/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +9
    Sabah uyandığımda saat 8 di. Artık bi okula gideriz aq dedim kendi kendime. Eylüle baktım, üşümüş olacak ki büzülmüş, dizlerini başına doğru çekmişti. Bacağına dokundum , buz gibiydi. Sımsıkı örttüm üstünü. Yorganı boynuna kadar çektim. Elimi tam çekecekken tuttu, öptü elimi.
    E: günaydın hayatım
    B: günaydın canım kalk hadi hazırlan da olula gidelim
    E: okula mı
    B: evet artık bi uğrayalım ya
    E: iyi de bitanem bugün pazar değil mi
    B: pazar mı
    E: pazar ya tabi hahaha
    Telefona baktım tekrar. Harbiden de pazardı. Ne yapacaktık okulda anasını satayım.
    Hemen yanına sokuldum. Biraz daha yattık öyle.
    Kahvaltıdan sonra hazırlandık , birlikte egeyi ziyarete gittik. Yoldayken miray konusunu anlattım. Ayak uyduracağını söyledi.
    (Eg : ege E: eylül B: ben)
    Eg: hoşgeldiniiz buyrun gelin
    B: nasılsın kanka iyi gördüm maşallah
    E: ege geçmiş olsuuun
    Eg: sağolasın eylül , iyiyim kanka şükür ya iyileşiyorum işte. Ee miray nerde o neden gelmedi bişey mi oldu yoksa
    E: o mu o yok yok ne olacak canım ehehe biraz rahatsız da yatıyor evinde biz de zorlamadım
    Eg: rahatsız mı neyi var bak benden bişey saklamıyosunuz dimi
    B: yok oğlum ya ne sakl...
    E: ya kadınsal şeyler işte çok kafana takma sen onu boşver
    Eg: iyi öyleyse madem benden selam söylersiniz, çok özledim onu ya
    B: aleyküm selam kanka merak etme söyleriz.

    Tekrar içim parçalanmıştı. Eylüle bakmıştım. Onda da aynı ifadeyi görebiliyordum.
    Eg: ne zaman çıkaracaklarmış beni kanka bişey dediler mi
    B: kanka heralde bi haftaya kalmaz çıkarsın baksana taş gibisin mübarek
    E: evet ege ya nasıl da hızlı iyileşiyosun bak çok seviniyorum senin adına
    Eylülün telefonu çaldı.

    E: alo efendim canım... hıhı söyle müsaitim... aaa gerçekten mi dur bi konuşıyım da dönerim ben sana... tabi ya çok güzel olur... tamam canım görüşürüz öptüm.

