-
8.
0Problem dediğim nedir, nasıl oluşur ?
Korku problemim vardır, "olmak" problemim vardır, acı problemim vardır, çeşitli isimlerle başka problemlerimde vardır ama hepsi bu korku, pgibolojik acı,"olmak" üçlüsüne dayanıyor gibi.
Şimdi açıktır ki bunların yapısına bakarsak düşünce aktif rol oynar ve düşünceyle gelen duygu bizim gerçekliğimiz olur. Madem düşünceyle bu acımızı, korkumuzu yaratıyoruz direkt olarak insanın aklına soru olarak "Düşünceyi durdurabilir miyim ?" geliyor.
Bu düşünce konusuna girmeden önce bütün bu araştırma sürecine ne zaman uyanırız onu merak ediyorum çünkü nerdeyse hepimiz acılarımızı, korkularımızı kabullenmişiz ve bunlarla sadece ilerde onları tekrar yaratacak şekilde boğuşuyoruz. Hayatımda bunca karmaşayı yaşayan bi insan olarak bunları tamamen sorgulayacak noktaya neden gelirim ? Belli ki acının farkına varınca ama çoğu zaman bu farkındalık bizi hemen onu geçirecek dışarıdan bi çözüm arayışına itiyor ve sonra tekrar didinmeye bu sefer başka bi şey "olmaya" çalışıyoruz. Diğer basamakta sanırım bu sistem ve cevapların bizi bir gram öteye zütürmediğini anlamak ve problemlerimi çözmeye yetkileri olup olmadığını kavramaktır. Bugüne kadar bütün bu oyunu biliyoruz ülkecilik, sınıfcılık, edinmecilik, inanç(sadece din anlamında değil), umut, zevk vs vs.
Bunların problemlerimi tamamen çözemeyeceğini anladıktan sonra kendi başıma kalırım ki sadece o anlık problemimi unutturmasının veya beni uyuşturmasının ne değeri olabilir ki ? Bütün bu problemleri tek seferde tamamem bitirmek zekice değil midir ? Bu "problem çözücüler" mekaniktir ve her zaman problemi çözmeye çalışırsanız sizin de mekanik sisteminizin bozulacağı açıktır çünkü vücudun kendi işleyişini şartlandırırsınız. Bu da açıktır, sözlükte tonlarca ferre bağımlılığı vs diye işin bilimsel kısmını anlatanlar oldu bu işin bir boyutu. Ya da "meditasyon" dediğinizle belli bir kelimeyi tekrar edersiniz ve zihninizi hapsedersiniz ki bu da belli bi uyuşukluk dinginlik sağlar ama olay sizin için yine bitmez çünkü oluşan etki hipnozdur bu etkiylede günlük hayatı yaşayamazsınız.
Bu tek başınalıkla kaldığımda o zaman sorarım :
Bütün bu bildiğim işleyişin ötesine geçebilir miyim ? -
7.
0Bu konuları yakın arkadaşlarımla, ailemle, hocamla konuşamıyorum çünkü ya isteksizler, ya meşguller, ya cevabı çoktan bulmuşlar ya da yüzeysel olarak ilgililer.
Ee tabii ben konuşmayınca insanlıkta konuşmuyor demek. Bugün geldiğimiz nokta pgibologlara dökülen tonlarca para ve antidepresanlı insanların sayısının gün geçtikçe artması oluyor. O yüzden diyorum bir kişinin bile anlattıklarımı anlaması muazzam bir olay.
Şimdi pgibolog da demişken "dışarıdan gelen yardım" olayına girelim.
Benim sorularım bu konu hakkında şunlar olurdu:
-Neden bir yardıma ihtiyaç duyarım ? (Tanrıdan, siyasetçimden, ailemden, bilimden, fikirden vs)
Açıkça görünen şudur ki hayatı karşılamayı bilmem, karışığımdır, ne yapacağımı bilmem ve dışarıdan yardım aramaya başlarım. Oysa her şey tamamen iyiyse hiç bi yardıma gerek duymam.
Yani karışıklığım beni yardım aramaya iter ama neden dışarıdan yardım ararım, neden ilk yaptığım şey bir cevap, bir sistem,bir kurtarıcı, belli bi kesinlik aramak, dışarıya bağlı olmaktır ? Problemi çözmeye yetkim yok mudur ? Neden sadece bu karışıklığımla kalamam ? -
6.
