/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +15 -1
    Beyler 2014'te başlayan, hala kurtulamadığım ve hayatımın dıbına koyan 1,5 yıllık aşk hikayemi anlatmak istiyorum.

    Tamamen yaşananları yazacağım ve ilgi olduğu taktirde asla yarım bırakmayacağım.

    Hikaye biraz uzun soluklu olacak gibi görülüyor.
    Etrafımdakilerle paylaşamadığım, açıklayamadığım olayları hisleri burada yazmayı, sizlere anlatmayı, fikirlerinizi duymak istiyorum.

    Dinleyecek binleri görebilir miyim?

    Not : Önceki başlıktaki entrylerimi buraya direk giriyorum, buradan devam edeceğim.
    ···
  2. 2.
    +5
    Geçici mallığım yerini paniğe bıraktı. Hemen cebimden telefonumu çıkarıp facebook uygulamasına girdim. Arama kısmına tıkladım ve kızın eline verdim telefonumu.O kendini bulup arkadaş olarak ekledi ve bana verdi telefonu. Şimde ne demeliyim diye düşünürken telefonun ekranına bakmamla beynimde kalbimde kelebekler uçuştu.

    Kızın adıyla benim adım aynıydı beyler..(evet unisex bir isim) Yıllarca düşünsem aklımın ucundan dahi geçmezdi.. O an aklımdaki şey bunun sadece filmlerde kitaplarda olabileceğiydi..
    "Adın xxx mi?" diyebildim sırıtarak..
    "Evet" dedi, ekranda yazıyor amk görmüyor musun dercesine.. Ama henüz benim ismimi bilmediğinden böyle demesi çok da anormal sayılmazdı.
    "Çok güzel bir ismin var." dedim ve hala sırıtıyordum..
    Kız muhtemelen ne kadar mal birine denk geldim diye düşünürken;
    "Benim adım da xxx * " dedim aptal sırıtmamla beraber..

    işte o zaman ilk defa gözlerimin içine bakıp güldü beyler. Zaman geçmiyor gibiydi sanki.. Bana gülümsemesi son olmayacak olsa bile o an gerçekten her şey dursun ve bu hiç bitmesin istedim.. Saatlerce böyle izleyebilirdim onu..
    Ben yine dalıp uzaklara gitmişken gülümsemesi şaşkınlığa döndü ve "Öyle mii" dedi. O an mala bağladığımın farkında olduğum için konuşmayı daha fazla uzatmak istemedim ve "Teşekkür ederim, akşam yazacağım. Memnun oldum" diyip masasına gitmesini izledim. Ardından ben de arkadaşlarımın yanına döndüm.
    ···
  3. 3.
    +4
    31 mart 2014 pazartesi. Önceki gün seçim olduğu için pazartesi günü okullar tatil edilmişti. Tabi biz de o zamanlar tam bir liseliyiz, deliler gibi sevindik aq 1 gün için. Neyse o gün arkadaşlarla buluşma planımızı yaptık, öğlen evden çıktım.

    Dün gibi hatırlıyorum üstümde siyah pantolon, gri düz tişört ve koyu yeşil bir dede hırkası var. Hani önü düğmeli olur yakası olmaz, göğüs kısmı açık olur genelde gömlek üstüne giyilir onlardan. Ama işte koyu yeşil hastasıyım, koyu yeşil tak bulsam üstüme geçirip çıkarım sokağa o derece.
    Buluştuk biz arkadaşlarla, 3 erkek 1 kız olmak üzere. Arkadaşlarımdan biri ilk dövmesini yaptıracak biz de hep beraber gittik dövmeciye. Bu randevu falan aldı, orada işimiz bittikten sonra bira içelim dedik. Dövmeciye yakın bir bara girdik. 17 yaşındayız tabi her yer almıyor bizi (evet amk 19 yaşındayım şuanda). Girdiğimiz yer daha önceden de geldiğimiz bildiğimiz bir yer olduğu için rahat rahat girdik içeri.
    Arka kısımda boş bir masayı gözümüze kestirdik tam oturmaya gidiyoruz boş masanın karşısındaki masaya bakmamla elim ayağım boşaldı beyler.
    Hayallerimdeki kızı gerçeğe dönüştürsem bu kadar güzel olur ancak... Sarışın, ufak tefek, yüzü hem güzel,hem tatlı bir kız gördüm. Hemen arkadaşlarımdan önce davranıp masanın onu direk karşımda görebileceğim kısmına oturdum.
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      Güzel kardeşim kusura bakma ama sokuk ve sıradan aşk hikayeni dinlemek istemiyoruz gibtir git
      ···
  4. 4.
    +4
    Barda tanıştık dememiştim çocuğa. Bir terslik çıkmasın diye ortak arkadaş demiştim. O gün olaysız geçmişti. Bende bir rahatlama vardı tabi ki ama bu olayın böyle kapanmayacağını az çok tahmin edebiliyordum. Kız konusu yüzünden kavga etmeyi hiç mantıklı bulmayan ben birden bu olayların içinde bulmuştum kendimi.
    Ama onun için değerdi.. Onun için adam akıllı dayağımı yiyip kenara oturabilirdim. O kadar güzel, o kadar temizdi ki beyler, ondan gelecek her şey kabulümdü.