    B: kimdi o ya
    E: ayy begüm ya hani var ya benim arkadaşım
    B: ee ne dedi ki
    E: haftaya yılbaşı ya buketlerin evinde parti olacakmış baya büyük bizi de çağırdılar işte canım gideriz dimi
    B: ya ne partisi şimdi allah aşk...
    E: ya ege de çıkmış olur hem hep birlikte gideriz bi kafa dağıtırız canım nolcak yaa hadi lütfen
    Eg: olur aslında kanka mirayı da alırız gideriz bana uyar eğer çıkmış olursam tabi
    B: iyi tamam bakarız
    E: dur arıyıp söyliyim kıza geleceğimizi
    ···
  2. 52.
    +9
    Egeye döndüm. O beni pek giblemiyordu.
    B: vaar var da niye
    Bu: boşverin şimdi otobüsü falan benim arabayla gideriz sırayla kullanırız o kadar yolu tek kullanamam tabi
    B: ulan saçmal... bidakka bidakka olur tamam
    kapattım
    E: ne oldu ne diyor dıbına koduğum ?
    B: kalk dışarı çıkalım da alacak bizi
    E: nereye alıyor dıbına koyayım arabaya yarım saat kaldı
    B: otobüsle gitmiyoruz
    E: ee yarram uçarak mı gidecez izmire kadar
    B: buketin arabasıyla
    Egenin bi gözleri parlamıştı. Hayatta zevk aldığı iki şey varsa biri çay yapmak, biri de araba sürmekti. Ek işinden de anlaşılıyordur zaten. Birden bi heyecanlandı
    E: ne bu , buketin arabasıyla mı ?
    B: evet kanka
    E: ne vardı ki onda
    B: bmw m4 kanka
    E: oh ananı gibiyiiim
    Egenin sevindiğini görmek beni de mutlu etmişti. Dışarı çıktık. Buketi bekliyorduk. Yaklaşık 15 dakika sonra geldi aldı bizi. indi arabadan.
    Bu: ya ben biraz yorgunum da siz kullanır mısınız ?
    E: olur olur buketçim sen geç dinlen ben kullanırım
    Bu: sağol ya biraz kestiririm
    Beni bi gülme tutmuştu. Ulan altı üstü bi arabaydı. Egeyi olaya bağlamaya yetmişti.
    B: kanka ben de biraz yorgunum malum biliyosun arkaya geçiyorum
    E: geç geç ben de rahat rahat takılırım önde, off şuna bak
    B: eyvallah hafız
    Buketle arkaya bindik. Ege de hayatının amacına ulaşmışçasına başlamıştı arabayı sürmeye. Kimse muhabbet açmıyordu. Zaten buket mayışmıştı. Bare ben bişeyler başlatayım dedim.
    B: ee buket sametle ne yaptınız
    Bu: ne sameti ya
    B: eylül gitmeden önce sametten bahsetmişti de
    Bu: o çok eski dava ya , huur çocuğu aldattı zaten beni
    Bişey demedik. Kız tamamen terkedilmeye dayalı bir hayat yaşıyordu. Camdan dışarı bakmaya başladım.
    Öylece gidiyorduk anasını satayım. 3 mal , bir arabada , öylece ne olacağını bilmeden gidiyorduk.
    Bu: ya ege benzinim az olabilir ona göre bi yerde şeyaparız
    E: sıkıntı yok ben takip ediyorum burdan
    Kolumda bi ağırlık hissettim, buket başını yaslamıştı. Ege de dikiz aynasından bakıp kaşlarını kaldırmıştı.
    B: önüne bak önüne heey
    E: tamam be amaan
    Camdan dışarı bakıyordum. Omzumda buket yatıyordu. Şoförümüz egeydi. Güldüm. Uyuya kaldım öylece.
    ···
  3. 53.
    +9
    Artık izmirdeydik. Sabaha karşı varabilmiştik. Bu saatte yapacak pek bişey olmadığına göre arabada biraz uyumak icab ediyordu. Şöyle bi yanıma , arkama döndüm. Zaten bunların hepsi uyuyordu anasını satayım. Arkada miray egenin göğsüne yamışmış, yanımda da buket cama kafasını yaslamış , hepsi mışıl mışıl uyuyordu.
    Ben de vurdum kafayı anasını satayım. Yattım uyuduk bi yol kenarında.
    Buketin dürtmesiyle uyandım. Arkama döndüm, egeyle miray sabah bıraktığım gibi uyuyorlardı, ulan insan bi kere kıpırdar dimi ?
    saat 9 a geliyordu. eğer bi yerde yeni bi hayata başlayacaksan , hiç de erken bi saat değildi. Bir an önce işe koyulmamız gerekiyordu. uyandırdım arkadakileri
    B: heey hadi kalkın (egeyi dürtüyordum) kalkasına oğlum geldik lan
    Miray gözlerini zar zor açtı, esnedi. Ege birden fırlar gibi kalkmıştı. Mirayı görünce rahatladı, bi gülümsedi.
    E: noluyo olum ya saat kaç nerdeyiz
    B: geldik lan izmirdeyiz

    Şöyle bi dışarı baktı. Harbiden izmirdeydik. Hava da o kadar soğuk olmayınca kanaat getirdi izmirde olduğumuza. kahkaha atmaya başladı.
    E: geldik lan işte aha burdayız
    B: biliyoruz lan sakin ol
    E: ahahaha abi olaya bakar mısın ya
    Miraya sarıldı, alnından öptü. Sonra bırakmadı, sarılmaya devam ediyordu.
    Bu: ee nabıyoruz şimdi
    B: bence önce kalacak bi yer bulalım, arabada yaşayacak halimiz yok
    Bu: haklısın ya hadi devam et
    Bayındır tarafından torbalıya doğru ilerliyorduk. Ordan da bornovaya geçmeyi düşünüyorlarmış. Ben bucada kalırız diye tahmin etmiştim.
    M: yok ya napcaz bucada bornovaya devam et bence
    E: siz bilirsiniz vallaha artık şehir bizim
    Bu: tamamm o zaman sür canım bornovaya
    Ben bi duraklamıştım. Buket bana canım mı demişti yoksa ben mi yanlış duymuştum ?
    ···
  4. 54.
    +9
    Eve gidiyordum. Aklımda bir sürü düşünce vardı. Kafam allak bullak olmuştu. Herkesten her yerden bişeyler toplamaya çalışıyordum ama asla her şey yerine oturmuyordu. Hep bir parça ekgib kalıyordu. Eve gittim. Zili çaldım eylül açmadı. Duymamıştır heralde diyip anahtarımla girdim.
    Eylül yatağıma oturmuş , hüngür hüngür ağlıyordu. Hemen yanına oturdum. Sarıldım.
    Şaşırmıştım da doğrusuz
    B: eylül iyi misin ne oldu canım sana böyle
    Eylül bişey demiyordu. Sadece ağlıyordu.
    O da boynuma sarıldı, alnını yanağıma koydu. Öylece ağlamaya devam etti.
    Gözyaşlarını sildim.
    B: eylül konuşmayacak mısın
    Eylül hıçkırıyordu. Doğrulur gibi oldu. Gözlerimi açarak "ee" der gibi bakmıştım.
    E: vanic
    B: söyle canım anlat
    E: ben
    B: ne oldu sana bitanem benim
    E: ben gidiyorum
    Bi anda gözlerim yuvalarında sağa sola dönmeye başlamıştı. Ne demekti bu "gidiyorum" ? Ne dediğinin farkında mıydı ?
    B: ne saçmalıyosun eylül ne gitmesi
    E: babam vanic, babamı vurmuşlar (gözyaşlarını birden boşaltırcasına ağlamaya başladı)
    B: ne nası...
    E: annemle birlikte ingiltereye gidiyoruz
    B: eylül neler oluyor ne diyosun sen ya
    Kalktım. Hızlıca balkona gittim. Annesini aradım
    B: ben Ea: eylülün annesi
    B: aa alo
    Ea: evet ?
    B: duyduklarım doğru mu
    Ea: eylülü almaya geliyorum , akşam 8 uçağıyla gidiyoruz
    Kapattı

