yarram yazsana

Bin seni bekliyo herkes

iki gündebi entry giriyosun amk

Beyler geç kaldığım özür dilerim birazdan yeni bölüm gelecek. yarın akşama kadara bu hikayeyi bitiriyorum.

her neyse devam ediyorum. bunlarla biraz oturduk. içki falan içmeye başladık. aradan yarım saat falan geçti. tabi henüz çok fazla sarhoş değildik. seher eline orjinal ps4 oyunlarını eline aldı. "şu oyunlardan birini seçte bir ezeyim seni" dedi. oyunlara baktım ve seçimimi yaptım.

seçimim blur oyunu oldu. (bilmeyenler için söyleyeyin araba yarışı) burçak bana masaj yapmaya başladı. ardından "ooo deathburn bayağı kaliteli oyun seçtin" dedi. su yanağını okşayarak "dikkat et sıçmasın ağzına tatlı çocuk" dedi. seher oyunu açtı ve ardından oyuna başladık...

devam ediyorum okuyanlar ses verirse çok mutlu olurum. her neyse seher beni oyunda yendi. az farkla da olsa birinci oldu. seher "güzel çaktım, güzel koydum" dedi. ben ne diyeceğimi bilemedim tabi. su "kızım bu çocuğa sen oyunda çaktın. seninle ödeşmesi lazım. onun da sana koyması lazım. ama biraz daha acı." ardından burçak "seher deathburn'a aşırı şekilde çaktı. deathburn'un seher ile ödeşebilmesi için en az 3 kıza birden çakması için lazım." dedi. Bu laflardan sonra içimden "ulan bir de erkeklere abaza diyorlar. kaşınmayın amk huurları. bir giberim çin'den daha fazla nüfusunuz olur" dedim içimden. tabi içimden dedim bunu...

devam kanka

gecenin ilerleyen saatlerinde biraz daha içtik tabi. bu sefer içkiler bitti. seher "ben alırım siz misafirimizle ilgilenin." dedi. seher daha fazla içki almaya gitti tabi. su ve seher ile başbaşa kaldım. Burçak zaten sızıp kaldı. ve su bana öyle bir soru sordu ki; ne yapmak istediğimi o an hiç bilemedim.

su bana resmen dolaylı yoldan ahlaksız bir teklifte bulundu. gerçekten de böyle bir teklif karşısında şeytan beni bildiğin dürtüyordu. su bana "bakıyorum senin borsa yükselişte, onu indirelim bence" dedi. ben başta biraz itiraz ettim "olmaz" falan dedim. ama su beni umursamadan soyundu ve "burası da çok sıcak ya" diyip resmen bana iş attı.

devam et panpa

kız 90-60-90dı lan. bu ne taşlık aq. böyle birşey olamazdı amk. su koltuklardan birine oturup yayıldı. yalandan esnemeye falan başladı. ardından bana iş atma amaçlı "of çok uykum var ya. biri beni yatağıma kadar taşısın." dedi. su'yu kucağıma aldım ve yatağa kadar taşıdım. su'yu yatağına yatırdıktan sonra su "ya deathburn. benim uykum kaçtı." dedi. ulan benimle taşak mı geçiyordu amk huursu? ardından "diyorum ki, madem uykum kaçtı bir aksiyon yapalım." dedi. ulan kendisi kaşındı amk kızı. kemeri çıkardım. ardından tamamen soyundum ve yatağa girdim. su ile bir on dakika kadar elleştik. sonra aniden sular seller gibi girişmeye başladım...

Devam panpa

ben başta yapmamak için kendimi tuttum ama su ısrarcı oldu. ben de içimden "kendin kaşındın huur dedim ve zor da olsa ikna oldum. su benim emaneti tuttu ve üstüne oturdu. git gel yaptı. ardında bunu ters yatırdım ve becermeye başladı. 10 dakika bunu becerdikten sonra bunun içine boşaldım. ama ardından yiyişmeye başladık. tam yiyişiyorduk ki; birden eve giriş kapısının önünde anahtar sesleri duyduk.

su ve ben telaşlanmaya başladık. kilidin zorlandığı seslerden belli oluyordu. bu seher "su! aç kapıyı! benim anahtarlar da yine bir sorun var" diye kapının arkasından seslendi. su "tamam geliyorum." dedi. ardından bana "sen üstünü giyin" dedi. ben üstümü giyindim. su da üstünü giyindikten sonra seher "bütün bakkallar kapalıydı. içki alamadım." dedi. su "zaten burçak uyuyakaldı. eğlenceye daha sonra devam ederiz" dedi. seher "aynen uyuyalım artık. ama deathburn önce senin yatağı hazırlayalım." dedi. Salona benim yatağı hazırladık. ardından burçak koltuğun üstünde uyuyakaldığı için dokunmayıp üstüne yorgan örttüler. ardından seher ve su odaya girip uyudular. gece biraz uyuyakaldıktan sonra nedense yarım saat geçmeden uyandım. uyku tutmamıştı. gözümü burçak'a çevirdim. o uyurken o yana bu yana dönüp duruyordu. Belli ki o da uyuyamıyordu. uyurken gerçekten çok tatlı duruyordu. içimden "umarım uyanır" dedim.

gerçekten de istediğim olmuştu. burçak uyanmıştı. telaşlı bir şekilde yataktan sıçradı. "sen iyi misin?" dedim. burçak "deathburn neler oldu? uyuyakalmışım heralde" dedi. Ben aynen seni uyandırmaya kıyamadım. bu arada sen bana masaj yapmıştın. ben de sana yapayım ne dersin?" dedi. burçak gülümseyerek "niye olmasın?" dedi. gittim buna masaj yaptım. tam yatağa dönecek iken burçak, "ben bu gece kötü gördüm. belli ki uyuyamayacağım. biraz canlandır beni." dedi ve bana göz kırptı. belli ki bunun da su'dan bir farkı yoktu...

ben "kaşınma güzellik. kaşırım yoksa." dedim. burçak "ne yapayım. kaşınıyorum işte tedavin yok mu?" dedi. ben "ben yatıyorum kızım. uykum var uğraşma gece vakti benle." dedim ve ayağa kalktım. tam yürüyecekken burçak bir çelme taktı ve yatağa geri düştüm. ardından ellerimi büküp dudağını dudağıma yaklaştırdı. "seni isteyen bir kızı mı geri çeviriyorsun? hiç muallak bir erkek görüntüsü yok sende." dedi. ardından dudaklarını dudaklarıma değdirdi ve burçakla öpüşmeye başladık.

Rezerve

bir elimle belini bir elimle ise saçlarını tuttum. bununla birbirimizi yercesine öpüşmeye başladık. ardından bu soyunmaya başladı. benim emaneti açıp yalamaya başladı. bunu kucağıma oturtup gibmeye başladım. tam boşalmak üzere iken emaneti çıkardım bunun vücuduna boşaldım. ardından burçakla üstüste aynı yatakta çırılçıplak sevişirken uyuyakaldık...

nasıl ev lan bu