-
26.
+1Yaz reis yarim bira kma
-
27.
+1Rezerved
-
28.
+1rezctrgahyshshhshs
-
29.
+1Jhjjjjjjjjj
-
30.
+1Rezerve
-
31.
+9Devam ediyorumTümünü Göster
Sigara içtiğimiz yere gelmiştik, yanımda hayatıma sonunda anlam katabileceğini düşündüğüm bir kız vardı. Uzun zamandan beri hissetmediğim bir şeyleri hissediyordum; huzur, mutluluk. Sadece dakikalar önce tanıştığım bu kıza her şeyimi verecek kadar güvenebileceğimi düşünüyordum. Çünkü o kocaman gözler, o kızaran yanaklar asla bana yalan söyleyemezdi.
Bir banka hep birlikte oturduk. Açelya hemen yanıma oturmuş, diğer yanımda da okan vardı. Arkadaşlarının açelyayı sevdiğini fark ediyordum, bize bakışlarından da bir şeyler seziyordum. Anlam verememiştim bunlara. Sonradan öğrenecektim açelyanın beni gördükten sonra tüm arkadaşlarına beni sordurttuğunu. Bir sigara yakıp bir tane de açelyaya verdim. Yağan karın etkisiyle kızaran elleriyle çakmağı yakamıyordu, ellerinin acıdığı belliydi. Yüzüne doğru yaklaştım ve sigarasını yaktım. O an bana bakışları, ölürken son anım o bakışlar olsun isterdim; hafif parlayan kocaman gözler ve soğuğun etkisiyle kıpkırmızı olmuş kocaman yanakları bende ona sarılma isteği uyandırıyordu.
Biraz daha konuştuktan sonra kar yağmaya başlayınca ayaklandık. Açelya yanıma geçti ve durdu. Okan arkasını dönüp "Kardeşim bizim bir işimiz var ya açelyayla dönersiniz siz artık" diyip sırıttı. O an daha fazla istediğim bir şey yoktu zaten. "Eminim vardır kardeşim, döneriz biz merak etme" diyip ben de sırıttım. Açelya artık kızarmaktan domatese dönmüştü, dünyanın en güzel domatesi.
Okanlar okula giden uzun yola döndükten sonra biz de normal yoldan yürümeye başladık. Açelya utangaç bir kızdı ama ilgilendiği bir konu olunca hemen atlıyor, hızlı hızlı bir şeyler söylüyor ve tekrar utanıyordu. Bu hareketleri normalde çok saçma bulurdum ama açelyaya her şey yakışıyordu.
Biraz daha yürüdükten sonra açelyanın ellerini montuna soktuğunu fark ettim. Üşümüştü. Bir anda içimden bir şeyler geçtiğini hissettim, sinirlenmiştim. Açelyayı üşüten soğuğa sinirlenmiştim. Hemen eldivenlerimi çıkarttım ve açelyaya ellerini vermesini söyledim. Kıpkırmızı oldu ve ellerini uzattı. Avucumun içine aldığım yumuşacık ellerine yavaş yavaş üflemeye başladım. Kıpkırmızı küçücük elleri avucumun içinde titriyordu, o kadar seneden sonra o titremeyi tekrar hissetmek için bütün yıllarımı geri verirdim.
Eldivenleri eline geçirdikten sonra açelyanın durduğunu fark ettim. Kısa bir kızdı, bana yaslandı, kafası göğsüme değiyordu. Ondan gözlerimi ayırabildiğimde karşımızda birisinin olduğunu ve ona kocaman gözlerini şaşkınlıkla büyütüp baktığını fark ettim.. -
32.