    Telefonun elimden yere doğru kaydığını hissettim. Eylül gidiyordu. Eylül'üm gidiyordu.
    ···
  5. 55.
    +9
    Eylülün bizi o şekilde görünce çıldırdığının farkına varmak zor değildi. Ama eylül beni bilirdi. Bana güvenirdi. Öyle hemen bir iki ufak şeye de beni silmeyecek kadar zekiydi. Kalktık, eylülün kolundan tutup içeri zütürdüm. Uyanmamdan sonrasını anlattım.
    E: ne alaka öyle sarılmalar marılmalar ne yaptığınızın farkında mısın sen
    B: bitanem anlattım ya işte kız kötü hissedince birden öyle bi şey yaptı ben de şaşırdım
    E: hı sen bişey yapmadın yani hep o yaptı hep o hep o
    B: eylül karşındakinin ben olduğumun farkındasın dimi ?
    E: ya vanic öyle görünce insanın aklına binbir türlü şey geliyor ne bileyim ben
    B: gelmesin işte her şeyi anlattım. Hadi yatalım artık daha sabah egenin yanına uğrıycam.
    E: hıhı tamam canım yatalım
    Miraya seslendik. Eylül biraz mirayla konuştu. Kız da haklıydı şimdi , yaşadıklarımız kolay şeyler değildi.
    M: ben cidden ikinizden de özür dilerim ya
    Bişey demedik. Odama geçip yattık. Ben tavana bakarak düşünüyordum. Eylül bana yumulmuştu yine. Sürekli kollarımı , göğsümü ve boynumu öpüyordu yavaş yavaş.
    Ben eylülü çok önemsemiyordum o akşam. Aklıma ege gelmişti. Acaba iyi mi kötü mü bir ağrısı sıkıntısı var mı diye düşünürken uyuyakalmıştım.
    Uyandığımda saat 11 olmuştu. Yine geç kalkmıştım. Eylül hala uyuyordu kolumda. Şöyle bi kalkayım dedim. Miray yatağında yoktu. Hatta yatağını da toplamış , gitmişti.
    Eylülü uyandırdım öperek.
    B: günaydın bitanem
    E: (gerinerek) günaydıın
    B: mirayı arasana bi , gitmiş de
    Eylül doğruldu
    E: ne gitmiş mi dur bi arıyım

    Telefonu çevirdi

    E: alo miray günaydın canım nerdesin
    M: şey otobüsteyim
    E: aa eve mi gidiyorsun
    M: hayır istanbuldan gidiyorum

    Eylülün gözleri açılmıştı bir anda.
    ···
  6. 56.
    +9
    vanicx aslında bizim ciğerlerimizi gibmek için gönedrilen bir illumunati ajanıdır
    ···
  7. 57.
    +9
    Bana joker gibi sinsi bi gülüş attı.
    B: ulan kendine gel asabımı bozma benim
    E: tamam lan iki kötü adam şeyi yaptırmadın sen de
    B: şu okana bişeyler düşünelim harbiden
    Aklımızda kendi çapımızda bişeyler planladık tüm gece. Hoşumuza da gitmişti açıkçası kötü adamları oynamak.
    Ertesi gün biraz araştırma yapmamız gerekiyordu. Öyle pat diye olmazdı bu iş. Okanı okul çıkışında takip ettik, evini öğrendik, çıkışta neler yaptığına , bindiği dolmuşa, yürüdüğü yollara dikkat ettik. Ege de değneksiz yürümeye başlamıştı, kendimizi elevermiyorduk. Büyük haz alıyordum bu durumdan. Siyah kapşonlu hırkalarımızı giyip ortalıkta ajan gibi dolanıyorduk. Mesafemizi koruyarak okan hakkında çok şey öğrenmiştik. Akşam eve dönerken birer eldiven aldık. Ertesi günü iyice planladık tüm gece.
    Okan evine girmeden önce 3 sokak yürüyordu. 2.sokağın sonuna doğru inşaatı yarım bırakılmış bi yer vardı. işimizi ordan geçerken halledecektik. Berelerimizi ve atkılarımızı taktık, sadece gözlerimiz görünüyordu. Dua ede ede inşaatın oraya kadar takip ettik yine okanı , sonra inşaatın oraya ondan önce gidip beklemeye koyulduk. Ben içerde bekliyordum, ege karşıda bekliyordu. Okanın geçtiği sırada ben seslendim.
    B: şş kardeşim bi baksana
    Durur gibi oldu ama bişey dememişti, ege arkadan üstüne atlamıştı. Her şey karambole geldi. Okan düşer düşmez vurmaya başladım ben. Yüzüne , karnına vurabildiğim her yerine vuruyordum. Ege üzerinde durup onu tutuyordu. Bunu neden yaptığımızı bilmiyor gibiydik, sanırım onun kulaktan dolma bilgilerle evime kadar gelmesi baya gururuma dokunmuştu. Hıncımı çıkarıyordum işte ben de. En sonunda dayanamadı, bayıldı.
    Zaten yeni çıkmış sayılırdı. Bu sefer de benden yatsın hastanede, vefasız huur çocuğu.
    E: olum yeter hadi gidelim abartma
    Yumruğum havada kaldı. Kimse gördü mü diye kontrol edip koşarak kaçtık.