    Üzerimdeki rahatlama yerini mutluluğa bıraktı. Çünkü onunla görüşecektim birazdan. Onun o güzel yüzünü, sarı saçlarını, minik burnunu görecektim. Kahverengi gözlerinin içine bakacaktım, ellerini tutacaktım.
    içimde çok büyük, tatlı bir heyecanla gittim sözleştiğimiz parkın girişine. Daha onun okuldan çıkmasına yarım saate yakın zaman vardı. Bir sigara yaktım ve onu düşünmeye başladım.ilk günkü halini düşündüm bol bol. Onu görür görmez hissettiklerimi düşündüm. Sonra cuma gününü düşündüm. Sevgilim olmayı kabul etmişti lan.
    Var mıydı ötesi? Mutluluğuma mutluluk katmıştı istemeden bile olsa.

    Ben bunları düşünüp zaman geçirirken uzaktan o göründü. Siyah pantolonu, siyah converse ayakkabıları, beyaz tişörtü ve siyah hırkasıyla bana doğru yürüyordu. Görür görmez gülümsemeye başladım. Tutamıyordum ki kendimi. içimin mutluluğu resmen suratıma yansıyordu. Beni görünce o da gülmeye başladı. Yanıma geldi ve önümde durdu.
    Sıkı sıkı sarıldım ona orada. Uzun uzun sarılıp saçlarının kokusunu içime çektim. O kadar güzel kokuyordu ki beyler saçları. Doyamadım. Doyamazdım da. Tuttum elinden ve parkın içine girdik. Bir ağacın altına gölgeye oturduk. Kolumu omzuna attım ve hiç konuşmadan bi süre öyle oturduk. Ama sürekli suratına bakıyordum.
    Ezberlemek istiyordum her detayı. Kafama kazımak istiyordum onun yüzünü.Çok da zor olmadı bu. Yanaklarından bol bol öptüm. O da benim yanaklarımı öpüyordu. O küçücük bir öpücük sanki her şeye ilaç oluyordu beyler. Her şeyi unutturuyordu dudaklarının yanaklarıma değmesi.

    Birkaç saat oturduktan sonra artık gitmesi gerektiğini söyledi ve istemeye istemeye onu dolmuşuna bindirip ben de ters yöne doğru olan otobüse bindim. Onun yanından ayrılmayı hiç kabul etmiyordu kalbim.Hep yanımda hep kollarımda istiyordum onu. Daha ilişkimizin 3. günüydü ve ben şimdi bu haldeysem ileride ne olacak
    bu iş diye düşünüyordum. Ayrıldığımız andan itibaren mesajlaşmaya başladık yine. Akşam evlerimizde de devam ettiği konuşmamız. Hiç konu bitmiyor, sürekli konuşuyorduk. Gece o iyi geceler demeden uyuyamıyordum sanki.
    O bana iyi geceler dedikten sonra sarılarak yattığımızı hayal edip uyurdum geceleri. o gece de aynısı oldu.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +3
    Ertesi gün de dünkü gerginlikle okula gittim. Okul boyunca hiç bir farklılık yaşanmadı yine. Her günkü gibi takıldım, her gün yaptığım şeyleri yaptım. Okul bitmişti, toparlanıp dışarı çıktık arkadaşlarla. Arkamdan biri seslendi yine. Döndüğümde hasanın arkadaş grubundan farklı birisi duruyordu arkamda. Geldi ve direk konuya girdi:

    -"Kardeş xxxx'le sevgili misiniz siz?"
    +"Evet?"
    -"Nerden tanıyosun?"
    +"Ortak arkadaş aracılığıyla."
    -"Kimmiş o ortak arkadaş?"
    +"yyy" (burada benimkinin ismini daha önceden duyduğum bi kız arkadaşını salladım)
    -"Kardeş biz pek öyle düşünmüyoruz."
    +"Ne düşünüyormuşsunuz?"
    -"Hasanla zzz yakın arkadaşlar diye sen hasanı kıskanıp eski sevgilisini bulup çıkmaya başlamışsın" dedi.

    Buradaki zzz benim eski sevgilimdi.Şimdiki sevgilimden önceki sevgilim zzz ile hasan yakın arkadaşmış. Bunu ben bile bilmiyordum.

    Evet beyler mesele şimdi belli oluyordu. Kafamdaki taşlar tek tek yerine oturuyordu...
    ···
  6. 6.
    +3
    Sevgilimdi artık o. O ilk görüşte beni bambaşka yerlere zütüren, rüyalarıma girecek kadar güzel varlık artık hayatımın tek odağı olacaktı.

    Kendi mutluluğumu hiç düşünmeyip onun mutluluğu için uğraşacaktım bundan sonra. Sabah uyandığımda ilk iş ona günaydın diyecektim, geceleri onun iyi geceler demesiyle uyuyacaktım.. Yüzü sürekli aklımda olacaktı, aklımda olması yetmeyecek sürekli telefondan fotoğraflarına bakıp hayaller kuracaktım, onunla geçireceğimiz günleri, yapacağımız şeyleri planlayacaktım..

