-
26.
+20 -1Her şey yoluna girdi. Ekin halloldu, kavga gürültü bitti derken Karşıdan gelen 6-7 kişilik ota taka olay çıkartma merakı olan, elinde tesbih, cebinden bıçak ekgib olmayan esrarkeş huur çocukları gelmeye başlamıştı. Sorun çıkartmadan önüme döndüm yinede göz ucuyla bakıyordum. içlerinden birisi Dilara'yı kesiyordu diğerleri Aras ve beni yokluyordu. Aras'a baktım, çocuğun Dilara'ya baktığını farketmiş olacak ki burnundan soluyarak çocuğa bakıyordu. Dediğim gibi, kavga çıkma ihtimali %30'du diye düşünürken Dilara'ya bakan kekonun söylediği abazaca cümleyle %30 olan ihtimal %100 e çıkmıştı. Aras'a baktım. Sinirden kızarmış ve yumruğunu sıkmış bi şekilde çocuğa hareketlenmişti. Dediğim gibi, Aras'la sırt sırta verip bir çok bu tarz kavgaya girişmiştik ve hepsinden ufak tefek sıyrıklarla çıkmıştık. Eğlence çıktı diye geçirdim içimden ve Yağmur ve Dilara'ya uzaklaşmalarını söyledim. Biraz uzaklaştılar. Üstümde ne var ne yok attıktan sonra Aras'ın peşinden gittim. Aras, Dilara'ya laf atan kekonun çenesine kroşeyi vurduğu gibi çocuk yere serilmişti. Bu hareketten sonra kızlar cırladı. Ben güldüm Aslanım benim. Ne güzel oturtmuştu diye takdir ederken Aras sağdan gelen kekoya ellerini kaldırıp pozisyon almıştı. Aramızda iki üç adım mesafe vardı. Aras, solundan gelen elemanı farketmemişti. Ben hemen yanına ulaştım. Çocuğu kendıme cevırdım ve burnuna kafayı koydugum gibi yere fırlattım Aras'ın vurduğu büyük ihtimal bayılmıştı Benim kafa attığımında %95 burnu kırılmıştı kaçarı yoktu ikisi saf dışıydı yani. Çünkü benim kafam bile acımıştı. Bu sırada Aras'ın sırtına sırtımı döndüm. 5 kişi çevremizi çevirmişti. Kolay olacağını düşünürken gördüğüm şeyle fikrim değişmişti
-
-
1.
05i birden bıçak mı çekti panpa
-
1.
-
27.
+17Ikimizde bi süre olduğumuz yerde bekledik geçirdiğimiz şokun etkisiyle. Bir şeyler deme gereği duydum.
Ben: (panikle)şey, ee, kusura bakma çocuğun seni rahatsız ettiğini düşünüp böyle birşey yaptım özür dilerim
Yağmur:Yok, hayır önemli değil teşekkür ederim sorun yok
Deyip utançla gülümsedi. Ellerimiz hala kenetliydi.
Ben: ee, tamam o zaman. Gidelim mi?
Kafasiyla onayladi ve yola koyulduk. Ellerimiz hala kenetliydi. Bende çekmedim oda çekmedi. Bu durumdan şikayetçi olsa çekerdi değil mi? Bu düşünceyle bütün hücrelerim mutlulukla dans etti ve gülümsedim istemsizce. Sessizce el ele yürüdük. Kafami cevirip Yağmur a baktim. Oda bana bakti ve gulumsedi, ardindan onune donup basini one egdi yurumeye devam ettik. Evinin onune geldigimizde durduk. Gulumserken Gorusuruz dedi. Hala ellerimiz kenetliydi. Aradaki mesafe acilmaya baslarken, ellerimiz kopacakti ki, kopmadan hemen önce serçe kendime doğru çektim ve sımsıkı sarıldım. Kafamı saclarinin yakinlarinda bir yere koydum ve o tanımlanamaz kokusunu icime çektim. Cesaretle bunu yapmistim ve tepkisini merak ediyordum. Acaba ne yapacakti. Umarim karsilik verip sarilir diye dusunurken yaptigi hareketle butun vucudum terlemeye baslamisti. -
28.
+17cocugu tanımıyordum fakat Yağmur'un rahatsız oldugu ve basından savmaya calıstıgı apacık ortadaydı. ıstemsızce kaşlarım catıldı ve bıraz daha ızledım. cocuk benle aynı fızıksel ozellıklere sahıp, esmer yeşil gözlü bı cocuktu. cocuk konusmak ıstıyor, Yağmur reddediyor ama cocuk gıderek dahada ısrar etmeye baslıyordu. ne olacak dıye ızlemeye devam ederken cocuk Yağmur'un kolunu kavradı. Yağmur kolunu cekmeye calıstı ama cocuk ızın vermedı. Yağmur diretti ve cocuk Deniz gözlümün kolunu sıkmıştı. Yağmur'um acıyla inledi o sırada ben cocuga dogru yurumeye basladım. Yağmur beni farkedip durdu ve bana baktı. Cocukta bana donup baktı ve bı terslık oldugunu anladı. eli hala Yağmur'umun kolundaydı. Sert bi şekilde Yağmur'un kolunu kavrayan elini tutup geri ittim ve Yağmur'u arkama yanıma alıp kolumu siper ettim korur gibi.
Ben:Hayırdır birader sorun mu vardı?
Çocuk:Konuşacaktık da sana noluyo kardeş?
Ben:Dısardan bakınca kız konusmak ıstıyomus gıbı durmuyo ama?
çocuk:Birader çık git kızın neyi oluyosunda böyle karışabiliyosun
işte buna verecek cevabım yoktu. Keşke olsaydı. Sahi ben Yağmur'un neyiydim? O benim Annemden sonra en cok değer verdıgım, sevdıgım kadındı. Ama ben onun ıcın neydım? Sorar gözlerle
Yağmur'a doğru döndüm. Oda bana bakıyordu cevabını ararmış gibi. Gozlerı cok guzeldı be. O an bı cesaret geldı ve elini kavradım. O an zaman durmuştu ve Yağmur'un elimi kavraması yada itmesi hayatımın nirvanaya ulaşması veya uçuruma düşmesini temsil ediyordu. -
-
1.