+10Karşımızda tarık duruyordu, anlam verememiştim ama bakışlarındaki soğukluktan ve sinirden bir şeyler seziyordum. Bir şey demedim, konuşmaya gelmediği belliydi ama bir şeyler yapacak cesareti de kendisinde bulamıyordu. Gözünün içine baktığım 5 saniyeden sonra hızlıca yokuştan aşağı indi. Açelya iyice yaslanmıştı, bir şeyler olduğu belliydi ama bu kızı üzen birisi varsa ben de onu üzmeliydim. Aşağı doğru bir adım atacak oldum, açelya yüzünü döndü ve iyice yaslandı, "boşver" dedi ve elimden tuttu. Nasıl karşı koyabilirdim ki o ellere?Tümünü Göster
Yurda kadar yürüdükten sonra ağacın altına geldik. Montum ve eldivenlerim açelyanın üzerindeydi. Soğuğu hissetmediğim anlardan birisiydi. Açelya elimi bıraktı ve "teşekkür ederim" dedi. Kollarıya omzuma asıldı ve ayak ucuna çıkarak yanağıma bir öpücük kondurdu.
Başım dönüyor, dünya dönüyor ama açelya her şeyin tam ortasında sabit gibiydi. Bana neler olduğunu bilmiyordum, bir fikrim de yoktu; tek bildiğim şey bu kızı hep yanımda tutmak benim tek amacım olmalıydı. Evet bir amacım olacaksa bu açelya olmalıydı. Montu ve eldiveni çıkarmamasını söyledim ve içeri girmesini izledim. Heyecanlı heyecanlı el salladı ve içeriye girdi. Çok mutluydum, hiç olmadığım kadar mutluydum. Hızlıca yurda geçtim ve odanın ortasında kahkaha atmaya başladım. Kahkaha atarken odaya okan girdi. "Oh keyifler yerinde" diyip yanıma oturdu. Okanın omzuna kolumu atıp "Hiç olmadığı kadar" dedim ve birlikte gülmeye başladık.
Biraz havadan sudan muhabbet ettikten sonra okan "Tarık da aşağıya iniyordu bir sıkıntı oldu mu kardeşim" dedi. "Azıcık zütü yiyorsa gelsin sıkıntı yapsın ben buradayım" dedim. Sırf açelyanın yüzü biraz düşmesin diye o çocuğa bir şey yapamazdım. Ama kendisi gelip çatarsa hem mazeretim olur hem de sinirimi atardım. Okana "tarığın derdi ne" diye sordum. Okan tarıkla açelyanın eskiden çok yakın olduklarını, tarığın bu senenin başında açelyaya onu sevdiğini söylediğini ama açelyanın onu reddettiğini söyledi. "Açelyayı rahatsız ediyor mu" dedim. "Yok kardeşim eskiden çok yakın arkadaşıydı, şimdi tek kelime bile etmiyorlar ama tarık hala bırakamadı" dedi. Kimsenin duygularına karışamazdım bir hareket olmadıktan sonra ama tarıktan bir anda nefret etmiştim. Umarım ters bir şey yapar diyordum kendi kendime.
Ben bunları düşünürken hızlıca kapı açıldı.. -
-
1.
+2ve sen yazmayı bıraktın bari heyecansız bir yerde filan bıraksaydın
-
1.
-
33.
+2Basketbol var okunur
-
34.
+8Beyler kusura bakmayın evin işleri oluyor yemek yedim geldim seri bir şekilde devam edeceğim.
içeri giren tarıktı. Yüzü mosmor olmuş bir şekilde bana bakmadan eşyaları toplamaya başladı. Gözünün içine bakıyordum, burnundan soluduğu her halinden belliydi. Son kıyafetini de çantasına attıktan sonra çantasını da alıp dışarı çıktı. Okan "odadan ayrıldı herhalde" dedi. Bana göre hava hoştu.
O akşam daha önce hiç uyumadığım kadar güzel uyudum. Sabah 6 gibi kalkıp sigaramı içip yemekhaneye doğru yöneldim. Yemekten sonra okula geçtim. Açelya her tenefüs arkadaşını görme bahanesiyle sınıfa geliyor, tenefüs boyunca sohbet ediyorduk. Her ders zili çaldığında kıpkırmızı yanaklarıyla bana el sallayıp kapıya yöneliyordu. Hiç olmadığım kadar mutluydum.
