Ayrılığın üstünden haftalar geçmişti. Okula başlayalı çok olmuştum. ilkbahar aylarıydı. Okulun en güzel olduğu aylar.Ama bana zulüm gibi geliyordu. Gizem bensiz dolaşıyor bensiz yiyip içiyordu. Benimse her lokmamda her adımımda her konuşmamın başında Gizem vardı. Yanımdakiler sürekli unut olum boşver kız mı yok başka diyorlardı.Yok diyordum. Gizemden başka kimse yok. Lafa gelince de bana odun derlerdi. Aşktan meşkten ahkam keserlerdi. Hissettiklerim hakkında bir gram düşünceleri yoktu. Ayrıldığımız günden beri Gizemle hiç konuşmamıştık.Ne bir mesaj ne bir selam. Artık birbirimizi görmezden geliyorduk. Hayatım tekrar çıkılmaz bir hal almıştı. Okuldan eve evden okula gidip geliyordum…Gizemden önce de böyleydi ama o zamanlar en azından bilgisayar kitaplar zevk veriyordu.Şimdi hiçbir şeyden zevk almaz olmuştum. Bazen yemek yiyip yemediğimi bile unutuyordum.Bir akşam facebookta dolaşırken Gizemle bir çocuğun fotoğrafına rastladım.Çok samimi bir poz değildi ama yan yanaydılar fotoğrafta. Dondum kaldım. Aklımdan anılarımız tek bir şeritte geçti gitti. Herkes ben gibi sevecek diye bir kaide yoktu ya…

Okula kinle nefretle gidip geliyordum. Gizeme karşı beslediğim duygular asla değişmeyecekti ama ona çok kızmıştım. Daha 1 ay bile olmamıştı ayrılalı.Ne çabuk unuttu da başkasını bulmuştu anlayamıyordum.Bir gün sınıfta yine robot gibi otururken başka bir sınıftan bi grup kız geldi yanıma. Biraz konuşalım mı dedi içlerinden birisi.Ben de ne için dedim.Ya bizim bir arkadaş var da senden hoşlanıyormuş acaba bi deneseniz nasıl olur dedi konuşmaya devam eden kız. Sonradan öğrendim adı Ezgiydi.Ben bir şey demedim etrafıma bakındım. Gizem göz ucuyla bizi dinliyordu. Sonra olur dedim sevgilim yok konuşalım çıkışta.O an Gizeme aklımca karşılık veriyordum. Kız kim nasıl birisi adı ne hiçbir şey bilmiyordum. Zaten çıkacağımdan değil de işte amaç Gizemi kıskandırmaktı. Başarılı da olmuştum. Onlar gittikten sonra Gizem yanıma hışımla geldi. Yakamdan tuttu. Gerçekten bu muydun sen dedi.Ben de ne var dedim olamaz mı. Olur dedi. Karaktersizsen olur. Daha ayrılalı bir ay bile olmadı. Tabi bunu umursar mısın bilmem dedi.Ben de sen umursadın mı dedim. Ayrıldıktan 2 hafta sonra kendini bir erkeğin kollarına atan ben miydim dedim. Gelmiş bi de utanmadan hesap soruyosun şaka mısın sen dedim. Gizemin gözleri dolmuştu. Dudakları titremeye başladı. Sonra eli yanaklarımda patladı. Sınıfın ortasında bana öyle bir sert tokat atmıştı ki herkes dönüp bize bakmıştı.