    Gerçekten o anki mutluluğumu anlatmaya betimlemeler yetmez. O kadar saf bir mutluluktu o yaşadığım. Bu kadar kısa zamanda bir insanı hayatının merkezine koymak bambaşka hisler bambaşka duygular gerektiriyordu ve bende o duygular fazlasıyla vardı. Ve o yanımdayken onda da olduğunu hissediyordum. Şüpheye yer vermeyecek şekilde belliydi bakışlarımızdan hissettiklerimiz.. Ondan önce 2 yıllık bir ilişkim olmuştu. Çok küçüktüm evet ama sonuçta 2 yıl sürmüştü ve ona rağmen bu hissettiklerimin yarısını dahi hissetmemiştim.

    Bütün dünyayı onun önüne sermek istiyordum, her şey onun olsun istiyordum. O mutlu olsun, o mutlu oldukça ben mutlu olayım istiyordum. Ve bunun için her şey müsaitti. Bu isteklerimi hayata geçirmem için önümde hiç bir engel kalmamıştı.O artık benimdi.

    O gün hala hayatımda çok özeldir beyler hala ayrıntılarıyla hatırlarım.
    Biraz daha oturduktan sonra kalktık, hesabı ödedim ve çıktık o mekandan. Onu dolmuşuna bindirip ben de eve dönecektim. Dolmuşa yürürken koluma girdi. Zaten inanılmaz olan mutluluğum sonu yokmuş gibi artmaya devam etti her saniye. O günün büyüsünü hiçbir şey bozamazdı.. Dolmuşa bindirdim ve biner binmez mesaj geldi telefonuma ondan. Bu gün için teşekkür ediyordu. Ben de teşekkür ettim. Onun sayesinde mutluydum. Teşekkür etmesi gereken bendim. O akşam onun iyi geceler demesiyle uyudum ve sabah günaydın demesiyle uyandım..
    ···
  7. 7.
    +3
    Cumartesi sabahı yepyeni bir güne yepyeni hayatımla uyandım. Beyler bu his bambaşkaydı.
    Daha önce de biri 2 yıllık olmak üzere 6-7 sevgilim olmuştu. Hepsine de gerçekten bir şeyler hissederek başlamıştım.Ama bu sefer hissettiklerim gerçekten çok farklıydı.Bu kadar yoğun hissetmem bana bile abartı geliyordu.
    Her şey gerçekten rüya gibiydi. Yaşadığım şeyin bu kadar güzel olması her an korkmama sebep oluyordu.Ya biterse,ya başımıza kötü bir şey gelirse diye korkuyordum sürekli.

    O günlerde kimle konuşsam onu anlatmak istiyordum.Her an aklımda o vardı zaten. Yakın arkadaşlarımın hepsine de anlatmıştım.Çok yakın bir kız arkadaşım vardı, abla kardeş gibiydik çok uzun süredir.Ona da olan biteni anlık olarak anlatıyordum.
    Bu arkadaşım bir tweet atmış benimle ilgili."Sonunda xxx'im de aradığı şeyi buldu" gibi bir şeydi. Benimki nasıl stalkladıysa bir şekilde görmüş bunu ve bana yolladı ss olarak. Biraz kıskanmıştı sanki xxx'im olayını. Sonra tabi ki açıkladım hemen durumu, kardeş gibi olduğumuzu falan anlattım.
    Bu sefer sevindi beyler.Çocuklar gibi sevindi benim onu başkalarına anlatmama. Bilmiyordu ki ben onu çevremdeki herkese anlatmıştım zaten çoktan. Duramıyordum ki bunu etrafımdakilerle paylaşmadan, sürekli onu düşünmeden, fotoğraflarına bakmadan..
    Sonra o da söyledi arkadaşlarının hepsine anlatmış beni. Sürekli mutluluğum artıyordu. Kendimi ne kadar şanslı hissettiğimi anlatamam bile.'ferre1616' reyizin tabiriyle, zütüme bal sürmüş kıvamında geziyordum ortalıkta..
    ···
  8. 8.
    +3
    Bu muhabbetin üstüne kendimi gerçekten truvadaki aşil gibi, galatasaraydaki muslera gibi, ormandaki aslan gibi hissediyordum. Benden kralı yoktu lan o an. Olamazdı amk.