0Tabii ki hayatlarında ızdırabı, korkuyu, acıyı kabullenmiş herkes neredeyse. Çok az bi kısımda bunları reddedip çevresini değiştirme derdinde. Bunu devlet sistemimiz, dinimiz vs gibi kanallarla yapıyoruz biliyorsunuz. Şimdi kimse kimseyi kandıramaz çünkü ben sizim ve siz bensiniz. Eğer bu olaya fikirlerle değilde yaptıklarımızla olanlarla bakabilirseniz bu gerçeği görürüsünüz ve aramızda samimiyet oluşur çünkü artık o bencilliğimizle, acılarımızla beraber uğraşıyoruzdur. Uğraştığımız aynı şeydir.
Şimdi neden kendimizi(bu artık aynı zamanda beni de içeriyor)kandırmayalım çünkü bugüne kadar envai çeşit şeyi bu ızdıraptan kurtulmak için denedik yani fikir olarak kabullenseniz "hayat bu" diyip bunu savunsanız bile yaptığımız tamamen farklı bi şey. Diğer bi neden kandırmayalım sebebimiz cevaplara sahip olduğumuzu, herhangi bi şekilde bu doğru bu tamamen doğru desek bile bunun bizim acımızı hala bitirmediğini hepimizin bilmesi.
Yani eylemlerimiz bu acıyı bitirmeye yönelikken, acıyı fikirsel kabullenişin çelişkili olduğunu farkettiğimde, onca çeşit eylemle bunu bitiremediğimden sorduğum soru tamamen tek yüzlülükle, başka bir yaklaşımla "acının tamamen bitmesi mümkün mü ?". Bu benim için devrim niteliğinde bi soruydu çünkü ben hiç sorgulamadan acıdan küçüklüğümden beri kaçıyorum veya onu geçirmeye çalışıyorum.
Bunu görmek büyük bi ekgibliği gösterdi bana tabii ki, bunca zamana kadar sosyal programlamaya direnen ben'im en temel olan acıyı hiç sorgulamayışım. Gözümün önünde olanı hatta gözüme sokulanın ne olduğunu anlamadan sürekli ondan kaçışımı. -
5.
0Bende her insan gibi bu ızdırabı hisettiğimde bundan kurtulmak istedim. Müzik dinledim, hayal kurdum, açıklamalar yaptım, bazı şeylerle özdeşleştim, belli bi şeyde ilerlemek için mücadele ettim, oyunlar oynadım, sevgililer edindim, para istedim, ortamımı değiştirdim, fikirlerimi değiştirdim, intiharı düşündüm, dışarda takıldım, içki kullandım, mastürbasyon yaptım, tartıştım...
işin biraz daha acı tarafı bunlar hepimizin ortak paydası. Acılar kişiye özel sanardım. Tabii hepimizin acısının sebebi farklı ama çıkış noktamız, hissettiğimiz aynı şey.
Bu ızdırabın farklı kanallar yoluyla her bireyde olduğunu ucundan kavradığımda "neden birine yardım etmiyorum ?" Dedim ve olayın tamamen şu olduğunu gördüm:
Öncelikle kendi ızdırabımdan kurtulmak istiyorum ve ancak öyle başkasına yardım edecek gücü bulabilirim çünkü bu çatışma zaten olan bütün çeşitli enerjimi benden zütürüyor.
Olay buydu ve ben başka bi insandan farklı olmayarak bunu yaptığım için bütün insanlıkta bunu yapıyordu ve hiç bir zaman dışarıdan yardım alamıyorduk çünkü eylemlerimizde tamamen benciliz. Anne, baba, kardeş, arkadaş, hocamız, pgibolojik danışmanımız farketmez hepimiz buyuz ve diğeriyle yüzeysel ilgileniyoruz. Bu acımı dahada katladı çünkü buydum yani ötesine gidemezdim bu kadardım bunu benim yapıyor olmam bütün insanlığın bilincini ortaya koyuyordu. (Bu dışarıdan gelen yardımın niteliği konusunda da yazıcam)
Sonra zaten dışarıdan yardımın gelemeyeceğini anladığımda belkide hiç ayak basmadığım bir toprağa basıyordum ve bu toprağın ismi "baştan sona kendin keşfetmelisin"di.
Şimdi belki önceden dediğim gibi bazı cevapları din, bilim,nlp, kitaplar,sistemlerle vs bulmuş olabilirsiniz. Mutlu hissediyor olabilirsiniz ama o ızdırabınız sizi bi gün tekrar yakalayacak bu bi gerçek. Bu çeşitli kanallarla şu anki ızdırabımı dediğim gibi belli bi süre bende geçirdim ama bu tamamen ortadan kaybolmadı ve o yüzden bu noktada tek başımayım. -
4.