Okul çıkışı kızın yanına gitmedim. Zaten gitmezdim ama bu tokattan sonra lafını etmeye bile gerek yoktu. Alper yanımda eve gidiyorduk sessiz sessiz. Neden kavga ettiniz olum yazık ediyosunuz birbirinize dedi Alper.Ben de suç onda dedim. Ayrılan o 1 hafta sonra başkasının kollarına koşan o ben yapınca suç mu dedim. Kimin kollarına koşmuş dedi Alper.Ben de facebookta gördüm fotoğraf atmış bi erkekle dedim.Ben eve gidince bi bakayım araştırırım sana söylerim sonra dedi.Ben de kafa salladım. Gece 12 ye doğru telefon geldi Alperden. Olum her şeyi berbat etmişsin dedi. Noldu dedim. Gizemin sevgili olduğu falan yok o çocukla dedi devam etti. Gizemle konuştum seni aramadan önce. Neden böyle oldunuz falan biraz ağzından laf almaya çalıştım. Kız ağladı ağlayacak zor konuştu. Fotoğraftan dolayı sana kızmış o yüzden öyle davranmış dedim ama Gizem inanmadı. Sana bi ton giydirdi. Yanındaki de eski çocukluk arkadaşı gibi bir şeymiş sanırım aralarıda bir şey olduğu falan yok diye de bitirdi. Ulan dedim pembe dizi aşklarına dönmüştü olay.Ne varsa ayağıma dolaşıyordu. Ekranlarda hadi lan dediklerim üzerimde gerçekleşiyordu.Her şey iyice bomtak bir hal almıştı. Gizemi umutla beklemek bile hayal olmuştu artık.

beyler bu gecelik yetsin yarın yine aynı saatlerde gelirim muhtemelen. Benim de işlerim var elimden geldiğince vakit ayırıp uzun partlar atarak tamamlamaya çalışıyorum.En kısa sürede bitiricem iyi geceler hepinize.

Gizemden özür dilesem belki aramız düzelirdi ama ayrılan oydu ben niye özür dileyecektim ki ? Biz sevgili değildik artık. Yaptıklarımız birbirimizi bağlamazdı. Zzaten vicdanım da rahattı Gizemi kıskandırmak için bu yola başvurmuştum. Yoksa ondan başkasını gözüm görmezdi. Karşı cins kocaman bir Gizemden ibaretti benim için. Ondan başkasına yer yoktu.Ama özür dilersem de belki yeni bir şeyler olabilirdi. Kafamda iyice ölçtüm biçtim.En son karar verdim.Özür dilemeyecektim. Vereceği herhangi bir ters cevap beni ölüme bile sürükleyebilirdi. Buna cesaret edemedim. Bekledim.Her şeyin ilacı zaman derlerdi. Belki bize de faydası dokunur diye.

Bekledim. Günlerce haftalarca bir şekilde Gizemle tekrar birleşmeyi bekledim ama olmuyordu. Birbirimizden artık tamamıyla kopmuştuk. Gizemle de konuşmayınca iyice robota bağlamıştım. sağımda solumda kim var ne der hiç duymuyor hiç görmüyordum. Soru sorduklarında bile cevaplayamaz hale gelmiştim. Coğu zaman cümle kurmakta zorlanıyor kafa sallayarak anlaşıyordum sınıftakilerle. Onlar da pek üstüme gelmiyordu. Zaten.Yine bir gün öğle arası sınıfta oturuyordum tek başıma.Öylece önüme bakıyor gözlerimi bile kırpamaksızın dalıp gidiyordum. Sınıfa birisi girdi. Bakmadım kim olduğuna ama kokusu beni kendime getirmeye yetmişti. Göz ucuyla baktım. Gizem sırasına geçip oturdu.