    Sonrasında en başta dede hırkası dediğim hırkayı çok beğendiğini söyledi bana.
    Sonra ben yanına gitmeden önce masalarında benim muhabbetim geçti, onu anlattı. Sigara içişimi çok beğenmişler.Özellikle o çok yakıştırmış. Başta anlam veremedim çünkü kimse yakıştırmıyordu bana sigarayı. Sonra düşününce bu bizim 2-3 alt nesilin tumblr hayranlığını çok da garipsemedim. Sürekli sigara içen tüysüz oğlan gifleri dönüyo amk sitesinde.. Neyse bu konuyu da artı puan olarak haneme yazdım ardından o sordu sizin masada tanışmadan bir şey konuşulmadı mı diye. Onu hoş bulduğumu söylediğimi ve gaz verdiklerini anlattım.
    itiraf üstüne itiraf geliyordu karşılıklı olarak. ilk günden bu sohbet anormaldi ama gerçekten çok güzeldi. Resmen büyülenmiştim kızdan ve o beni hoş bulduğunu söyledikçe midemde kelebekler uçuyordu.. Ekrana karşı aptal aptal sırıtıyordum.. Herhangi biri görse o hallerimi bir daha sokağa çıkamazdım heralde amk.
    Bu tarz inceden yavşamalı imalı sohbetimize devam ettik beyler o akşam boyu. bir çok ortak nokta keşfettik, keşfettikçe itiraf ettik..Çok güzel bir şeyin içinde bulmuştum kendimi birden ve en güzeli karşılıklı yaşıyorduk o anları sonuna kadar.
    Bu muhabbetlerden sonra 23.30 gibi yatmak için vedalaştık birbirimizle..
    ···
  9. 9.
    +3
    Sonra bizim için hiç bir anlam ifade etmeyen, ama kızlarımız için önemli olan o soruyu sordu.
    "Burcun ne?"
    Ne alaka amk desem de içten içe sevinmiştim bu soruya çünkü yeni tanıştığınız bir kız size bu soruyu soruyorsa %90 kendi burcuyla sizin burcunuzun uyumuna, bilmemnesine gibimsonik astrolojik yorumlarına bakacak demektir.
    "Koç" dedim.
    Hangi gün olduğunu sordu. 15 gün vardı doğum günüme, söyledim."Az kalmııışş" dedi ve gülücük attı. Bilirsiniz beyler harfleri iki üç kere kere basma tribi vardır bunların.Ki kötü bir şey de değildir, gözlemlerime göre konuşmak için istekli olduklarını gösterir. Neyse, bu profilimi gezmiş olmalı ki "Bateristmişsin galiba" yazdı. Müzik konusu ilk konuşma için benim silahımdır her zaman. "Evet, ne tür müzik dinlersin?" şeklinde konu açmaya çalıştım.
    işte tarzlar söylendi tarzlarımız uyuştu, bu da uzun bi süre bu konudan yürüyebilirim anldıbına geliyordu.
    ···
  10. 10.
    +3
    Tabi telefon eski, android yannanlara gelmiş, o %15 maksimum 20 dakika zütürüyor bizi.. Telefon kapandı, arkadaşlarla takıldık 3 saat kadar, kalktık ve evlere dağıldık.
    Eve gidince ilk iş bilgisayarın başına geçtim kıza mesaj atmak için.
    Facebooka girdim ve mesaj bildirimlerinin altında kızın bana mesaj attığını gördüm.
    (Mesajlar hala duruyor, hikayenin sonunda inanmayanlar olursa caps verebilirim.. Aynen o konuşmaları yazıyorum buraya)

    -Sen de mi dövme yaptıracaksın?
    Evet beyler her şeyin başlangıcı sayılabilecek mesaj buydu.. Üstelik kız ben mesaj atmayınca ilk mesajı atmıştı. Bu da onun da benimle konuşma isteğine işaretti. Mutluluğum katlanarak artıyordu o dakikalarda.

    +"Evet yaptırmayı düşünüyorum
    Bi arkadaşıma da lazımdı ondan sordum."
    diye bir cevap verdim.. ilk kısmı bahaneydi ama ikinci kısmı doğruydu. Daha aynı sabah o arkadaşım için dövmeciden randevu almıştık. işin komik yanı da randevu aldığımız yer ile kızın yaptırdığı yerin aynı oluşuydu :D. Resmen zaten bildiğimiz tanıdığımız yer için kızdan bilgi almaya çalışıyordum.
    Sonra dövmesinin bir resmini istedim, bir kaç dövmeci hakkında konuştuk pahalı, işçiliği kötü vs vs. şeyler. Sonra
    -"Sen ne yaptırmayı düşünüyorsun?" diye sordu. O an yaptırmak istediğim ama aileden dolayı yaptıramayacağımı bildiğim bir şeyi söyledim. Woodkid dinleyenler bilirler, sembolünde iki tane anahtar var, çapraz şekilde dururlar. Oydu söylediğim şey.
    "Aa ben de onu yaptırmayı düşünüyordum bi aralar" dedi. Ya gerçekten yaptıracaktı, ya da sallıyordu muhabbet bölünmesin diye bilmiyorum beyler :D
    ···
  11. 11.
    +3
    Siparişlerimizi falan verdik beyler, ama ben bu kıza bakmadan duramıyorum. Yanımdaki arkadaşlarım çok yakın olduğundan hemen masaya "Abi şu kıza bakın amk, gördünüz mü lan hayatınızda böyle bişey" falan diyorum. Gerçekten hayatımda gördüğüm en iyi kızların arasına tereddütsüz girerdi panpalarım.. Meleklerden daha melek, güzellerden daha güzel, sarı saçları güneşten daha parlak, kahverengi gözleri bütün gözlerden daha farklı..
    Resmen karşısında eriyordum ama içimden " ulan bu kızın sana bakması için dünyanın ters yöne dönüp aynı anda atların uçması lazım" diyordum.