    Uzaklaştıktan sonra beremizi atkımızı çıkardık. Daha mutlu olmamız gerekiyordu ama pek mutlu görünmüyorduk.
    ···
    1. 1.
      0
      Seri panpa
      ···
  8. 58.
    +9
    Beyler bi misafirim var 1-2 saate yeni partı yazarım kusuruma bakmayın rezini alan alsın bu hikaye tamamlanacak merak etmeyin
    ···
  9. 59.
    +9
    Biz egeyle evi toparladık. 1 saati bile bulmadan kızlar da döndü zaten. Bir sürü şey almışlar. Dolabı düzenlediler. Biz yorgun ayağına yatıp ortalıkta mayışmaya başladık. Kızlar yemek falan yaparken aralarında muhabbet başlattıklarını duydum.
    Miray buketi buket de mirayı daha yakın tanımaya çalışıyordu. Miray bi ara evi soracak oldu.
    M: ya biz buranın kirasını nasıl ödiycez ki çok güzel bi yere benziyor çoktur kirası
    Bu: orasını boşver ya zaten hepimiz çalışıcaz kazanırız bişeyler
    Yemeğe oturduk. çok fazla tabağımız çanağımız yoktu. idare ediyorduk elde olan plastiklerle.
    E: ya gençler şu okul işini de halletseydik
    B: evet de napıcaz
    M: ne okul mu
    E: yani canım okulu bitirmemiz gerekiyor sonuçta hem onu da katarak geldik buralara dimi vanic ?
    Bu: bence o iş yatar ya
    Hepimiz bukete döndük. Sanki birinin bunu söylemesini bekliyor gibiydik. Rahatlar gibi bi ifademiz oluşmuştu. Sonra tekrar konuşmaya devam etti.
    Bu: bence her şey diploma demek değil yani hepimizin bişeylerde az çok becerisi var, aç kalmayız heralde
    B: he ya he format atılır diye küçük bi dükkan açayım o zaman ben
    Güldüler. Ben yazılım okuyordum. Espri amaçlı söylememiştim, halimize üzüldüğümü belirtecektim ama hepsi dalgaya aldı. Ben de bozuntuya vermedim.
    Bu: benim bilgisayarımı kullanabilirsin lazım olursa arabada bagajda duruyor alırız bi ara
    B: yok ya sanmıyorum ama sağol
    Bu: her zaman
    Yemeği yedik. Kızlar toparladı ortalığı. Bu durum egeyle hoşumuza gitmişti.
    E: baksana olum tam hayallerimizdeki gibi
    B: ney ?
    E: eşlerimiz , yani şey işte kızlar , aynı ev , hayat falan
    B: hehe güzel
    E: biraz dinlen istersen
    B: aynen yatsam iyi olur
    Kızlara da haber verip odama geçtim. Yatak vardı ama ranza yoktu. Yerde yatıyorduk yani şimdilik.
    Üzerimi değiştirip uzandım, yine düşüncelere daldım. Kapım tıklatıldı, buketin sesiydi :
    "gelebilir miyim ?"
    ···
  10. 60.
    +8
    Koşar adım mutfağı aradım buldum. Girdim. Kalabalıktı zaten içerisi bana yazanı pat diye bulmam imkansızdı. Eylülü de bırakıp gitmiştim yanından çok geç kalırsam merak edecekti. Tezgahın diğer tarafında duran begüm işaret parmağıyla "gel gel" işareti yaptı.
    Yanına gittim.
    B : begüm V: vanic(ben)