O da hiç konuşmadan sağa sola üfleyip püflüyordu.En son duramadım. Neden ayrıldık Gizem dedim. Yüzümü ona dönmedim. Cevap geldi biraz sonra. Bilmem dedi öyle gerekiyodu. Güldüm.Ne zaman karar vermiştin dedim. Ayrılmadan birkça gün önce dedi. Gerçekten hiç sevmedin mi beni .Böyle sebepsizce ayrılacak kadar mı değersizdim gözünde dedim. Biraz sessizlikten sonra Gizem yeter artık yeter diye parladı birden. Sanki keyfimde ayrılmışım gibi her gelene bir cevap vermekten sıkıldım dedi. Seni sevdim. Deliler gibi aşıktım. Hayatımda mutlu olduğum tek yer senin yanındı ama olmadı.Biz bu ilişkiyi sürdürsek muhafazid ya seni ya beni mahvedecekti dedi. Olması gereken buydu anlıyo musun dedi. Sesi değişmişti hafif ağlamaklı olmuştu. Devam etti.Ben seni bırakmayı istedim mi sanıyosun dedi. Hayatımda değer verdiğim bi annem bir de sen vardın. Bizi koruyup kollayacak bi babam yoktu.Bu olaylardan sonra annem senden ayrılmamı söyledi. Başımız belaya girsin istemiyorduk. Hayatın bunca zorluğuna karşın annemle ikimiz ayakta kalmıştık.Bir de muhafazidi kaldıracak halimiz yoktu lordfeanor. Lütfen biraz anlayış göster dedi ağlayarak.

Göründüğü gibi değildi hiçbir şey. işler değişmişti. Gizem daha önce babasının olmadığını bana hiç anlatmamıştı. Belli ki bahsetmek istemiyordu.Öldüğünü zannetmiyordum öyle olsa sınıftakilerden duyardım sanırım terk etmişti onları. Gizemle tam anlamıyla muhafazid yüzünden ayrılmıştık. Sonunda amacına ulaşmıştı. Gizemin yanına gidip otursam mı diye düşündüm. Aşırı yüzsüzlük olacaktı. Gitmedim.Sadece anlıyorum Gizem dedim.Ama yine de bir gün olur da fikrin değişirse ben hep seni bekleyeceğim bil dedim. Ardından da ekledim. Biliyorum çok duydun ama seni gerçekten seviyorum dedim.Hem de hiç tahmin edemeyeceğin kadar çok. Sonra çantamı aldım kalktım gittim sınıftan.Eve kaçtım. Giderken de birkaç bira 1 paket de sigara aldım.Eve gittim kimse yoktu. içmeye başladım.O zamanlar Hayko cepkin yeni yeni parlamaya başlamıştı.Şarkıları adamı adeta kederden öldürüyordu. Bilgisayardan koyverdim sesini.Bir yandan içtim bir yandan ağladım. Kader yine beni bitirmeyi kafasına koymuştu.

Artık yavaş yavaş kabullenmeye başlamıştım Gizemsiz yaşamı.Ama içimde hep bir yerde aklıma geldikçe durmadan yakıyordu beni acısı. Açıkçası memnundum bu acıdan. Gizemden bir parçaydı o bana.Ölene dek hep onu hatırlatacak bir zamanlar hayatımda peri gibi bır kızla olan anılarımı unutturmayacaktı. Günlerimi o acıyla boğuşarak tatlı sert bir şekilde ilerletiyordum.Bir okul günü sınıftan pikniğe gitme kararı çıktı. Tamam dedim geiirim. Biraz kafa dağıtırdım. Herkes gelecekti. Gizem de.işte haftasonuna ayarladık herkes hazırlandı bir şeyler getirildi gruplanıp otobüslere atladık sonra buluşma noktasında birleştik. Geçtik bir yere kurulduk. Mangalı yaktık pastalar börekler sarmalar havada uçusuyordu. Halinden memnun olmayan Gizemle ben vardım sadece. Gizemin de düşünceli olduğunu fark etmiştim. Alper yanıma geldi. istersen etrafı gezelim biraz için açılır dedi. Olur dedim. Dolaşmaya başladık sonra geçtik bir ağacın altına oturduk.O her konuşma başlangıcında muhabbeti başka başka yerlerden açıyordu bense her defasında Gizeme bağlıyordum

