Dayı Allah aşkına ne içtin söyle de bende içeyim mk

mahkemeye çıkarken ablamı gördüm yanında nişanlısı varmış tanışdık içeri girdim avukatımla biraz tırsmadım deil içerde rezil oldum kendime avukat bir sunum yaptı valla hakimin 2 dudağı arasında kaybolacak yıllarımı kulaklarım işitecekti avukat konuşurken hakim bana sordu pişmanmısın diye pişmanım dedim hakim karar dedi millet ayaklanınca bende toparlandım bi kendime geldim
hakim suçlunun ceza evindeki örnek tavrını göz önüne alarak 5 ay hapis cezasına ayriyetten 110 bin tl kan parasına cezasına çarptırılmasına karar verildi dedi ceza evine geri gittim bi kaşar uğruna hayatımı gibtim ama akıllandırdı beni ceza evine girdikten sonra hiç bir olaya karışmadım 1. örnek davranışlarımdan beni ödüllendirdi müdür dosyama yansıttı
bende beni hücreye at dedim kabul etti
tek kişilik hücrede 1 tane radyo 2 karton sigara vardı yatak tuvalet banyo bile yoktu sigaramı içtim radyo dinledim spor yaptım mekik şınav çektim vakit geçirmek için ülkücülerin koğuşundan kitaplar geldi
2. ayda bu şekilde kitap okuyarak geçti içerde yapılacak bir iş yoktu sonra cezaevi müdürü geldi mesleğimi sordu tamirci dedim ceza evinin araçlarına bakım yaptırdı 3. ay da böyle geçti kafamdaki sorular parayı nerden bulacaktım araba pert di evleri acaba satabilirmiy di ve aklımda deli düşünceler dolaştı avukat geldi konuştu benimle
A: evlerin 2 sini sattım kan parasını hazırladım 1.5 sonra serbest kalıcaksın diyince biraz mutlu oldum
1 ay çok hızlı geçti beyler son 15 gün ise vakit geçmedi resmen avukat geldi yine

A: 3 ay kamu cezasının nerde çekeceksin
B: bilmem paraya çevrilmezmi
A: çevrilir temyize gidilecek
B: tamam hallet arabayı sat parasının üstünü sen alırsın
15 gün geçti ama ömrümden bi 10 yıl gitti desem yeridir
yaktım sigaramı dışarı çıkarken o rüzgar bedenime esince kendime biraz ferahlamıi hissettim dile kolay 9 ay içerde yatmışım be para cezası cabası da

bu günlük müsade isteyim yarın devam ederim allaha emanet olun

https://www.youtube.com/watch?v=J6jL-fEYkyc

iyi geceler pusudayız

AMK çocuğu bi ezele dönüşmediğin kaldı Ramiz dayıyla tanıştın mı bari hapiste

Entry 12

Devam pampa

Rüyasını anlatıyor pekekent

Reserved

BU ARKADASA KESKE BISI YEDIRIP PCORMESYDIK

Rezersex 12

Rez alayim yarın bakarım bi kisi + lasin kaybetmiyim

Beyler sukulayin adami bosa emek harcamamis olsun bu kadar uzun ve seri yazan yazar bulmak zor trende tasimak bizim gorevimiz

Amk sardı ama muamele olduğu belli

Rezzzzzz

Rezzervatuar

geçmiç olsun bekliyoruz yarın

79 da kaldım rezervasyon

rezervasyon. sardi la bebe devam et sabah

Rezerve

7 yıl öncesinde kadar babası ve oğlu ile şehirde sakalık yaparak geçinirdi. Bir atı vardı onun sırtına su tulumlarını yükleyip akşama kadar dolanırdı. Oğlu 6 yaşına gelince kendisi gibi olmasın diye kuran öğrenmesi için hocaya gönderdi. Oğlu Lokman kısa zamanda elifbayı söküp kuranı hatmetmiş, adet olduğu üzere hoca Lokman’a, “baban kuran hediyesini göndersin” demişti. Lokman sevinerek geldi “baba kuranı hatmettim, hoca hediyesini istiyor!” dedi. Çelebi Faruk düşündü, taşındı. “Kur’an Allah kelamıdır, ona layık ne hediyemiz olabilir? En kıymetli varlığımız şu sakalık yaptığım attır: bari onu zütür!” deyip atını hocaya gönderdi. O gün ve ertesi gün ve yine ertesi gün para kazanamadı. Faruk’un babası bu yaptığına çok öfkelenmişti. ‘Breoğul deli misin sen! şu zor ve karışık zamanlarda bir atın vardı tuttun hocaya verdin, bu günde kim senin gibi ahmak olabilir?.sen ne hayırsız çıktın böyle” diye çıkıştı. 1 gün, 5 gün, derken tam 6 ay geçti. Faruk canından bezdi. Oturdukları küçük evi satılığa çıkardı. Tapduk Emre Hazretleri evi satın alıp yine oturmaları için kendilerine bağışladı. Amma yine kazanç yok yine dert çok. Başı aşağıda boynu bağrında geziyor, kimseden bir şey isteyemiyordu. Derken üzüntüyle uyuduğu bir gece bir rüya gördü. ihtiyarın biri ona ‘Kalk! başının altını kaz!’ diyordu. Önce ilgilenmedi. Fakat aynı rüyayı üç gece üst üste görünce eline bir kazma aldı. Bu sefer babası “şimdi de evini mi yıkacaksın ?!. diye başladı söylenmeye. O inat etti, sonunda kazmanın ucu bir mermere çarptı. O vakit ihtiyar babası “dur oğul, sen çok yorulmuşsundur, biraz ben kazayım! diye aldı kazmayı eline. Derken mermer kırıldı, altında bir kuyu çıktı. Merdiven sarkıtıp kuyuya indiler. Orada hiç yıpranmamış bir çuvalın içinde bu altınları buldular. Altınların üzerinde fert bilmez, kişi okumaz yazılar vardı. şaşırmışlardı. Ama Faruk’un babası boynuna sarılıp “A benim devletli evladım! ne kadar uğurlu ve akıllı çıktın sen, deyip ilave etti. Artık zengin olduk, ne at alır, sakalık ya