+33
-2
10 aydan sonra ilk defa cok kısa bir mutlulugun ardından yine mutsuz uyanıp o monoton hayatıma devam edecektim. işe gidecektim mutsuz mutsuz. işe geldim, yüzümden düşen bin parça, sabah shiftini paylastıgım kız ne oldu ne oldu diye iş atarak basımın etini yiyor, yok bi sey diyip başımdan savıyorum. Cafenin salonunun yerlerini süpürmek gerek müşteriler gelmeden, koyulmuşum işime. Telefon da sarjda. 1 saat sonra işim anca bitti, aldım telefonu elime bağladım nete. Bağladım da sanki havadan bi mesaj gelecek amk diye kara kara bekliyorum.. 0545 le başlayan tanımadıgım bir numara mesaj atmış. Lan dedim yoksa!!! Olamaz? Şans benden yana güler mi ki acaba amk diye açtım mesajı baktım ve hakikaten de şans bu sefer benden yanaymış beyler. Hiç beklemediğim ama gelmesi için iki aylık maaşımı feda edeceğim o mesaj geldi. Diyor ki sevgili XXXX, (Ulan ben bunları yazıp gözlerimi doldururken, umarım şuan mutlusundur, 5 saattir hepsini harfiyen yaşamak icin kendime bu işkenceyi yapıyorum ya neyse amk) Diyor ki sevgili XXXX
Merhaba AAAA, Ben XXXX. Umarım yanlış anlamazsın ya numaranı Nilgün hanımdan aldım da dün akşam petshopun tavsiye ettigi veterinere gidersen ve eğer memnun kalırsan bana da haber verir misin? Cok tesekkür ederim.
Lan!!! Cok fena faka basmıştım. Benim gibi zeki bir insan nasıl olur da kızın numarasının Nilgün Hanımda da olabilecegini tahmin edip ona da yazmaz? Aptallık etmişim. Şeytan beni ona kavuşturmamak için her şeyi yapmıştı resmen fakat kız azimle beni bulmuştu. Helal demek istiyorum çünkü gerçekten kalp kalbe karşıymış. Her neyse, hemen mesaja cevap verdim, dedim olur mu öyle şey ya bende numaranı petshoptan istemistim fakat aramamıssın, nilgün hanımdan almak aklımın ucundan bile gecmedi. Dün o kadar bıraktın bizi, bir teşekkür bile edemeden karambole geldi her şey. izin ver bugün sana teşekkür amaçlı bir kahve ısmarlayayım işten çıktıktan sonra. Cevap, pozitifti. Tamam bile demeden nerede kacta bulusuyoruz dedi. Sanırım ona karsı hissettiklerimi o da bana karsı hissediyordu ki böyle davranıyordu. Fakat söyle bir durum daha var, eğer o da benimle aynı hissetseydi, sizce bunları buraya yazar mıydım? En azından bu kadar kolay unutulur muydum? Hoş ya, cok uzun süren bir birlikteligimiz olmadı ama bu beni fazlasıyla yıktı bitirdi. Sanırım ben biraz fazla çizdirmişim kafayı. Kız ne yapsın ki. Hayat devam ediyor. Ya da onun deyişiyle?? Life goes on! olabilir de bu. Her neyse ikimizinde tercihi, Caddebostan Caribou idi. Buluşma saatine yarım saat kala işten cıkacaktım ve o yarım saatlik sürede hem eve gidip hazırlanacaktım hem de yarım saatlik yolu bir daha gidecektim. 15 dk mesafe olan evime sizi temin ederim koşarak 3 dkda gittim ki kimileri buna abazalık degil hayır efendim! bunu acıklamaya, şairler, müzisyenler, yazarlar yetmez. Hepsini geçtim, benim kalbim yetmedi buna. Eve gittigimde daha 27 dakikam vardı. Dusumu aldım, en güzel kıyafetlerimi giydim, en güzel kokuları sıktım, evden cıkıp taksiye atlayıp gittim caddebostana. Sans benden yanaymıs ki XXXX den önce vardım oraya. O oraya vardıgında yine ışıl ışıl parlıyordu, bir elbise giymişti, zaten güzel olan kız benim gözüme milyon kat daha güzel geliyordu. Hele beni görünce bir gülmesi vardı ki, o gülüşü cerceveletme imkanım olsa, ömrümün sonuna kadar evimin en güzel köşesinde saklardım. Karsılama faslından sonra içeri geçip kahvelerimizi aldık, bahceye oturduk konusuyoruz, havadan sudan, okulundan, hayatlarımızdan, yasantılarımızdan. O anlattıkca ben dinliyorum, sıra bana geliyor, ama anlatamıyorum.. Dinlemek gidiyor hoşuma. Bana taylanda gittiginde boynuna yılan dolayarak çektirdigi fotoyu gösteriyor, ben bakıyorum, tekrar anlatıyor bir seyler. O sırada annesi arıyor, bir çince konusması var, keske dedim, keske bizim ülkemizin de anadili cince olsaydı. Orhan Pamuk bu konusmayı yasarken görseydi eğer, adım gibi eminim ki 10 tane çince eseri olurdu. Herneyse, önümüzdeki hafta tatile kıbrısa gidecekti, ve köpegini bırakabilecegi bir veteriner pansiyonu arıyordu. Yarın buldugu bir yere görüsmeye gidecekti, ne zaman gidecegini sordum, eğer 4 ten sonra giderse ona eslik edebilecegimi söyledim. Cok iyi karsıladı, sevindi bile. Sözlesip kalktık, evine bıraktım. Eve gittigimde de tekrar konusmaya basladık falan mutluluktan Pollyannaydım resmen. Yataga kafamı koydugumdaki huzur u hiçbir zaman yaşamamıştım. Fakat şunu bilin ki, hayatınıza bu kadar çabuk girebilen bir insan, aynı hızla hayatınızdan çıkabiliyor da. Siz siz olun, asla ve asla, benim yaptıgım gibi daha ilk günden bir kıza karşı yelkenleri suya indirmeyin. Azıcık metanetli olun. Ben 3 aydır uyku uyuyamıyorum, sabah ezanını duymadıgım günlerin sayısı cok fazla. Bu durum beni üzüyor. Ayrıca, bir daha tanımadıgınız kişiler hakkında, çinliler yok şöyle leş, yok böyle leş falan filan deme. Sen cok mu farklısın? Senin vatandasın oldugun ülkede kac hıyar ağası kadına el kaldırıyor haberin var mı? Okumak istemiyorsan gidersin bu kadar basit. Yalan söyledigimi düşünenler de okumayabilirler zorlamıyorum kimseyi. Beni dinleyen, halden anlayan kardeşlerim illa ki var. Ben burda çöküşümü anlatıyorum, beklemede kalın devamı yolda.
Tümünü Göster