Alper en son yeter lan dedi ne Gizemmiş. Olmuyorsa zorlama oğlum bu kadar. Sana da yazık değil mi dedi.Ben de güldüm.Öyle kolay değil işte dedim.Ne kolay değil lan dedi.Çık şurdan tak koluna bi kız oldu bitti işte dedi.Bu kadar basit mi sanıyosun harbiden yoksa şaka mı yapıyon dedim. Tamam biraz abartıyorum da sen de saçmalıyorsun dedi. Unut artık Gizemi olsa ne olmasa ne dedi.10-15 dk sustuk.Önümdeki çalılarla falan oynamaya başlamıştım. Sonra Alperin beni dürtmesiyle irkildim.Şanslı günündesin heralde bak Gizem geliyo karşıdan dedi. Hemen kaldırdım kafamı baktım.O güzel saçlarını yollara savura savura geliyordu.Her adımıyla birlikte kalbim daha da hızlanıyordu.Bir kez daha koklamak için nelerimi vermezdim ki.Alper kalktı gitti yanımdan.Ben sizi yalnız bırakayım bol şans dedi ayrıldı.O ayrıldıktan hemen sonra gizem geldi oturdu yanıma.

Napıyosun dedi.Ben de bildiğin gibi işte sen nasılsın dedim.iyi değilim dedi. Hemen korktum başına bir şey geldi heralde yine diye. Noldu dedim telaşla. Güldü.Hemen heyecanlanma bir şey olmadı dedi. Duraksadı yüzünü bana çevirdi. Gizem diğer günlere oranla mutlu görünüyordu. içime bir sevinç doldu sebepsizce. Sonra katlanarak devam etti dudaklarından dökülen kelimelerle... Sadece sensiz yapamıyorum olmuyor diyerek direkt konuya girmişti. Belliydi Gizemin de beni özlediği ama neden arayı bu kadar uzatmıştı anlayamadım.Gel dese çoktan hazır bekliyordum zaten.Gel sen bir de bana sor onu diye cevapladım.Ne var sende gayet iyi görünüyosun kızlar bi gün bile boş bırakmadığına göre halinden memnusundur diye düşünmüştüm dedi. Abartma dedim. Altı üstü bi kişi geldi onu da zaten geçiştirdim dedim.Ya ya dedi biliriz biz o yalanları. Tokadı suratına yapıştırmasam çoktan gitmiştin kızın kollarına dedi. Saçmalama dedim. Senden sonra bırak kız arkadaşımın olmasını başka insanların varlığından bile haberim yoktu. Varsa yoksa sendin Gizem dedim. Hala anlayamadıysan bu senin ayıbın diye ekledim.Yok dedi biliyorum. Sadece biraz gülelim diye şaka yaptım dedi.Ben de komik değildi dedim ifadesizce suratına dönüp. Sonra ikimiz de birbirimize bakıp gülmeye başladık. Salak gibi aralıksız saçma saçma 5 dk güldük. Sonra göz göze geldik.Bir süre hareketsiz bakıştık. Gizemin masumiyeti beni benden almıştı.En son baktığımda o gözlere 1 ay kendime gelememiştim.Ama bu sefer farklıydı.Bu seferki bakışlar içimi kıpır kıpır ediyordu. Eğildim dudaklarından öptüm. Gizem de karşılık verdi. Dudaklarım onun dudaklarıyla ikinci kez birleşiyordu.Ama bu sefer bir ayrılık busesi değil birlikteliğin mührü gibiydi.

Sınıftakilerin bizi ilerden çağırmasıyla hemen toparlandık. Geçelim mi dedi. Geçmeyelim boşver dedim güldük. Kalktık piknik alanına geri döndük.O gün gerçekten mutluluktan ölebilirdim. Hayat bana çok dengesiz davranıyordu.Bir anda yere çarpıyor bir anda bulutların üstünde dolaştırıyordu. Piknik umduğumdan daha güzel geçmişti.Hem de tahmin etmediğim kadar iyi geçmişti. Gizemle tekrar birlikteydik.Her şey çok ani olmuştu daha şoktaydım sanırım.Çünkü tam zevkine varamamıştım olayın.Bir yandan düşüncelerle boğuluyordum bir yandan da mutluluğun tadını çıkarıyordum. Gizemin bu dengesizliği beni çok yıpratıyordu.Ama onun gözlerine tekrar tekrar bakabilmek için her şeyimi sunmaya hazırdım.

