/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +10
    Gençler bu astım denen şey bende hala var. bu aralar yine azdı. Az önce öksürük nöbeti geldi geç yazdım. hala daha devam ediyor kegib kegib. Şimdi de hastaneye gidiyorum bu nöbetlerin sonu pek hayırlı olmuyor. Gelince yazacağım kusuruma bakmayın haydi allaha emanet
    ···
    1. 1.
      +1
      geçmiş olsun panpa
      ···
      1. 1.
        +1
        Sağol kardeşim
        ···
    2. 2.
      +1
      asıl sen kusura bakma panpa. Anlayışlı olmam lazımdı.
      ···
    3. 3.
      0
      Yok deme öyle ne bilecektin kardeşim
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 52.
    +13
    Herkese teşekkürler çok sağolun gençler. Mutlu ediyorsunuz insanı gerçekten. Devam ediyorum.

    Biraz o şekilde kaldık. Tam iyi güzel derken hayaller kurarken.
    "Farketmedim sanma yüzünün halini. anlatıcaksın bana burdan çıkınca tamam mı?" dedi.
    Tümüyle aklımdan çıkmıştı o kavga mevzusu. Ben nasıl gorunucem bu kıza diyordum ama bodoslama girdik mevzuya kız da gördü tabi vaziyeti.
    "Boşver fazla birşey olmadı zaten" dedim.
    "Veremem hiç öyle bahaneler bulma bana" dedi. "Dua et şuan iyi değilsin yoksa ben bilirdim seni konuşturmasını da işte" diye ekleyerek kaşlarını çattı hafiften.
    "Tamam bakma öyle anlatıcam" dedim.
    "Ee ne zaman çıkıyoruz buradan" dedi.
    "Misafirmişim bu gece" dememle beraber hemen "Hadi ya cidden mi?" dedi kaşlarını kaldırmış, gözlerini büyütmüş bir şekilde.
    "Sen beni bekliyorsun abin seni bekliyor. Boşuna beklemeyin yarın görüşürüz siz gidin abinle" dedim.
    "E iyi de abim gitti ki zaten" dedi kafasını iki yana hızlıca sallaya sallaya. Gülüşü de vardı tabi o sırada suratından ekgib olmayan..
    "Okadar geldin bi öğrenemedin dimi bizim buraya yakın olduğumuzu? Abimi arayacaktım gelicekti sadece." diye devam etti. "Dur mesaj çekiyorum şimdi abime".
    "Peki" diyebildim sadece onun şirin hareketlerini izlerken.
    O ufacık parmaklar nasıl da geziyordu telefonun üstünde. Hayranlıkla izliyordum.
    Telefona bakarken aniden kafasını bana çevirdi ve hızlı bir şekilde telefonu kenara koyup;
    "Tamamdır" diyip sırıttı.

    Tam gel yanıma diyecektim ki adam yine geldi içeriye.
    "Son serumu da takıyorum sonra hanımefendiyi dışarı alıcam istirahat vakti" dedi.
    "Kalsa olmaz mı?" dedim.
    "Boş sofamız yok malesef dışarı alıcam" dedi.
    "Yatalak değilim yer açsam yanımda kalamaz mı?" dedim kendimi birazcık da acındırarak.
    Bir bana bir begüme baktı.
    "Serum tamam, iyi geceler" dedi.

    içime bir rahatlık çöktü izni kapmıştım ne de olsa. ilk gecemiz olacaktı bu onunla beraber.
    Her ne kadar bir hastanede olsa da..

    Adam gider gitmez hemen kaydım yana doğru "Gel gel" dedim.
    Hayatı boyunca bu anı bekliyormuş gibi atladı hemen "Yavaş" dedim gülerek.

    "Duydun onu şimdi uyuyucaz" dedi.
    "E ama" diyordum ki bu sefer o eliyle ağzımı kapatıp.
    "Aması yok" dedi.
    Sustum biraz. Sonra "Tamam öyle olsun bakalım" dedim.

    Tam uyuyacaktık ki aklıma bana yazdığı şarkının sonunu atmadığı geldi. Nereden geldiyse artık bilmiyorum. Hemen sordum ona;
    "Sen bana geçen son bir kelimesi kaldı onu seninleyken söylerim dememişmiydin?"
    "Neyin ? Ha doğru tamam hatırladım"
    Sorgularcasına bir bakış attım doğrudan gözlerine.
    Bunu anlamış olmalı ki yanıtladı sorumu;
    "Ben ki sevmekten hiç usanmam.."
    Sessizlik oldu birkaç dakika. "Uyudun mu?" dedi.
    "Hayır" dedim. "Söylediğin şeyi düşünüyorum. Ben de usanmam"
    biraz duraksayıp "Söz" diye devam ettim.
    Yine birkaç dakika sessizlik oldu.
    "Bana öğretsene şu şarkıyı çok sevdim" dedim.
    "Şşt uyuyoruz" dedi.
    "Tamam söylerken uyuruz" dedim.

    Sözler ;

    Umutsuz olduğu bir anda
    Sevmek ister her insan
    Birazcık şanslıysan
    Neden olmasın
    Kendinden emin değilsen sevme
    Bensiz mutluysan
    Hep öyle kal

    Eğer her gece yattığında
    Büyülü düşler sana
    Benden bahsediyorsa
    Hemen tatlı uykundan uyan
    Çünkü ben hiç uyuyamam
    Seni düşündüğüm zaman

    Ben ki sevmekten hiç usanmam

    Söyledi şarkıyı. "Hadi tekrar et dedi." Sesi çok güzeldi mahvetmek istemedim hiç bu anı.
    "Sen söyle ben öğreniyorum" dedim.
    "Tamam" dedi ve güldü..
    Onu dinleye dinleye uyudum.

    (Hala dinlerim o şarkıyı ara sıra. Her dinleyişimde kalbime dokunuyor Link=
    https://www.youtube.com/watch?v=vEH_7lMYeRQ )
    Tümünü Göster
    ···
  3. 53.
    +11
    Birkaç tıkırtı sesinden sonra uyandım. Baktım begüm yok yanımda. Allah allah dedim içimden nerede acaba?
    Tam o sırada önümden o adam geçiyordu.
    "Yanımdaki kızı gördünüz mü?" dedim.
    "Evet az önce çıktı, sen de çıkabilirsin istersen sorun olmaz" dedi.
    Onu aramak için dışarı çıktım. Koridorun sonuna doğru yürüdüm. En son gördüm onu uzakta birisiyle tartışıyordu.
    Yanlarına gittim bir baktım begüm ün elinde 2 simit.
    "Aa uyanmış neyse gerek kalmadı" dedi kadına. Koluma girmeye çalıştı.
    "Napıyosun?" dedim "Alt tarafı 2 serum yedim sakatlanmadım ya sonuçta"
    "Allah allah belki koluna girmek istiyorumdur?" dedi.
    Güldüm birşey diyemedim. Koluma girdi dışarı çıktık. Hastanenin bahçesinde bank vardı heryerde. Gittik oturduk bir tanesine. Acele acele birşeyler yapmaya çalışıyordu.
    Ne yapıyor acaba diye baktım. Simitten bir parça böldü bana uzattı.
    "Al hadi" dedi. Elimi uzattım ama "'' I'ııı" dedi "Öyle değil"
    Ağzıma doğru getirdi iyice.
    "
    E yok artık sen de bizi iyice hasta ettin he" dedim.
    "
    Ne alakası var hastalıkla canım istedi" dedi.
    Yine birşey diyemedim. Kız bildiğin hasta yatağındaki hastaya yemek yedirir gibi bana simit yedirmeye çalışıyordu. Çok gülünç bir durumdaydık.
    Bir simit bitmişti diğeri duruyordu. Onu da bana yedirmeye kalktı.
    "
    Hop dur olmaz" dedim. Ağzı açık bana bakıyor tatlı tatlı.
    "
    E niye ben sana aldım bunları" dedi.
    "
    Sen ne yedin?" dedim.
    "
    Tokum ben" dedi.
    "
    Saçmalama" deyip hemen simite davrandım. Onun yaptığı gibi aynı şekilde ağzına zütürdüm.
    "
    Yiyeceksin" dedim.
    "
    Ya" diye itiraz ediyordu ki hemen cevap verdim;
    "
    Hadi bak uçak geliyor aç ağzını".
    Mecburen açtı bir güzel de yedi o simiti böyle böyle.