0kardeşim sana şöyle açıklıyım. hayat basit aslında. yemek ye sev evlen çoluk çocuğa karış rollerini oyna ve öl. bunlar ölümü beklemek için olan şeyler. sen de bunları yapacaksın ama bir amacın yok şuan. boşlukları doldurmak için zamanın geçmesi için bir amaç belirle ve ölümü bekle hepimiz gibi
-
-
1.
0Kabullenmek ? Lütfen şunu anlat bana, böyle bi hayatın nasıl bi değeri olabilir ? Bunca ızdırap sadece dediğin bu rol içinse ki o da ızdrabı getiriyorken neden bu iğrenç hayata son vermeyelim ?
-
1.
-
3.
+1Glu glu glu
-
2.
0enteresan mış
-
1.
+1Açık ve net olan tek olayımdır.
Tamamen karışık olduğunuz oldu mu hiç beyler ?
Bunun üstüne basa basa söylemek istiyorum. TAMAMEN, KOMPLE bir olaya yönelik olmayan bir şekilde ne yapacağını bilmemek.
Çoğu sistematik olayın farkındayım. Eskiden bunlara direnirdim. Para, gelenekler, din, devletler, fikir bölünmeleri. Hepside bizi içine almak ele geçirmek için çabalayan kendi sistemine sahip. Eskiden bunları görüp etkilerini en aza indirgemeye çalışırdım ve belli bi yere kadar başarıyada ulaşırdım. Şimdi beni istedikleri gibi kullanabilirler, onca reklam, onca kampanya beni etkisi altına alabilir. Artık bi direnme söz konusu değil çünkü artık umursamıyorum. Bi değerim yok.
Herkes bi değeri olduğunu, belli bi insan olduğunu düşünüyor. Bende zannediyordum ama baştan itibaren bu varlığımla bi değerim yok. A, b, c kişisi olmamla alakalı değil bu. Neye karşı değerli veya değersiz olucam ? Başka bi insana, hayvana, eşyaya karşı mı ? Nasıl yani ? Bu değerler tamamen kafamdan silinmiş şekilde ve belkide bende en çok ne yapacağını bilememe olayını filizlendiren bu.
Yok yani beyler dll bulunamıyor, 404 not found. Şu yaşamı, hayatı ne isimlendirebiliyorum ne belli bi kalıbın içine koyabiliyorum. Yanlış anlamayın bunları beceremiyorum anlamında değil sorunum şu "hayatı nasıl bi kalıba sokabilirim ki, hayat dediğim şey ne onu bile bilmezken bu bütün varoluşu bunu nasıl karşılayabilirim ? "
Tabii yine belli kişiler ve sistemler cevaplarını çoktan bulmuş. Bana da anlatabilirler ama ben cevap aramıyorum. Cevaplar hiç çözüm olmadı bize.
Izdırabımla ne yapacağımı bilmiyorum. bunu şu sözlükte bir kişinin bile anlaması benim için muazzam bi şeydir zira iletişim kurabiliyoruz demektir.
-
aga saka bi yana da şimdi
-
sözlüğün örnek dayısı benim
-
mottogirl seni dusunerek asılayım da akıllan
-
28 12 2024
-
babamla aram bozuk kardeşlerimle aram bozuk
-
güzel kızlara karşı duyduğum kıskançlık
-
tek dileğim var 2025 te
-
noddle a kaynar su döküp hazırlayınca
-
mottogirl ile evlenmek istiyorum
-
en son çarşamba 31lenmiştim
-
yalnızlık ve boşluk hissindn dini gruplara katılcm
-
şuku botunu karanlık arşivlerde bulduım
-
dedem ortadoğunun en iyi pilotuydu
-
neslim sona eriyor
-
lgbt nin sadece l sini destekliyorum
-
yabancılara özeniyorum ya evde giydikleri
-
penisim 30 santimetre
-
mahallesinde köpek olan arkadaşlar
-
beyler bir sıçmışım oyyyy
-
33 yaşında tekstilci abiniz araba alıyor
-
bazı tınıları duyunca
-
iyi ve kötü arasında fark var
-
bugun yediklerim sıralı liste 27 12 24
-
müzik dinlemek harici
-
inciye ddos attım
- / 1