    B: nasılsın vanic
    V: iyidir de beni çağıran senm...
    B: evet o benim numaram kaydet istersen
    V: hayırdır bişey mi oldu
    B: bi saniye, bukeeeet gel canım
    ...
    B: hadi ben kaçtım görüşürüz siz keyfinize bakın
    Ne oluyordu aq? Hiçbir şey anlamamıştım

    B: buket V: vanic(ben)
    B: şeey nasılsın iyi misin
    V: iyiyim sağol da neler oluyor bi anlatabilir misin
    B: hiç ya bişey olduğu yok sadece biraz muhabbet ederiz demiştim kalabalık ya kalabalığı pek sevmem de
    V: muhabbet ederiz? benimle yani?
    B: evet bence gayet normal bişey bu
    V: iyi de biz seninle tanışmıyoruz bile
    B: tanışalım işte hazır burdayken

    Buket 1,70-72 boylarında , fiziği gereğinden fazla iyi olan, ailesinin verdiği rahatlıktan kaynaklı giyimi kuşamı biraz açık sınırını aşan, siyah saçlı açık tenli ve çok iyi makyaj yapabilen bi kızdı benim görebildiğim kadarıyla.

    V: ben eylülün yanına gitsem daha iyi olur merak etmiştir zaten arıyordur şuan beni
    B: ay yok yok handanlara falan muhabbet ediyo o aklına bile gelmezsin sen onun
    V: hadi ya olsun ben yine bi şeyyaps...
    B: ya otur iki laflıycaz şurda canım ehehehe
    ···
    1. 1.
      +2
      lütfen gibme şu huurları amk. her hikayede aynı tak
      ···
      1. 1.
        +5
        gibecek olsam eylülü gibmiştim çoktan
        ···
  11. 61.
    +8
    beyler zamandan şikayetçi olduğunuz için daha kısa daha seri partlar atmaya karar verdim umarım sarar böylesi de iyi okumalar
    ···
  12. 62.
    +8
    Egenin "heeey uykucular hadi lan" diye seslenmesiyle irkilerek uyandım. Buket de onunla uyanmış olacak ki birden korkmuştu. bu sefer omzumda değil, kolumda bi ağırlık vardı. Buket koluma sarılmış , mayışmış öylece uyuyordu.
    Bu: geldik mi ya noldu
    E: yok be kızım ya , susurluktayız daha balıkesirde sayılırız.
    B: off başım çatlıyor anasını satayım , nasıl kullandıysan artık arabayı (muallakce bi gülüş attım)
    E: Kardeşim ayıp ettin ama şimdi
    B: şaka diyorum lan babamdan sonra gördüğüm en iyi şoför sensin aq
    indik. ne yiycez demeye kalmadan köfteci yusufun önünde olduğumuzu farkettik. ulan dedim içimden neyine güvenip getirdin bizi buraya aq. Sonra cebimdeki para aklıma geldi. Ferhat amcanın parasını böyle şeyler için harcayacağım hiç aklıma gelmezdi.
    Geçtik , karnımızı doyurduk. Çok hoş bi ortamımız vardı. Gülüp eğleniyorduk. Adeta hayallerimizdeki gibiydi. Birden telefonunun çalmasıyla ege ayağa kalktı. Masaya çarpmıştı ama pek gibinde değildi. Çok heyecanlı gibiydi. Kim dememe kalmadan açtı telefonunu
    Bağırarak konuşuyordu üstelik, herkes bize bakıyordu

    "ALO , MiRAY NERDESiN NASILSIN"
    ···
  13. 63.
    +1 -7
    Devam et weled

    edit : niye shuQuLuyoNuSh LaN

    edit 2 : ChuQu diçektim
    ···
  14. 64.
    +8
    Eylülün yanına gittim. Evden aldım onu. Sahile zütürdüm. Oturduk bi banka. Öylece otururken birden ağlamaya başladım. Hüngür hüngür ağlıyordum. Sanki annemi tekrar kaybetmişim gibi ,sanki elimdeki tek varlık olan Eylülü kaybetmişim gibi ağlıyordum. Eylül beni o halde görmeye dayanamadı. Sarıldı bana yanımda otururken. Başını omzuma koydu. O da ağlamaya başladı. Bana baktı sonra. Ben onu öyle görmeye kıyamamıştım. Gözyaşlarını sildim. O da benimkileri siliyordu zaten sürekli. Avuçlarcasına sımsıkı tuttum omuzlarından. Kendime yapıştırdım. Sonra bağırdım. Kafamı boşaltırcasına bağırdım sahile doğru.
    Aklıma ege gelmişti. O adamlar kimdi ? Egeden ne istemişlerdi ki? Miraya da hiçbir şey demeden çıkıp gitmiştim hastaneden. Eylüle mirayı arattırdım.
    E: alo miray nerdesin canım nasılsın
    M: hastanedeyim eylül ne olsun işte bekliyorum
    E: anladım canım alalım mı seni
    M: şey aslında eylül..
    E: efendim canım ne oldu ?
    M: okan aradı beni.
    E: ne ne demek okan aradı ? Ne dedi peki ?
    Okan lafını duyunca bi ayaklandım. Hastaneden erken çıkmış olabilirdi ama en azından haberimiz olsa iyi olurdu.
    M: okan aradı işte ve
    E: vee ?
    M: bana çok kızgın ya söylendi küfretti kapattı olanları biri anlatmış sanırım
    E: boşver bak artık ege var senin yanında
    M: evet tabi orası öyle de...
    E: tabisi mabisi yok almaya geliyoruz biz seni
    M: ben egenin yanında kalayım
    E: olmaz öyle şey biraz dinlen sen de
    M: tamam o zaman siz gelmeyin ya ben gelirim size
    E: gelebilecek misin bak alabiliriz
    M: gelirim gelirim hadi görüşürüz
    E: görüşürüz canım