0Hadi be gülüw
-
2.
+1Birader ne kadar yakınsında göz rengini kestin yuh mk
-
1.
-
29.
+16Bu akşam Yağmur'la beraber tanışmak amacıyla annem ve babamın yanına gidecektik.Tümünü Göster
Abimden arabayı aldım ve hazırlanıp yola koyulduk. Eve vardık. Annem ve babamla görüşüp içeri geçtik. Hemen sofraya geçip, sofrada geçen ufak sohbetler eşliğinde
yemeklerimizi yedik ve salona geçtik. Annem ve babam oldukça şaşkın ve mutluydu. Çünkü sevgili işleriyle ilgilenmediğimi ikiside biliyorlardı. Ve eğer sevgili yapıp, işi onlarla
tanıştırmaya kadar getirdiysem, işin ciddi olduğunu anlamışlardı. Salona oturup, sohbete başladık.
Sohbet ettikten sonra, Annem ve Yağmur ayrı sohbete, babam ve ben ise ayrı sohbete daldık. Annem, küçüklük fotoğraflarımı Yağmur'a gösteriyordu. Gülümsedim. Babamla sohbet
ettikten sonra konu Yağmur'a geldi. Babam Yağmur hakkında:
Babam:Hanım hanımcık bir kız. Kaçırma bu kızı. Birbirinize nasıl baktığınızı da gördüm.
dedi ve ardından elini omzuma koyup gülümseyerek devam etti.
Babam:Bunca zaman durdun durdun, turnayı gözünden vurdun. Sakın bir hata yapıp kızı kaybetme. Sana güveniyorum aslanım.
dedi ve utançla gülümsedim. Babamda güldü ve annem ile Yağmur'u izlemeye başladık. Biz sohbet ederken fotoğraflara bakmayı bırakmış, karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı.
Yağmur utançla başını eğmiş gülümsüyordu. Allah bilir annem ne demişte utandırmıştı kızı. Saygıyla oturuyordu Annemin karşısında. Annem ise Yağmur'a bakarak hoşnutlukla
gülümsüyordu. Gördüğüm manzarayla kocaman gülümsememe engel olamadım. Babama baktığımda, anneme aşkla bakıp gülümsüyordu. Gülümseyişim ikiye katlandı ve
annemlere döndüm. Hayatımda en çok değer erdiğim, en çok sevdiğim iki kadın, karşı karşıya oturmuş gülüşüyorlardı. Babama döndüğümde, bana baktığını gördüm.
Ben döndüğümde gülümseyişi arttı ve gözündeki sevgiye şahit oldum. Hiç bir zaman farklı bakmamıştı zaten ama bu sefer bir farklı bakıyordu. Gurur duyar gibi.
Bulunduğum durum nedeniyle saygıyla ve birazcıkta utançla kafamı öne eğdim. Abim ve ben babama hiç bir zaman saygıda kusur etmemiştik.
Birazda hep beraber sohbet ettikten sonra, izin isteyip kalkma kararı aldık. Annem ve babamla vedalaştıktan sonra yola koyulduk. Sahile gidip yürümeyi düşünüyorduk.
Arabayı sahile çektim. Kısa süre sarılarak yürüdükten sonra Yağmur'un başının döndüğünü farkettim, hemen kollarımı daha çoksardım panikle. Kollarımda bayıldığında
korkmuştuım.
Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Hemen toparlanıp kucağımda rahat bi pozisyona getirip arabaya doğru hızla hareket ettim. Arabaya yerleştirdim ve sürücü koltuğuna geç-
tim. Hızla hastaneye sürdüm. Acilde müdahaleleri yapıp, röntgen vb. işlemler yapıldıktan sonra odaya alınmıştı. Odaya girip ailesine haber vermiştim. Ailesi beni tanıyordu
fakat hiç görüşme fırsatı bulamamıştık. Ardından Aras'ı aradım ve kısaca olaydan bahsedip, Dilara'yı almasını ve hemen hastaneye gelmesini söyledim. Aras aceleyle babasından
arabayı almış ve hastaneye ulaşmıştı. Odaya uğradılar. Yağmur'un anne ve babası odaya giriş yaptığında, Aras ve Dilara selamlayıp, kantine inmişlerdi. Bende hemen oturduğum
yerden kalkarak saygıyla selamladım. Burukça gülümsediler. Neden burukça gülümsediklerini anlayamamıştım. Bir süre sessizce oturduktan sonra, Yağmur uyandı.
Kısa süre sonra odaya doktor giriş yaptı. Anlayamadığım bir şekilde Yağmur tedirgince elleriyle oynuyordu. Doktorun ağzından dökülen kelimelerle Yağmur'un anne ve
babasının neden burukça gülümsediğini, Yağmur'un tedirginliğini, son zamanlarındaki bayılma ve baş dönme sebeplerinin hepsi yanıt bulmuştu. -
-
1.
0Hadi pampa hadii
-
1.
-
30.
+15Ulan sozlukte herkesin boyu 180den yukari sozluk. olmasa turkiye ortalamasi 150 falan olursu herhalde
-
31.
+15 -1yeni part yolda beyler okuyup rezleri alanlar beğendilerse şukuları ekgib etmezse sevinirim.
-
32.
+14Yağmur evine girdikten sonra bende eve gittim. Yoldayken Aras'ı arayıp eve geçmesini söyledim. Anahtarı vardı zaten ailelerimiz oldukça yakınlardı ve tanışıyorlardı. Kısaca hakkında bilgiler vermek gerekirse; ikimizde birbirimizin ailesinden gibiydik. O benim 3. Kardeşim, bense onun olmayan kardeşiydim resmen. Annesi mimar, babası müteahhitti ve beraber çalışıyorlardı. Maddi durumlarıda iyiydi çok şükür. Onunda kızlarla işi olmazdı, bugüne kadar bir kişiyi sevmişti. Oda Lise 1 de başlayıp 11. sınıfta son bulmuştu. Üzülmüştü, toparlanması 4 5 ay sürsede hemen toparlandı. Her neyse.
