hayatımı mahveden ilişkimi anlatıyorum

daylami bi saatte 2 satır bi şey yazıyosun. az seri panpa

...

-ilk 4-5 mesajda anlayamadım olayı,
-yazmış da yazmış, küfürler, beddualar,
-sonra konuyu senin morluğuna getirmiş orada çaktım,
dıbına koyayım senin!
-durumun ne derece vahim olduğunu gördüm ve gerçekten üzüldüm,
-hadi be ordan! dedim. ya bak olayı anlat bana, kişiselleştirme!
yoksa sinirimi ondan alacaktım, ağzını burnunu kırmak geliyordu içimden,
-peki, inanmamakta haklı olabilirsin,
-ama gelme sebebim sadece bu, başka hiçbir amacım yok
-lan daha demin dedin kazadan sonra etkilendim görmek istedim falan?
-tamam da o kadar da kötü bi insan değilim ben, erkeklere acı çektirmek belki amacım ama karşıda da acı çeken bi hemcinsim var.
bana, filiz'e acıdığını söylüyordu,
iki gün içinde hayatıma girmiş, hayatımı gibmişti,
şimdi anaç tavırlarla beni sarıp sarmalayacaktı nerdeyse,
ben de içimdeki çıkmazdan olacak etkilenmiştim,
yani şefkate, ilgiye ve gerçekten acınmaya bile ihtiyacım vardı,
kanar gibi oldum önce,
kendime gelmem bi kaç dakikayı aldı
-anlattıkların bittiyse gidecek misin artık?

bunu yazdığıma şükredin, çalışırken bu kadar başka yazabilen var mıdır?
hem aceleniz ne? dizilerin sezon finallerini 6 ay beklemiyo musunuz?
ne güzel adrenalininiz, heyecanınız dipdiri okuyosunuz işte,
az sabırlı olun, tadını çıkarın..

rezerved bir ara bakarım

rezerveeee

...

özge ile bu konuşmalar, arada gelen bir telefon yüzünden kesilmişti,
aslında hiç bakasım yoktu telefona ama o an için hayatımın belki de en kritik konusu olduğundan açtım,
çiçekçiydi arayan,
-canan hanım diye biri kimden olduğunu sormuş bizim çocuğa, adını verince de kabul etmemiş!
yapma abi, telefonda gibme beni, zaten zütüm falafoş olmuş, bi güzel bişey söyle, dondum kaldım, bişey diyemedim
-alo, alo ordamısın?
deyip tepki alamayınca benden kapattı telefonu,
telefon hâlâ kulağımda, gözlerimin nemlendiğini hisettim,
dalıp gitti gözlerim, lan ben nasıl bir tak çukurundayım dedim,
yılmayacaktım tamam da,
önümdeki engel aşılır gibi değildi,
özge kendime getirmek için beni bişey olmamış gibi anlatmaya devam etmişti hain planını o esnada..

@211 adam hakli beyler iki dakka sabredin. zaten birazdan kapi calcak filiz ya da begum filan gelcek bu ozgeyi burda gorecekler veeee mesai sonu, yarin gorusuruz panpalar diycek eleman.

...

kararlı olduğumu görünce hiç ısrar etmedi,
ayağa kalktı,
kapıya doğru yürüdü,
girişteki dolabın oraya, nasıl farketmedim bilmiyorum bir kağıt bırakmış çıkarken,
tuvalete diye kalkmıştı bi ara, o ara hazırladı heralde,
"ben gerçekten o kadar kötü bi insan değilim, ihtiyacın olursa: 0 533"
akşam dışarı çıkarken dolaptaki kerata ya elimi attığımda farkettim kağıdı,
kadınlar gerçekten anlaşılması imkânsız yaratıklardı,
yediği takun farkında olmasına rağmen,
hâlâ benimle görüşebilmeyi umuyordu,
belki içinde bişeylere dair umut vardı,
yırttım kağıdı,
apartmanın önündeki çöp konteynerine attım,
çevredeki kedilere de iyice baktım,
filiz'in kedisi kağıdı bulup da...

hayatını gibim

dünkü bitişle ilgili;

bilerek tasarladığım bişey değil,
bi önceki entry de bitse dediğiniz doğruydu,
saat 17:00 - 17:30 a kadar yazabiliyorum en fazla,
artık neye denk gelirse..

░A░L░L░A░H░D░E░E Y░ K░A░L░B░i░M░♥
♥░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░♥
♥░░▓▓░░▓░░░░▓░░░░░▓▓░░▓░░▓░░♥
♥░▓░░▓░▓░░░░▓░░░░▓░░▓░▓░░▓░░♥
♥░▓▓▓▓░▓░░░░▓░░░░▓▓▓▓░▓▓▓▓░░♥
♥░▓░░▓░▓░░░░▓░░░░▓░░▓░▓░░▓░░♥
♥░▓░░▓░▓▓▓▓░▓▓▓▓░▓░░▓░▓░░▓░░♥
♥░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░♥
░A░L░L░A░H░D░E░E Y░ K░A░L░B░i░M░♥

...

volkan'ı aradım kontağı çevirirken
-mekâna gidiyorum, bekliyorum,
-olm yeter lan alkolik olacan
-geliyo musun gelmiyo musun?
-yarım saate ordayım..
volkan gelmeden 2. kadehi bitirmiştim,
masaya oturmadan şişenin üst kısmındaki boşluğu görüp
-yavaş ama bak gibtirtme belanı dedi,
karşıma oturdu,
kadehini doldurdu,
tam ilk yudumunu alırken bir süre durakladı bardak ağzında, kafası geride,
ne o lan diye sağa sola salladım başımı,
kaşlarını yukarı kaldırıp karşısını, arkamdaki masayı işaret etti,
kafamı çevirdiğimde suat puştuyla göz göze geldik..