Son ders zili çaldığında açelyayı merdivenin başında yakaladım. "istersen parka inelim otururuz" dedim. Heyecanlı bir şekilde kafasını salladı. Çantaları yurda koyduktan sonra kız yurdunun önüne geldim. Açelya beş dakika sonra aşağıdaydı. Üzerine benim montumu giymişti. Gülümseyip aşağıya doğru yürümeye başladık. Açelya heyecanlı heyecanlı sınıfta olan bir olayı anlatıyor, ben de onun varlığıyla huzur buluyordum. Arada nefesi yetmiyor derin bir nefes alıp gözlerini büyütüyordu. Parka geldiğimizde banka geçtik. Açelya hemen yanıma oturdu. Üşüdüğü belliydi. Elimi omzuna atıp göğsüme yaklaştırdım. Kıpkırmızı olmuştu ama gözleriyle kaçamak bakışlar atıyordu. iki tane sigara çıkarttım, "şey, seninkinden içsem" dedi. Gülümseyip sigaramı yaktım. Biraz içtikten sonra açelyanın dudaklarına zütürüp ona da içiriyordum. iyice kucağıma doğru yatmıştı. Çilek gibi kokuyordu. Soğuktan titremeye başlayınca boynumdaki atkıyı çıkartıp o güzel yüzüne doladım. Titremesi kesildi.
Bütün bu olanlar bana çok anlamsız ve bir o kadar da anlamlı geliyordu. Bir kızın titremesiyle canım sıkılıyor, güzel yüzüne renk gelince dünyanın en mutlu insanı oluyordum. Bu duyguyu daha önce yaşamadığım için şanssız hissettim.
Üzerinden 3 yıl geçtikten sonra bile o duygu hala açelyamda yaşıyor. -
35.
+1DEVAM ET PANPAA SARDI HIZLI YAZ SARDI PANPAA
-
36.
0Panpa yanlız taka sarıyor ciks kokusu aldım
-
37.
+8 -1Hava soğuyunca açelyayı yurda bıraktım. Bu sefer sıkı sıkı sarıldı bana, alttan kocaman gözleriyle baktı; içimi ısıttı.
Günlerim açelyayla geçiyordu. Hafta içi yurtta kalıyordum, haftasonu ise okula yakın bir yerdeki babamın evinde.
iki haftanın sonunda neredeyse her şey güzel gidiyordu; açelya en yakın arkadaşım olmuştu, tarık okula gelmiyordu ve herkesin sevdiği en azından saygı duyduğu bir konumdaydım. Okuldan sonra saatlerce açelyayla oturuyor, tenefüslerde açelyayla gülüşüyor, haftasonları açelyayı görmek için kampüse geliyordum. Karlı çamların arasında açelyayla oturmak benim için nefesten farksız olmuştu.
Hayatımda ters giden tek bir şey vardı: babam. Haftada bir akşam arıyordu, saatlerce kavga ediyor; beni okuldan geri alacağını, orada ne tak yediğimi bilmediğini söylüyordu. Telefonu yüzüne kapatıp numarasını engellememle son bulan kavga beni başka bir numaradan tekrar aramasıyla devam ediyordu.
Ama bu umrumda değildi, okuldan ayrılırsam açelyanın yüzünde oluşacak olan ifade benim için ölüme eşdeğerdi. Gerekirse babamla aylarca kavga ederdim ama geri dönmezdim. Açelya benim amacımdı.
Her zaman da amacım olacak.. -
38.
+3 -4Devam ediyorum..