    Tam ben kafamda onun güzelliğini betimlemeye çalışırken gözlerimiz birbiriyle buluştu.. O an bambaşkaydı sanki herşey.. .Sanki o bakışı gözlerimden kalbime kadar ulaşmıştı. Ani bir hareketle başımı çevirdim.. Kızın baktığımı farketmesinden korktum, rahatsız olup göremeyeceğim bir yere geçmesinden ona bakamamaktan korktum. O kadar güzeldi ki beyler..

    O bakışının etkisinden daha yeni yeni çıkıyordum ki tekrar onu izlemeye koyuldum.. Her hareketini, her mimiğini izliyordum.. Arkadaşlarıyla heyecanlı heyecanlı konuşması, gülmesi, birasından bir yudum alması, hepsini.. Daha ilk bakışının etkisi üzerimden tam anlamıyla gitmeden tekrar göz göze geldik..
    Ben zaten sürekli onu izliyordum, o bana baktığı anda göz göze geliyorduk..Bu sefer kaçırmadım gözlerimi. Gözlerinin içine baktım, o kahverengi gözlerinden onu okumaya çalıştım, o anda ne düşündüğünü, beni nasıl gördüğünü görmeye çalıştım. Ama beceremedim tabi ki amk. O ise gözlerini benden ayırıp masasına dönmüştü.. ilk biram bitmek üzereydi, bi sigara yaktım.. Hani bazen denize bakıp düşüncelere dalarsın, bi sigara yakasın gelir ya, o an sigaramı yakıp onu izlemeye devam ettim..
    ···
    1. 1.
      0
      SAMCRO için okuyorum aga yarım kalırsa giberim salarım Gemmayı
      ···
  12. 12.
    +3
    Sonra biz daha çok göz göze gelir olduk. Artık masaya birşey anlatırken dahi ona bakıyordum, ve sürekli göz gözeydik. Sanki o ve ben ikimiz buraya içmeye gelmişiz gibiydi. Aramızdaki mesafe silindi, diğer herkes yok oldu, karşılıklı oturup içiyormuşuz gibiydi o an gözümde..
    Arkadaşlarıma "Bu kız bana bakıyor mu yoksa ben şuan hayal dünyamda polyannacılık mı oynuyorum" diye sordum. Evet bakıyor cevabını aldıktan sonra "Benim ne yapıp edip bu kızla tanışmam lazım" dedim. Gerçekten de tanışmam lazımdı. Eğer şimdi birşeyler yapmazsam belki de hayatım boyunca pişman olacaktım. Hem o da bana bakıyordu? Boş yere olamazdı...

    ikinci biramın da yarısına gelmiştim ki arkadaşlarım deli gibi gaz vermeye başladılar. Sahi şansımı denesem ne kaybederdim ki? Muhtemelen bir daha görmeyeceğim bir kız tarafından aşağılanırdım en kötü ihtimalle... Ama şansımı denemezsem yaşayacağım pişmanlık çok daha ağırdı..Ne yapsam diye plan kurarken kız birden ayağa kalktı, ve tuvaletin olduğu tarafa doğru gitmeye başladı.. Fırsat bu fırsattı.. Biramın kalanını hızlıca kafama diktim ve ben de tuvalete doğru yöneldim..
    ···
  13. 13.
    +3
    Tuvaletin önüne gelmiştim ama kız içerideydi. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum.. Tuvaletin önündeki aynada kendime bakıyordum ve acilen bir şeyler bulmam gerektiğini kendi kendime söylüyordum.. Sonra aklıma o an tek bir fikir geldi..

    Ben kafamda kelimeleri seçmeye çalışırken kadınlar tuvaletinin kapısı açıldı ve içeriden o çıktı.. Daha merhaba bile diyemeden önümden geçti ve masasına doğru yürümeye başladı. Arkasından yürürken "Pardon!" dedim..
    Hiç bir tepki yok... Kız dönüp bakmadı bile.. Ben de son çare sağ elimi sağ omzuna dokundurdum ve hafifçe kızı kendime doğru çevirdim.. Evet beyler tam bir öküz gibi kızı omzundan tutup kendime çevirdim... O anki heyecanla merhaba bile demeden "Dövmeni yeni yaptırmışsın galiba"dedim. (Kızı seyrederken gözüme çarpmıştı, kolunun dış kısmında çok büyük sayılmayacak bir dövme vardı ve parlıyordu. Yani kremliydi. Dövme ilk yapıldığından sürekli nemli tutmak için krem sürülür)

    +Dövmeni yeni yaptırmışsın galiba
    -Evet
    +Bakabilir miyim?
    -Tabi ki
    diyerek kolunu gösterdi bana. Biraz inceliyormuş gibi yaptıktan sonra
    +Nerede yaptırdın acaba? Ben de yaptırmayı düşünüyordum diyerek muhabbet açmaya çalıştım. Yaptırdığı yeri söyledi ve benim temiz miydi, ne kadara yaptırdın, memnun kaldın mı gibi sorularımı cevapladıktan sonra " Ya ben seni ayakta tutmiyim, numaranı verirsen akşam bir kaç soru daha sormak istiyorum" dedim.