Eve ulaştıktan sonra Aras kapıda karşıladı içeri geçtik. Her şeyi anlattım. Oo, Hayırlı olsun kardeşim tarzı şeyler söyleyip makara yapmıştı benimle. Bende onunla beraber güldüm. Sonra sohbet falan ettik. Akşama doğru abim geldi ve dışarı çıkıp birazda dışarıda bir yerlerde oturduk. Otururken annem aradı masadan kalkıp annemle konuşmak üzere uzaklaştım. Bayadır aramıyordu çünkü haberleri abimden alıyordu. Açtım ve kısa süreli azar konuşmasından sonra, özlediğine dair konuşmalar yaptı. Yanına uğrayacağımı ve benimde özlediğimi söyleyip telefonu kapattım. Babam pek ilgilenmiyor gibi gözüksede oda bizi oldukça sever ve ilgilenirdi aslında. Sadece mesleğinden dolayı mizacı biraz sert olsa gerek. Annemse oldukca anlayıslı ve bıze karsı ılgılıydı. Oda mesleginden olsa gerek. Konusma bıttıkten sonra abımın ve Aras'ın yanına döndüm. Yağmur'a nasıl açılmam gerektiğini konuştuk biraz. Ve sonunda ortak bi noktada buluşmuştuk. -
33.
+15 -1içlerinden birisinin elinde, sokak ışığının vurması sonucu parlayan metali görmemle içimden bi küfür savurdum. 2 kat 3 kat daha dikkatli olmamız gerekecekti.
Kendimi korurken bi yandanda Aras'ı korumalıydım. Tek tek geliyorlardı karşımda iki kişi vardı. 3 kişi Aras'ın karşısındaydı Bıçaklı olan geldi önce. Mesafemi korudum.
Tekmelerimle halletmeye çalışacaktım. Acemice bıçağı salladı. Kendimi geri atarak kurtuldum.
Yoklamak amaçlı bıçağı rastgele savurup duruyordu o yüzden kolay bi şekilde kurtuluyordum.
Tutacağını düşünüp tüm gücüyle bıçağı salladığında çeviklikle kurtuldum ve açık vermesinden istifade ederek bıçak olan eline ayağımın tabanımla tekme attım.
Bıçak önüme düşerken keko yere düşüp paniklemişti. Ağzına tekmeyi vurup yerde pokemon topu misali döndürdükten sonra bıçağı tekmeyle uzaklaştırıp
Aras'a döndüm. Yere düşen ve diğer kekolar korkudan kaçarken Aras'ın yanına gittim. Aras'ın karşısında üç kişi vardı.
ikisi öndeydi biri arkada olmak üzere toplam 3 kişi kalmıştı.
Çocuklardan birisi Aras'ın yumruğundan sıyrılıp karşılık verdiğinde Aras pek etkilenmemişti. Aras Hemen karşılık verdi ve çocuk çok hafif geri savruldu öndeki diğer kekonun
yandan attığı sağlam yumrukla geriledi ve çenesini tuttu.
Yumruğu atana baktığımda bi hayli yapılı birisi duruyordu. Çocuk üstüne yürüyüp diğer çenesinede bir yumruk atmaya hazırlanıyordu ki hemen yetişip çocuğu ittirdim.
Dengesini kaybetti. Yakasından tutup kafa attım ve yere düşmesini sağladım. Üstüne çıkıp sinirle ikinci yumruğu atıp, üçüncü icin elimi havaya kaldırmıştım ve bu arada Aras'ın coktan toparlandıgını dusunuyordum ki kızların
acı çığlığıyla elim havada kaldı -
-
1.
0La yazsana en heyecanli yerinde birakti ya
-
1.
-
34.
+13ve kısa süreli şokun ardından düşündüğüm şeyin olmamasını umarak veTümünü Göster
korkarak arkamı döndüm. Aras bir tanesinin yumruğunu eliyle bloklamış, sağlam bi şekilde yumruğunu atmaya hazırlanıyordu ki bir kekonun yanından
yaklaşıp bacağına bıçağı sokması bir olmuştu. Kızlar acıyla bağırarak Aras'a doğru koşmaya başladılar. Bende Acıyla bağırıp koşmaya başladım
Yediği bıçak darbesinden sonra Aras'ımın yüz ifadesi değişti yere düşmesi bir oldu. Aras'ın yerde olmasından istifade
edip vurmaya kalkışan, aynı zamanda Aras'ı bıçaklayan kekoya yetiştim ve yumruğu attım. Aras'a vuramadan engellemeyi başarmıştım. Ardından cocuk kacmaya başladı.
Yerde olanda kacmıstı. Sıra Aras'ın yumrugunu engellediği pekekentteydi. Korkudan uzaklaşmaya başlamıştı. Sinirle yetişip kolundan tuttum ve kendıme cevırdıkten sonra
yumrugu attım dengesini kaybettirdim. Ardından karaciğerine tekmeyi geçirdim. iki büklüm olduktan sonra birde aparkat attım ve yere düşürdüm. Üstüne çıkıp yumrukluyordum. Gözüm dönmüştü.
Kızların çığlık atarak adımı seslenmesiyle çocuğu bırakıp Aras'a koşmaya başladım. Aras'ın Canı acıdığı barizdi. Dilara Aras'ın başını dizine yaslamış korkudan ağlıyordu.
Yağmur ise tahminimce ambulansla konuşuyordu. Kısa süre sonra ambulans geldi ve Aras'ı hastaneye zütürdük. Ufak bi ameliyat geçirdi. O sırada bende pansumanlarımı yaptırmıştım. Doktorlar, çok riskli bi durum olmadıgını
fakat dokuların zedelendıgını ve bi süre hastanede kalmasını ve ayağını zorlamaması gerektiğini falan soyledı. Odaya alındıktan sonra yanına gırdık. Aras yatakta sırtını arkaya yaslamış bi şekilde yarı oturur yarı yatar pozisyondaydı. Dilara hala ağlıyordu
Dilara:Ö-özür dilerim(burnunu çekti) herşey be-benim yüzümden özür dilerim.