    "
    Ee napıcaz burda mı durucaz?" dedim
    "
    Yoo kalkalım" dedi.
    "
    Nereye gidelim?" dedim.
    "
    Gel ben seni zütürürüm''" dedi ve düştüm onun peşine.
    ···
  4. 54.
    +8
    Kusura bakmayın dalmışım yazacağım birazdan
    ···
  5. 55.
    +10
    Abi siz de alıyormusunuz şu gri ekran hatasını ? Anca düzeldi hata. Hazır hata vermişken konuşmalardan SS alayım dedim linki bırakıyorum yazmaya devam edicem. http://imgim.com/image/9oy0p3.png bu foto konuşmamızdan bir kesit rastgele ss aldım. Gülüş tarzımı eleştirebilirsiniz. Bir ara esprisine ona bana da öğret demiştim. Ciddi ciddi parmakların şurda durucak şu parmak burada duracak falan diye öğretmişti onunla konuşurken hep öyle öğrettiği gibi gülüyorum teldeyken
    ···
    1. 1.
      +2
      Foto açılmıyor la bende
      ···
    2. 2.
      0
      Benim pc de açılıyor şuan
      ···
      1. 1.
        0
        Telefonda açılmıyor panpa
        ···
  6. 56.
    +8
    Neyse devam ediyorum.

    Nereye gidiyoruz diye merak içindeyim. Takip ediyorum. Beni çekiştiriyor falan. Bizim şehrin tam ortasından bir dere geçiyor. ikiye ayırıyor şehri. 2 tarafın birbiriyle hiç alakası yok herneyse dağıtmayayım. Dere dediğim de yine genişliği var biraz ama derinliği yok. Ne zamandır o taraflara gitmiyordum beni oraya zütürdü. Bir baktım dereye gemi tarzı birşey yapmışlar restaurant sanırım. Görünce şaşırdım ilkten.

    Merdiven yapmışlar içeriye girmek için. Oradan girdik biz de. içeriye geçtik. Dereye döndük sanki denizmiş gibi. Bizdeki de kafa ya.

    Denizin verdiği huzuru vermese de o dere, bana o huzurdan fazlasını veren varken yanımda, denizi aramıyordum zaten.

    Derken kahve söylemiştik onlar geldi.
    "Çabucak içme falına bakıcam" dedi. "Hemen içince bakılmaz"
    "Ne alaka hem bunda telve var mı ki?" dedim.
    "Boşver sen telveyi ben bakarım" dedi. içimden nasıl gülüyorum zor tuttum kendimi dışa vurmamak için. Telvesiz fal bakacakmış. Hoş ben öyle fala da inanmıyor da zaten. O öyle deyince akışına verdim.

    Ben kahve içmeyi bıraktım bunu izliyorum nasıl içiyor diye.
    içerken gözünü kaydırdı bana. Fincan ağzında yüzünü kapatıyor. Ama gözlerinin bana baktığını görebiliyorum.
    indirdi fincanı "Soğuycak içsene" dedi uzatarak.
    Neyse aldık kahveleri güya uzağa dalarmış gibi yapıyoruz sol elim omzunda sağ elimde kahve bir yandan sıkıca tutuyorum onu bir yandan kahveyi içiyorum. Bıraktı kahveyi şarkı mırıldanıyor. Ne dediğini de anlamıyorum. Anlamaya çalıştım biraz ama yine beceremedim.
    Türkçeye de benzemiyordu söylediği şey.
    "Ne mırıldanıyorsun öyle" dedim.
    "Hıh" dedi. Dalan birine birşey söylersiniz hani sersemler ve size bakar aynı öyle. "Hiiç

    "Ne hiç, duydum ama birşey söylüyordun şarkı gibi" dedim. "Neyce o hem?"
    "Bir dizi izliyordum ordan ağzıma dolandı. Okunuşunu ezberledim sadece" dedi.
    "Ne dizisi ?" dedim
    "Kill me heal me" dedi.
    Daha önce hiç duymamıştım neydi ki bu?
    "O ne dizisi öyle ?" dedim.
    "Bir adamın pgibolojik bir hastalığı var dizi bunu anlatıyor romantik bir dizi" dedi.
    "Şarkı ne alaka?" dedim.
    "Dizide çalıyor ara sıra" dedi.
    Aklımda hala neyce olduğu vardı kafayı bozmuştum cevabını alacaktım.
    "Neyce peki?"
    "Korece" dedi. Kore dizisi miydi yoksa?
    "Yoksa sen de mi o kore dizisi izleyip aay şuna bak falan diyenlerdensin" dedim.
    "Yok ben sadece herşeyi azıcık denemiş biriyim onu da bir arkadaşımdan duymuştum beni kore dizilerine başlatmayı düşünüyordu da" dedi ve şarkıyı söylemeye başladı.
    Abi o dil bu kızın ağzına ne güzel de yakışmıştı ya. Okadar tatlıydı ki onu söylerken. Ağzının içine düşecektim az daha yaklaşarak baksam..

    O şarkıyı da hala dinliyorum. Tıpkı onun gibi ben de okunuşunu ezberledim sayılır. Onun gibi söyleyemiyorum tabi ben söylerken komik kalıyor.

