 4-5 ay otuzbir bile çekemezdim,
    -sen, benim başıma gelmiş en büyük belasın!
    Şaşkınlıkla parıldayan gözlerine karamsarlık çökmeye başladı bu lafımla,
    -sana nişanlanmak üzere olduğumu söyledim, sırf adı bana acı çektirmek olan gerzekçe bir oyun yüzünden beni de, hayatımı da geleceğimi de aldın elimden.
    -sonsuza dek mutsuzluğa mahkum oldum, mutlu musun?
    -yok, mutlu falan olmadığımı biliyosun, konuştuk bunları, aynı şeyleri tekrar konuşmak için mi çağırdın beni?
    -hayır, bunları konuşmak için falan çağırmadım, bunlar içimde kalan sana sarfetmem gereken laflardı, hatta biraz daha vardı, aklıma geldikçe onları da söylerim
    -ee, bunlar için çağırmadıysan?
    -beni bu taka sen batırdın, sen çıkaracaksın. Madem o kadar zekisin, madem karşıcinsin üzülüyo diye üzülüyosun, bu işin çözümünü bulacaksın bana,
    -ihtiyacın yok mu yok mu deyip duruyodun, evet var işte, hadi görelim bakalım..
    ···
  5. 30.
    +3
    ...

    O, ilk buluştuğumuz andaki ifade yeniden oturdu bu lafımla yüzüne,
    Meyve suyundan keyfle bir yudum aldı,
    Masaya bırakırken gözleri bayram yeriydi,
    Hayranı olduğu ünlüyü tedavi edecek olan doktor gibiydi tam anlamıyla,
    -elimden geleni yaparım, söz.
    Elinden ne geliyor bilmiyorum,
    Ama bana bir adım atacak fikir versen bile yeter,
    Benim en çok ihtiyacım olan şey de bu zaten,
    asıl sorunum bu,
    Ne ben ne de çevremdeki hiçbir insan bir fikir üretemiyor,
    “acını paylaşıyoruz..” diyorlar,
    Yaptıkları şey bu
    Bunu istemiyorum ki ben,
    Çelenk göndermeyin cenazeme arkadaşım, tema vakfına bağış yapın..
    O yüzden, ben, beni bu taka bulaştıran insanı o şeytani zekÂsıyla bişeyler üretebilir diye çare gördüm kendime,
    Başka da hayatımda buna akıl yürütüp işe yarar bişey bulabilecek kimse yoktu, o anda,
    ya da zaten çoktan örülmüş olan kader ağlarına,
    farklı yollardan dönüp dolaşıp takılıyorduk bir şekilde,
    kim bilebilirdi ki çareyi özge'de arayacağımı,
    bilemezdi,
    tesadüfen filiz'le tanışıp ona bu kadar aşık olacağımı kimsenin bilemeyeceği gibi,
    ya da daha önce seda'da yaşadığım kısmetsizliğin bilinemeyeceği gibi..
    ···
  6. 31.
    +3
    ...

    Volkanla, ilkerle, hasanla konuştuk bu süre zarfında,
    Bir de annemin evinden çıktığım gün hande ile!
    Sağolsunlar ilgilendiler, sordular,
    Benim için iyi gelecek, ellerinden gelen bişey varsa yapalım diye teklifte bulundular,
    Yoktu,
    Bana, ya bu işi çözecek ya ızdırabımı dindirecek bir şey gerekiyordu,
    Bu da arkadaşlarımda, dostlarımda o an için bulunmuyordu maalesef,
    Telefonu kapatana ya da yanımdan ayrılana kadardı benim için çözümleri,
    Geçiciydi,
    Yalnız kaldığımda yine mezarıma giriyordum,
    Bana, yanımdan gittiğinde mezarıma dönmeden başka bişeyler yapmayı öğretecek biri gerekiyordu.
    Sadece volkanla biraz daha uzun sürüyordu konuşmalarımız,
    Aslı’dan gelen son havadisleri, karşı cephedeki durumları öğrenmeye çalışıyordum,
    Her defasında aynı şeyleri duyuyordum,
    Kötü, çok kötü, adını bile anmıyor, o da çıkar bir yol arıyor.
    Bulamayacak ki,
    Bulamayacaz,
    3. yılımızda elimizi ayağımızı titretebiliyorsak birbirimizin buluşacaz diye,
    Bize başka yol olamazdı ki,
    Bunu o da adı gibi biliyordu da, kaçıyordu,
    Kaçmak zorunda hissediyordu kendisini
    Olsa bile başka yol ya sonu uçurum olurdu sonu ya da belirsizlik,
    Ve varlığı bile düşünülemezdi mutluluk ya da huzurun..
    ···
  7. 32.
    +3
    ...