Aras:Şişt, Hadi artık ağlama ve özür dilemeyi bırak. Yine olsa gözümü kırpmadan yine yapardım.
dedikten sonra Dilara'nın gözyaşlarını sildi ve tereddütle yana kayıp Dilara'nın oturmasını bekledi. Dilara oturduktan sonra kafasını kendıne cekıp gogsune yatırdı Dilara'da utançla özür dileyerek kollarını Aras'ın beline sarmıştı. Yağmur'la birbirimize bakıp gülümsedik. Oda bana sarıldı ve
bende kolumla onu sardım bir süre öyle durduktan sonra Dilara sakinleşti. Ardından kapı açıldı ve Polisler içeri girip hepimizin ifadelerini aldılar. Ve kekoların eşgallerini aldıktan sonra geçmiş olsun dileyip gittiler. Tekrar içeri girdik.
Ben:Geçmiş olsun kardeşim
dedim gülerek ve Aras'a sarıldım
Aras:(gülerek) Eyvallah
dedi, ardından pencerenin önünde bulunan ikili koltuğa oturduk Yağmur'la.
Dilara'da yatağın yanındaki tekli koltuğa oturmuştu.
Yağmur otururken söze girdi
Yağmur:Geçmiş olsun Aras
Aras:(sırıtarak) Teşekkür ederim yengecim
dedi ve Dilara'ya döndüm. Yağmur utançla başını gogsume koydu ve belime sarıldı. Bende sarılıp güzel kokusunu ıcıme cektım. Aras'a baktığımda gördüğüm manzarayla ve şuanda sarıldığım Deniz gözlüm sebebiyle Kocaman gülümsedim
Aras ve Dilara birbirlerine bakıp gülüyorlardı. Aras'ın bakışlarında hayranlık, Dilara'nın bakışlarında ise etkilenmiş ve yaşadıklarından dolayı şaşkın bir yüz ifadesi vardı. Bunlar olur gibime geliyordu. Böyle düşünürken Yağmur'un düzenli nefes alış verişlerini farkettim. Uyumuştu güzeller güzelim. Dilara ve Aras sohbete başladılar. 3-5 gün hastanede misafir olarak ağırlanacağımız belliydi. Huzurlu bir şekilde uyuyakaldım -
35.
+13Beyler okuldayim, firsat buldukca yaziyorum. Devam.
Kısa sureli şokunun ardindan ellerini kaldirip sarilisima karsilik verdi ve kafasini omzuma yasladi. Bir kac dakika oyle durduktan sonra. Kafami geri cekip yuzune baktim ve gulumsedim. Oda kafasini kaldirip gulumsedi. Ve sessizligi bozdum:
Ben: (tebessüm ederek)Sanırım gitme vakti(dedim gitmesini istemediğimi belli edecek mimiklerimle)
Yağmur: Sanırım öyle(dedi gitmek istemezmiş gibi. Yada bana öyle geldi
Ben: görüşürüz
Yağmur:görüşürüz
Dedi ve geri geri gitmeye basladi
El sallayip gulumsuyordu. gibtir, yine kalp ritmimi bozmayi basarmisti. Gulumseyip el salladim ve eve girisimi izledim -
-
1.
0Lavuk kim diye sormuyon mu mk senin
-
2.
0Yaz artık amk ya
-
3.
0Yaz artık amk ya
diğerleri 1 -
1.
-
36.
+13Odanın kapısı açıldı, dikkatimi toparlayıp kapıya yönelttim. Annesi ve babası çıkmıştı. Bana işaret yaptılar ve gitmeye başladılar. Peşlerinden gittim.Tümünü Göster
Babası söze girdi
Babası:Bak oğlum daha önce tanışma fırsatımız olmadı ama kızıma olan bakışlarından ve onun sana bakışlarından, seni bana anlatışından birbirinizi ne kadar çok sevdiğinizi
anlıyorum. Biz ameliyat için kararı aldık. Yağmur'la da konuştuk ve ameliyat olması kararını aldık. Bu kararı verirken çok zorlandık. Ama bize en doğrusu bu geldi. Gün geçtikçe
acı çekip, gözlerimizin önünde erimesindense, bir an önce bu illetten kurtulmak fikri daha cazip geldi. Biz canı gönülden kurtulacağına inanıyoruz. Allah izin verirse sıkıntı çıkmadan ameliyatı başarıyla
tamamlanacak ve kızım bu hastalıktan kurtulacak
derken gözünden yaş damlamıştı ve gözlerindeki ifade söylediklerine inanmak istiyormuş gibiydi.
Kendimi toparladım ve söze girdim.
Ben:Tamam, sevgilisi olabilirim ama ailesi sizsiniz. En doğru karar için düşünüp taşındığınıza eminim. Karışmaya hakkım yok. Kararınıza saygı duyuyorum. Beni bilgilendirdiğiniz
için teşekkür ederim. Umarım Yağmur bu hastalıktan kurtulur.
diyip sözlerimi bitirdikten sonra bana sarıldı. Bende ufak bir şaşkınlıktan sonra sarılmasına karşılık verdim.
Aradan bi kaç gün geçmişti, ameliyat için hazırlıklar başlamış, hatta bitmek üzereydi. inanıyordum, deniz gözlüm iyileşecekti Allah'ın izniyle. Ameliyattan önce herkes toplanmış,
Yağmur'la konuşacaktık Sert bir şekilde kimsenin olumsuz olmamasını söyledim ve motive edici konuşmaları için uyardım. Asla veda tarzı konuşma yapmamalarını söyledim.
Herkes girdikten sonra odaya en son ben girdim.
Yağmur:(Gülümseyerek) Hoş geldin
dedi. Koşarak sımsıkı sarıldım ve kokusunu içime uzun uzun çektim.
