1. 79.
    0
    rizörved
    ···
  2. 78.
    0
    rizorvid
    ···
  3. 77.
    0
    reserved
    ···
  4. 76.
    0
    maltepe köprüsünün altına geldim, hani maltepe caminin yanında olan. çocuklar ateş yakmışlar bekliyorlar başında, beni görünce arabaya yanaşacak gibi oldular ama basıp geçtim.
    ileri doğru gittim, strazbourg galiba o taraf, evi kolay buldum bu sefer
    indim arbadan, hava soğuktu, tir tir titriyordum
    ama üşümeden değildi bu titreme galiba
    dişlerim şakırdamaya başladı
    sinir krizi geçiriyor olabilirdim, daha önce de yaşamıştım bunu ama kabullenememiştim, farklı isimler bulmuştum
    evin karşısındaki tekel açıktı, bi sigara aldım, hem parayı bozdurdum. sonra girdim binaya kapıyı çaldım açtı geçen ki hatun. içeri girdim.
    • yeşim içerde

    açtım kapısını girdim, güzellik yatıyordu yatağın üzerinde, sırt üstü, kolları kırıp sırtına destek yapmış, bir diz kapağı diğerinden yüksekçe duruyor, bacaklar ve göğüsler ön planda, üzerinde koyu mor bir gece elbisesi.

    doğruca dudaklarına yapıştım, göğüslerine dokunmaya başladım. üzerinde ne varsa kısa sürede çıkardım.

    -anal yapıyor musun
    • ekstrası var

    bi yüzlük daha çıkarıp koydum masaya

    - yeter galiba dedim

    çekmeceyi açıp bi krem çıkardı, oraldan sonra alete sürdü bunu
    çok kaygandı
    domaltıp anal girdim ve boşalana kadar bu şekilde devam ettik çok canı yanıyodu
    benim de yanıyordu ama çok zevkliydi
    içindeyken boşaldım
    sonra yan yana uzandık

    • bu kadar ayı olduğunu bilmiyordum, arkadaşım böyle anlatmamıştı bana
    -şanssızlığına denk geldi.

    üzerimi giyindim, çıktım evden
    arabaya binip şantiyeye gittim
    hala çalışıyorlardı, işlere baktım yalandan, sonra eve geçip uyudum
    elime aldım telefonu, belki cevapsız bir arama vardır ondan diye, yoktu.
    uyudum sadece... uyudum...
    ···
  5. 75.
    0
    binadan dışarı çıktım, arabaya gittim koşar adımlarla
    yukarı doğru kaldırdım bi ara başımı, bir perde aralanmış biri bana bakıyordu, periydi bu
    telefonum da çalıyordu sürekli, arıyordu beni, açmadım
    mesajlar geliyordu üst üste
    arabayı aynı hızla kızılaya doğru sürdüm
    telefon çok çalmıştı
    açtım

    • gitmeseydin ne vardı, seni seviyorum ben, herşey çok güzel gidiyordu neden gittin
    -afedersin peri, iyi değilim sonra konuşalım
    • hayır dur...

    telefonu kapattım
    ···
  6. 74.
    0
    devam ediyorum arkadaşşaklar
    ···
  7. 73.
    0
    hayatını gibim
    ···
  8. 72.
    0
    Devam reyizz
    ···
  9. 71.
    0
    okuyanlar gelsin bi uplasın bakalım
    ···
  10. 70.
    0
    beyler okuyan var mı, tek tabanca takılıyorum burda amk
    ···
  11. 69.
    0
    *tenlermiz birbirine çok yakııyor
    -evet tatlım, birbirimize de çok benziyoruz
    • ehe ehe
    -seninle olmak bana çok huzur veriyor
    , sonsuza kadar birlikte olalım
    • seni çok seviyorum
    -ben de bebeğim

    • senin kan grubun ne
    -b rh + , senin kan grubun ne
    • b rh + benim de, aaaa ne tesadüf
    -evet ne güzel di mi, benim B0 +, annem AB babam B, çarpraz bakınca b0 ihtimali var ancak
    • benim de öyle bilioy musun,
    yani bizim çocuklarımız ya b ya da 0 olacak (utandı burada, utanıp önden hızlıca yürümeye başladı)

    -iki tane düğün yapcaz, biri istanbulda biri ankarada
    • ben de öyle düşünmüştüm aşkım
    -atakulede nikah kıycam sana heyt be
    • burda nerde yapcaz...
    ...
    ...
    ...
    ..
    .

