Yemeğimizi yerken ebru içeri girdi. Göbeğine kadar bir atlet altındada çok kısa bir şort vardı. Birçoğunuz gibmiştir diyecek ama öyle tiplerden hoşlanmam. Bütün erkeleri kontrol edebileceklerini sanıyorlar. Bende anarşist bir kişilik olduğum için bana işlemezdi bunlar. Yemek yiyip hemen birer sigara yaktık.

S: Eee dışarı çıkıyor muyuz? Bence güzel bi film izleyelim.

B: Bana hiç farketmez. Madem buraya hiç gelmiyorsun ailenin neden burada evi var? Ailen buralımı?

S: Aynen öyle.

E: Ee sıktınız ha. Memleket konuşuyorsunuz ya. Muhabette bak.

B: Memeleket mi konuşalım atarlı kız. Ne konuşalım istersin.

E: Kız arkadaşın var mı?

B: Yok.

S: Neyse film izleyelim. Saat zaten akşam oldu.

Filmin yarısında ebru koltukda sızdı kaldı. Senem elimden tuttu ve sessizce odasına zütürdü. Üstündeki bol tişort'ü çıkarttı. Harika göğüsleri vardı. Daha sonra tam olarak soyundu. Kadınlar onlar inanılmazlar dostlar. O gece malum olay yaşandı. (hepiniz izlemiş insanlardır. Ilk ilişkimi size özet geçecek değilim herhalde). Ve birde senem kucağımdayken ebrunun bizi izledigini kapı arasından izlediğini gördüm. Senem ve ben o gece hiç durmadık. Sabah uyandım senem hala uyuyordu. Mutfağa indim. Ebru kahvaltı yapıyordu.

E: Dün çok iyiydin.

B: Tipim değilsin. Erkeleri elde edebileceğini sanıyorsun. Bence böyle bir egoya sahip olan beden bana göre değil. Hadi afiyet olsun.

Senem uyandı kahvaltı ettik ve ben eve geçtim.

Dayıma olanları anlattım ciks hariç. "Vay kimin yiğeni, bu küçücük sehirde bile" diyince kahkahayı patlattım. Daha sonra senem aradı.

S: Ebruya ciks mi teklif ettin?

B: O bana etti. Kabul etmedim. Senin aksine gözümde hiçbir degeri yok onun.

S: Ağlıyor şuan.

B: Onu benden daha iyi tanıyor olman lazım. Dün kapıdan bizi izliyordu bir yandan da kendiyle ilgileniyordu. Bu yüzden 2.seferimizden önce kapıyı kapattım.

S: Ya hanginize inanayım.

B: Ona inan. Onunla olan arkadaşlığın benim ile olan arkadaşlığından daha samimi.

S: Ebru gidicek şimdi eve gel konuşalım.

B: Tamam hadi görüşürüz.

Evine giderken ebruyu gördüm. Cafenin sahibiyle yalaşıyordu. Hemen fotoğraflayıp evin yoluna devam ettim.

S: Hadi akla kendini.

B: Bu fotoğrafa iyi bak.

S: Ne zaman çektin.

B: Buraya gelmeden önce. Evden çıkmadan önce ağlıyordu değil mi?

S: Ya inanamıyorum.

B: Bak ilişkimiz ben gidince bir yaşanmışlıktan ibaret olacak zaten. Onunla arkadaşlığını bozma sakın.

S: Haklısın sanırım. Ama onunla konuşacağım bu konuyu. Ne zaman gideceksin.

B: 3 günüm var.

S: Son bir kez?

B: Gel buraya.

Beyler 20 dakika sıçmık molası. Nickimin6'na da uğrarsınız ilk entryde bkz bulabilirsiniz.

