/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +6
    Gözlerimin açıldığını farkettim. Bir şey diyemedim. Başımın önüme doğru eğildiğini hissediyordum. Buket tepki veremediğimi anlamış olacak ki konuşmaya devam etti.
    Bu: bak şey , özür dilerim
    B: özür dilemeni gerektiren bişey yapmadın ki
    Bu: ben şey
    B: biliyor musun buket , senin hakkında çok yanılmışım
    Bu: nasıl yani ?
    B: senin daha çok , anlarsın ya işte böyle (yutkundum) ortam kızı olduğunu falan düşünürdük.
    Bu: öyleydim de zaten
    B: ama aslında yani şimdi söylediğine bak , çok yanılmışım
    Bu: sorun değil, öyleydim dedim ya
    B: e neden şimdi
    Bu: sen vanic, sen benim için farklısın.
    Ben neden durup dururken onun için farklı oluyordum dıbına koyayım ? Tamam benden daha önce bahsetmiş olabilirdi, bana ilgi duyuyor olabilirdi. Ama bu başkalarıyla yatıp kalktığı gerçeğini değiştirmezdi. Tekrar devam etti
    Bu: hiçbiri isteyerek değildi eğer o şeyleri kastediyorsan
    B: neyleri ya ben şey bişey kastettiğimden değil de
    Heyecanlanmıştım. Bi kıza sen huursun demek kolay değildi. Elim ayağıma dolaşmıştı.
    Bu: ben onlarla sadece seviştim vanic, aramızda bişey yaşanmadı
    Gözlerimi kısarak "aferin dıbına koyayım" der gibi bakmıştım. Sanki bu yediği çok iyi bi halttı da gururlanır gibi söylüyordu. Tabi diğerine kıyasla, bu daha affedilebilir bir şeydi.
    B: bunları bana anlatmana gerek yok, kocana anlatırsın ilerde (muallak bi şekilde sırıtmıştım ama o farketmemişti)
    Bu: kocam olmayacağın ne malum
    Buket sandığımdan daha açık konuşmaya başlamıştı. Muhabbetin sonu hayırlı yerlere gitmiyordu. Bi ara yüzüne dönecek oldum. Gözleri dolmuştu.
    B: ne oldu ?
    Bu: hiç kimse hiçbir şey bilmiyor
    B: ne bilmiyorlar , yani haklısın ama neyi kastediyorsun ki ?
    Buket titreyerek ağlamaya başladı. Çok hafif bi ağlamaydı, ama çok derindi.

    Bu: hayatımdan nefret ediyorum
    ···
  2. 102.
    +6
    Eğer bunuda rüya yapıp bukete dönersen giberim
    ···
  3. 103.
    +6
    Beyler söz verdiğim üzre seri seri atıyorum partları görüyorsunuz takipte kalın
    ···
    1. 1.
      +2
      Sen adamsın bro devam takipteyiz
      ···
    2. 2.
      0
      Çok sardı hadi seri
      ···
  4. 104.
    +6
    Ziyaret sürem bitmişti. Tam ben çıkarken eylül aramıştı. Açtım
    E: heh alo aşkım müsait misin
    B: söyle canım
    E: ben alışverişe gelim de sana da bana da üstümüze başımıza bişeyler aldım gelsene yardım et hem biraz dışarda takılırız
    B: ya eylül alışveriş zamanı mı şimdi
    E: aşkım napayım kötü mü oldu sanki
    B: tamam tamam geliyorum ararım çıkınca
    E: tamam canım görüşürüz

    Çıktım yanına gittim. Bir sürü şey almıştı. Kızdım biraz ne gerek vardı diye. Üstelik zamanı da değildi ama o saçlarını bi gözünün önüne atıp başını biraz eğdi , ama aşkıım dedi. Dayanamadım sarıldım , öptüm dudağından.

    E: dur dur tut şunları bi
    B: he ver tamam ver dur şu elindekileri de versene
    E: yok yok ben taşırım onları
    B: ver ver

    Yürümeye başladık birlikte.

    E: aşkım
    B: efendim canım
    E: tanışmamızı hatırlıyo musun (ağzı kulaklarındaydı)
    B: hani şu üstümü başımı kolaya buladığım tanışmamız mı
    E: yaaa ahahaha evettt bak nasıl da unutmazmış benim kuzum
    B: o gün unutulur mu be , hayatımın kadınıyla tanıştığım günü nasıl unutayım ?
    E: ya seni çok seviyorum
    B: gel şuraya oturalım biraz
    E: odun ya
    B: ya ne var hatta gel oturmayalım sinemaya gidelim tanışmamızı canlandırırız
    E: ya söylesene sen de
    B: neyi söyliyeyim ?
    E: ya off öküz müsün vanic
    B: ahahahha ben de seni çok seviyorum bitanem benim
    E: hıh
    B: e hadi gel sinemaya gidelim bare
    E: eh gidelim madem

    Bi filme girdik. Şahsen neye girdiğimiz ne zaman girdiğimiz umrumda değildi. Girerken kola ve patlamış mısır aldım. Filmi izliyorduk. Kulağıma yaklaştı.

