Bu entry silinmiştir
-
1.
+1Panpa geçmiş olsun bende bi aralar derealizasyon vardı mk kurtulursun güveniyoruz sana
-
2.
+3bende de ishal oluyo ara ara
-
3.
0Anlat panpa dinliyorum.
-
4.
0Penceresiz ev mi olur beynini gibtigim
-
-
1.
+1apartman görevlisiydi babam eskiden kapıcı denirdi, kapıcı dairelerini bilen bilir çoğu zemin katta bile olmaz eksi katlarda olur, bizimki zemindeydi ve sonradan asma bir kat yapıldı oraya bir pencere konumlandırıldı.
-
1.
-
5.
+2Görünmezlik korkusu daha hiç birşey dediğim gibi. Anlam veremediğim bir şekilde daha yaşım tek haneyken hiç olmadık şeyler oluyordu. O yaştaki bir çocuk; çamurda, toprakta, kumda, çöplerin arasında hatta takun içinde bile oynayabilecek iken ben okul tuvaleti, misafirliğe gittiğimiz evlerdeki tuvaletlerin kapı tokmaklarını ellemekten korkardım. Ellemek zorunda kalırdım haliyle ve ellerimi sürekli yıkama isteği duyardım. Bunlar bir üst seviye belirtiler. Titizlik...
Aşırı titizlik, en ufak bir şeyden mikrop kapma endişesi, başkasının eşyalarını ellememe alışkanlığı ( tabi ki o eşyanın sahibinin mikrop taşıma ihtimali) insanlarla el sıkışmama direnci ( bu hala devam ediyor) aklınıza gelebilecek bütün titizlikler aşırı olmak kaydıyla bende mevcuttu.
Birde eve gelen misafirin bastığı, dokunduğu yerlerden geçmemek var. Anneme sürekli eziyet ederim oraları temizlemesi için. Tuvaletten çıktığımda afedersiniz büyük abdestten sonra ellerin yaklaşık on kez yıkanmasından sonra hala dışkı kokması takıntısı. ( tabiki taku avuçlamıyoruz ama hastalık ya işte insanı mahvediyor gerçekten).
Abdest demişken bu hastalığın bir de dini tarafları var. Bilmiyorum başka insanların başına gelmiş midir ama bende yine o yaşlardayken sürekli beynimi kemiren şeyler vardı. -
6.
0Bende de titizlik dışında bütün belirtileri var ilerleyen yaşlarda senin gibi olabilirim doktora gitsem mi yoksa kendi kendine geçer mi?
-
-
1.
0ilerleyen partlarda bundan bahsedicem kardeşim umarım ileri seviye olmadan atlatırsın bu hastalığı.
-
2.
0Bendede aynıları var knk bende mi gitsem ( eskiden titzlik vardı geçti)
-
1.
-
7.
+1 -1Tabiki de Elhamdülillah Müslümanım , dindar bir aile yapsı içinde büyüdüm. Hatta ve hatta bu çirkin şeylerden kurtulmak için sürekli camiye giderdim. Bu şeyler ise (Tövbe haşa) Allah'a ve Peygamberlerimize karşı vesveselerdi. Vesvesenin ne olduğunu bilmeyeniniz yoktur.
Daha 7-8 yaşlarındaki bir çocuğun Allah'ın varlığını sorgulamak ne haddine?
Ve dahası Allah'ın varlığını inkar etme, ona hakaret ve isyan etme olayı. Bakın bunları Elhamdülillah Müslümanım diyen bizzat ağzıyla söylemez. Bende tabi ki ağzımla söylemedim hiç bir zaman. Dediğim gibi bunlar beynimi kemiren şeylerdi. Sürekli tövbe edip Allah'a sığıranarak yardım bekler, dua ederdim. Araştırabilirsiniz bu hastalığa yakalanan insanların çoğu ufak yaşlarda yakalandıklarını söyler bu hastalığa. Bakın devrik cümleler kuruyorum ve bu bile çok rahatsız edici ki bu hastalık simetri ve düzen takıntılığını da kapsıyor. Neyse, dediğim gibi dinden kaçmak yerine daha çok üstüne giderek kurtulmaya çalışırdım.
Kuran kursları ve cuma , bayram ,teravih namazları vs.