    Bi yane subon gat tu bi mariya
    Nayçan mani piyona get dana
    Naydam sehuko du somo bos sono do bane kan dona cana
    ido bana şiga ne şugat dil
    Nego bana sara ne kuyah dil
    Sah sedigo ho diyoti çek do fegu ma naman cana
    Amıvo dı morin şenugo da soni çapko ve de kü giya poni çi
    Orıtero tego vat dene mando tegone mino tuget çi
    Vassonagaşipo nalun çene guttune so
    Nugunale gone ço ih sahsoro gade kane yo ko suget so

    Kemul dare ba handırın
    Ba nacin muta no yal musubi
    Çan dı narugen yupo maso
    Şehü dil maçuko
    Sarıl gesa sah geda di bahsorika noh ah em nida
    Meh i get gayat ül ya honda bana de hindın da..

    https://www.youtube.com/watch?v=ya0nm7unMQo
    Tümünü Göster
    ···
  7. 57.
    +2
    Deli gibi şu şarkıyı dinliyorum şuan anılarım canlandı yazacağım devdıbını.
    http://imgim.com/7357.jpg . Burası o bahsettiğim dere. isteğe göre bahsettiğim yerlerin fotoğrafını çekip atarım
    ···
    1. 1.
      0
      pc dende mobildende denedim açamadım kardeş nasıl açılıyo bu?
      ···
    2. 2.
      0
      linki kopyalayıp link çubuguna yapıştırıyorum giriyorum ben bende giriyor
      ···
  8. 58.
    +8
    Şarkıyı bitirdi ben ona bakıyorum tabi mal mal.
    "Manyak mısın nasıl ezberledin bunu?" dedim.
    "Kaç bölüm o dizi bilmiyorsun tabi o kadar izlesen sen de ezberlerdin" dedi.
    Böyle ters bir şey söylememe rağmen hala hayrandım o söyleyişe. içimden bir ses bir daha söyle desene diye beni dürtüyordu. Konu değişmese söylerdim belki ama,
    "Aa kahven bitmiş" dedi.
    "Sen o fal işine takıldın dimi" dedim.
    "Banane bakıcam dedim bir kere" dedi.
    Kaptı elimden telvesiz kahvenin falına bakıyor.
    "Baksana şurda bi kız var, saçları da kahverengiymiş"
    "Kahve içiyoruz sarışın olacak hali yok" dedim
    "Sus bozma sarışın olsaydı fincanın beyazı denk gelirdi oraya" dedi.
    Ciddi ciddi lafı koymuştu hiç bunu düşünememiştim.
    "Bak bak ne var" dedi.
    Bakıyormuş gibi yaptım hiçbir şey yoktu gösterdiği yerde. Ben yine içimden gülüyorum falan.
    "Gördün mü?" dedi. cevap vermedim. hala bakıyormuş gibi yaptım
    "Dur bak yol var orda hem de uzun"
    "Ne yolu?" dedim
    "Ne demek bu biliyomusun?" dedi. "Kahverengi saçlı kızla uzun bir yol var önünde."
    "Yok artık" dedim. Kendimi tutamayarak. Bozulmuş olacak ki ters bir bakış attı. Ben de senaryoya ayak uydurayım bari dedim ;
    "Kimmiş acaba bu kahverengi saçlı kız?"
    "Bak senin hemen yanında gözüküyor" dedi. Aman aman çok şaşırmıştım bu sona.
    "Aa sen misin yoksa" dedim. Rolünü iyi oynayamayan aktörler gibi.
    "Aa nerden bildin" dedi. Bana karşılık o repliğini gayet iyi söylemişti. Mimikleri çok gerçekçiydi.
    "Bilirim ben" dedim.
    "Zeki şey" dedi.
    "Zeki olmadığımı söylemiştim sana" dedim gözlerine dik dik bakarak.
    Tekrar etti yine;
    "Zeki şey".
    "inat" dedim.
    "Ne inatı?" dedi.
    "Keçi" dedim "Keçi"
    "Yapma ablama benziyorsun" dedi.
    "Ne olucak sanki ablana benzesem" dedim.
    "Ablama benzersen sana bunu yapamam ki" dedi.
    "Neyi" diye soracaktım ki özlediğim o tadı tekrar tatma fırsatı buldum.
    ikinci öpücüktü bu.. Belki sonu olmayan bir sıranın başındaki belki de sonuncu öpücük. Bizi daha bekleyen çok gün vardı daha. Yaşayarak öğrenecektik hangisi olduğunu..
    ···
  9. 59.
    +2
    Linkleri yeniledim tekrardan açılmazsa bana upload sitesi verin oraya edeyim.
    ···
  10. 60.
    +9
    Gemi restauranttan çıkalı bir yarım saat ya olmuştu ya olmamıştı.
    Avm nin olduğu tarafa kadar neredeyse hiç konuşmadan geldik.
    Her ne kadar bu ikinci kez oluyorsa da begüm sanki biraz utanmıştı.
    "Sorucam sorucam diyorum soramıyorum birşeyin mi var" dedim.
    Cevabını verip tekrar onune donmesi cok ani oldu;
    "Yoo hayır".

    Kendi icimde ikilemlerdeydim. Acaba ne yapsam ne desem ters birsey dermiyim. Kısacası korkuyordum. Yanlis bir soru sorup ortami tak etmekten veya ters bir cevap alip suspus olmaktan.

    Evlerinin oraya gelene kadar hep bunu dusundum. Benden bir adım uzak yuruyordu.
    Evlerine az birşey kala ne yapacagimi buldum.
    Yanına yaklaştım kendime doğru hafifçe çektim.
    "Ne oldu sevgilim?" dedim.
    Yurumeyi kesti dondu kaldı sanki öyle. Ben de ona ayak uydurdum yurumeyi biraktim yaninda durdum.
    Hafifce gözleri dolmuş bir şekilde döndü bana;
    "Sevgiliiim?" Dedi i leri uzatır bir şekilde.
    "Efendim sevgilim?" dedim gozlerine bakarak.
    "Sevgiliim?" dedi tekrardan.
    Ben de kendi soyledigimi tekrar ettim.
    Çok hoşuna gitti sanırım. Yanağımı kendinden birşeyler katarcasına öptü.
    "Görüşürüz sevgilim" dedi.
    "Görüşürüz" dedim devdıbını getiremeden apartmanına koştu ve kapıyı kapattı. "Sevgilim..." dedim. Bu ücüncü oluyordu sanırım;
    Tekrar baş başa kalmıştım onun için atan bir yürekle.
    ···
  11. 61.
    +8
    Bir sure bakakaldim her zamanki gibi arkasindan. Telefonum caldi biraz sersemledikten sonra ayıldım ve açtım.
    "Alo riseofevil biz babaannendeyiz anahtarın var herhalde" dedi. Annemdi.
    Şaşırdım. Normalde böyle bir şey olması imkansızdı. Annem bana hiç böyle şeyleri söylemezdi . Arkasından "Babaannen yanımda selam söylüyor" deyince ayıktım mevzuyu.
    Babaanneme iyi görünmek icin yapiyordu. Yapmadigi sey de degildi acikcasi. Neden şaşırdım, aklıma gelmedi bilmiyorum.

    "Yanımda" dediğim gibi kapattı telefonu.
    Icimden dedim, birsey demeyecegim artık. Alışmıştım bu duruma sanırım. Ilgisiz buyuyen bir cocuk olarak ruhsuz olmam gerekirdi. Babaannem ve anneannem sayesinde bu açığı kapatmıştım. Allah onlardan razı olsun.

    Durağa doğru yuruyordum. Derken nefesim darlanmaya başladı. Ilacimi evde unuturdum hep. Sanki bu sefer yanima almistim. Yani oyle birseyler hatirliyordum. Baktim montumun cebinde degildi. Pantalona falan baktim ne olur ne olmaz diye onda da yoktu. Allah allah dedim sanki almistim ama onu ben ya. Neyse dedim cok da onemli degil eve kadar idare ederiz.
    Otobus duragina dogru yurumeye basladim.