Gizemle tekrar çifte kumrular gibi olmuştuk.Ama içimde bir türlü sıkıntı vardı. Tekrar ayrılmaktan korktuğum için Gizemi her dakika kaybetme korkusuyla ona her defasında daha çok sarılıyor öpüyor seviyordum.Bir akşam Gizemle mesajlaşırken Nur mesaj atmıştı. Hadi bakalım dedim bu sefer nasıl bir bela aldık başımıza. Açtım mesajı. Lordfeanor bu sene okuldaki son senem artık yokum kaydımı aldırıyorum da bütün sınıfı çağırdım bizim evde toplanıp son bi veda etmek istiyorum hepinize. Sana özel olarak yazmak istedim toplu mesajı önemsemezsin diye. Gelirsen sevinirim yazıyordu mesajda.Çok düşünmedim. Gizeme mesaj attım hemen Nur seni de çağırdı mı dedim.Çağırdı napıcaz dedi.iyi dedim en azından oyun değil. Gidelim ya dedim Gizeme. Sonuçta sınıf arkadaşımız son bir kez görüşürüz dedim.iyi bu kadar çok istiyorsan gidelim tabi dedi. Hafif bi sitem vardı. istemiyorsan gitmeyiz Gizem çok önemli değil tripe gerek yok direkt söyle dedim.Yok yok dedi gidelim son kez görmüş oluruz o kadar vaktim geçti kızla ayıp olur dedi.Ben de tamam dedim.

Ertesi gün akşam hazırlandım Gizemi almaya gittim.Çok bekletmedi 5-10 dk sonra aşağıya indi Gizem. Normal giyinmiştik öyle abartılacak bir şey yapmamıştık ama Gizem fırsatı kaçırmadı laf sokacak bir şey bulmuştu.Çok süslenmeseydin belki Nur yüzüne bakmaz dedi.Ben de dönüp güldüm. Artık gerçekten yapma sıkmaya başladı. Senden başka kimseyi sevmeyeceğimi biliyorsun dedim. Güldü.Biliyorum dedi parmaklarının üzerinde yükselip yanağımdan öptü.Ben de belinden sarıldım. Nurların eve kadar sarmaş dolaş gittik.Eve vardık zili çaldık. Kapıyı Nur açtı. Hoş geldiniz aşıklar dedi.Çok samimiyetsiz bir o kadar da iğneleyici bir karşılamaydı. Gecenin nasıl geçeceği hakkında az çok ipucu vermişti. Hoş bulduk dedi Gizem ben bir şey demedim geçtik içeriye. Sınıftaki çoğu kişi vardı. içim biraz rahatlamıştı.Ne kadar çok kişi Nurla o kadar az konuşmak demekti. Gece ilerledi. Saat geç olmuştu.Çoğu kişi alkol kullanmıştı ama aşırı derecede değildi. Yine de kafalar iyiydi. Gizemle ben içmemiştik ne olur ne olmaz diye. Gizeme gözümle kalkalım dedim. Tama dedi. Nuru aradık kalabalıkta.Son kez veda edelim diye.Çok uzun sürmedi Nur salak saçma kahkalarıyla mutfakta inletiyordu ortalığı. Gittik yanına ilk önce Gizem sarıldı işte klagib konuşma yaptılar. Sonra sıra bana geldi. Nura yaklaştım tokalaştık birkaç şey söyledim. Sonra Nur ağlamaya başladı.