Ben:(ayrılıp gülümsedim ve ellerini tutup yanına oturdum.) Birazdan ameliyata gireceksin, seni bekleyeceğim tamam mı? Sakın unutma ben ameliyat kapısının önünde seni bekliyo olucam. Birazdan o ameliyathaneye girip. Yaklaşık 10 saat sonra çıkacaksın ve çıktığında ben yanında olucam. O doktorda başarıyla işlemi tamamladıklarını, iyileştiğin haberini verecek. Tamam mı? Sakın korkma. Ben burada olucam. Bir
an bile ayrılmicam. Sakın kötü düşünme. Her zaman olduğum gibi, sen o ameliyathaneden sağlığına kavuşmuş bi şekilde çıktığındada yanında olucam deniz gözlü prensesim benim.
(dedikten sonra göz yaşım düştü. Yağmur çoktan ağlıyordu. Hızlıca göz yaşımı silip gülümsedim.)
Seni çok seviyorum sakın bunu unutma. (dedikten sonra bir daha gözyaşı düştü. engel olamıyordum. kendımı sıkıyordum. hemen tekrar sarıldım)
Yağmur:Bende seni çok seviyorum.
Ben:(geri çekilip gülerek) Hadi git çok bekletme hemen ameliyatını ol gel bekliyorum.
Yağmur:(ağlarken güldü ve) Gelicem, bekle beni
dedikten sonra Yağmur'u ameliyathaneye zütürmek için odaya girdiler. Yollarını açtım ve Yağmur'u hareket ettirmeye başladılar. Arkada kaldığımda gözümden bi damla yaş düştü.
Ameliyathaneye doğru gidiyordu. Arkasından koştum ve koridora çıktım. Yağmur'un ablası, annesi, Aras, Dilara, ben, abim, annem, babam, herkes burdaydı. Babası hariç. Oda ameliyata girmişti. Tıbbı bir müdahaleye
ihtiyaç olur diye. Yağmur bana döndü ve gülümsedi. Gülümsedim ve
hep beraber"Bekliyoruz çabuk gel" dedik gülümseyerek.
Ameliyathaneye girmeleriyle orantılı olarak herkes çökmüştü. Göz yaşlarımı daha fazla tutamayıp duvara çöküp ağlamaya başlamıştım. Aras geldi ve koluma destek vererek yanıma çöktü. Herkes ağlıyordu
Hissiz bi şekilde karşı duvara bakıyordum. Yanağıma düşen damlalar, geçip gittiği yeri yakıyordu. bu hisse alışmıştım artık ve hissetmiyordum. istemsizce ağlıyordum. -
37.
+13Kafe dediğim yer bar tarzı bir yerdi. Sahibini tanıyordum. Abimin arkadaşıydı.Tümünü Göster
Fırsat buldukça uğrardık. Alkol vardı ama kesinlikle bar değildi. Sakin ve hoş bi mekandı. Çevremden öneri alıp burayı seçmiştim. Köşede bir yere geçtik. Çok kalabalık olmasada kalabalık bir mekandı. içecekleri söyleyip sohbete başladık. Alkol almamıştık. Aras abim ben ara sıra yapardık alışkındık az çok ama kızlar almaz diye düşünerekten alkolsüz birşeyler almıştık. Sohbet koyulaşırken, Aras ve Dilara arasındaki sohbette derinleşmiş gibiydi. Gülerek sohbet ediyorlardı. Birbirlerine olan bakışlarından bir çok anlam ortaya çıkabılırdı. Aras cidden etkilenmişti, bunu anlamak zor değildi benim için. Kızda etkilenmiş olsa gerek, çünkü bakışlarından başka anlam çıkarmak zordu. Gülerek Yağmur'a Aras ve Dilara'yı işaret ettim. Bakıp anladıktan sonra güldü ve konuşmadan birbirimizi izledik bir süre. Daha sonra ben bi dakika diyip ayağa kalktım. Karaoke vaktiydi. Önce bi konuşma yapacaktım. Mikrofonu alıp dikkatleri üzerime topladıktan sonra:
---Şarkıya geçmeden önce size birisini anlatmak istiyorum. Bu kız,
Gözleri, denizleri kıskandırma kapasitesine sahip,
Gülüşü, kelebeklere sonsuza kadar yaşama sebebi verebilecek,
Kokusu, pembe menekşelerin bile utanıp solmasını sağlayacak,
Saçları, dilsizleri dile getirecek güzellikte,
Güzelliği, şair olsam anlatamayacağım bir kız.
dedikten sonra Yağmur'a baktım. Şok olmuş ve utanmış bir şekilde beni izliyordu. Benim ona bakmamla herkes Yağmur'a dönmüştü. Utancından yüzünü saklamıştı.
Şarkıyı duyduktan sonra sözlerine eşlik ettim.
Seni gördüm göreli
Şaşırdım, dolaşırım bir başıma
Seni bildim bileli
Kaçırdım şu aklı başımdan
Elleri ellerime
Gözleri gözlerime
Saçları saçlarıma
Karışan bir sen olsan
(sözleri söylerken bir an olsun gözümü gözlerinden ayırmıyordum. Etkilenmiş ve utançla pür dikkat beni izliyordu. Nakaratı tekrar ederken inip yanına gittim ve diz çöktüm ve son kez tekrar ettim. Bu hareketimle birlikte kafasını aşağı eğmişti
Elleri ellerime, gözleri gözlerime, saçları saçlarıma karışan bir sen olsan? diyip sorar gibi baktım. Cevabı beklerken kalbim göğüs kafesimi parçalayacak gibi atıyordu. Sonunda kafasını kaldırmıştı ve bunca zamandır cevabını aradığım soruya vereceği cevabı verdi ve.. -
38.