    Durağa geldim otobusumu bekliyorum. Uzaktan numaralarina bakiyorum falan. Zor seciliyor numaralari. Ben de daha cabuk ve daha net gorebilmek icin duraktan biraz uzaklasmistim. Otobusumun numarasini gorunce duraga yardiriyordum hizli adimlarla. Bu benim klagib taktigimdi.

    Dalmışım otobuslere bakmaya. Bir anda suratımda birşey hissettim ve yana dogru azicik sendeledim. Sersemlemistim. Boş anıma gelmişti. Sanırım tokat yemiştim. Döndüm ve baktım. Gördüğümde çok sinirlenmiştim. O huur karsimda duruyordu.
    "Hayvan" dedi. Kız olduğu icin vuramıyordum her ne kadar huur olsa da.
    "Iyi ki seni bulmuşum zamanında. Oh iyi olmuş sana" dedi. Ulan tam bir huurdu yüzsüz şerefsiz.
    "Sen ne diyorsun lan yüzsüz" diye bağırdım. Bir tokat daha yedim
    "Kes" dedi. Üçüncü tokadı atmak için davranıyordu. Icimden dedim eger bu tokadı da yersem kaçarı yok kız mız demeyecegim agzına edecegim.

    Tam tokadı atıyordu ki , solda bir bot gordum. Bildigimiz ayağa giyilen bot. Huur un omzuna sertce indi. Filmlerde olur ya tren arabaya carpar araba bir anda goruntuden cikar. Tren surukler onu. Aynen öyle oldu. Bir anda çıktı huur görüntüden. Ne oluyor lan dedim icimden kim olduguna bakmak icin sola cevirdim kafamı.
    ···
  12. 62.
    +6
    Gördüğüm kişi beni çok şaşırttı. Yok artık rüya mı bu amk falan dedim. Huur duvara toslamıştı. Yapışmıştı hatta. Tekmeyi atan kişi saçından tuttu huur un.
    Donup kalmıştım mudahale de edemiyordum. Saçını kavradı iyice huur u durağa kadar saçından tutarak goturdu. Durağa vurdurdu kafasını sonra ileri doğru ittirdi.
    "Gibtir git bir daha seni onun yakınında gormeyeyim!" diye bağırdı huurun arkasından.
    Huur omzunu tutarak seke seke yuruyordu. Ağlama sesi de geliyordu sanki.
    Arkasına döndü bana baktı "sen şimdi bittin" dedi ağlayan bir ses tonuyla.

    Botu huur a indiren kişiye döndüm ve
    "ne yaptın kıza öyle" dedim çok şaşkındım hiç böyle birşey beklemiyordum.

    "Ne oldu bide acıdın mı ona yoksa?" dedi.
    Aslında izlemek bana zevk verdi istemsizce. Intikam duygusu boyle birşeydi sanırım. Onun ağlaması bile benim kalbimi rahatlatmıştı. Ne kadar hayvancıl olsa da rahatlatmıştı.

    Sonraki partta o kişiyi söyleyeceğim. Tahmin var mı
    ···
    1. 1.
      +1
      Amk senin kiz iste onu da anladik
      ···
  13. 63.
    +6
    "''Hayır'" dedim. "Sadece şaşırdım".
    "Ne hakla vuruyor ya o sana" dedi.
    "Ne mal olduğunu gördün işte" dedim.
    Ne kadar huur oldugunu gordun diyecektim aslinda ama Begüm'e karşı o tarz kelimeler kullanamıyordum.
    O narinliğe hakaret gibi geliyordu bana.
    "Sen nerden çıktın öyle bir anda" dedim.
    Cebinden birşey çıkardı ve uzattı.
    "Bunu kahve içtiğimiz yerde unutmuştun çıkarken ben görüp aldım ama sana vermeyi unuttum" dedi. Dikkatlice baktım , elindeki şey ilacımdı. "Sana onu getirecektim geldiğimde çatır çutur tokat yiyordun ama" dedi.
    "Kız olmasa bilirdim ben ona yapacağımı" dedim.
    "Kız değil o, ona kız demek kızlara hakaret olur." dedi.
    Gayet haklıydı. Icimden dedim ben niye bunu dusunup soyleyemedim ki diye.
    Sustum kaldım öylece. O ise huur a bakıyordu ne kadar uzaklaşmış diye. Kaşları çatıktı. Ortam çok gergindi.
    Birsey diyeyim dedim ortamın gerginligini almak için.
    Dusunmedim ama hiç. Ilk aklima gelen şeyi sordum;
    "O bot neydi öyle. Bu havada bot mu giyilir?" Bunu ben cidden sordum mu amk. Kendimden utandım. Bu kadar yersiz ve saçma soru olamazdı. Icimden , birdaha ilk aklıma geleni söylersem ne olayım dedim.
    Tip tip baktı bana. Kaşları aşırı derecede çatıktı.
    Hiç iyi şeyler olmayacaktı gorunen o ki.
    Ağzına bakıyordum ne diyecek acaba diye. Çok korkmuştum bide bu taktan mevzu yuzunden aramiz mi bozulacakti şimdi.

    Konuşmak için derin bir nefes aldı. Aha dedim gibi tuttuk.
    ···
  14. 64.
    +3
    Telefondayım. Çok yavaş yazıyorum. Eve geçince seri şekilde yazacağım söz.
    ···
  15. 65.
    +8
    Ne söyleyeceğini büyük merakla bekliyordum. Onu hiç bu kadar kızgınken görmemiştim. Kaşlarının çatıklığı içimi parçalıyordu. Kesin kötü birşey söyleyecekti derken;
    "Salak!" diye bağırdı.

    Korktuğum başıma gelmişti sanırım. Gerçekten gib i tutmuştum. Bekliyordum bunun sonu ne olacak diye. Bu lafı yiyince ne yapabilirdi ki insan en çok sevdiği kişiden?

    Kaşlarının çatıklığı aynı oranda iken yüzünde bir değişim oldu. dudağının sağ tarafı hafif hafif geriliyordu. Sonra tüm ağzına yayıldı bu gerginlik. Ve ağzı açıldı. Dişleri görünüyordu artık iyice. Kahkaha atmaya başladı.

    "Şaka yaptııım" dedi uzata uzata. "Sen otobüse binmeden yetişeyim diye elime ilk gelen şeyi giydim. Ben bile az önce farkettim ne giydiğimi" dedi.
    "Hem ablamın bu baksana hayvan gibi ben böyle şeyler giymem" diye ekledi.

    Hala şok etkisindeydim. Hala altıma çısacak gibi hissediyordum. Kötü olanı bekliyordum ben. Bu dediklerini idrak etmem biraz zaman aldı. Şaşırmıştım bayağı.

    "Nasıl korkuttun beni sensin salak" dedim tamamen ciddiyetsiz bir şekilde.
    "Aa şuna bak lafımı ağzıma tıkıyor" dedi o da gülerek.