    Sırtına kadar inen kahverengi saçları vardı,
    1,65 kadar da boyu,
    Buğday tenliydi
    Çok sevimli, ufacık, hafif çekik gözleri vardı,
    Beni asıl etkileyen de gözleriydi,
    ilk gördüğüm anda klasmanı belli olmuştu;
    Müstakbel Sevgili aday adayımdı,
    Yani öyle olmalıydı, aksi bir klasman düşünülemezdi çünkü çok etkilenmiştim,
    Ama daha ilk günden takip ettiğimi anlamamalıydı,
    Arkasına dönüp bakmayacağını düşünerek arada biraz mesafe bırakarak yürümeye başladım arkasından,
    Kampüsten çıktı, otobüs duraklarını da geçti, uzaklaşıyoruz, hâlâ yürüyor,
    Okulun oraya çok hakim değilim, çok sevmediğim bir semtte, okulu kazanmadan önce neredeyse hiç uğramadığım,
    Evleri buralarda olmalı diye düşündum,
    5 dakika kadar yürüdük
    Bir binadan içeri girdi,
    Kafamı kaldırdım:
    “yükseköğrenim kız öğrenci yurdu”
    ···
  8. 33.
    +3
    ...

    Saçma bir durumdu,
    Tamam güzeldi de öyle victoria’s secret defilesinden fırlamış bişey değildi,
    Etkilemişti beni eyvallah,
    Ama daha önce bir kere görüp daha fazla etkilendiğim kızlar da olmuştu,
    Öyle hatırlıyorum,
    Ertesi gün uyandığımda hiçbiri kalmamıştı hafızamda,
    Seda ise aklımdan çıkmıyordu,
    Nihayet geldi okulun açılma günü,
    8:30’da ilk ders, davranış bilimleri dersin adı, 7:45’de okuldaydım,
    Oha dıbına koyayım, bu ne,
    Duyan gelmiş,
    Toplama kampı gibi
    Sıkış tepiş amfilere sokuştursan da sığmaz bu kadar insan!
    Dersin yapılacağı amfinin önüne geliyorum,
    Çevreme bakınıyorum,
    Yeni yeni tanışan tipler,
    Ufak ufak ilk gruplaşmalar,
    inanılmaz bir kalabalık,
    Yuh dıbına koyayım bunların hepsi sınıf arkadaşım mı!
    piyade taburu gibiyiz!
    Umudum tamamen tükeniyor,
    Kendine başka hedef belirle daylami,
    Hem bak sınıfımız maşallah kız yurdu gibi,
    Sen o kızı ancak diploma töreninde görürsün bi daha,
    Geçiyorum arka sıralara, izmir Atatürk stadındayım sanki, hoca zor seçiliyor,
    Kalabalık dolduruyor amfiyi, minimum sayı 100 kişi,
    Müthiş bi uğultu,
    herkes bişeyler konuşuyor,
    ne ara tanıştınız kaynaştınız dıbına koyayım daha ilk gün!
    Herkes yerini alıyor,
    Kolaçan ediyorum ben de etrafı, en arkalarda baykuş gibi,
    Ön sıralardan birine gözüm takılıyor..
    ···
  9. 34.
    +3
    öğleden sonra görüşürüz..
    ···
  10. 35.
    +3
    ...