    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .

    üzerimde peri çıplak halde yatmış beni öpüyor ve aletimi okşuyor haldeyken ani bir hareketle kalktım yerimden. üzerimi giyindim, hiçbirşey demeden çıktım. ben giderken ağzımdan tek bir laf alabilmek için yalvardı peri, gitme dedi, sana ihtiyacım var dedi. çıktım evden. ben neye ihtiyacım olduğunu bile kestiremiyorum çünkü. arabaya bindim. geçen geceki kızı aradım. açtı telefonu, hatırladı beni. arkadaşın evde mi dedim, evet dedi. geliyorum ben dedim söyle hazırlansın.
    ···
  12. 68.
    0
    çaylar geldi, fincanlar güzeldi. zevkli kadınmış vay be. üzerini de değiştirmilş. rahat bişeyler giymiş, tshirtü dekolte biraz. göğüs çatalı görünüyor. sohbete başladık, arada bir eğildi, göğüslerinde benleri vardı. ama ten rengi çıldırtıyordu insanı. gözleri de güzeldi siyah siyah, arada lens takıyordu, o gün yeşil lensi vardı ama evde çıkardı

    - gözlerinin rengi böyle daha güzel, kullanma o şeyleri ya
    • gerçekten mi ayyy, çok teşekkür ederim

    kibarlık oynuyorduk resmen

    bir süre sonra daha samimi muhabbetler etmeye başladık.
    pamuk elli elma yanaklı sevgilimden neden ayrıldığımı sordu, ben ayrılmadım dedim. o ayrıldı. neden? diye sordu. sorunlarımız vardı, çözüleceğine inanmadı ve gitti. ben de bir kere kal dedim sadece, ısrar etmedim.

    • mantıklı
    -bence de, gitsin, hayatını memnun olduğu şekilde yaşamalı
    • üzülmüyorsun değil mi
    -üzüldüm, hatırladıkça üzülüyorum da, kolay değil uzun süredir birlikteyiz
    • evet sor olmalı o kadar zaman üstüne
    -senin yanında kendimi rahat hissediyorum biliyor musun
    • ben hep bunu bekledim
    -neyi, anlamadım
    • yanımda rahat olabilmeni