    Ulan az önce kız Chun-Li modundaydı şimdi hello kitty ye geçiş yaptı. Anlamıyordum bu kızı ben ya.

    (Chun-Li : Küçükken ataride street fighter oynardım en uyuz olduğum karakterdi bacaklarını sağa sola açar helikopter gibi dönerek gelirdi. Genelde tekme atan bir kız kardeşimizdi.)

    "işin yoksa şimdi eve kadar bunlarla yürü" dedi.
    Baktım ayağındakilere gerçekten Hayvan gibiydi. Arkasında birşey yazıyordu sanırım. Dikkatimi botun boyutuna verdiğimde farketmiştim.
    "Ne yazıyor arkasında?" dedim
    "Ne mi yazıyor hani ?" dedi.
    Sağa doğru yattım biraz ve gösterdim işaret parmağımla.
    Ayağını havaya kaldırıp arkasına baktı.
    "Ha o mu" dedi ve güldü. "Mal bu kız ya arkasına Müge yazmış işsiz" dedi.
    Tabi benim içimi yine merak sardı her zaman olduğu gibi. Rahat durur mu hiç o içim.
    Sorma gereği duydum hemen;
    "Müge kim ki ?" .
    "Kim olucak be ablam" dedi. "Annem çok takıntılı bir kadındır kelimelerle uğraşmayı sever. Ondan bana geçen çok huy olmuş sanırım" diyip güldü sesli sesli.
    Of yine merak içinde bırakmıştı beni. Herşeyi bir anda söyleyemiyordu. Bir ara kasıtlı mı yapıyor bunu diye düşünmedim de değil hani.

    "Kelimelerle uğraşmak?" dedim.
    "Benim adım ne?"dedi.
    "Niye soruyorsun şimdi" dedim.
    "Yok hayır söyle bi"
    "Begüm" dedim.
    "Tersten oku bakıyım şimdi onu?" dedi.
    Beynimi biraz zorladım. Faaliyete geçmesi uzun sürmedi;
    "Mügeb" dedim ve ardından " Yok artık" diyerek ben de gülmeye başladım.
    "Evet annem ablamın ismini tersten okumuş Egüm diye. Sonra buna benzeyen hangi isim var?" diye sordu heyecanlı heyecanlı. "Begüüüm" diye uzatarak ekledi ve kahkaha attı.
    "Biz ailecek garibiz" dedi.
    "Ne yalan söyleyeyim öyleymiş biraz" dedim.

    Yine soru soracaktım. içimi yiyen kurtlar daha dökülmemişti.
    "Ee annenle tanıştırıcakmısın bakalım bizi" dedim şakaydı tabi.
    "Annem burda değil ki" dedi.
    "Geçen onun şalını değiştirmedin mi Avm de?" dedim.
    "''Evet değiştirdim istanbul'a gidecekti o gece alelacele almış burdan giderken yanına almak için" dedi.
    "
    Ne var ki istanbul'da" dedim.
    "
    Ohoo herkes orda biz sülalecek ordayız" dedi.
    "
    Nasıl yani onlar orda siz burda mısınız?" dedim.
    "
    Yoo bizim ev orda ben küçüklükten buralıyım ordaki okullar beni açmadı burda okuyorum" dedi.
    "
    Babanın dükkanı?" dedim.
    "
    Dedim ya küçüklükten buralıyım. Babamın dükkanı burdaydı dedemden yadigar. Öyle duruyor ama kimse kullanmıyor orayı. Babam istanbul'dan geldiğinde siparişleri vardı. Yanında getirdi malzemesini. Gidecekleri geceye yetiştirmek için orada dikiyordu siparişlerini" dedi.
    Hemen hemen oturmaya başlamıştı anlattıkları ama hala yerinde olmayan taşlar vardı kafamda.
    "
    Ee eviniz?" dedim halbuki önceden cevaplamıştı salak kafam.
    "
    istanbul'da. Ben burda teyzemin yanında kalıyorum okulum için. Yarıyıl tatilindeyiz ya onlar o yüzden geldi, ziyarete." dedi.
    Taşlar oturmuştu. Beynimi kurcalayan fazla birşey kalmamıştı sanırım.

    Derken gelmiştik yine apartmanın önüne.
    "
    Bu sefer öpücük yok bugün hakkını doldurdun" dedi.
    "
    Hadi ya" dedim.

    Hafif güldü ve merdivenleri çıkmaya başladı. Bu sefer hızlı çıkamıyordu çünkü ayağında o botlar vardı. Çok komik geldi istemsizce güldüm ve yine kapı kapandı. Dürdüncü kez sanırım.
    Onun için atan bir yürekle beni yalnız bırakmıştı

    Eve girdim yatağıma uzandım ve bugünü düşünüyordum.
    Yine herzamanki gibi huzura dair tek şey oydu. Gerisi berbattı. Birden uyku bastırdı gözlerim kapandı.

    Kapının çalmasıyla uyandım kapıya yaklaştım ve "
    Kim O ?" dedim. Ve cevap geldi.

    "
    Polis ''"
    Tümünü Göster
    ···
  16. 66.
    +8
    Zütüm tutuşmuştu. Polis ne alakaydı şimdi derken aklıma o huur geldi. "Senden şikayetçi olucaz" mesajı ve bugün "sen şimdi bittin" demesi.

    Aha dedim gib i tuttuk şimdi gerçekten. O huur un beni şikayet etmek için bir ton uğraşacağına ihtimal vermiyordum. Ama bugün olanlardan sonra kesin etmiştir dedim içimden. Tekrardan bir hasgibtir çektim. Balkondan mı çıksam pencereden mi çıksam yoksa kapıyı hiç mi açmasam falan düşünürken yine dürüstlüğü seçtim nasıl seçtiysem amk. Kapıyı açtım karşımda tek kişi vardı. Züt tutuşmasından bir tak diyemedim adama mal mal bakıyorum gözlerim açıldı falan.
    Soğuk soğuk terliyorum artık ne diyecek diye bakıyorum adamın ağzının içine. Yan komşu da çıkmış ne oluyor diye bakıyor iyice stres ediyor adamı. Bir an koyverdim sandım benim fantayı.
    Ve adam ağzını açtı. Hayatımı giben cümleleri kuracaktı birazdan. Tüm dünya başıma yıkalacaktı. 5 dakika soğuk su içeyim diyip içeri girecek, kafa üstü balkondan atlayacaktım. Yüzdeyüz ölürdüm herhalde.

