Normalde hikaye bitmişti fakat olanları anlatmak gerekiyor sanırım. bu zamana kadar yediğim kazığı kazık sanıyordum. beterin beteri varmış. bundan sonra yaşayacaklarım kazığın daniskası galiba. Şu ana kadar yaşadıklarım bana kazık atılmış gibi değildi biraz şanssızlık ve kendine hakim olamama vardı fakat maalesef devamı gelecek ve harbiden kazığı yiyecekmişim haberim yokmuş. Kazık yedim diye açtığım başlık meğer benim kazık yiyişime şahit olacakmış.

---

Her şey iyi güzel gidiyordu beyler düğün için gün belirledik salon tuttuk, kızla hamile de kalsa sevişmeye devam ettik. Okulu dondurup çalışmaya başladım. Biraz babamın yardım etmesi, biraz krediyle ev aldık içini döşedik yengenizle artık beraber yaşamaya başladık. Yengenizin ailesiyle babam görüştü istedikleri tek şey madem bu taku yediler evlenip gereği neyse yapılmasını istiyoruz yalnız maddi çok fazla desteğimiz olamıycak durumumuz iyi değil (babasının şirketi batmak üzere, markalaşan başka bi firma pazar payının çoğunluğunu almaya başlayınca gerileme dönemine girmişler borçsuz şirketi kapatmaya çalışıyor dükkanı.) Küçük bi nişan da yeterli salona masraf yapmak istemiyorsanız gerek yok dediler. Babam olmaz öyle belki zoraki bi evlilik ama biz gelinimizin yüzünü yere eğdirmeyiz demiş babamda. Yani anlayacağınız ev,salon, kına şu bu her bişey bizden çıkıyordu. Olsundu beyler umrumda değil seviyordum, çocuğumun annesi olacaktı buna değerdi. biz isteyerek yapmıştık zoraki sayılmazdık bana göre o kadar.

---

Kına yaptık önce beyler baba memleketinde ayrı, anne memleketinde ayrı, onun baba memleketinde ayrı. Kına bitti bu yorgunlukla düğünde nasıl oynıycaz muhabbetleri yapıyorduk. Ankarada bi salon tuttuk zar zor bi yer bulup tanıdıktan durumu anlatıp zorla pazar günü adamlarda ki lüxe bak düğün yapmıyorlar pazar gününe aldık. Herşey hazırdı biz bu arada hala sevişiyoruz. Karı koca gibi yaşamaya başladık sabah kahvaltı akşam yemek, bişey aşerince git al gel bildiğiniz artık evliydim, babaydım. Damatlık, gelinlik hallet derken 31 Temmuz da beyler düğünümüz vardı keşke gelseydiniz çok güzeldi o maldan düğün salonu gözüme artık daha güzel geliyordu. Düğün zamanı geldi çattı içeri de çağrılmayı bekliyoruz heyecandan geberiyorum sonunda çağrıldık. Kapıdan çıkarken ben bu çocuğu doğurmak istemiyorum dedi. Beyler beynimden vurulmuşa döndüm. Duymazlıktan geldim demedi saydım sadece bakıp kafamı çevirdim. Kamil dedi. Sonra konuşuruz bunu sırası değil şimdi dedim. Sırası konuşmamız gerek dedi. Sonra manken sonra canımı sıkma şimdi benim dedim. Koridordan yürüyüp yerimize oturana kadar bi gariplik yoktu gülümsüyor eğleniyordu. Sadece çocukla bi sıkıntısı var sanırım bu kadar erken istemiyor gibisinden düşünüp kafamdan çıkardım. Dans ederken dans sonunda beni öpünce vs daha da moralim yerine geldi.

---

Sıra düğünün en önemli kısmına geldi panpalar, hani şu gelinle damadın evet diye bağırıp birlikte olduklarını ömürlerini artık beraber geçireceklerini cümle aleme haykırdıkları kısım. Çok sevdiğimiz bi abimize giydirmişler kırmızı bişeyi havuzun başında masa siz şuncann oğlu kamil şöyle böyle sayıp kabul ediyor musun diyecekti ki dayanamayıp Evet diy bağırdım. Sakin ol oğlum sözümü bitirmedim acelen ne dedi güldük eğlendik çoğu güldü bi gülüşme sesi duydum o an. Yengenize baktım oda gülüyordu. Mutluydu. Ya da ben öyle sanıyormuşum. Sıra ona geldi şuncanın kızı şuncanın oğlunun kabul ediyor musun durakladı beyler.4 missisipi durakladı. 5 missisipi diyeceğim sırada hayır dedi beyler.

Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır

beynimde yankılandı.