    bu cümlelerin üstüne yanıma sokuldu, başını omzuma koydu. sağımda oturuyordu.
    saçlarından ve boyun hizasında keskin bir parfüm kokusu geldi, sarhoş ediciydi. ö
    zellikle yapılmış olmalıydı bu, göğüslerine doğru baktım, çatalın arasında topaklanmış
    kremi görebiliyordum. vücudunu daha da bronz gösterebilmek için özel bir krem kullanıyordu, belli
    bu kokunun bir sebebi de bu koku olmalıydı
    içinde sütyen olmadığını farkettim
    elimi sırtına koydum, evet sütyen yoktu
    elimi sırtına koyunca sol kolunu belime doladı
    kolları çok güçlüydü, iri yapılı olduğundan da olabilir
    başını hafif hafif yukarı kaldırıyordu
    boynuma doğru yanaşıyordu
    üzerindeki kıyafetler gri renkliydi, bronzu daha iyi gösteriyor galiba
    eminim farkında etrafındaki insanların tenine hasta olduğunun
    kaldırdı başını gözlerime baktı, dudakları ıslaktı, başını yasladığında ısırmış ya da yaamış olmalı, sarılmadan böyle değildi çünkü
    ıslak dudak, hastası olurum, bilerek yaptı
    eve gelişteki amaç belliydi, krem şuh kokular rahat kıyafetler sütyen takmamak hepsi bunun içindi
    amacına ulaşmıştı, beni cezbetmişti, onu istiyordum
    tekrar başını koydu göğsüme, on saniye kadar sonra kaldırdım
    dudaklarını büyük bir hışımla öpmeye başladım
    emiyordum
    dudakları kalındı çok
    kollarını boynuma doladı, bende beline doladım ve kendime doğru çektim, belini okşuyordum, bir gram yağ yoktu belinde
    dillerimiz düğüm oluyordu
    boynunun altını öpmeye başladım, kulaklarına doğru çıktım,
    kulak memelerini ve arkasını öptükçe çıldırıyordu, kendinden geçti, sesler çıkarmaya başladı
    uzun saçlarım vardı benim, saçlarımla oynamasından anlıyordum ne kadar haz aldığını.
    kucağıma geldi, ben de göbeğinden içeriye soktum elimi tshirtün altından
    göbeği harikaydı
    dudaklarımı ısırmaya başladı, iyi öpüşüyordu
    sağ elimi sol göğsüne yaklaştırdım ve altından yavaş yavaş dokunmaya başladım, sesler değişti
    göğsünü avuçladım, aman tanrım, ben böyle diri bir göğüs görmedim. uçları dimdikti. bu kadın alev gibiydi.
    diğer elimi de diğer göğsüne attım, çıldırıyordu o artık. elini alete attı
    pantolonun üstünden elini sokmaya çalışıyordu ama kemerim sıkıydı, kemeri çözdü. yatırdı beni koltuğa
    üzerime çıktı
    bir hamede çıkardı tshirtü
    kemerimi açtı
    fermuarımı açtı
    ben kalktım, altta olmayı sevmiyorum çünkü
    kucağıma aldım tekrar
    pantolon sıyrılmış olduğundan kucağıma oturduğunda, arada kıyafet olduğu halde cinsel organlarımız temas ediyordu
    derin bir ohh çekti
    çok azmıştı, belliydi
    göğüs uçlarını emmeye başladım
    altındaki eşofmanı çıkardım
    kalçaları da büyüktü gayet
    hayatımda seviştiğim en hoş kadın buydu

    ---
    Tümünü Göster
    ···
  13. 67.
    0
    evi gezdirdi bana, çok zevkliydi, benden daha iyi tasarladığı kesindi ;)
    yatak odasını gösterdi, double yatak çok geniş, gül kurusu yatak örtüsü, 10 mt elbise dolabı, duvarın birisi tamamen ayna kaplı. vay anasını.

    -dolapta ne var merak ediyorum

    açtı. kıyafet dolu. en az 50 çift de ayakkabı var. vay be. bu kadınlar ne kadar düşkün bu işlere

    makyaj malzemeleri kremler çok fazla , hepsi de marka. chanel hastası hatun, her kremde rujda rimelde chanel yazıyor vay anasını.

    salona geçtik, oturdum ben. sen bekle ben çayı koyup geleyim dedi. 10 dk falan kayboldu, ben de o sırada telefonumdan maillerime göz attım
    ···
  14. 66.
    0
    yemeği tunalı da kebap 49 da yedik, kahve içmeye zütürdüm ordan. yolu uzattık biraz, çukurambar da zamane kahvesi var, istanbul nişantaşından biliyorum iyidir güzeldir, oraya gittik. güzel bir türk kahvesi içtik. saat geç olmaya başlamıştı.

    -peri seni evine bırakayım
    • olur, bi çayımı içersin ama
    -ohoo çay uzun iş ya
    • olur mu ya olmadı sallarız
    -sallama mı içircen hahaha
    • e demlemek uzun sürer dedin
    -neyse demleriz tamam beklerim artık napayım