    "Mahkemeniz var" dedi.
    Afalladım. Ne mahkemesi lan. Bu postacının işiydi. Postacının gelip söylemesi gerekiyordu ulan bunu. Boşuna stres mi yaptırıyorlardı adama şimdi polisi dikip. Polis ne alaka abi. Hayat bana ekşın mı yaşatmayı seçmişti. Yoksa canı mı sıkılmıştı ne Polisi. Adama ne alaka dercesine bakış attım ve adam devam etti;
    "Yalnız ondan önce karakola alıcam sizi" Heh şimdi oldu. Polisin neden geldiği anlaşılmıştı sonunda.
    Anasını satayım bir soğuk ter indi aşağıya sel gibi. Çısmıştım artık emindim.
    "Karakola mı? Beni mi?" dedim çaresizce.
    "Siz *** değil misiniz?" dedi.
    "Hayır ben değilim babam" dedim. Ulan yarım saattir kendim zannediyorum altıma çısıyorum burada. Be adam baştan söylesene ismi. içimden sövüyorum adama falan.
    "Kendisi nerede çağırabilir misiniz?" dedi.
    "Evde yok" dedim.
    Numarasını istedi. Hiç güvenim kalmamıştı ülkemizin emniyet teşkilatına her ne taksa artık. Ulan polissin adamın telefon numarasını mı bilmiyorsun? Ne tutucam ben babamın numarasını aklımda? Zorundamıyım yani?
    "Bir dakika" dedim. Açtım telefonu başladım söylemeye. "05** *** ** **"
    "Peki iyi geceler" dedi.
    iki dakika dur da ne olduğunu öğrenelim dedim içimden. Bu merak bu kafada varken o adamın öyle hemen çekip gitmesi mümkün müydü? Hayır.
    "Bir dakika, bu mahkeme ve karakola çağırma ne içindi?" dedim.
    "icra" dedi. Anasını satayım bu işlere de postacı bakıyordu. Önceden haber vermesi gerekirdi daha sonra da icra personeli falan gelmesi gerekiyordu. Hiç başımıza gelmeyen şey değildi ki bu bizim. Daha önceden de gelip benim PC yi zütürmüşlerdi. Ödemesek PC de gidiyordu fazlası da. Ödeyince verdiler de neyse.
    "icra için siz mi geliyorsunuz?" dedim. Gelmediğini biliyordum. Emindim yani.
    "Gerisini kendileri size anlatırlar" dedi.
    Adam lafı koymuştu 2 dakikada. Kayboldu gitti sonra zaten. Ben dalmıştım.
    Ulan en ufak ilgi görmememe rağmen çocuklugumdan beri, sonuçta babamdı. Merak ediyordum. Babam için de endişeleniyordum biraz.
    Babamı aramak aklıma geldi. Haber verme ihtiyacı duymuştum bir an.
    "Alo baba eve polis geldi icra falan dedi mahkeme mi ne varmış seni de karakola alacaktı" dedim.
    "Evet" dedi.
    "Ne karakolu?" dedim.
    "Boşver ben hallederim" dedi. Sanarsın Ramiz Dayı. iki el kol yapacak halledecek etrafındakiler. Altı üstü esnafsın adam sen. Neyi hallediyorsun? Sinirlendim birşey gelmiyordu elimden ama yapasım vardı buna rağmen. Sonra dedim madem halledecekmiş bırak halletsin anasını satayım. Ne takıyorsun kafana dedim. Gibtir ettim. Küçükken azıcık birşeyler verselerdi bana belki şuan onlar için uğraşıyor olacaktım ama ciddi manada gibtir etmiştim. Gittim yattım aşağıya Uyu uyu dedim. Boşver.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 67.
    +9
    Ve kalktım. Etrafıma baktım sabah olmamıştı. Oysa ki ben sabah olmasını çok istiyordum. Yani içimde kalktığımda sabah olacak diye bir şey kalmıştı. Onun verdiği üzüntüyle kalktım. Telefonuma baktım "Pişt orda mısın?" "Neyse değilsin galiba iyi geceler ben yatıyorum sevgilim" diye iki mesaj gelmiş begümden.
    Salaklığıma yanıyordum oturup. Eve geldiğimde uyumuştum. Kalkıtığımda da polis molis gelmişti aklımdan çıkmıştı telefonu elime alıp ona birşeyler yazmak veya mesaj atmış mı diye bakmak. Saate baktım;
    "04:30" (Onu da tam hatırlamıyorum saatlere karşı zaafım var bir türlü aklıma gelmiyor)

    [AraNot= Çok fena öksürük tuttu. Ne bitmek bilmeyen hastalıkmış anasını satayım 1 ay aralıksız öksürük mü olur.]

    Ne yapıcam bu saatte ya dedim içimden. Açtım pencereyi baktım hiç ışık yoktu dışarıda.
    Gittim odaları gezdim evde hala kimse yoktu. iyice alışmışlardı bunlar evin yüzünü görmemeye. Sanırsın ev benim tek kalıyorum bunlar ara sıra misafir olarak gelip gidiyor.

    Neyse dedim içerideki koltuğa uzanıp. Birazcık uyuyayım kalkarım. Yatağa gitmeye üşenip orada kıvrıldım ve uyudum.

    Uyandım baktım bu sefer etraf aydınlıktı. Hem de fazla fazla. Saate baktım 10 a geliyor. Yine mi uykuculuğum tuttu diyip kendime sövdüm. Saat 7 den sonra uyuduğum her saat bana boş geliyordu hayatımda. Alışkanlık olsa gerek.

    Yapacağım ilk iş telefona bakmaktı. Unutmayacaktım bu sefer. Telefona baktım begümden mesaj yoktu. Hemen ona mesaj yazdım ;
    "Bugün uyuyan güzel olma sırası sende miydi?" diye.
    Hemen mesaj yazayım derken aramaları görmemiştim. Aramaları açtım baktım. Bayağı şaşırdım. (Rakamı net hatırlamıyorum ama sanırım 7 idi) : 7 Cevapsız arama..

    Kim olduğunu merak ettim tabi.
    - Özel numara (5)
    - 05** *** ** ** (2)

    Özel numarayı aşırı merak etmiştim ama elimden gelen birşey yoktu geri arama yapılmıyordu sonuçta, bekleyecektim bir daha aramasını. Görünen numarayı anımsıyordum ama çıkaramamıştım. Arayayım bari dedim. Arıyordum arıyordum kimse açmıyordu son kez bir daha arayayım dedim. Telefon açıldı ve bir kadın sesi geldi;
    "Alo kimsiniz?"
    "Asıl siz kimsiniz" dedim "Beni 2 kere aramışsınız"
    "Hayır ben aramadım" dedi.
    "imkansız" dedim "Cevapsız aramalardan dönüş yaptım beni arayan numaraya"
    "Bir dakika benden başkası almış mı telefonumu sorayım geliyorum" dedi.
    Fazla sürmedi 1-2 dakika sonra kadın cevap verdi.
    "Kızım almış" dedi. Kadının sesi de baya baya tanıdık geliyordu hani. Allah allah dedim.
    "Kızınızın adını söyleyebilirmisiniz sorun olmazsa." dedim. "Arkadaşımdır belki"
    "Ahu" dedi.
    Giberim böyle işi dedim. Huur a bak sen. Kendisini engelledim diye annesinin telefonundan arıyor. Annesini de tanıyorum ben ısrar edince mecburen tanıştırmıştı huur. iyi insanlardı böyle bir evlatları olması onlar için büyük şanssızlıktı. Ee ne demişler Alimden zalim, zalimden alim doğar .
    "Naziye teyze siz misiniz?" dedim.
    "Evet benim sen kimsin?" dedi.
    "Ben Riseofevil" dediğim gibi kadın;
    "Ne? Seni köpek . insan gibi konuşuyorum bir de seninle. Kızımı ne hale getirmişsin ödeteceğim bunu sana. Kapat şu telefonu hınzır. Sesini duymak istemiyorum" diye bağırdı.
    "Hop bir dakika ben mi dövmüşüm kızınızı?" dedim.
    "Bak hala konuşuyor bide inkar mı ediyorsun? Kızın omzu çıkana kadar vurmuşsun kıza. Bunu senin yanına bırakırsam benim adım da Naziye değil. Haram zıkkım olsun sana elimden yediklerin" dedi ve kapattı.