+14 -1Planımız, grupça bir buluşma ayarlayıp karaokeye gitmekti. Orda şarkı söyleyip, şarkıdan sonra açılmayı düşünüyordum. Yağmur'a mesaj atıp, grupça bir buluşma ayarlasak nasıl olacağını sordum. Oda onayladı ve kararlaştırdık. Yeni edindiği kız arkadaşı, Aras ve ben olacak şekilde gelecekleri kararlaştırdık. Abimin arabasını aldım ve Aras'la yola çıktık. Önce Yağmur'u aldık. Yağmur ön koltuğa yanıma oturdu. Yağmur'dan gelecek kızın adresini aldık ve sürmeye başladık. Yağmur'dan kızın adını öğrenmiştik, Dilara'ydı. Eve vardığımızda Yağmur kızı aradı. 10 dakikaya ineceğini söyleyip kapattı. Klagib 10 dakika yalanından sonra Ben içimden dedim aha ağaç olucaz ama yapacak bir şey yok. Düşündüğüm gibi oldu. 15 dakika geçti derken kız hala inmiyordu. Aras artık sabrı taşmış bi şekilde söyleniyordu. Sakinleştirdim ve 5-10 dakika daha bekledik derken Aras artık dayanamadı ve yüksek sesle:
Aras:Hadi lan yeter artık kök saldım burda sanki podyuma ç...
derken dış kapı açılma sesi geldi, herkes o tarafa döndü. Aras dönüp, kapıdan çıkan kızı görmesiyle lafını yuttu ve ağzı açık bi şekilde kıza trene bakar gibi bakmaya başladı. 170 boylarında oldukça çıtı pıtı, sarışın yeşil gözlü, gayet güzel ve şık giyimli bi kız çıkmıştı. Aras hala şok olmuş bi şekilde kıza bakarken kız cevap verdi
Dilara:Kök salmanın beklemenden dolayı olduğunu sanmıyorum
dedi. Ben gülmeye başlarken Yağmur'la göz göze geldik. Oda gülüyordu ve birbirimize bakıyorduk. Bi süre öyle kaldıktan sonra Aras'a döndüm ve kendını toparlayıp gozlerını devirerek arabaya binmesini izledim. Kızlar etkilendiğini anlamamıştı fakat benden kaçmazdı. Bas baya kızdan hoşlanmıştı fakat kızla ilk konuşmaları güzel başlamış sayılmazdı. Ve güzel devam edeceğe de benzemiyordu. Bu yüzden sıkıntı olacak gibiydi. Aras inatçıydı. Kabul etmezdi fakat ettirirdik :D. Kızlarda arabaya bindikten sonra kafeye doğru sürmeye başladım. Önde Yağmur ve ben, arkada Aras ve Dilara oturuyordu. Kafeye vardığımızda arabadan inip kafeye girdik -
39.
+12Geldiğim yer bir uçurum kenarıydı. Arabanın kaputuna oturup manzarayı izledim. Ve Yağmur'la anılarımıza daldım. Onu barda ilk öpüşümü, ilk elini tutuşumu, omzumda ilk ağlayışını. Her şeyi düşündüm. Her şeyini ezbere biliyordum. Utandığı zaman gözlerini kaçırıp tırnaklarıyla oynamasını, ağlarken gözlerinin kızarmasını, heyecanlı olduğunda saçmalayıp, saçmaladığının farkına vardıktan sonraki yüz ifadesini, bütün mimiklerini aklıma teker teker kazımıştım. En sevdiği renk mor ve siyahtı. En sevdiği tatlı diye bir şey yoktu fakat şerbetliler hariç bütün tatlıları severdi. Çok fazla yemek seçerdi ve en sevdiği yemekler yaprak sarma ve mantıydı. Sigara kullanmaz ve kokusunu sevmezdi fakat o gün denemek istemişti. Pek sigara içmezdim zaten fakat onunla tanıştıktan sonra hiç içmemiştim sevmiyor diye. Uykuyu çok seviyor. Karanlıktan ve tek kalmaktan korkuyor. En sevdiği film Aynı Yıldızın Altında. Her izlediğinde ağlıyor. Çok inatçıydı. Pırasa, ıspanak, brokoli,yeşil zeytin, mantar asla yemezdi. et ve köfteyi bazen yer, bazen yemezdi. Ne seviyor ne sevmiyordu. En sevdiği çikolata karam'dı. iğneden korkar, hindistan cevizinden nefret eder. Muz sevmez, deniz yerine havuzu tercih eder. Vişne kiraz erik şeftali karpuz kavun en sevdiği meyveler.Tümünü Göster
Aklıma gelen düşüncelerle tebessüm ettim. Her karışını ezberlediğim, avuçlarının içini öpüp kokladığım gözlerine bakmaya kıyamadığım, gözlerinin dolması bile beni ağlatan kız şuan ölümle mücadele veriyordu. Ve ben, hastaneden gelecek olan haber doğrultusunda, burada ne yapacağıma karar verecektim. Deniz gözlüm olmadan, olmazdı. Kendimi çok kötü hissediyordum. Bekleyeceğime söz vermiştim ama ameliyat uzun sürünce ve dayanamayacağımı farkettiğim zaman buraya gelmiştim. Geçen zamanla beraber, uçurum beni kendine çekerken, bir süre daha oturduktan sonra kaputtan inip, uçuruma doğru yürümeye başlamıştım. Uçuruma bir adım kala durdum ve hissizce karşıya baktım. 14 saattir aralıksız ağlıyordum. Anılar gözümün önünden gitmiyordu. Bana vedalaştıktan sonraki, gitmek istemiyormuşçasına bakışı, arabadan inerken kapıyı açıp ayağını çıkarttıktan sonra, hemen geri dönüp, beni öptükten sonra hızlıca arabadan çarpıp, koşarak apartmana gitmesi. Ve arkasında malca sırıtan beni bırakması, Dokunmaya kıyamadığım kız şu anda ölümle pençeleşiyordu ve çaresiz olmak beni delirtiyordu. Tam ümidi kesip adımımı atacaktım ki beni durduran şey telefonumun çalması olmuştu. -
40.
+12Geldim beyler. Yemeğimi falan yiyip hazırlıkları tamamladım. Yeni part 15 dakikaya burda olur. Burda olanlar kendini belli etsin ve beğendiyseniz eğer partlara şuku atmayı unutmayın. Part yoldaaaaaaaaa
-
41.
+12 -1Kurtulmuş olmasına dua ederek telefonu açtım. Abimin tanıdık sesi kulağıma dolarken sabırsızlıkla ameliyatın sonucunu duymayı bekliyordum.
