Barakaya girdik içi  çok güzel kokuyordu . O görmüş  olduğum insan suretli şeyden iz dahi yoktu .

Ama hala korkuyordum.  Ve Asafda  her şeyi  bir bir biliyordu.

Bu beni daha da korkutuyordu .

Çay demledi, o süre zarfında biraz daha sakindim .

iyı birisi miydi diye düşünmeye başladım,

Çayımı önüme getirdi , şeker yoktu kenarında.

(-)Ben (+) Asaf

- Buralarda şeker kullanılmaz mı ?

+ kullanılır, kullanılır da . Sen ne yapacaksın şekeri ?

Diyerek anlamlı anlamlı bana baktı. 

Şekersiz çay içtiğimide bilmişti, bunun üzerine tabağın üstüne bardağı bıraktım ve

- Sen cin misin ? Beni mi öldüreceksin? Oynama artık benimle , kimsen konuş? Benden ne istiyorsun yeter lan artık

Diye bagırdım ve sinir krizi geçiriyordum. 

+ Sakin ol delikanlı,  ben de senin gibi  Allah'ın bir kuluyum.  Ona inanırım ve ondan korkarım.  Sana dokunamam.  Meraklanma , iç çayını.

Böyle diyince, çayda bir şey var mi diye aklıma takıldı ve

- Ben şekersiz çayı içmem, al sen iç

Dedim. ADAM bunca kabasoze karşılık güleriz gösteriyordu

+ tamam o halde için ferahlasın , ben içerim

Demez mi !

Ulan aklımı okuyordu resmen , ayağa kalktım ve ben artık gidiyorum yeter dedim .

+ Due delikanlı, nereye gidiyorsun ? Tekrardan o rüyaları göreceksin ve buraya düşeceksin

Dedi . Şok oldum , olduğum yere çöktüm

- Sen bunları nerden biliyorsun ?

Diye yüzüne baktım masum ve çaresizce

Hikayeyi koparacak partı yazdım. Devdıbını da ekliyim de heyecanınız kesilmesin arkadaşlar . Finali toplu yapayim. Parca parca olması en sonu.

Prim filan diyenler, bir kere bile şuku , nick6 vs istedim mi?

21 .00 da burada olun.

SEZONU BITiRiYORUZ

+ Sen buraya gelen 7. Kişisin Kufur  Babasi 

Adımı da bilmişti, artık oldukça endişeleneniyordun.

- bunların hepsi , bunların hepsi nasıl olur ?

Bir anda sureti değişti, üzerime doğru atıldı.

Korkudan bayılmıştım.

Ayıldığım  da bir zincir ile sandalyeye bağlıydım.

Salavatlar getiriyordum , gözlerimden yaşlar geliyordu.

Korku içinde haykıra haykıra ağlamaya devam ediyordum.

Evim bütün odaları, kanlar içersindeydi.

Dün geceki güzel barakadan eser yoktu .

Bir anda odadan içeriye girdi Deli Asaf ;

ANMA  ONUN ADINI BURADA , ANMA ONUN ADINI BURADA

Diye bağırmaya başladı, arapça bir şeyler söylemeye başladı.  Ben korkudan yine bayılmıştım.

Ayıldığım da her yer kapkaranlıktı.

Vücudumun her yerinde yara izleri vardı.  Sanki , sanki birilerk bama işkence yapmıştı.

Bedenim de ki acıyı hala unutabilmiş değilim

Gözlerim yoğuşuk görüyor, ellerimi hareket ettirmeye mecalim yoktu .

Evin her duvarında kanlarla arapça simgeler ve gözler vardı .

Sanki 100 lerce şey beni izleyip gülüyordu.

Asaf daha gelmiyordu.

Buna o esnada seviniyordum. Çünkü korkudan dişlerimi birbirine vuruyordum ve kırılmaları hiç de anormal olmazdı.

Yaşamayanlar bilmez !

12 saat sonra, tekrar sabah oldu . Açlık hissetmeye başlamıştım. Dudaklarim kupkurydu.

Bir anda kapıdan bir sesler gelmeye başladı. 

- SUUU SUUUU VERRRR

Diye bağırmaya başladım.  Fakat sesime karşılık veren yoktu .

Gelen her kimse  korkmaya başladım.  Kapının olduğu yerden baaaamm diye bir ses geldi .

Ve kapı olduğu givi içeriye doğru parçalandı.

Olamaz ! Bu o dayıydı .

Kahvehanede bana çay ısmarlayan

- ALLAH rızası için çıkart beni burdan dayi

Dedim.