    Şerefsiz, asıl köpek kim belliydi. Annesine olayı nasıl anlatmıştı huur. Kesin kıçımı yırttım sandığım bu polis olayının devamı olacaktı. Bu sefer bana gelecekti ama polis. Artık nasıl ödeteceklerse bana bunu fena faka basmıştık. Bir yandan da huur u bu pozisyona getiren Begüm' ü düşünüyordum. Vay anasını amk. Keramet botta mı kızda mı bilmiyorum ama nasıl vurduysa artık huur un omzu çıkmıştı.

    Kadın telefonu yüzüme kapatalı 5 dakika ya oldu ya olmadı. Telefonum çalıyordu. Baktım;

    Özel numara.

    Hasgibtir bir bu ekgibti şimdi dedim sesli bir şekilde. Açacağım demiştim önceden ama huur un annesiyle konuştuktan sonra açasım yoktu bu telefonu. Yine merak üstün geldi ve açtım.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 68.
    +7
    Bugün birisiyle buluşmam gerekti. 5 yıl bana parfüm tarzı şeyleri yasaklamıştı doktor. Anasını satayım odasına bir ton oda spreyi sıkmış ayıp olmasın diye 5-10 dakika durdum odada ama sonra kötü olunca söylemek zorunda kaldım dışarıya çıktık ama o 5-10 dakika günümü zehir etti hala devam ediyor. Tam geçti derken. iyi oldukça yazıyorum yapacak başka birşeyim de yok zaten zıbarıyorum evde.Şuan bana iyi gelen tek şey sizsiniz sağolun var olun. Yazmak istiyorum ben de.Bugün yazarım ama daha. ilk gün geceye kaldım dün kalamadım bugün de kalamam sanırım. Kusura bakmayın gençler
    ···
    1. 1.
      +1
      panpa biraz balkona falan çık temiz hava al varsa yanında şu içine çekmeli olan astım ilaçlarından al biraz iyi gelir birde derin nefes al ver biraz ablamda astım hastası oradan biraz biliyorum nelerin iyi geldiğini. geçmiş olsun
      ···
      1. 1.
        +2
        Sağol kardeşim ablana da büyük geçmişler olsun. Allah kimseye vermesin bundan. inşallah ablanınki ilerlememiştir. ilerlemediyse de inşallah geçer kardeşim. Geçen gün doktora gittim 2 Hap verdi 2 de şurup. Şurup ne alakaysa anlayamadım. Haplar Cefaks ve Allerset. Şurubun teki Levopront diğeri de Perebron. Perebron çocukluğumuzun efsanesi öksürük şurubu. O şerefsizi içince öksürük başlıyor. Doktora söyledim dün gittiğimde normal falan dedi olması gerekiyormuş. Olması gerekiyor ama agzıma ediyor burada. Ayrıyetten o fısfıslardan iki tane var birisine Turbuhaler diğerine Aerolizer deniyor. Ablan ilk saydıklarımı kullanıyor mu bilmiyorum ama son 2 sinden inşallah aerolizer i kullanıyordur. Turbuhaler ise büyük ihtimalle ablanla aynı sayılırız allah yardımcısı olsun seviyesi ne olursa olsun inşallah en tez zamanda geçer kardeşim.
        ···
      2. 2.
        +1
        Teşekkür ederim kardeşim. Ablamda neyse ki çok ileri değil ayda bir genelde oluyor ve 1-2 güne geçiyor
        ···
      3. 3.
        +1
        Aman kardeşim iyi iyi. inşallah daha iyi olur. Kendine dikkat ederse geçiyor zaten. Benim de bir ara geçiyor demişti doktor ama 6 ay giblemedim kontrole gitmedim. Azmış da azmış şimdi acısını çekiyorum işte. Ablan sakın ha aksatmasın böyle şeyleri.
        ···
      4. diğerleri 1
  19. 69.
    +10
    Telefonu açtığımda gelen ses hiç de tanıdık birinin sesine benzemiyordu. ilk önce şu muşta ile gelen şerefsiz mi dedim içimden ama onun sesine de benzemiyordu.
    "Alo sen misin lan yavşak" dedi.
    "Ne diyorsun sen kimsin?" dedim.
    "Ahuya neler yaptığın kulağıma geldi" dedi.
    "Ahu doğru anlatmış mı sordunuz mu hiç?" dedim
    "Çocuk giberim senin yanlışını doğrunu. Geliyorum oraya asfalta sürücem senin kafanı"
    "Sürebilirsen buyur süremezsin de demiyorum bak. Sürersin sürmesine de önce bir anlaşalım ben sana doğrusunu anlatayım sen Ahu ya sor bakalım öylemiymiş yoksa benim dediğim gibimiymiş?"
    "Ne geveliyorsun dıbına koyayım? Ne doğrusundan bahsediyorsun?"
    "Senin bu koruduğun kız bana geçen gün hayatımın yamuğunu yaptı. 7 Ay sevgiliydik biz kulağına o da gelmiştir senin. Bir çocuğu kıskandırmak için çıkmış benimle 7 ay boyunca. Çocukla beraber yakaladım bunu."
    "Ne diyorsun sen lan ne saçmalıyorsun"
    "Şt dur az dinle sonra konuşucaz. Bu senin kız, çocuğu saldı üzerime. Çocuk evime kadar geldi üzerine de dayak yedi. Neyse o mevzu da kapandı.Tam unuttum diyorum 3-4 gün geçmiş duraktayım. Bu senin koruduğun kız geldi bana tokat atıyor. O dayak yiyen şerefsiz için. Bir vurdu iki vurdu ses etmedim ama 3. den sonra duvara ittim ve bıraktım. Artık o ara ne oldu bilmiyorum sen dua et benim sabrımı bu kadar taşırdıktan sonra hiçbirşey bu yaptığım" dedim sinirli bir şekilde seri seri.
    Begüm'ü işin içine katmamıştım. Onun da başını yakmak istemedim bu mevzudan dolayı. Zaten öyle de yapmam gerekirdi. En doğrusuydu bu.
    "Sana mı inanıcam ben gevşek. Neden inanayım sana" dedi biraz sustuktan sonra.
    "Eğer içinde gram allah inancı varsa hak hukuk biliyorsan git sor koruduğun kıza gözlerinden anlarsın zaten sallıyor mu sallamıyor mu" dedim.
    Biraz sessizlik oldu.
    "Dıbına koyayım" dedi sanırım kendi kendine demişti, bana da demiş olabilir bilmiyorum ve kapattı telefonu.
    Bu totoş eğer dediklerimi yaparsa faka basma ihtimalim azalırdı. Tek çarem beklemekti. Kafam çok dolmuştu. Yine benim züt terlemeye başlamıştı. En ufak şeyi bile kafaya takan ben. Hem polisi hem bunların beni tehdit etmesini illaki kafama takacaktım.