Noluyor diye döndüm Gizeme baktım.Nur bana yaklaştı kafamda tutup dudaklarımdan öpmeye başladı.Bir anda neye uğradığımı şaşırdım. Hemen ittim napıyosun Nur dedim. Gizem hemen arkadan geldi Nura bağırmaya başladı.Nur da zaten bunu bekliyordu. Gizeme saydırmaya başladı. Lordfeanoru hak etmiyorsun falan filan diye. Gizemi tuttum hemen çıkarmaya çalıştım evden.Bir yandan da Alpere bağırdım Nuru tut diye.Zor da olsak ayrıldık dışarı attık kendimizi. Gizem sinirden çıldırmıştı. Bırak saçını başını yolup geleyim onun dedi. Olmaz falan dedim yatıştırdım.Ne dediğini bilmiyo nur işte çok takılma dedim. Gerizekalı ya .Buraya seni öpmeye mi çağırmış bizi dedi Gizem.Ben de bir şey yok Gizem sarhoş işte boşver takılma zaten bu saatten sonra görmeyiz bir daha dedim.Haa sen zaten rahat ol.Bi tane yapıştırsaydın ya öyle öpmesini bekleyeceğine dedi. Abartma Gizem ne yapabilirdim zaten hemen ittim dedim.Onu da yapmasaydın keşke pişman olmuş gibisin dedi. Gizeme yaklaştım yüzünü ellerimin arasına aldım alnından öptüm. Pişman olmayacağım tek şey sensin merak etme dedim.O da başını göğsüme yasladı.1-2 dk sarıldık olduğumuz yerde. Sonra Gizemi evine bıraktım.Her şey gayet güzel gidiyordu. Artık tekrar evlilik hayallerini kurmaya başlamıştım.

beyler bugün de burada bırakalım. Farkındayım çok vakit alıyorum ama yarın bitiricem muhtemelen. Sabırla takip edenlere sonsuz teşekkürler iyi geceler..

Okulu bitirip yaz tatiline giriş yapmıştık.Yaz boyu evde olurdum hep.Biz zaten öyle denize tatile gidecek kadar zengin değildik ama Gizemler napar bilmiyordum.Bi muhabbet arası sordum tatile çıkacak mısınız diye.Yok dedi.3-4 yıldır gitmiyoruz bu yılda gitmeyiz muhtemelen siz gidecek misiniz dedi. Hayır buradayım tüm tatil boyunca dedim.Ne güzel işte 3 ay hep birlikte takılırız dedi Gizem. Takılırız tabi dedim başka napıcaz ama öyle çok kafe tarzı yerlere gitmeyiz dedim. Hiç gitmeyiz istersen.Ben de hoşlanmıyorum zaten dedi .istediğim her şeyi yapıyordu Gizem. Arada tatlı tatlı tripler atıyordu o kadar. Onlar da zaten hoşuma gidiyordu. Beni kıskanması trip atması bana değer verdiğini gösteriyordu. Beni bırakmasın da ne yaparsa yapsın diyordum her defasında.Ben onun her türlü zorluğuna karşı gelirim. Yeter ki beni yarı yolda bırakmasın.