    "Numaramı veremem" dedi beyler.. Ben züt olmuş bir biçimde gözlerinin içine bakarken hiç bir şey söyleyemeyince devam etti: " Ama facebook kullanıyorsan oradan sorabilirsin."
    ···
  14. 14.
    +3
    O sene Rock Off adında bir festival vardı. Ona gidip gitmeyeceğimi sordu. Ben de belki Dream Theatre konserine gidebileceğimi söyledim. Sonra grup parçamızı dinlemesini söyledim, dinledi beğendiğine dair yorumlarını da yazdı. Kızın gözünde iyi bi yerde olduğumu düşünüyordum, işte havalı havalı "Bir gün konserimizi dinlersin umarım, konserler çok keyifli geçiyor" gibi şeyler yazıyorum,"Umarııım" gibi cevaplar da gelince bu grup işleri falan da hoşuna gitmiştir diye seviniyordum.

    Sonra onun da tiyatroyla ilgilendiğini ve resim çizdiğini öğrendim.Ona dair ilk öğrendiğim şeyler bunlardı. Çizdiği resimleri atmasını istedim ve attığı resimleri görünce bir kez daha şaşırdım.
    Ben de çiziyordum bir şeyler ama sadece doodling denen teknik ile çiziyordum. Onun da aynı tekniği kullanması aramızdaki benzerliklere yeni bir tane daha eklemişti.
    Sonra okullarımızı öğrendik, okullarımız birbirine yürüyerek 10 dakika mesafede çıkmıştı. Yeni bir ortak nokta daha..
    Sonra evimi sordu, o okulun semtine yakın oturuyordu, ben tamamen uzakta bir yerde. Evlerimizin arasında 1-1,5 saatlik mesafe vardı toplu taşıma ile. Buradan kurtaramamıştık.
    ···
  15. 15.
    +2
    ilk günler diye bu kadar ayrıntıya giriyorum beyler, bundan sonrası daha hızlı ilerleyecek.

    Neyse ertesi gün karşılıklı günaydın mesajları falan filan derken akşam tekrar konuşmaya başladık.
    Sonra kız " Ya ben takıntılı gibi senin resimlerine bakarken buluyorum kendimi bu normal mi" dedi.. Evet cidden olmuştu artık bu iş. Hayallerimdeki kız benim sayılırdı.

    Ertesi gün tekrar görüşmek istediğimi söyledim.Çarşamba günüydü o gün. Cuma görüşmek için sözleştik. Ama zaman bir türlü geçmiyordu. Sürekli cuma günü ne yapacağımızı planlıyordum ve git gide yakınlaşmıştık. Artık ikimiz de birbirimizden hoşlandığımızı net bir şekilde biliyor sürekli konuşuyorduk.Bir şeyi çok isterseniz zaman geçmez ya beyler. işte öyle istedim öyle bekledim cuma gününü ve her dakikayı sayar dereceye geldim artık.
    Cuma sabahı güzelce giyindim saç baş ayarı verdim ve okul çıkışını beklemeye başladım. Tarih 4 Nisan 2014.
    Zaman geldi çattı ve biz buluştuk. Tanıştığımız mekana gitmeye karar verdik. Girince onların tanıştığımız gün oturduğu masanın boş olduğunu gördüm ve direk oraya yöneldim. Ve o masa hiç konuşulmadan birden bizim masamız oluverdi o gün. Biraz havadan sudan muhabbetten sonra konu tanıştığımız güne geldi. Önceden de konuştuğumuz şeyleri bir de yüzyüze konuştuk, tanıştığımız günün kritiğini yaptık bir nevi.
    Sonra ben yarı utangaç bir şekilde "senden gerçekten hoşlandım" dedim. " ben de " dedi ve gülümsedi. Tahmin ettiğiniz gibi benim dünyam tekrar aydınlandı. O hep gülsün ben hep izleyeyim istedim. Gerçekten hiç sıkılmazdım.
    Sonra " Senin benim hayatımda sıradan biri olmanı istemiyorum. Sevgilim ol istiyorum" dedim. Bunun türkçe kurallarına göre soru cümlesi olmasa da o an soru sorduğumu çok iyi biliyordu. "Ben de seni sevgilim olarak görmek istiyorum" dedi. Evet beyler zaten biliyordum böyle diyeceğini ama o kelimeler onun dudaklarından dökülünce gerçekten bambaşka oldu. Bulutların üzerindeydik sanki biz, dünyada bizden başka kimse yoktu sanki.

    Masanın üzerinde olan eline uzanıp elini tuttum ve "O zaman sana sevgilim diyebilirim bu andan sonra" dedim..
    ···
  16. 16.
    +2
    Tabi ki masada dönen muhabbetleri tahmin edebilirsiniz.
    -Olum hödük müsün nası çevirdin o kızı kendine öyle
    -Ne dedin lan?
    -Numarasını aldın mı?
    -Terslemedi di mi?
    Hepsinin suratına bakıp aptalca sırıtıyordum. Belki de hayallerimin insanıyla tanışmıştım. isimlerimizin de aynı olduğunu söyleyince iyice sapıttı zaten bizim masa.. "Biraz yavaş amk duyacaklar, susun lan" şeklindeki çırpınışlarım fayda getirmeyince kafamı çevirip kızların masaya doğru baktım acaba duyuyorlar mı bi tepki var mı diye, ama hesabı ödemek için kalktıklarını gördüm..