    tamam odayı gösterdin,
    yatağını verdin de,
    biz nerede temizlenecez be hasan!
    benim karnım da simge nin karnı da az önce katlettiğimiz yumurtalarımla bembeyaz,
    banyoya gitmeye kalksak hasanların odanın önünden geçmek gerek,
    havlu falan yok,
    hadi ben hasan'ın tişörtlerinden birini giyerim de,
    simge de yedek yok,
    çantasını falan kurcaladı,
    ilk defa bir kadın çantasında kağıt peçete ya da kolonyalı mendil olmadığına şahit oldum o an,
    yapacak bişey kalmamıştı,
    hasanın dolabından en eski tişörtlerinden birini gözüme kestirdim,
    önce simgenin sonra kendi karnımı sildim,
    tabii ki hâl yıkamaya ihtiyaç vardı,
    yine giyinip sırayla banyoya gittik,
    döndüğümüzde yine müthiş bir şefkatle sarıldı bana
    -canım benimmm.
    ses etmedim yine,
    sızıp kalmışız..
    ···
  11. 36.
    +3
    ...

    Kahvesini alıp geçiyor bir masaya,
    Karşı çaprazındaki iki boş masaya da binle beraber yerleşiyoruz,
    Yengeç gibiyiz,
    Boş anını yakalasak geçirecez kıskaçlarımızı,
    Niyetini bilmiyorum binin ama ben şimdi başlayalım,
    Son sene de nişan yaparız falan düşüncesindeyim!
    Şu an yaşadıklarımız da çocuklara anlatılacak anı;
    “binin biri çok asıldı annenize ama anneniz beni seçti!”
    Ama bişeyler yapmam lazım,
    Böyle boş boş oturmakla bakmakla bi yere varamayacaz,
    Yine aynı sırayla bu sefer başka bi amfide olan ikinci dersimize doğru gidiyoruz,
    Seda önde bin arkada, ben en arkada,
    Yarım dakika kadar bekliyorum amfinin önünde, giriyor bunlar,
    Seda yerleşmiş, bizim bin iki sıra arkasında çaprazda,
    Şöyle çevreme bakınıyor gibi yapıyorum,
    Yer ararmış gibi,
    Gidip seda’nın yanına oturuyorum..
    ···
  12. 37.
    +3
    ...

    hande arabadan indi,
    yine öpüşmedik, tokalaşmadık,
    arkasından baktım, apartmana girdi,
    dönüp bakmadı bile o da, kapandı kapı yüzüme,
    zamanla küllenip gidecekti bu iş, öyle görünüyordu,
    ne dostluk kalacaktı geride ne de yarısını bile hatırlamadığım sex anımız,
    saate baktım, 15:13
    çiçekçiye gittim,
    koca bir buket beyaz gül yaptırdım,
    adam da hem eski borçlarla beraber vereceğim paradan
    hem de orada olmamdan dolayı olacak ki, özendi de özendi,
    aranjmanı bitirdiğinde çiçekçiye bi posta veresim geldi,
    muhteşem görünüyodu,
    bu sefer, canan teyze bile çıksa dili tutulacak mani olmayacaktı,
    parasını verdim adamın,
    arabama geldim,
    gülleri, demin handenin oturduğu koltuğa koydum,
    kontağı çevirdiğimde sanki ilk kız arkadaşımla ilk buluşmaya gider gibiydim,
    kalbim çıktı yine yerinden,
    ön tampona çarptı, yere düştü,
    tam ezecekken çiçekçi amca geldi sağolsun, aldı verdi, taktım yerine,
    vitese taktım, filiz'e doğru sürmeye başladım..
    ···
  13. 38.
    +3
    ...

    Tekirdağlı’ydı seda,
    Orta halli bir ailenin iki çocuğundan biri,
    Aile, sülale herkes orada,
    Tekirdağ’da
    istanbul’u kazanmak istemiş hep,
    Ailesine yakın olmak istemiş,
    istanbul, Marmara üniversitelerini falan yazmış ama kazanamamış,
    Ama oturmuş araştırmış,
    Öys’de beceremese de Hâlâ bir şansı varmış;
    Yatay geçiş..
    Not ortalaması 70’in üzerinde olacak,
    Başvuracağı okulun/bölümün kontenjanı müsait olacak
    Falan filan,
    Tüm plan benden gizli yapılmış,
    ilk dönem 70’i biraz geçebilmiş,
    Pek heveslenmemiş o yüzden ama daha fazla kasmaya karar vermiş,
    Tüm bu çaba,
    yaptığım planları geri çevirme,
    sürekli ders çalışma falan bu yüzdenmiş hep..
    ···
  14. 39.
    +3
    aşağıda yazdıklarımı, herkes istediği şekilde yorumlayabilir/yorumlayacaktır da. şahsi fikirlerimdir, mevcut kanaatimdir. bu hikayeyle ilgili, hikaye harici son entry'mdir:

    her anını tekrar tekrar yaşadım şu ana kadar yazarken, yoğun duygularla, özenerek, hafızamı zorlayarak, derinlere inerek.
    yapacak bişey yok; buradaki konsepte, kitleye hitap etmedi, biraz ağır kaçtı belki.
    burda kestirip atmayacam ama artık hikayenin devamında hiç detaya girmeden yarın özet geçip bitirecem.
    zaman aralıklarını hızlı hızlı atlayarak, özet geçerek akşama kadar bitirmeye çalışacam,
    belki o kadar da sürmez, hatta tek bir partta da toparlayabilirim, duruma göre bakacaz.
    okuyan, takip eden, yorum yapan, duygularımı paylaşan herkese teşekkür ederim.
    yarın son kez görüşmek üzere..
    ···
  15. 40.
    +3
    ...

    saçları ıslaktı,
    Güzel kokuyordu,
    Şekerli bi şampuan kokusu,
    Asla öyle bişey yapacak, düşünecek durumda değildim
    Ama heterociksüel bi erkektim hâlâ,
    -bira alsana kendine,
    Kendimden uzaklaştırıp televizyonu açıyomuş bahanesiyle
    Bana yakın oturmasının mümkün olmadığı bi pozisyon aldım,
    Birasını alıp tam da planladığım gibi karşıma oturunca,
    Aradığı kanalı bir türlü bulamıyomuş triplerini bırakıp döndüm özge’ye,
    ilk fırtını alışını bekledim,
    Sonra ben de büyük bir fırt alıp girdim lafa;
    -filiz’i ne kadar sevdiğim hakkında en ufak bir bilgin yok değil mi?
    Garip bir giriş olmuştu, saçmaydı belki biraz, konuyu açacak cümleyi tam seçememiştim;
    -nişanlanacaz derken yalan söylemiyordum,
    -mâlum olayı yaşamasak muhtemelen şu anda filiz ile yarın yapacağımız nişan alışverişini planlıyorduk.
    -ama ben beni hayatımın aşkından ayıran insanla yazlığımda bira içiyorum!
    Bağdaş kurmuştu kanepede,
    Kasıldı,
    Dikleşti omuzları,
    Ayaklarını çözüp kanepeden aşağı salladı,
    -bu böyle mi gidecek hep!..
    ···
  16. 41.
    +3
    ...

    millet dumur olmuş, bi sessizleşmiş durmuş önce,
    ilker gelmiş yanıma,
    başımı masadan kaldırmış, uzun uzun seslenmiş,
    ufak bi iki tokat,
    kolonya getirmişler sonra, boynuma yüzüme sürmüş koklatmışlar,
    en ufak tepki bile vermemişim,
    çok korkmuş ilker,
    rahmi abi, garson falan tanıyanlar da sağolsun pervane olmuş, çok tırsmışlar,
    -hastaneye kadar korkudan tir tir titredim, diyordu anlatırken,
    ölü gibiymişim,
    acilde mide kanaması teşhisi konmuş,
    bunu duyunca ilker de ufak bi baygınlık geçirmiş,
    midemi yıkayıp serumla gıda takviyesi yapıp servise almışlar..
    ···
  17. 42.
    +3
    ...

    benim ev, hande ve filizlerin evlerin tam ortasında yer alır,
    yani handeye bıraktıktan sonra u dönüp, benim evi geçip öyle gitmem gerekiyor filiz e,
    eve uğrayıp duş alayım bari dedim, leş gibiydim,
    filiz e arayıp 15-20 dk geç kalacağımı gerekçeli bi şekilde anlattım,
    konuşmamız bittikten sonra bir sigara yaktım, paketin bitmek üzere olduğunu farkettim,
    yol üzerinde bulunan bir markete yanaşmak üzere sinyalimi verdim,
    gelen büyük gürültü sesiyle az kalsın kaldırıma çıkıyordum..
    ···
  18. 43.
    +3
    ...