    Okanın çıktığını öğrenince bi aramak istedim.
    B: alo okan geçmiş olsun kardeşim çıkmışsın
    O: ne kardeşi ulan huur çocuğu bittin sen
    Kapattı.
    ···
  15. 65.
    +8
    Egeyle birlikte okula gittik. Okulda bi gib yoktu, ne olacaktı zaten orda. Biraz okulda takıldık. Çıkışta da bi markete falan uğrayıp egenin evine geçtik. Gece için zula yapmıştık. Lise günlerinde gibi hissetmiştik kendimizi. Ben ona kalmaya giderdim , o bana gelirdi.
    Her zamab yemeklerimi beğenmiştir. Çok büyük şeyler değildi, bir iki kızartma yaptım sadece ama onu egeyle yemesi ayrı tatlıydı. O da yemekten sonra çay demlerdi. Egenin çayı dedin mi orda duracaksın işte. Güzel yapardı şimdi.
    B: olum buket çok kafamı karıştırdı ya
    E: nasıl yani kanka
    B: ne bileyim hemen eylülün üstüne gelmesi falan...
    E: kanka nasip kısmet işi hem böyle şeyleri denemeden bilemezsin
    B: lan bi dur be eylül gideli ne kadar oldu öyle hemen üstüne gül koklayamam ben onun
    E: kanka gerçekleri söylüyorum sen bilirsin kızma hemen yav
    B: tamam be bişey demedim , çay koysana bana
    E: dur getiriyom

    O gidince bi telefonuna bakayım dedim. Arkaplanda miray vardı. Geldi, utanır gibi olmuştu.
    B: unutamadın dimi
    E: nasıl unutayım, kendinden pay biç
    B: doğru söyledin, benimki de soru olsa
    Bi sessizlik oldu
    E: vanic , aklıma çok deli şeyler geliyor
    B: heh al işte şimdi taku yedik
    E: olum bi dinle da allah allah
    B: anlat kanka söyle
    E: gel şu tüm her şeyi halledip hayatlarımızın peşinden koşalım ulan
    B: oğlum ne diyosun saçmalama aq (kahkaha attım)
    E: ciddi söylüyorum ulan , filmlerde olur ya. Herkesi temizleyelim , sonra gibtirolup gidelim buralardan. Okulu boşver geçiş yaparız gittiğimiz yere, zaten burda okulu giblediğimiz yok
    Bi an gülmem durmuştu. Egenin bana sunduğu amerikan filmi senaryosu her ne kadar sadece filmlerde de olsa , herkesi halletmek güzel görünüyordu.
    Zaten artık birbirimizden başka kaybedecek bişeyimiz de kalmamıştı.
    Çayını yudumlarken birden eğildi. Yudumunu yutarken konuştu.

    E: bugün okul çıkışı okanı gördüm. onu bi akıllandırmak lazım
    ···
  16. 66.
    +8
    Bi anda vurgun yemiştim. Benim zütünü koşturduğum , hastaneye zütürdüğüm ilgilendiğim adam ne diye bana böyle bir çıkışta bulunmuştu ki ? Üstelik bana yani , zütünü koşturan adamların başında ben geliyordum. Ya bu çocuk beni biriyle karıştrmıştı ya da kafası fena karışmıştı. Birden bire öylece oturup düşünmeye başladım. Eylül anlayacak oldu ki yanıma gelip oturdu.
    E: ne oldu hayatım ?
    B: bişey yok ya okan..
    E: ne olmuş ki okana
    B: neyin var diye aradım küfredip kapattı
    E: aa ne münasebet aşkım ne alaka ya
    B: ben de anlamadım ki kafama takıldı şimdi
    E: yok canım ya o yeni atlattı ya bu şeyi kafası karışıktır şimdi onun ondan öyle demiştir
    B: umarım öyledir ya
    E: öyledir hayatım sen takma kafana

    Yanağıma bir öpücük kondurdu.