...

uzun uzun çaldı telefon,
tam açmayacak diye kapatıyordum ki hıçkıra hıçkıra ağlayarak açtı.
-hande, noldu?
öyle böyle bir ağlama değil ama,
korkmuştum,
bişeyler soruyordum ama cevap verecek hali yoktu,
-evde misin? dedim,
bi tek ona evet diyebildi,
hemen çıktım gittim.
10 dakika içinde evlerine ulaştığımda hâlâ aynı şiddetle ağlıyordu,
-ya noldu allahaşkına, birine bişey mi oldu?
hayır anlamında başını sağa sola salladı,
sonra bana sarıldı ve ağlamaya devam etti,
beni görmüş olduğundan olacak bir süre sonra sakinleşti,
hıçkırıkları yavaşladı,
ağlaması durur gibi oldu,
-anlat artık ama ya, ne oldu?
-suat! dedi..

arkadaşlar biraz mola..

...

Yine ne tak yedi dedim kendi kendime,
Daha bir ay falan olmuştu bunlar tanışalı,
Hande hanım geçen hafta yazlıklarına gitmişti,
Dün de dağevini gösterecekmiş puşt herif hande’ye,
Yakışıklı çocuktu eyvallah,
şu gossip girl'deki Penn Badgley'e benziyodu
Ama güven vermiyordu bana hiç,
Mesleği ofsayttı bir kere,
Represanttı,
Bulunduğumuz çevredendi,
Ve garip hikayeleri kulaktan kulağa yayılarak bize kadar geliyordu,
Yine meslekten evli bir represantla yaşadıkları son bombasıydı,
O ana kadar “ulan günahına girmeyelim” diyodum,
Günahın bini bir paraymış oysa!
Hande’ye yaşattıklarıyla gerçek yüzü çıkmıştı ortaya..

anlat panpa biz burdayız bak geriye dönüşler yap dedikte sana gibip at demedik.
Geriye dönüş yapacağın zaman belirt yaptığını.
Bu arada hata sende bilader. Seni seven kız var sen gidip elin özgesiyle fingirdiyosun. Seven adam bunları yapmaz ama bilmiyorum amsızlıkta başa vurabiliyor tabi. Hande meseleside harbi kötü olmuş kardeşim olarak görüyon kız seni erkeği.
Hep kızkardeş gibi gördüğüm bi kız arkadaşım olsun istemiştim amk oturup muhabbet etmek dertleşmek içmek eğlenmek.
Neyse bekleme yapma devam et

devam et

...

bizimkinin zihnen en toy döneminde denk geldi suat,
daha fikret falan yok ortalıkta,
alışveriş merkezinde karşılaşıyorlar bir gün,
aynı semtteyiz görüyoruz birbirimizi de tanışmışlık falan yok,
kimbilir ne puştluk peşinde olan suat la gözgöze geliyorlar,
yaklaşıyor, selam veriyor bizimkine,
bizimki koyuveriyor yelkenleri orda,
kısa sürede "güya" çıkmaya başlıyolar,
halbuki suat puştunun amacı belli,
bizimki de anlamıyo olayı,
bizimki daha öyle toy ki haberi yok hiçbişeyden,
bir hafta önce yazlıkta sırnaşıyo bu,
bizimki "aman olmaz deyip kaçırmayayım" düşüncesiyle ses etmiyo ama çok da ileri zütürmüyo,
puşt herif dağevinde son noktaya gitmeye çalışıp bizimkinden olmaz yanıtı alınca olay patlak veriyo,
yok işte sen çocukmuşsun daha,
bekâret mi kalmışmış artık bu devirde diye bizimkini kırıp geçiriyor,
bizimkinin saf hayalleri tuzla buz oluyor tabi..

...

ufaktan mani olmaya çalıştım ben en başta aslında ama kırmamak için çok fazla üstelemedim,
kendi görsün istedim,
böyle olacağını bilseydim elbette müsaade etmezdim,
gerçi tahmin etmek gerekiyordu,
böyle bi herif bizim hande gibi, hande yaşında bi kızdan ne bekleyebilir!
biz de biraz toyduk demek o zamanlar, öngörü yeteneği o kadar gelişmemişti.
yaş ve çevre olarak büyüktü bizden suat,
yaptığı yanlış bize yapılmıştı, hem de omuzumda ağlayarak anlatmıştı hande olayı,
hiçbişey olmamış gibi devam edemezdim, bişeyler yapmalıydım,
semtin meşhur tiky cafelerinden biri vardı,
biliyordum oraya takılıyordu bu,
görmüştüm bi kaç kez,
volkan a anlattım durumu,
aldım onu da,
konuşmak üzere o cafe ye gittik.

okuyoz, devam et...