Her tatil günü sabah kahvaltıyı yapar yapmaz çıkıyordum evden bizim parkın orada Gizemi bekliyordum.O da gelince 1-2 saat kadar koşuyorduk. Sıcak çökmeye başlayınca da bir ağacın altına oturuyorduk. Gizem yorgun düşüp dizime yatıyordu.. Kişilik olarak her gün Gizemin farklı bir özelliğini keşfediyordum.Onu daha da yakından tanımaya başlayınca sevgim katlanarak artıyordu. Onun sadece vücut ya da yüz güzelliğine değil her türlü hal ve hareketine de sevgi besliyordum. Gerçekten çok saf çok iyi kalpli bir kızdı. Yıllardır aradığım şeyin bu olduğundan emindim. Gerçek aşkın gerçek sevginin gerçek eş olmanın tüm gereklilikleri Gizem de tek bir halde toplanmıştı. Biraz muhabbet ettikten sonra evlere dağılıyorduk. Dağılmadan önce her defasında bir öpücük koparmayı başarıyordum.Ne kadar terliyim öpme dese de özellikle boynundan öpüyordum. Akşam üzeri yemekten sonra tekrar buluşup bigibletle tur atıyorduk bu sefer. Sonra gecelere kadar ikimiz dışarıda takılıyorduk.Ama Gizemlerin evin oralardan çok uzaklaşmıyorduk. Bigiblet turundan sonra bir banka oturup kola çekirdek yapıyorduk. Yaptığımız onca basit şeye rağmen hayatımdan öylesine zevk alıyordum ki bir an önce Gizemle evlenmek sabah kalkınca ilk onun yüzünü görüp gece yatarken uykuya onun kokusuyla dalmak istiyordum. Evlilik hayallerim zirveye ulaşmıştı.

Yaz tatili boyunca hiçbir aksiyon yaşamadıkilişkimiz hep aynı çizgide ilerliyordu. Gizemle hep birlikteydik.Bir saniye bile ayrı kalmaya dayanamıyor sürekli bir aktivite içinde buluyorduk kendimizi. Artık asosyalliğin zerresi kalmamıştı bende. Gerçi sosyalliğim ondan ibaretti. Gizemden ayrıldığım gün eski hayatıma geri döneceğimi adım gibi biliyordum ama Gizemin beni bırakacağına ihtimal bile vermiyordum.Önümüzdeki üniversite sınavını beraber atlatıp aynı şehirde okumayı planlıyorduk.Her şeyi en ince ayrıntısına kadar gün gün konuşup değerlendiriyorduk. ilişkimiz eskisinden daha sağlam olmuştu.Yaz tatilinin sonuna gelmiştik. Haftaya okul başlayacaktı.Bu aslında ilişkimizi kötü yönde etkileyecekti. Eskisi kadar birbirimize vakit ayıramayacaktık.24 saat beraber olmaya alışmıştık. Okul bizi zorlayacaktı anlaşılan.

Okul daha ilk günden hareketli başlamıştı. Sınıfa yeni bir kız gelmişti Buse diye. Güzel bir kızdı daha ilk haftadan erkekler etrafında fır dönmeye başlamıştı. Hiçbirine yüz vermiyordu. Gayet kibirli ve popülerdi. Gizemle eskiden tanışıyorlarmış. Geldiği günden itibaren Buse ve Gizem çok samimi olmuşlardı.Bu açıkçası pek hoşuma gitmemişti. Buse aşırı kibirli ve havalıydı. Gizemi etkilemesinden korkuyordum. Zaten Gizemde de popülerlik potansiyeli çok yüksekti. Açıkçası bu akıma kendini kaptırıp beni unutmasından çekiniyordum.Ama Gizem pek etkilenmişe benzemiyordu. Okul çıkışları Buse de yolun bir kısmına kadar bizle beraber geliyordu.Bir gün yine üçümüz giderken Buse muhabbeti açtı.Öyle çok konuşan bir kız değildi zaten elindeki telefondan sağına soluna bakmaya fırsatı bile olmuyordu.O kadar yol boyunca günlerce gidip gelmiştik ama hiç konuşmamıştık neredeyse. Genelde Gizemle ben normal muhabbet ederdik Buse de eserse arada bir iki laf atardı o kadar.Ama bu sorusu konuşmak istediğini açıkça belli ediyordu yani öyle laf olsun diye sormamıştı. Nasıl tanıştınız bakalım anlatın dedi çok güzel bi ilişkiniz var valla kıskanıyorum diye de ekledi. Gizem anlatmaya başladı.Ben pek muhatap olmuyordum. Nurdan ağzım bir kere yanmıştı bir de Buseyi kaldıracak halim yoktu.