    Hemen telefondan kızın profiline girip fotoğraflarını dolaştım, paylaşımlarına baktım ilgi alanlarını falan öğrenmek için.. Masa zaten helal lan, aslansın kaplansın kıvamında.. Hemen mesaj atmiyim öküz gibi dedim ve telefonumu cebime koydum.. Kızlardan yarım saat kadar sonra biz de kalktık o mekandan. Yemek yemek üzere yürümeye başladık. Ama benim içim içime sığmıyor, aklım hala kızda. Ne zaman yazsam falan diyorum kendi kendime. Sonra yemek yedikten sonra yazmaya karar verdim. Gidip adanalarımızı söyledik. Sohbet muhabbet derken yemekler yenildi, çaylar sigaralar içildi ve muhabbet etmek üzere bir kafeye geçildi. Çaylarımızı da söyleyince mesajı atmanın vakti geldi diye düşündüm. Ama telefonu elime aldığımda şarjımın %15in altında olduğunu gördüm, daha 2-3 saat kadar oturacaktık. Konuşmamız yarım kalmasın diye mesaj atmamaya karar verdim.
    ···
  17. 17.
    +2
    Evet beyler, bir iki gibimtrak muhabbetten sonra şu diyalog geçti aramızda.

    -"bir şey diyeceğin ya, sen bugün o dövmeyi hangi ara gördün de geldin :D"
    +"dövmeyi görmek zor değil zaten kremliydi sanırım parlıyodu :D
    ayrıca dövmeyi gerçekten soracaktım ama onun yanında dövme iyi bi bahaneydi :D
    yani hem bahane hem de cidden bilgi lazımdı güzel oldu :D
    gayet açık :D"
    -"Hahahaha evet kremliydi tahmin ettim zaten bahane oldugunuuu :D sana bakıyordum falan sen de bakıyordun arada

    Normalde ilk günden bu muhabbete girecek bir insan değilim. Ama gerek kızın bende uyandırdığı aşırı hisler, gerek laf arasında belli ettiği bir kaç şey bana bu cesareti de verdi ve böyle bir konuşma geçti aramızda.
    Sonrasında ben olayı daha da abartarak,
    +"Evet, çünkü dikkat çekiyosun :D yani en azından benim dikkatimi çektin :D "
    -" Hahahahh sevindiim ya :D Bi sana bakıyorum kafanı çeviriyosun bi sen bakıyosun ben kafamı çeviriyorum falan hoş bi gündüü :D"
    Evet, konuşma tam istediğim gibi şekillenmişti. Artık bir şeyleri sadece hissetmiyordum, emindim. Ne kadar şanslı olduğumu düşündüm bir süre. Barda görüp bu kadar beğendiğim bir kız, beğenmeyi bırak yerlere göklere sığdıramadığım bir kızla şuan konuşuyordum ve işin daha da güzel yanı o da bana karşı hissiz değildi. O an sadece inanılmaz geliyordu bu. Olayın büyüsüne kapılmıştım.
    ···
  18. 18.
    +2
    O hafta sonu görüşmedik,ama sürekli telefondan mesajlaştık, konuştuk. Telefonu normalde çok giblemeyen biriyim, ileride de anlayacaksınız zaten.. Gün içinde cebimden pek çıkarmam, akşam evdeyken de ya bi diziye,ya aileyle muhabbete dalarım unutur giderim.Ama bu sefer elimden düşmez olmuştu.Bir günde 2-3 defa şarj etmek zorunda kalıyordum.
    Birbirimize şarkılar attık, karşılıklı dinledik.. ikimiz de aynı şeyi söylüyorduk. Biz tanışalı 1 hafta oldu ama 4 senelik sevgiliyiz deseler şaşırmazdık. Gerçekten sanki çok çok uzun süredir berabermişiz gibi yakın hissediyordum. Asla yeni tanıştığım yeni ilişkiye başladığım biri gibi değildi.
    Daha 2 günlük sevgili olmamıza rağmen sarılıp uyuma hayalleri kuruyorduk beyler. Zaten hiç aklımdan çıkmıyordu ki,ama ben aklımdan ziyade yanımda olsun istiyordum. Sürekli onu görmek istiyordum.

    Pazartesi okul çıkışı buluşmak için sözleştik. Okularımızın arası zaten 10 dakikaydı yürüyerek söylemiştim, ve yakınlarda çok büyük bir park vardı.Ben ondan 1 saat önce çıkıyordum okuldan. Bekleyecektim ve o parkta buluşup oturacaktık, onu görecektim. Tabi ki bir an önce ertesi gün olsun okula gideyim ve okul bitsin istiyordum.
    Pazar akşamı ondan bir mesaj geldi."xxxxxx'u tanıyor musun?" diye. Evet dedim, bu çocuk bizim okuldaydı."Onlar seni dövecekmiş çok korkuyorum sana bir şey olmasından" dedi.Ne alaka amk?
    Her şeyi baştan anlatmasını söyledim.