Gelin gelin diye seslendi .kahveden bir kaç tanıdık yüz de buradaydı.

Dayının arkadasından onlarda içeri girdiler , zinciri balta ile parçaladılar.

Hızlıca ordan çıktık, araba ile köy kahvesine zütürdüler beni.

Tir tir titremeye devam ediyordum.

Hemen dükkanın içine girdik ve kapıyı örttüler.

Olanları bitenleri anlattım  ve onlarda şöyle ded

Onun yüzünden  başının belaya girmesi beni uzer . Daha körpesin.  Ne işin düştü ona senin ?

- Şu 2 mahelle gerideki eski ev , orası onunmuş amca . Orayı soracaktım.

Biz konuşurken, diğer masadakiler de kulak  verip bizi dinliyorlardı.  Bunu hissede biliyordum .

+ Hangi ev ? Şu amcasından kalan mı ?

- evet

+ Oğul, aman ha sakın . Ailen yok mu senin ? Dön var evine git . Ailene git buralarda işin nedir hele detaylıca bir anlat bakalım.

- Ilani  gördüm ve evi incelemek istiyorum , kiralıkmış

+ ne diyeyim madem öyle ( açıklamak  istemediğimi anlayarak ) var git yoluna.  Allah seni korusun .

- Dayı de hele bana ; nerede bulurum bu Deli Asafı.

+ onu buralarda bulamazsın delikanlı , ilçenin girişinde sağ da bir patika yol vardır. Otlar bürünmüştür o yola , kimsecikler gitmez . Hayvanlar bile , o otları  yemezler . Öyle nalet bir insandır o herif . Işte o yoldan ilerde, otların ardında bir küçük baraka vardır.

Orda kalır zağar , şu köşkü bu hale getirdiler ya bütün ahali hayretler içindeyiz yillardir . Köyümüzün ev güzel malikanesiydi . Ataları köy ağalarıydı ...

Şeklinde devam etti, gerçekten bu Deli Asaftan  da evden de korkmuştum. Olanlar daha da korkunçtu. 

Buna kendimi hazır hissetmiyordum ve canımı risk edemezdim . Bu sebeple bu dayıyı dinledim ve evime geri döndüm.

(- )ben. / ( +) dayı

+ bak oğul; seni buralarda ilk defa görüyorum. Ve belli ki yabancısın. Sordugun kişi pek tekin birisi değildir, ...

Cumartesi gecesini pazara bağlayan bu gece yarısı.  Ayrı rüyayı tekrar tekrar gördüm.

Ecel terleri  içersinde uyandım, tekrar yattım, tekrar uyandım ve sabahı zar  zor ettim.

Ailem durumdan habersizdi. Hakkımdaki en büyük detayı o dayıya vermiştim.  Başkada ilerisi yoktu.  Kimse olanı biteni bilmiyordu.

Ama daha dayanamıyordum, gerçekten ya kurtuluşum orasıydı ya da sonum.

Rüyama her seferinde giriyor ve beni rahat bırakmıyordu.

Erkenden yola çıktım ve araba koye girmeden o patika başında; Müsait bir yerde diyi verdim .

Şöför : Az daha var meydana yabancı hele otur

Ben : Benim isim buradadır kaptan; ac sen kapıyı

Dememle beraber arabadaki herkes bana doğru bakmaya başladı. 

Kapıyı açtı ve hemen kendimi aşağı attım.

Bi sıkıntı dolmuştu içime , o bakışlar yüzünden.

Ama emin ve kararlıydım gidecektim. Zaten Başkada bir çarem yoktu .

Otları ellerimle aça aça yürümeye başladım.  Yılan olmasindan  endişe ediyordum yalnızca.

ilerde derme çatma bir baraka gördüm.  Söylenene göre evi buradaydı. Fakat ilginç olan , her köy barakasi yanında ufak ta bir alan olurdu. Tuvalet için. Burada yoktu , ilginçti.

Sessiz adımlarla yaklaşmak en iyisi diyedir düşündüm.  Hafifçe yaklaştım ve tek camından içeriye baktım. Kimse yoktu bir kaç..

O DA NE  HAY ANANI gibEYiM !

Bir anda camın dibinden birisi cama yüzünü yapıştırdı.

Ne olduğunu anlamamıştım,

KOŞA KOŞA GERiYE  DOĞRU  gitmeye başladım.

Otları yara yara zıplaya zıplaya gidiyordum ki

Önüme çıkan bir adama çarptım.

Beni kollarımdan tuttu ,

ADAM:sende kimsin çocuk?