    E: ben bişeyler hazırlıyayım miray gelecek ya karnı açtır şimdi onun
    B: tamam canım ben uzanayım biraz

    Kapının çalmsıyla uyandım. Eylül kapıyı açmıştı.
    Pek umduğunu bulmuş gibi değildi, yattığım yerden izliyordum. Birden bire Eylülün şunu demesiyle kapıya doğru yöneldim :

    "Aa Okan !"
    ···
    1. 1.
      +3
      Eylüle sahip çık giber miker maazallah
      ···
  17. 67.
    +8
    Mirayın bağırışını duyduktan sonra bende de anlamsız bi gülümseme oluşmuştu. Eylül boynuma atlamıştı. Kızlar işte , duygularını nasıl ifade edecekleri belli olmuyor. Ne zaman ne yapacaklarını da kestirmek zordu. En iyisi biraz kenarda durayım dedim. Miray egeyi arıyordu. Eli titriyordu, çevirirken birkaç kez düşürmüştü telefonu. Ama o mutluluğu tahmin edebiliyordum. Hep hayalini kurduğum mutluluktu onlarınki. Egeyle konuştu. Egenin telefonun diğer tarafında nasıl çıldırdığını tahmin etmek zor değildi.
    Çok geçmedi, yarım saat sonra eve gelmişti ege. Gece gece mirayla bağırışıyorlardı.
    Kapıyı kapattım egenin arkasından. Eylül kucağıma doğru kendini bırakırcasına sarılmıştı belimden. Sargım biraz acıtıyordu, ama bir şey dememiştim. Öyle sarılması çok hoşuma gidiyordu.
    E: şunlara baksana ya çok tatlılar
    B: demek nüfusumuz artıyor ha
    E: yaa eveet hahaha
    B: gurur duydum küçük ailemizle
    E: bizim de çocuğumuz olsun ya
    B: olur bitanem
    E: olur değil , olsun
    ···
  18. 68.
    +8
    Dikkatimi tamamen o sözlerine vermiştim. O da farketmişti. Bi gözlerimi kıstım, kafamı biraz yatırdım.
    B: ne ? Ne demek benden bahsetmişti ?
    E: kanka öyle değil ya dur..
    B: ne nasıl o zaman aq anlat ?
    E: anlatıyorum bi dinle atar gider yapma giberim belanı
    B: tamam tamam devam et
    E: işte biraz cenkten bahsetti. Bana daha önce kimseyle bi ilişkim olup olmadığını sordu. Sonra seni sordu
    B: benim neyimi soruyor aq ?
    E: işte onlar da eylülle ne kadardır sevgililer illa bişeyler yaşamışlardır falan ben tabi bilmiyorum kendi bilecekleri iş ama vanic pek yanaşmaz öyle şeylere falan dedim
    B: doğru demişsin ee ?
    E: işte sonra biraz senden bahsetti yakışıklı çocuk iyi bilmemne ama eylülle çıkmaya başladıktan sonra biraz salak olduğunu düşünüyorum falan dedi güldü ben de sözlerine dikkat et en yakın arkadaşıyla konuşuyorsun dedim
    B: vay huur vay ee sonra?
    E: kanka işte sonrası bu sana biraz ilgili galiba bu kız hatta bide şey dedi
    B: ney aq ney ?
    E: şu yaşadıklarıma bakar mısın ya dedi
    B: ne ?
    E: sonra şey
    B: ege gibecem bak ama
    E: eylüle küfretti biraz , ağlamaya başladı. Ağlayan kız görünce ben de ne yapsam bilemedim öyle kaldım aq
    B: hay ananı gibeyim ya
    E: kanka bu kız seninle kafayı bozmuş olmasın
    B: ağzını hayra aç lan zaten öyle olsa niye milletle yatıp kalksın
    E: huurlar aşık olamıyor mu dıbına koduğum seni ?
    B: aşık olsa huur mu olur aq ?
    E: doğru söylüyosun
    Egenin yanından ayrıldım. Buket işi kafamı kurcalıyordu. Eylülü aradım
    B: alo napıyosun
    E: hiç aşkım musakkayı yapıyorum işte patlıcanları doğradım sen napıyosun
    B: iyi iyi ben de egenin yanından çıktım şimdi eve dönüyorum
    E: tamam bitanem evde görüşürüz
    B: eylül dur
    E: söyle bitanem
    B: şu arkadaşın buket var ya
    E: evet aşkım ne olmuş ona ?
    B: onun sevgilisi falan var mı
    E: vallaha en son sametle konuşuyodu ama bilmiyorum ki ya neden sordun sen hem
    B: hiiç aklıma takıldı öyle dün akşam yanında hiç erkek yoktu ya ondan dedim meraktan yani
    E: ha tamam canım hadi öptüm görüşürüz
    B: görüşürüz bitanem

    Samet kimdi aq ? Bide ben tanıyormuşum gibi sametle konuşuyordu demişti Eylül.
    ···
    1. 1.
      +1
      yaz kanka yazzz
      ···
  19. 69.
    +8
    Bi ara durmuştuk. Ege benzin alıyordu. istifimi bozmadım. Buket de uyanmamıştı zaten. Tekrar geldi. Uyandığımı farketmedi. Bende seslemedim zaten. Saçma sapan hareketler yapıyordu. Mutluluktan delirmişti adeta. Gülümseyerek tekrar uyumaya başladım.