Bir nevi Allah'a kendimi inandırmak istiyorum. Ve henüz 10 yaşında bile değilim. Allah tüm hastalara şifa versin öncelikle gerçekten zor beyler inanamazsınız. Hele ki pgibolojik rahatsızlıklar fiziksel hastalıklara karşı çok daha zor. Gerçekten bir zaman sonra kendinizi deli olarak görüyorsunuz. -
8.
0Gel zaman git zaman bu vesveseler azalmaya başladı, yerini değişik belirtilere bıraktı.
Aslında hiç bir zaman yok olmadı, arada sırada hala aklımı kurcalıyor ama ben yine Rabb'ime sığınıp yardım beklerim.
Şeytan Allah'ın kovduğu bir melektir. Sebebi ise kendini insandan üstün görmesiydi.
Yaşım ilerledikçe, ergenliğe yaklaştıkça kendimi diğer insanlardan üstün ve daha zeki görmeye başladım. işte bu hastalığın bir diğer alt dalı da bu, şeytanca düşünmek.. Günah işlemekten korkmak ama vazgeçmemek.
En büyük hırsızlık da kul hakkıdır. En büyük günah da budur. Allah bizden ; karşısına kul hakkıyla gelmememizi ister. Yaşım artık çift haneye yeni ulaşmışken agresif bir kişilik hatırlıyorum.
Zekiydim, derslerim iyi, notlarım yüksekti. Ve diğer insanların bunu engellemesinden korkuyordum.
Kim niye sizi engellemek istesin, başarısız olmanız için uğraşsın? Popüler bir insan olmadığınız sürece kimse sizinle bu şekilde uğraşmaz.
Diğerleri hep benden aşağıda olsun ,ben zirvede olayım diye her türlü şeyi yapardım.
Bir nevi pgibolojik baskı. insanlarla alay etme, onları aşağılama, hor görme vs. Yazımın başında size bahsettiğim görünmezlik korkusunu bizzat başkalarına yaşatmak niyetindeydim. -
9.
0Zevk için okuldaki ufak çocuklara veya yaşıtım olan argoda süt çocukları dediğimiz insanlara zulüm ederdim. Bir yandan da camiye gidip namazımı kılardım. Günahtan korkmak ancak yapmaktan kaçınmamak. Aslında kovulan şeytan değildir. Kovulan varlık iblistir. iblis tektir ancak şeytanlar her gün çoğalmakta, aramızda dolaşmakta. Evet aslında şeytanın kendisi biz insanlarız. iblis, şeytanlarını kullanarak Allah'a ateşin topraktan üstün olduğunu kanıtlamaya çalışır. Biz insanları kullanarak.
Daha 10 küsür yaşında dindar takılan bir çocuk , ama şeytani bir varlık.
Gülüp geçebilirsiniz. Çocukluk diyebilirsiniz. Ergenlik diyebilirsiniz. Hatta bu entry'i kapatıp bana küfredebilirsiniz. Ama inanın bana o kadar basit değil. -
10.
0okuyordum ya
-
11.
0Yazsana kanki okuyordum amk
-
12.
0Aq bende aynisi var yazma biliyoz
-
13.
0Gecmis olsun zumqi
-
14.
0Ufususjsjdnns
-
15.
+1insanlara zarar vermekten korkarak yaşadım. En çok da iyi niyetim yüzünden çok zor zamanlar geçirdim. Aşık oldum, çok düşkündüm. Herşey Güzel iken bende güzeldim. Bu hastalık takıntı hastalığı dediğimiz şey asıl burda başlıyor. OKB hastası bir insanın aşık olması bile tehlikeli. Sürekli güven kaygısı ve aşırı şüphecilik. Ufacık bir ayrıntı bile sizi bambaşka yerlere sürüklüyor. Hele ki uzakta bir ilişki kuruyorsanız ve aynı zamanda duygusal yönden zayıfsanız paranoyak olmanız kaçınılmaz. Ben sürekli kendi kendimi dolduruyordum. Herşey yolundaydı. Aileyle tanışma fasıllarının hepsini geçtik. Ben inşaat mühendisliği okuyorum o da ingilizce öğretmenliği. Herşey yolundaydı ama ben sürekli güvensizlik hissediyordum. Sebepsiz yere aklımda acaba sorusu yankılanıyordu. Hele ki konuşamadığınız görüşemediğiniz günlerde, ne yaptığını nasıl olduğunu bilmediğinizde araya üçüncü hayali bir şahsı bile sokuyorsunuz.