Sonra iyice kucağıma yattı. Çilek kokusu benim malafatı uyandırmıştı. Birden normalde hiç olmazdı ama kıza azmıştım. Sürekli onun çıplak halini düşünüyor malafatı iyice uyandırmıştım. Ardından o kadar uyandı ki kızın kafasına değdi kız hissetmiş olmalı ki "siz bütün erkekler aynısınız. Hep ciks düşünüyorsunuz" dedi. Utanmıştım bu sefer kızaran ben oldum. Tam durumu açıklayacaktım ki birden dudaklarıma yapıştı. Ellerini malafatımda gezindiriyordu inanılmaz bir hazdı bu. Çıkardım malafatı verdim ağzına. Sokağın ortasında deliler gibi ciksişiyorduk. Birden kendimi tutamayıp kızın ağzına kökledim kafasından bastırdım. Az daha boğuluyordu. Öğğğk diye bir ses çıkardı. Süperdi aşkım devam edelim dedi. Yavaş yavaş soyup onun boynunu emiyordum inlemeleri sokağın sessizliğini bozuyorud. Soydum ve yavaş yavaş zımına girmeye başladım hızlandım ve karların içinde boşalmıştık çok güzeldi...
Hala okuyor musunuz amk abazaları -
-
1.
-1Senin ben aq
KASDFGHJKLZXCVBNMWWERTYUiPPLKJHGFDAZCBMMVXZQRYU
-
1.
-
39.
+6Açelyayla geçen üçüncü haftasonumun başıydı. Artık ona sarılmadan nefes alamaz hale gelmiştim.
Cumartesi sabahı kahvaltı yapmaya inerken montumu giymiş bir halde yakaladım onu. Kocaman gözleri şaşkınlıkla açıldı ve koşup boynuma atıldı. Ayağa kalktığımda aşağıdan bana meraklı meraklı baktığını gördüm. "Koş hazırlan" dedim. "Bensiz kahvaltı yapamazsın". Hiçbir şey demeden kocaman gülümseyip yurda koştu. Üzerini değiştirmiş ve kıvırcık saçlarını atkıma düşürmüştü. "Nereye gideceğiz" dedi. "haberin yok senin, sürprizi kaçırma" dedim. Tekrardan kocaman gülümseyerek koluma girdi ve yürümeye başladık.
Kampüs girişinde çağırdığım taksi duruyordu. Kapısını açtıktan sonra yanına oturdum. Taksiciye önceden söylemiştim adresi ve hareket etmeye başladık. Açelya iyice yanaşmış ve göğsüme yaslanmıştı. Bundan çok hoşlanıyordum. Küçük kalbinin atışını kalbimde hissediyordum. içimi ısıtıyordu, güneşim gibi.
20 dakikalık yolda hiç konuşmadan göğsümde hafif hafif uyukladı. Onun bu hallerine eriyordum, hiçbir şeye acıma bile hissetmeyen ben açelya söz konusu olduğunda küçük bir çocuk gibi eriyordum.
Geleceğimiz yere vardığımızda kocaman yanaklarına hafif bir öpücük kondurup uyandırdım. Kıpkırmızı kesilmişti. Taksiyi ödeyip açelyanın koluna girdim. Arkadaşımın işlettiği bir kafeye gelmiştik. Yüksek bir yerde olan kafenin büyük bahçesi cam balkonla çevriliydi. Çimlerin üzeri erimekte olan taze karla kaplıydı. Arkadaşıma kafenin bahçesini kapatmasını rica etmiştim, beni kırmamıştı. Direk masamıza geçtik. Açelyayı kahvaltı yaparken izledim. Kocaman gözleriyle ara ara bana bakıyor, utanıyordu. Yıllarca zevk aldığım sigaranın dumanı açelyanın yanında sönük kalıyordu.
Kahvaltısı bittikten sonra açelyayı kucağıma aldım. Heyecanlandı, sıkı sıkı tutundu. Yüzü yüzüme çok yakındı. Yere bırakmadan ikili salıncağa zütürdüm. Oturdum, açelyayı da dizime oturttum. O gün onu oraya getirme nedenim çok özeldi. Ne olacağını hissetmiş olacak ki küçük elleri titremeye başladı. Ellerini ilk günkü gibi avucuma aldım, yavaşça üfledim; yanakları kıpkırmızı oldu. Her kelimenin arasında bir kere açelyayı öperek hayatımı değiştiren şu cümleyi kurdum:
"Benim olur musun?" -
40.
+1Rezervid
-
41.
+5Açelya kıpkırmızı olmuştu, kucağımda çocuk gibi titriyordu.