    çocukların birini ismen, diğerini simaen tanıyorum,
    -iyi sabahlar,
    -eyvallah size de,
    adını hatırlayamadığım herif neye kitlendi o kadar diye kafamı sağa çevirdim,
    dibimde hâlâ titreyen özge'nin uzun bacaklarından aldım cevabı,
    yavşağa bak, ayıp lan, kız arkadaşım belki, öyle bakılır mı!
    sancak kısmına geçti elemanlar,
    çok içli dışlı olmaya gerek yok,
    rıdvan abi kamaradan çıktı o sırada,
    sağ elinde termos, sol elindeki bardağı özge'ye uzattı,
    özge bardağı tutarken içine mis gibi çay doldurdu,
    -içini ısıtır,
    hani bize bardak dıbına koyayım!
    rıdvan abi gözüne kestirdi heralde özge yi!
    bizi bırakıp sancak kısmına geçti,
    elemanlarla konuştuktan sonra bize döndü,
    -hazırsanız çıkalım?..
    ···
  19. 44.
    +3
    ...

    Gece bir uyur bi uyanık geçti,
    Saat başı kalkıp zavallı annemi de uyandırıp su istiyordum sürekli,
    Ağzım dilim kuruyordu,
    Çok garip rüyalar görüyordum yine,
    Sabahı zor ettim.
    6-7 gibi tam uyandım, beklemeye başladım,
    Perişan olmuş annemi uyandırmıyorum ama dayanacak gücüm de yok,
    Eve gidip hazırlanmam gerekiyor, bugün büyük gün,
    Bekle, bekle, saat 8 oldu, ne bir gelen var ne de annemin uyanacağı,
    Dürttüm uyandırdım,
    -hadi anne, çıkmam lazım, bi seslen şu hemşireye,
    Koridora gitti, kimse yok,
    Telefon falan da koymamışlar, yok bizim odada,
    Bi tak olsa, bağırarak falan haber verecez heralde!
    -anne gözünü seveyim, şu hemşire odasını bul, yada ben ineyim
    -yok yok sakın kalkma, ya acelen ne anlamıyorum ki..
    Söylene söylene gitti..
    ···
  20. 45.
    +3
    ...

    -hadi ya mide kanaması mı?
    başını öne eğmişti, bana bakmıyordu artık
    -evet..
    bir uğultu başlattı sonra kalabalıktan biri,
    -geçmiş olsun adamım,
    -geçmiş olsun,
    -geçmiş olsun daylami..
    yüzümü bile çeviremedim filiz'den sağolun derken,
    filiz artık rahatsızlığından nereye bakacağını bilemez haldeydi,
    niye kaçırırsın gözlerini ki!
    bana bak, nolur bana bak!
    moğollar'ın konserinde bana teşekkür ederken baktığın gibi ,
    birinci yıldönümümüzde aldığım kolyeyi takarken sevinçten ağlayıp baktığın gibi,
    ilk "seni seviyorum" dediğimde elmas gibi parıldayan gözlerle baktığın gibi bak,
    haketmiyorum biliyorum ama acizliğime, hastalığıma, ölüyor olmama istinaden bir kerecik bak,
    -gidelim biz artık! derken bile anneme bakıyordu,
    son kez baktı orda,
    -geçmiş olsun dedi ve yine kaçırdı bakışlarını,
    kapıya doğru yürümeye başladı,
    sonra bir uğultu koptu yine kalabalıktan,
    -aa evet gidelim hadi, dinlensin,
    sırayla gelip omuzuma dokundular,
    geçmiş olsun dediler gitmeden son bi kez,
    ben o sırada kapıdan çıkmakta olan filiz'e bakıyordum,
    kanayanın midem değil kalbim olduğu görüyor olmalıydı herkes..
    ···