    Derken telefon titredi.
    "Sorma ya öyle oldu bugün" diye mesaj geldi Begüm'den. Al bide burdan yak. Onca şeyin üstüne ben bu kızla nasıl konuşacaktım şimdi. Konuşsam da samimiyetsiz olacaktı aklımda bunca soru varken bu kadar endişeleniyorken bu kızla adam akıllı konuşamayacağım belliydi. Yani kendimi biraz tanıyorsam konuşamazdım.

    Aldım telefonu elime ne diyicem diye düşünüyorum.
    "Amcam geldi yanıma gün içinde görüşemeyebiliriz beni biryere zütürecekmiş" diye salladım. Az sonra mesaj geldi.
    "Ha peki tamam sorun değil. Selam söyle amcana. Bu sefer şaka değil istersen söyle. Ciddiyiz artık dimi yani ?" yazmış sonuna smile atıp. O smile o atınca sanki başka bir tatlı oluyordu.
    "Sonuna kadar." dedim ve Like işareti koydum.Bir aralar (y) yazınca çıkan vardı ya ondan. Bilen bilir.
    Hadi bakalım bundan da zütü kurtardın şimdi ne tak yiyicen bakalım dedim kendi kendime.

    Yatağıma geçtim bu sefer. Uzandım ve ne tak yiyeceğimi düşünmeye başladım.
    Tam birşeyler buluyorum dedim telefonum tekrar çaldı.

    Arayan özel değil ve farklı bir numara bu sefer : 05** *** ** **
    Kim olduğunu anlamak için rehbere kaydettim ve Whatsapp ı açtım. Fotoğrafında birşey anlaşılmıyordu. PP' sini büyülttüm. Ve manzarayı gördüm. Böyle birşey olacağını tahmin eder gibiydim ama beklemiyordum. Daha yakından baktım. Telefonu gözüme iyice soktum.
    Evet evet doğru görmüştüm gözlerim yanılmıyordu. Sarmaş dolaş iki kişi. Kız olan diğerine dolanmış ve yanağından öpüyor . Poz aynen buydu.

    Kim oldukları diğer parta..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Pampa sarmas dolas kiz seninki cikarsa cok pis bozulurum kendime yapilmis gibi hissediyorum artik amk
      ···
  20. 70.
    +9
    Evet öpülen kişi tam karadenizli tipinde biriydi. Hani Oflu deriz böyle aynen öyle. Gözleri çekik azıcık kısık. Saçları önlerin yanlarında olmayan ortalara ve arkalara doğru sıklaşan klagib türk erkeği saçı. Sakal yerinde. Üzerinde tam hatırlamıyorum siyah t-shirt vardı sanırım. Bizim body ciler gibi. Ağzı da yarım açıktı.
    Öpen kişiye gelelim.
    Öpen kişinin saçları kahverengi uzun. yüzünün yarısını kapatıyordu. tabi adamı öptüğünden diğer yarısından kim olduğu açıkça seçiliyordu.

    (Yanlış tarif ediyor olabilirim hatırladığımı söylüyorum. Foto aslında telefonda hala duruyor olması lazım SS almıştım sanırım. Üşendiğimden bakmıyorum. Attığım linklere de açılmıyor dediğiniz için daha da üşeniyorum normalde atarım bulup fotoğrafı. Eğer fotoğrafların incide nasıl gözüktüğünü bileniniz varsa yazsın atayım fotoğrafları o yolla buraya.)

    Öpülen adamı tanımıyordum. Öpen ise gayet açıktı ;
    Ahu.
    Tabi buna dayanarak öpülen kişinin kim olduğunu da tahmin edebiliyordum beni özelden arayan eleman. Ulan dedim içimden. Bu gelse beni ciddi ciddi asfalta sürtebilirdi. Bildiğimiz Oflu adam. Vallahi affetmez.

    Tabi ben bukadar düşünürken telefon çoktan kapanmış çala çala. Biraz bekledim birdaha arar diye ama aramadı. Ben aramak zorundaydım.
    Haydi riseofevil Gazan mübarek olsun dedim içimden. Ve arama tuşuna bastım.

    Çalıyordu. çok sürmeden açıldı.
    "Alo? Niye açmıyorsun oğlum telefonunu arıyorum seni?" dedi.
    "Gizliden aramamanıza alışık değilim belki ondandır" dedim imalı imalı.
    "''Neyse gibtir et şimdi. Ahuya sordum tekrar etti ısrarcı hala. Senin söylediklerinin yanından geçmiyor dedikleri. Ben Ahu'yu bilirim yalan söylemez."
    dedi. Aha dedim züt elden gidiyor. Ne tak yiyicem şimdi. Adam o huur a inanıyor hala.
    "
    Hareketleri tuhaftı. Haklı olma ihtimalin var işkillendim biraz şimdi kızdan. Ama her ne olursa olsun karşındaki kız. Omzu mahvolmuş burda kızın. az insan olsaydın sen de.Onun için ayrı görüşücez seninle onu bir kenara bırakalım. Olur da daha fazla işkillenmezsem kıza tamamıyle inanırsam sen bittin. hadi eyvallah" deyip kapattı.

    Adam yüz yılın raconunu kesiyordu kendince bana. Etkili olmadı diyemem. Zütüm de tutuşuyordu bir yandan. Ama gelirse biz de boş değildik. Öyle hemen beyaz bayrakları çıkartıp asfaltı yalama niyetinde hiç değildim. Zaman göstericekti bize ne olacağını. Gözünü yediğim zaman..

    Durumların yatışması üzerine içime bir rahatlık çökmedi de değil her ne kadar içimde züt korkusu hala olsa da.
    Biraz rahatlamışken begüme mesaj atasım geldi. Ama bahanem vardı. Şimdi mesaj atarsam abes kaçardı. Ulan dedim bütün gün bu evde zıbarıp zütümün tutuşmaktan geldiği son hali mi izliyicem aynanın karşısında? izleyecektim sanırım. Ne tak yiyecektim başka.

    Neyse dedim birkaç saat daha kestireyim uyanınca sağlam kafayla düşünürüz. biraz toparlansın dedim içimden. Her yöne dağılmıştı kafam. Her bir taku düşünüyordum. Fazlasıyla yorulmuştum. Uyumam uzun sürdü biraz kıvranmalıydı ama uyudum.

    Ne kadar süre geçti bilmiyorum. Birisinin zile hayvan gibi basmasıyla uyandım ve uyku sersemliğiyle kapıya doğru yürüdüm.

    "
    Kim o?" dedim. En son bunu dediğimde pek hayırlı şeyler olmamıştı.
    "
    Aç şunu aç aç belanı gibtim şimdi senin görücen sen''" diye bir ses geldi. Hobaa dedim içimden yine ne ekşın yaşıyıcaz yetmiyor mu kardeşim.

    Dürüstlük falan değil. Düşünmedim bu sefer kapının kolunu tuttum direk açmak için.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Mustayi tak da ac lan mustasiz olmaz tak lan mustayi
      ···