"Evet" dedi, kocaman gülümseyerek. "Hep senin olurum"
Artık çevremdeki hiçbir şeyin bir önemi yoktu. insanlar yoktu, ağaçlar yoktu, kar yoktu, soğuk yoktu, ben yoktum; sadece açelya vardı. Her şeyin ortasındaki kocaman güneşim... Sıkı sıkı sarıldım ona, "o kadar kötü şeyin arasında, nasıl iyi geldin" dedim. Gülümsedi. O gülümsedikçe benim içim ısındı. Dünyanın en mutlu insanıydım.
O anda güneşimin yüzü değişti. Arkamdaki bir şeye şaşkınlıkla bakıyordu. Başımı çevirdiğimde karşımda tarık duruyordu. Öylece durmuş mosmor bana bakıyordu. Bir anda içimde bir sıcaklık hissettim. Kucağımdaki kız, benimdi, bana aitti. Bu orosbu çocuğu da kim oluyordu. Yavaşça açelyayı kaldırdım. Bir anda tarığın üzerine atılmamla, tarığın koşması ve açelyanın kolumdan tutması bir oldu.
"Yapma lütfen" dedi. Benim güneşim, hayatımın amacı bana lütfen demişti. Dünya umrumda olmazdı. Yavaşça oturdum, yanıma oturdu. Bütün sinirim geçmişti. Açelya göğsüme uzandı, "seninim" dedi.
Evet, benimdi.
Hayatın bana bu kadar güldüğüne inanamıyordum. Açelya her şeyimdi, gerçekten de her şeyim olmuştu. Ve benimdi, göğsümde yatan güneş bana aitti. Onu üzemezdim, sadece mutluluğuyla mutlu olabilirdim.
Sadece mutluluğuyla mutlu olabilirdim.. -
42.
+6Açelya kucağımdaydı. Sıcacık teni tenime değiyordu. Kızarmış gözleriyle gözlerime bakıyordu. Bir anda dudaklarımı dudaklarında buldum. O dudakların sıcaklığı, bana ait oluşu.. Dudaklarını geri çektiğinde kocaman baktı bana, ben de kocaman sarıldım. Mutluydum, her şeyden önce mutluydum. Orada üzerimize aldığımız polarla saatlarce sarılarak oturduk. Bir sigarayı beraber içiyor, bir hayatı iki kişi yaşıyorduk.
Açelyanın üşüdüğünü hissedince taksiyi aradım. Taksiye binerken bile benden bir saniye olsun ayrılmıyordu. Hep bana yaslanmış kalmak istiyordu, ben de onu hep kendimde hissetmek. Yol boyunca yine omzumda uyukladı, onu uyurken izledim; en sevdiğim şey.. Yarı aralık gözlerini izlerken dudaklarına bir iki öpücük kondurdum. Güneşimin beni ısıtmasına izin verdim.
Kampüse geldiğimizde açelyayı uyandırmadım. Kucağıma alıp yurda geçen arka yoldan yürüdüm. Yurdun arkasındaki bankta kucağıma oturtup öperek uyandırdım. Mırıldanarak uyandı ve meraklı meraklı bana baktı, kocaman gülümsedi, şaşırdı. Onun bu duyguları hep birlikte yaşadığını görmek beni eritiyordu. Çok doğal geliyordu bana, çok sıcak. Biraz orada oturduktan sonra üst kattan gelen açelyanın arkadaşının sesiyle irkildik. "Kolay gelsin" dedi sırıtarak. Açelya kıpkırmızı kesildi, yanağına bir öpücük kondurdum; sıkıca sarıldı. "Teşekkürler" dedim arkadaşına gülümseyerek, kız da içeri girdi. "Hadi" dedim güneşime. "Çok üşüdün içeri gir ısın biraz". Kafasını sallayıp kocaman gülümseyerek yurda doğru koşmaya başladı.
Gerçekten mutluydum.. -
43.
+1Rez amk seri ol
-
44.
+1Rezerve
-
45.
+1Heeyyy burdayıX
başlık yok! burası bom boş!