    Kapının dan diye kapanması sesiyle uyandım. Egenin başı sağa doğru uzanır olmuştu. Bir baktım ki miray arabaya binmiş. Anasını satayım ne ara gelmiştik buraya. Ama mirayı görünce sevinmiştim. Egeyi zaten burdan anlatamam , siz anlamışsınızdır artık. Yine altında tofaş var sanıp hızlı bi kalkış yaptı.
    B: Miraay hoşgeldin ya nerelerdesin
    M: hoşbulduum, ne olsun işte biliyosun. aa buket mi o ?
    B: evet evet uyandırmayalım onu şimdi
    M: anladıım. ee şey , eylül nerde ?
    B: uzun hikaye be miray , boşver.
    M: öyle diyosan peki madem
    Ege sürekli miraya dönüp duruyordu.
    B: kanka ne kadarlık yolumuz kaldı
    Çok duymuşa benzemiyordu.
    B: heey egee sana diyorum aq
    E: he efendim kanka söyle
    B: yol diyorum ne kadar kaldı
    E: Az kaldı ya izmire girmek üzereyiz zaten
    B: kanka kenara çek de ben geçeyim direksiyona öldüreceksin bizi aq
    E: yok lan ne alaka
    B: çek çek dur buketi de uyandırayım öne geçsin siz arkada pisi pisi yapın biraz (muallak bi gülüş attım, bu sefer de miray gülüyordu, ege utanmıştı)
    E: başlayacam ben senin pisi pisine
    B: hadi hadi geç, bukeet , şş bukeet kalk hadi
    Koltukları değiştirdik. Ben sürüyordum artık, buket de yanıma oturmuştu. dikiz aynasından da arkamızdaki çifte kumruları izliyorduk arada bir, buket aynaya her baktığında önüne dönmeden bir de bana bakıyordu. Birkaç kez denk geldim, hepsinde de sırıtıyordu.
    Bi kez göz göze geldik. Utanmıştı. kikirdeyerek dışarıya döndü.
    ···
  20. 70.
    +8
    Eylülün yanına gittim. Sımsıkı sarıldı bana. Eylülü nasıl bırakacaktım ki ben ? Birlikte uyuduğum ,elini tuttuğum, tenine dokunduğum, her şeyden önce sevdiğim kızı öylece gönderebilecek miydim? Elimden başka ne gelirdi ki? Yapacak bir şeyim yoktu. Çaresizce çenemi başına koydum.
    Ağlıyordum. O da hıçkırarak ağlıyordu.
    B: baban iyi olacak sevgilim, merak etme
    E: (burnunu çekti) ben , ben seni bırakamam ki
    Başını tutup göğsüme yasladım. Tavana baktım. Dudaklarımı ısırarak ağlıyordum. Hiçbir şey yapamamak, çaresiz kalmak çok berbat bi durumdu. Çok sinir bozucuydu aynı zamanda. Etrafı dağıtmak, bağırmak , çağırmak istiyordum. Ama eylülü bırakamazdım. Belki de son kez sarılıyordu bana öyle, sımsıkı.
    Eylül toparlandı. Gözlerini sildi. Eve gitmesi gerektiğini söyledi. Eşyalarını topladıktan sonra bana haber verecek , benimle görüştükten sonra annesiyle birlikte gidecekti. Eve kadar zütüreyim, yardım ederim dedim istemeye istemeye. O istemedi. Tek gidicem dedi.
    Zorlamadım. Öptüm yanaklarından. Sarıldı bana tekrar. Sımsıkı sarıldı. Sonra ağlayarak indi merdivenleri. Ağlayarak gittiğini gördüm.
    Oturdum. Saatlerce düşündüm. Yaklaşık 2 saattir hareket etmeden oturuyordum. Başımı ellerimin arasına aldım, düşünüyordum. Eylülü kaybetmemeyi düşünüyordum. Belki bir şeyler bulurdum. Gözüm tezgaha ilişti. Musakkayı yapıp oraya bırakmış Eylül. Dudaklarım titredi. Hıçkırarak ağlamaya başladım tekrar. Eylülü aradım. Saat 7 olmuştu ama beni hala aramamıştı. Gitmesine az kalmıştı. Ben aradım.
    Meşgule attı.
    Meraklanır olmuştum. Biraz da sinir basmıştı.
    Birkaç kez daha aradım. Hepsinde meşgule attı.
    Yaklaşık 10 dakika sonra bir mesaj geldi Eylülden.

    "Vanic , sevgilim, sevdiğim ; seni bir kez daha görmek bana çok ağır geldi. Bırakamazdım seni. Ne kadar ani olursa o kadar iyiydi. Beni asla unutma. Görüşürüz."
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam dost
      ···