    gittik. ev ismini hatırlamadığım bir sitede yıldızdaydı, 365 avm yakınlarında.
    çıktık yukarıya, yalnız yaşıyordu. daha önce de beni çok davet etmişti ama ben gitmemiştim, yakınlaşmaktan çekindiğim için. bu sefer resmen istekli gelmiştim.
    ···
  15. 65.
    0
    okuyan var mı beyler yazıyorum ben ama
    ···
  16. 64.
    0
    ertesi sabah oldu, işleri yoluna koydum. şantiyede gece çalışma yapılacaktı. ustaları topladım bir araya, tarif ettim, gündüzden başladılar. akşama uğrayacaktım yine. gitmem gereken yerler vardı, ödemeler, alınacak malzemeler falan filan. hallettim herşeyi. yemeği bi önceki işimde mağaza müdürü olan bir kadınla yedik. sevgilin var mı diye sordu bana. daha önce bu kadınla yaşamıştık bişeyler, ama ben ileri gitmeme kararı almıştım, çünkü ciddi bir ilişkim vardı ve bozmamalıydım. sevgilim yok dedim, direk konuya girdi.
    yazarak başladı tabi, akşama yemek yiyelim mi dedi. olur yiyelim ama yeri sen seç dedim, tamam dedi. ayrıldım yanından, eve geçtim biraz dinlenip geri çıktım. arabaya atlayıp işe geçtim saat 8 gibi, yapılan işlere baktım, bi kaç bişey tarif ettim derken 8 30 gibi telefon çaldı, mağaza müdürü peri. buluşcak mıyız diyordu sabırsızca. tabi dedim. geç kaldık kusura bakma ama, 9.15 de buluşalım mı dedim, avm nin önünden alırım seni. tamam dedi

    peri, şahane bir kadındı. her ankara kadını gibi anadolu sivası, sivaslı bir kadın. 33 yaşında, hiç evlenmemiş, serbest özgür bir kadın. çok şahane derken, fizik güzellik hat safhada, etkileyici, esmer güzeli bir kadındı. ten rengi dokusunu görmek bile insanı çıldırtırdı. çalıştığı yere yanına gittiğim zamanlarda mağazaya gelen bütün yavşak zengin herifler yavşıyordu. bizim tanışmamız da iş vasıtası ile olmuştu. daha sonra da o aramayı bırakmadığı için görüşmeye devam ettik. pamuk elli elma yanaklı sevgilimle aramı açmak için bile girişimleri olmuştu ama başarısız olunca denemedi bir daha.
    bu arada, göğüsleri çok iriydi, fakat kilolu değildi ;)
    ···
  17. 63.
    0
    eve geçtim
    saat geç olmuştu, kimse yoktu ayakta, anahtarımla açtım kapıyı girdim. üzerimi çıkarıp yatağıma uzandım. telefonumu aldım elime, aradım, açtı. konuşmaya başladık:

    -napıyosun
    • iyiyim sen napıyosun
    -ben de iyiyim, ne konuşcaz
    • ben ayrılmak istiyorum
    -ama neden
    • aramızda sorunlar var çözemiyoruz, özetle böyle
    -ama olur sorunlar, herzaman olacak, neden sorunlar olduğu için ayrılmak zorunda kalalım ki
    • çözemiyoruz anlasana, ben sana güvenmiyorum, engelliyosun beni, arkadaşlarımla bi akşam dışarı çıksam laf ediyosun
    -sabaha karşı dönersen laf ederim tabi, merak ediyorum seni, birazcık bağlılık duygun olsa anlarsın beni dinlersin
    • bağlılık duygusu olmayan benim öyle mi
    -evet, bencilsin, ergen çocuklar gibi özgürlüğüm de özgürlüğüm diye tutturuyorsun, kim kısıtlıyor senin özgürlüğünü be, seni merak ediyorum ben, bi de yalan söyledin bana 12 de geldim de telefona bakmadım aradığını görmedim de
    • sen yalan söylemek zorunda bıraktın beni
    -saçmalama lütfen.
    • ayrılalım
    -belki mutlu olurum diye böyle bir yola çıkıyorsun, bu bencillik, hayata karşı bir bencillik. sen bencilsin, özverili ve özenli bir insan değilsin. güle güle
    • hoşçakal

    evet, böyle gitti. böylece gitti. yaptığımız konuşmaları okuyunca eminim aklınıza gelmiştir benzer cümleler. eminim herkes aynı şeyleri yaşıyor.
    ···
  18. 62.
    0
    peki ben neden bu kadar dikkat ettim herşeye, çünkü hoşlandım ondan. tavırları, çekingenliği, yüzü güzeldi, fizik de iyiydi. sağlamdı kız kısaca.