Abim:Oğlum nereye kayboldun lan haber vermeden nerdesin hadi gel bak bi delilik yapiyim deme, merak ettirme kendini hem Yağmur ameliyattan çıktı doktorla konuştuk ameliyatın beklediklerinden uzun sürmesi riski azaltmak adına daha dikkatli hareket etmelerinden kaynaklanmış. O yüzden uzun sürmüş oğlum hadi gel lan odaya aldılar kızı uyandığında seni göremezse ne düşünür bilmiyor musun, uyandığında yanında olmazsan ne düşünür bunu düşün gel lan şuraya kız uyanacak yakın zaman içerisinde.
içimi bi mutluluk kaplamıştı. fakat bi yanım inansa da, bi yanım hala inanmak istemiyordu. Bi yanım inanırken, bi yanım hastaneye gelmem için söylenen bi yalan olduğunu düşünüyordu. Bu kadar kolay olduğuna inanamıyordum.
Hissiz bir şekilde
Ben:Telefonu Yağmur'a ver. Sesini duymadan inanmam.
Abim:Kız odaya yeni alındı yakın zamanda uyanıcak oğlum yapma lan güvenmiyo musun bana hadi gel artık ne bekliyosun daha ameliyattan çıktı kurtulduk diyorum oğlum kurtulduk lan.
Ben:Uyandığında ara ve sesini duymamı sağla.
Diyip telefonu kapattım. Ağlarken gülümsemiştim istemsizce. Abimin söylediklerine inanmak istiyordum fakat emin olmalıydım. Eğer hastaneye gidersem ve ameliyatın başarısız olduğunu görürsem, Yağmur'suz geçireceğim zaman süresi artacaktı. Abimler başımdan ayrılmayacaktı. Bi yolunu bulur aklımdakini yapardım illaki fakat Yağmur'suz geçireceğim her saniyenin, ölümden daha beter olacağını bildiğim için emin olmak istemiştim. -
-
1.
0Bi seri yaz be panpa
-
2.
0Aynen panpa yavaşsın
-
1.
-
42.
+11Uçurum kenarında öylece oturuyordum. Sevgilim olmasını teklif ettiğim zaman geldi aklıma. Elleri Ellerime'yi söylemiştim. Duygularım karma karışıktı. Bi yanım uyandığına inanıp mutluyken, diğer yanım hala inanmayıp korkuyordu. Bu kadar çabuk ümidi kesmem belkide aptallıktı biliyordum. Ama ameliyat 10-12 saat sürmesi tahmin edilirken. Dahada uzaması aksilik olduğunu düşünmemi sağlamış ve beni bu fikre yöneltmişti. Abim daha dikkatli davrandıkları için uzadığını söylemişti ama bu düşünceden uzaklaşamıyordum. Aklıma gelen anıyla, o gün söylediğim şarkıyı mırıldanmaya başlamıştım. Şarkıyı bitirip, anıları mızı düşünmeye devam ederken kaç saat geçti bilmiyordum. Telefonumun tanıdık melodisi kulağıma dolarken, hemen telefonu açtım. Karşıma koysanız ve 7 gün 24 saat konuştursanız sıkılmadan dinleyeceğim ses tonunu duyduğumda, mutlulukla gözümden yaş düşmesine engel olamadım. Ağlıyordu.Tümünü Göster
Yağmur:(ağlayarak) Nerdesin sen, neden burda değilsin
Ben:(sesini duyduğum için geçirdiğim şok eşliğinde inanamayarak) A-alo Yağmur'um
Yağmur:Benim işte gerizekalı, nerdeysen gel hadi bekliyorum bekletme beni ben seni fazla beklettim biliyorum ama sen beni bekletme nolur hadi gel bekliyorum seni
Ben:Ta-tamam hemen geliyorum
dedim ve mal mal sırıtarak arabaya bindim.
Ne yavaş, ne hızlı bi şekilde sürmeye başladım. içimdeki heyecan geçmiyordu. Önüm boş olduğunda gaza asılıyordum fakat temkinliydim. Zaten gelirken bir kaza atlatmıştım, bir tanesine daha gerek yoktu, derken hastaneye varmıştım. Hızlıca arabadan inip koşarak hastaneye girdim. Girişteki kızdan, ameliyattan çıktıktan sonra hangi odaya alındığını öğrendikten sonra asansörü beklemeden merdivenlerden 4 er 5 er cıkmaya başladım. Çıkarken çarptığım insanlar umrumda değildi. yüzümdeki gülümsemeyle odaya çıkmaya devam ettim. Herkes koridordaydı. Koridora girdiğimde gözler bana döndü fakat umrumda değildi. içeride beni bekleyen bir afet-ül devran vardı. Hemen kapıyı açtım ve gördüğüm manzarayla gülümsememe engel olamadım. Yastığı dikleştirip, sırtını yaslamış eliyle oynuyordu ve ben odaya girdiğimde bütün dikkatini bana çevirip, gülümsemişti. Hemen beklemeden koştum ve sarıldım. Kokusunu uzun uzun içime çektim, O kadar süre ameliyatta kalıp, hastanede durmuştu ama hala kokusu başımı döndürürcesine burnuma hücum edebiliyordu. Mutlulukla gözümden düşen yaşa engel olamadım. Ve geri çekilip, yüzünü gözünü dudağını, minicik burnunu her yerini öptüm ve kokusunu uzun uzun içime çekip alnını alnıma yasladım. Özür diledim ve tekrar sarıldım. Ayrılıp yanına oturdum ve elini tuttum.
Kızgın olmaya çalışarak ama olamayarak
Yağmur:Neredeydin gerizekalı neden uyandığımda yoktun neden beklettin beni
Ben:Hava almaya çıkmıştım güzelim geldim işte burdayım
deyip ellerini öptüm. -
-
1.
+3birebir yaşamış gibi hissettim, gözlerim doldu. insan olduğumu duygularımın olduğunu hatırladım, eyvallah kardeşim
-
1.
-
43.
+9Sezen Aksu- Vazgeçtim dinleyerek okursanız sevinirim.