Ben :beee beee beennn  asaf beye bakmıştım ama gidiyorum 

Diyerek gitmeye çalıştım.

ADAM: Asaf benim , evime mi girdin yoksa

Bunu duyduktan sonra kanım donmuştu.

Ben ::Hayır girmedim , iyi günler size.

Diyerek kaçmaya yeltendim.

Deli Asaf ; olur mu öyle, gel bakalim bir çay içelim.

Ben : yok teşekkür ederim

Deli Asaf : Gel sen gel

Diyerek kolumdan tutup çekiştirdi.

Görünüm olarak, saçı sakalı birbirine karışmış, yeşil gö

Son kısa part ı girdik . Bundan sonra uzun uzun geliyor . Sıkı durun ! Bitiriyoruz

Tam çayı yudumlayacakken bir an arkamı döndüm ve geri döndüğümde amca ortada yoktu. Çay da yoktu. Dilim tutulmuştu. Zaten hala deli asaf ın hikayesinin etkisindeydim. Olayı anlatan amca hala biraz arkamda duruyordu.

Tüm bu olanları öğrendikten sonra biraz irkilmiştim. Rüyamda gördüğüm evde böyle korkunç olaylar olmuş olması beni iyice germeye başlamıştı.

Olayları anlatan amcaya teşekkür edip eve doğru ilerledim. Adımlarım sanki beni geriye doğru çekiyordu. Bu ev de önceki gibi harabeye dönmüştü. Dış kapının kolunu tuttuğum gibi elimde kalmıştı. Ev tüm heybetine rağmen dökülüyordu. Ancak buraya bir giriş yolu bulmalıydım. Bunca macera boşa gitmemeliydi.

Bahçenin sol arka tarafında birkaç köpek kulubesi vardı. Etrafı demir tellerle kapatılmıştı. Sağ arka bahçeye doğru ilerledim. Aralarında 2-3 metre boşluk bulunan 2 pencere vardı. Bana yakın tarafta olana taş atarak kırdım. Pencere panjuruyla beraber evin içine düştü.

Zor bela evin içine girdim. içerisi önceki evin aksine daha lükstü. Örümcek ağı falan da yoktu. Sanki birileri girip temizlemiş gibiydi. Mutfaktan evin koridoruna çıktım. Ev dubleks olduğu için geniş bir koridoru vardı. Etrafa biraz bakındım ve sağ tarafımda küçük bir odadan loş bir ışık geldiğini gördüm. Evin tüm perdeleri çekiliydi, güneş ışığı olamazdı.

Korka korka odanın kapısını araladım. Odada eski bir gardrop bir de 70'lerden kalmış gibi duran bir yatak vardı. Işığın nereden geldiğini anlamamıştım. Sanki ışık kaynağı ben girince yok olmuştu. Yatağın üzerinde küçük, günlüğe benzeyen bir not defteri vardı. O defterde bir şeyler olmalıydı. Defteri almak için yatağa doğru ilerledim. Tam o sırada odanın kapısı çok gürültülü bir şekilde kapandı. Kan ter içerisinde arkamı döndüm. 30-40 yaşlarında bir adamdı karşımdaki. Sen kimsin diye bağırdım. Ben emlakçıyım dedi. Sakince. Ne yapıyorsun burada demeye kalmadan adam üzerime atıldı. iki adet zenci arkadaşını çağırdı beni gang bang yaparak gibtiler. O gün bugündür zütümün üstüne oturamam.

Okumam ama rez

Amın evlatları 3 günde bir girip 2 entry giren yazarlar var adama laf yapmayın burda

Yaz huur çocu

Okurum ben bunu da aq hikayeyi biyere yazıp bi kerede atsanıza aq yok işim çıktı yok şöyle oldu şarjım bitti sigara içicem yaz işte aq bi kenara part part fışkırt sonra gibicem ya sinirlendim bak yine

iş yoğunluğuna sokim primci zütveren seni

Hadi rez hadi

YARIM BIRAKACAK huur ÇOCUĞU BEYLER BOŞUNA OKUMAYIN LiSELi ZATEN AMINAKODUMUN SALAĞI

Rez sağlam hikaye gelecek gibi

Senin yazacan hikayenin aq asaf seni diğer zencilerle kanittirsaydi keske

rezz asaf seni barakada züt kıllarından tavana asıp gibecek

Yaşayarak okudum panpa çok sürükleyiciydi klavyene sağlık

BOŞUNA OKUMAYIN ŞU SALAĞIN DiĞER HiKAYELERiNE DE BAKIN YARIM BIRAKIP ZAA KANDIRDIM DiYOR AMK SALAGI