Hemen geliyorum. Fıtı fıtı fıtı

Son birkez daha o isi yaptıkdan sonra eve gectim. Bir dus aldım ve hemen valizimi hazırladım odamı topladım. Son birkaç gun full uyuyacaktım. Zaman oyle boyle gecti ve tatil sonu eve dondum. 12.sınıfta aynı mahalleden baska bir eve tasındık. Cadde uzeri guzel bir evdi burası. Ve ilk okulda aynı okulda oldugum bir kız vardı. Şansıma onunla evlerimiz yakındı aramızda sadece 1 cadde vardı.

Aksamları ekmek almaya çıkarken hep gozgoze geliyorduk. Tebessumler guluşmeler peşisıra gidiyordu yani. En sonunda ona açıldım ve 7 ay birliktelik yaşadık. Çok seviyordum onu. Universite sınavına girdim ve memleketi tutturdum. Ama babam ile annem konusurken duydum annem "etrafımız hep borç ne olacak bu çocuğun hali. Nasıl para yetiştireceğiz " falan dediler. Kaydı yaptırmaktan vazgectim ve annemlere ben okumayacağım dedim. Büyük bir kavgadan sonra birikmişimden bir miktar alıp hic gitmediğim bir şehre gittim. Bir kafa dağıttım. Sonra aklıma geldi iç sesim "olum ingilizcen var turizmle para kazanan bir sehirde yasıyorsun. Gir bi otele geliştir kendini."

Hemen geri döndüm ve otelde komilik, sitivırtlık ve garsonluk hariç iş aradım. Ve resepsiyon arayan bir otel buldum 4 yıldızlı temiz bir başlangıç. Ama basıma gelmeyen kalmadı.

Turizm hakkında bilgisi olmayan hırslı bir gençtim. Üniversiteye giden komşu kızı yani sevgilim benden ayrıldı. Çünkü universitede daha fazla imkanı olacaktı. Ilk ciks deneyimini yaşayıp pişman olacaktı klagib üniversite şeyleri işte.

Otelde işe başladım çok iyi bir ingilizce konuşma becerim vardı. Kendimi geliştirdim ve kaptanlık ve şeflik dahi yaptım. Hiçbirşeyin beni durduramayacağını öğrendim. Birkac ulke gezdim. Ingiliz bir sevgilim oldu bana hep "you're real british gentleman" derdi. Daha sonra parasal sıkıntılar baş göstermeye başladı.

FINAL.

Bir süre çalışmayıp mola aldım. Yasadığım şehirde ilgi çeken biriydim. Birkaç takımım vardı geceleri dışarı çıkar turistik mekanlarda birkaç tur atıp eve dönerdim. Nostaljik bir havam vardı. Artık joker denmiyordu bana. Kendimi topladım. Hala anarşist bir insandım fakat kendime daha çok ilgi göstermeye başladım. Cilt bakımı, düzenli uyku ve düzenli bir alkol tüketimim vardı. Ayda 2 kez bourbon alıyordum o kadar. Eskisi gibi gün aşırı sarhos olmuyordum.

Taşındım kendime ait iyi sengment bir semtte orta segment bir evim var. Ve arabam.

Her zamanki gibi takımlardan birini giyip soğuk bir şubat gecesi arabama atlayıp şemsiyemle dışarı çıktım. Ve limana indim.

Bankta oturmuş dünya güzeli bir kadınla tanıştım öğretmenlik okuyan narin bir bayandı. Gözleri yaşlı yaklaşık 5 saatlik bir sohbetden sonra bir arkadaşlık 1 aydan sonra sevgili olduk. 22 yaşında genç bir erkeğim. Belki yaşamak için bir sebebim yok ama yapacak çok hedefim var. Hala limandaki dünya güzeli ile birlikteyim. Ben başardım size başarabilirsiniz. Hedefinizi seçin ve 12'den vurmaya çalışın.

Ayrıca ezgi isimli olan şahıs hala şansını deniyor ama ona verecek ne bir değer ne de sevgim var.

Son sözüm dostlar BAŞARABILIRSINIZ. SIZDE HEDEFLERINIZ ICIN SAVASIRSANIZ BASARABILIRSINIZ.