Aradan baya bir süre geçmişti. Hala aynı pozisyonda duruyordum. Çevreden gelen uğultulardan hiç bir şey anlamıyordum. Bir kaç kez omzumda dokunmuşlardı ve bir şeyler yemeyi, içmeyi teklif etmişlerdi fakat tepki alamayınca üstelememişlerdi. Saatler geçtiğini tahmin etmek zor değildi. Bu ameliyat neden bu kadar uzun sürmüştü? 10-12 saat sürmeyecek miydi?
Saatime baktığımda çoktan 14 saat olduğunu gördüm ve aklıma gelen düşünceyle sessizce ağlamam hıçkırarak ağlamaya dönüşmüştü. Gözlerim ağlamaktan şişmiş, uyku da üstüne konulunca gözlerimin berbat bi halde olduğunu tahmin edebiliyordum. içime düşen olumsuzluk hissine kapılıp, Düştüğüm boşluktan kurtuldum ve etrafıma bakındım. Sadece annem, babam ve Yağmur'un annesi vardı ve uyuyakalmışlardı. Aklımdan geçen düşünceyi uygulamaya koydum ve hastanenin çıkışına doğru yürümeye başladım. Yürürken gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. ilk defa Deniz Gözlüm e verdiğim sözü tutamayacaktım. Ama artık bir anlamı yok gibiydi.i. Sanki duyabilirmiş gibi, Deniz Gözlüm'den defalarca kez özür diledim. Abimin arabasına yöneldim ve bindim. Araba zaten Yağmur hastaneye gelmeden öncede bendeydi. Arabaya bindim ve hızlı bir şekilde sürmeye başladım. Fren kullanmıyordum. Her gördüğüm arabayı solluyordum. Az kalsın kaza yapıyordum ki son anda adamın hamlesi ve benim farkına varmamla kazayı bir şey olmadan atlattık. Öğlen saatleriydi. Bazen sessiz ve sakin bir ortama ihtiyacım olduğunda geldiğim yere gelerek arabayı parkettim. -
-
1.
0yazsana lan adam akıllı bitirsene hikayeyi prim mi kasıyosun adam akıllı yaz
-
1.
-
44.
+9Şoktan çıkıp gözlerim dolu bi şekilde Yağmur' a baktığımda, ağladığını görmüştüm. Yüzüme bakarak ağlıyordu. Bu sırada Doktor bir şeyler anlatıp, Yağmur'un anne ve babasıylaTümünü Göster
odadan çıkmıştı. Gözlerimde biriken yaşlar, yer çekimiyle verdiği savaşı kaybedip, yere düşmeye başlamışlardı. Ağlayarak Yağmur'un yanına ulaşıp yanına yattım ve sarıldım.
Ağlıyorduk.
Ben:Neden söylemedin?
Yağmur:(kekeleyerek ve hıçkırarak) He-herşey ço-çok güzeldi seninleyken. Canımız sı-sıkılsın i-istemediğim için söylememiştim.
dedi kollarımda ağlarken.
Her şeyi anlattı. ilk tanıştığımız gece ağlama sebebi, tümörü öğrenmesiymiş. Yağmur hava almak için sokağa çıkmış ve yürürken, yorulup kaldırıma oturmuş.
O sırada yanına oturmamla herşey başlamış.
Doktor'un ağzından dökülen sözler kulağımda yankılandı,
Doktor:Öncelikle geçmiş olsun. Yağmur'un beynindeki tümör tahmin ettiğimiz üzere yayılmaya başlamış. Kötü huylu tümörün, oldukça hassas bi bölgede olduğu
yetmiyormuş gibi, virüs gibi yayılmaya da başladı. Tekrar söylüyorum. Ameliyat fikrini düşünürseniz, tümörün bulunduğu bölgeden dolayı ameliyattaki risk neredeyse
yarı yarıya. Fakat ameliyat olmazsa da, bir süre sonra tümör gittikçe yayılacak ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkacak. Bu bir süre ise 6-12 aya tekavül ediyor.
Zor bir karar olduğunu biliyorum, ama her geçen dakika, tümör daha çok yayılacak ve ameliyat kararını ne kadar geç verirseniz, risk o kadar artacak.
Buradan sonrasını dinlememiştim. Ve odadan cıkmıslardı. Bir süre Yağmur'la öylece yattıktan sonra odadan çıktım. Annesi, babası Aras ve Dilara kapıda bekliyordu.
Annesi ve babası içeri girdi. Aras ve Dilara olanlardan habersiz bir şekilde bir şey anlatmamı bekliyorlardı. Aras o halimi görünce hemen ayağa kalktı ve yanıma gelip sarıldı.
Sarılarak ağladım. Bir şey olduğunu anlamıştı. Son zamanlarda bayıldığını, sorduğumda uydurduğu bahaneleri falan Aras'ada söylemiştim. Eğer bundan bir şey çıkmasaydı
bu halde olmayacağımı bildiği için üstelemedi ve anlatmamı bekledi. Aras ve Yağmur arasında abi/kardeş ilişkisi gibi bir ilişki vardı. Çok alışmıştık hepimiz birbirimize.
Sürekli beraberdik. Bahçeye çıktık. Olanları anlattığımda, şok olmuşlardı. Aras'ın gözleri dolmuş, dokunsalar ağlayacak kıvama gelmişti. Dilara çoktan ağlıyordu bile. Aras,
Dilara'nın ağladığını gördüğünde çekinerek kollarını sardı. Dilara da sarılışına karşılık vererek usulca kollarını beline sardı. Şuan aklımdaki tek soru, acaba ailesi ameliyatı
kabul edecek miydi? Yoksa böyle devam mı edecekti bu?
Çok zor bir karardı. Yağmur'u kaybetme korkusuyla tekrardan ağlamaya başladım. Yağmur'un odasının bulunduğu kata çıktık. içeride annesinin falan olduğunu varsayarak
dışarıdaki sandalyelerden birine oturdum. Hissiz bir şekilde karşıya bakıyordum. -
45.
+9beyler sigara molasındaydım geldım devam edıyorum kusura bakmayın
başlık yok! burası bom boş!