    az önce çığlık attırdığım kız şöyle dedi:

    - bi dahakine gelince ona da girebilirsin, hatta grup da yapabiliriz
    - ok, bi dahakine görüşürüz o zaman

    hoşçakal safhasından sonra çıktım evden, kızın bakışları gözlerimdeydi hala
    acaba zorla mı çalışıyordu, gözlerindeki masumiyetten bu geldi aklıma

    çıkıp uzaklaşınca biraz telefonum çaldı, arayan pamuk elli elma yanaklı sevgilimdi.

    -alo
    • napıyosun
    -iyiyim sen napıyosun
    • ben de iyiyim, müsaitsen konuşalım mı
    -eve geçeyim de öyle konuşalım
    • peki görüşürüz
    -by

    telefonları kapattık
    ev diyorum çünkü ailem ankarada yaşıyordu benim, ailemle kalıyordum burada iş yaparken

    arabaya atladım, eve gittim, aklımda hep yeşim vardı, tekrar dönsem mi acaba diye düşündüm, dönmedim
    ···
  19. 61.
    0
    başımı sağa çevirince göz göze geldik, gözleri yeşildi. güzel bakıyordu ama utanmış ve şaşkındı. az önce kapıya kadar gelen ne oldu diye oydu, şaşkındı. belki de arkadaşını ilk defa orgazm olmuş duyuyordu. gözlerindeki hayret duygusunu hissediyordum. ellerini çözdü, diğer kız geldi arkamdan,

    -tanıştırayım, ev arkadaşım yeşim.

    -merhaba yeşim
    • merhaba

    içeri doğru bir adım attım ama girmedim, o kalktı geldi, vücudu çok güzeldi, fiziği güzeldi, el sıkıştık, elleri narindi, tırnakları oheliydi, pastel pembe bir oje, yüzünde makjay yoktu ama güzeldi. ankarada kızlar makyajsız güzel olmaz genelde, bu kız ankaralı falan değildi kesin, avrupai bir havası da vardı ama yanık teni anadolulu olacağı yönünde ele veriyordu kendisini.

    sol kulağında 5 tane küpe deliği vardı, saçlarında bi önceki günden kalma fön vardı, sehpa üzerinde 3 tane soda şişesi vardı, biyerlerde eğlenilmiş olmalıydı, mide de kötü olmuş. kıyafetlerin arasında yeşil allı pullu bir şey gördüm, gece klübü olmalıydı takınılan yer, fakat sehpa üzerinde bir de kibrit vardı. kibritin üzerinde tempo yazıyordu. bu tempo rüzgarlıdaki düzgün sayılabilecek bir pavyondu. demek ki pavyonlarda takılıyorlar, o zaman kons yapıyor bunlar. bu nasıl lezbiyenlik lan dedim kendi kendime
    ···
  20. 60.
    0
    başımı sağa doğru çevirdim, salonun kapısı açıktı, içeride 4-5 tane kanepe vardı, cemaat evlerinde olurdu öle, lisede takılmıştım ama kovulmuştum cemaat evinden ordan biliyorum. kanepelerin üzerine serpiştirilmiş yeni yıkanmış çamaşırlar vardı hep, ev hali işte, az önce bulunduğum yer ofis sayılır, ev de home ofis

    kapının tam karşısındaki kanepede oturan bir kız vardı, lezbiyen ev arkadaşı bu kız olmalıydı. saçları sarıydı, teni yanıtı. saçları boyaydı belli, gölgeler de vardı arada. kanepe üzerinde ayaklarını karnına doğru çekmiş, altında yeşilimsi bir eşofman altı, üzerinde askılı bir tshirt vardı. televizyon terste kalıyordu göremedim ama bir televizyon çalışıyordu içerde ses geliyordu.
    ···