    Bu çocuğa Hasan diyorum beyler anlatırken. Bu hasan benden bir alt dönemdi, sınıflarımız aynı koridordaydı ve bunların sınıfıyla kavgalı gibi bir şeydik. yani sınıfça bi husumetimiz vardı. Her lisede olur böyle tipler, ülkücü takılırlar, elde sürekli tesbih sallarlar ve buralar benim havasındadırlar. Onların arkadaş grubu işte bu şekildeydi.
    Olay şöyleymiş, Hasan'la benim sevgilim eski sevgiliymiş. Nasıl olur amk? Böyle bir kızın o çocukla ne işi olur hala düşündüğümde beynime kaynar sular dökülüyor. Bir kaç ay önce bir haftalık bir ilişkileri olmuş ve hasan benim onunla beraber olduğumu öğrenmiş bir şekilde.
    ···
  19. 19.
    +2
    Sonra yaşını sormak aklıma geldi. Ve benden 2 yaş küçük olduğu cevabını alınca gerçekten şaşırdım. Tahminim 1 yaş küçük olduğu veya yaşıt olduğumuz yönündeydi ama kızla aramızda 2 yaş vardı. Tabi ki hiç sorun etmedim, zaten küçük de göstermiyordu o kadar.Ama bunun ileride çok büyük problem olacağını hiç bilemezdim..

    Sonra biraz daha saçma muhabbetten sonra benim numaramı istedi. Gündüz istediğimde vermemişti ve akşam kendisi istedi numaramı. Gündüz küçük bir süre züt olmuş olsam da bu hareketi gerçekten çok hoşuma gitmişti.
    Yeni tanıştığı birine numarasını vermemişti, tanıdıktan sonra vermişti..
    +" sorun yoksa burdan konuşalım bilgisayardan rahat rahat yazıyorum kapatınca zaten whatsapptan atarım" dedim.
    -"Olur tamam benim için de daha iyii" dedi.
    Sonra bir kedisi olduğunu öğrendim. Kedileri de sevdiğim için fotoğrafını istedim. Ki sevmesem de gibe gibe isteyecektim, o an konuşma nereye giderse oraya kıvıracaktım asena gibi.
    -"Bildiğin aşk yaşıyoruz şuan kedimle" dedi.
    +"Kedin çok güzel, hakkındır :D"
    -"insan yalnız olunca böyle şeylere sarıyor :D"

    Eveet. Bu saçma muhabbetin içinden bir mesaj vermişti. Yalnızdı. Zaten tersini düşünmemiştim ama bunu laf arasında direkt belirtmesi benim için bir nevi yeşil ışık gibi bir şeydi. Tabi ki aa yalnız mısın falan demedim. Aradan o mesajı almamış gibi davrandım ama o son cümlelerde o kısım dışında hiçbir şey gibimde değildi.
    ···
  20. 20.
    +2
    Sonraki günler de aynı şekilde geçti. Benim dershanemin olduğu günler okul-dershane arasındaki boş zamanımı ona ayırıyordum. Yemek bile yemeyip 1,5 saat onu görüp dershaneye gidiyordum. Hafta içi denk getirebildikçe buluşuyorduk. Haftasonları zaten bir günümüz mutlaka beraber geçiyordu.

    ilişkimiz birkaç haftalıktı, ama birbirimize çok daha fazla yakın hissediyorduk. Çok değişik bir histi bu. Sanki birbirimizi yıllardır tanıyorduk, sanki aylardır beraberdik. Bu kadar kısa zaman bile birbirimize alışmamıza yetmişti.
    Bir haftasonu sinemaya gitme teklifi geldi sevdiğimden. Olur dedim tabi ki. Divergent'a girmeye karar verdik ve ben o sabah biletleri aldım. Tabi ki en arka sıranın ortaları :D
    Onu beklemeye başladım sonra. Buluşma yerinde ve buluşma saatinde geldi. Uzun uzun sarıldım yine. Kokusunu çektim içime. Doyamıyordum beyler saçlarının, teninin kokusuna. Nasıl doyabilirdim ki?
    En güzel bahçelerden,en güzel parfümden daha güzel kokuyordu teni. Kokusu benim cenettimdi. Kısa zamanda duyularımın alıştığı kokuyu tekrar çektim ciğerlerim yettiğince.

    Ama onun kokusundan başka bir koku daha geliyordu burnuma. Alkol kokusu. Onu beklerken uzaktan 2 tane kız arkadaşına veda edişini görmüştüm.

    +"Neredeydin buradan önce?"
    -"Bizim kızlarlaydık."
    +"Ne içtiniz?"
    -"Tekila içtim bir kaç tane."
    +"Daha saat çok erken değil mi? Neden içtin?"
    -"Ben.. Çok heyecanlıydım, biraz rahatlamak istedim.."
    ···