    E: dökiyim mi üstüne kolamı hı hı dökiyim mi (kolasını bacağımın üzerinde gezdiriyordu)
    Elini tuttum, çektim öptüm. Avuç içini öperdim ona doyamadığım zaman. Onun da içi gıdıklanırdı her öptüğümde.
    E: yaaaa (kızardı biraz)
    Elini kucağıma almıştım. Kedi gibi okşayıp seviyordum. Öpüyordum.
    Her öptüğümde biraz irkiliyordu, her seferinde içinin gıdıklandığını biliyordum.
    Elimi tuttu elleriyle, çekti. Elimin üstünü yanağına yasladı, iki eliyle de elimi tutuyordu bu sırada. Yaklaştım ona doğru.
    Elimi çektim, yanağına koydum avuçiçimi. Dudaklarıyla oynuyordum.
    ···
  5. 105.
    +6
    Egeye baktım. O da bana bakıyordu. Hafif sırıtarak bukete döndüm.
    B: asıl sen şuan saçmalıyorsun ahaha
    E: bence de buket bu biraz fazla oldu
    Bu: umrumda bile değil seni bu halde yalnız bırakamam vanic
    E: yalnız mı , ayıp oluyor bak
    Bu: sus sus senin de ondan aşağı yanın yok
    Sustuk. Bişey diyemiyorduk. Ne söylemeye çalışsak kız ağzımıza tıkıp susturuyordu bi şekilde. Fakat beni birden bire bu kadar sahiplenmesi biraz tuhaftı. Tamam zengin olabilirsin ama takunu da çıkarmamak lazım. Üzerinde pijamalarla terminale gelmiş kız, kalkmış bizimle izmire gelme hayalleri kuruyordu. Akıl alacak gibi değildi.
    Bu: nereye aldınız bileti ?
    B: iz...
    E: izmir
    Bu: oooh amcam izmirde zaten. çok da rahat olur. ne zaman otobüs
    B: buket sen ciddi misin ya
    Bu: evet belli olmuyor mu ?
    E: bi saat sonra
    Bu: iyi ben de bilet alayım evden birkaç parça eşya falan alır bi saate burda olurum
    Bişey demedik. Diyemedik ki. Kız adeta plana sonradan dahil olup liderimiz konumuna geçmişti. Buket gitti.
    B: olum ne oluyor dıbına koyayım
    E: ne bileyim aq hep senin başının altından çıkıyor bunlar
    B: ulan ben ne yaptım
    E: tak mu vardı evinde kalıyorsun kim bilir ne yaptınız da bırakmak istemiyor seni şu hale bak bakıcıya döndük anasını satayım
    B: oğlum saçmalama ben eylülle bil...
    E: ya sus gibtirtme bana şimdi hayat hikayeni
    Sinirlenmişti. Öyle konuşması beni de sinirlendirmişti. Ama bişey dememiştim. Haklı olan oydu sonuçta.
    B: ee ne yapacaz şimdi
    E: bilmiyorum başımıza geldi artık bi şekilde halletmemiz lazım
    Buket aradı o sırada beni.

    B: alo efendim buket
    Bu: ikinizin de şöförlüğü var mı ya
    ...
    ···
  6. 106.
    +6
    Ege kesin gibti kızı aq neyse rez
    ···
  7. 107.
    +6
    Ben olayları kavramaya çalışırken 3 gün daha geçmişti hastanede. Eylül sürekli yanımdaydı. Ege de pek bırakmıyordu beni. Arada bir dönüşümlü olarak eve gidip geliyorlardı.
    3. gün ege mirayla içeri geliyordu. Ben yanımda oturan eylülü seyrediyordum öylece. Gözlerimize bakıyorduk. Ege sessizliğimizi bozdu
    Eg: eylül arabanın benzini bitmiş ben 100liralık attım tamam mı
    E: ah tamam ya teşekkür ederim (çantasında cüzdanını aramaya yöneldi)
    Eg: ya nabıyon sen bırak onu bırak, zaten her şeyi ödeyen sensin anasını satayım bide 100 liranın lafını yapıyor
    E: ya ama olmaz ki öyle ege
    Eg: şş saçmalama
    E: eh iyi madem teşekkür ediyorum tekrardaan.
    Hangi arabaydı ulan bu ? eylülün ne zamandır arabası vardı ? benim neden haberim yoktu bundan ?
    B: ne arabası ya
    E: nasıl ne arabası canım ?
    B: arabanız mı var (herkese seslendim)
    Eg: kanka iyi misin ahahaha
    E: canım benim arabam iştee ?
    Miray egeye yaklaşarak
    M: durumu pek iyi değil galiba ya
    E: yok ya afalladı birden, lisedeyken de ne zaman bişey sindiremese kusardı şerefsiz. biraz zaman geçsin kendine gelir
    M: ıyy iğrençsin ya
    B: ifşalamasana lan beni
    Eg: ya sanki yabancıyız aa durun ben bi doktorla konuşup geleyim
    Ege gitti geldi.
    Eg: hadi yine iyisin yarın eve gidiyoruz
    B: heleşükür ya
    Eylül bana sarıldı. Öptü yanağımdan. Özlemiş gibiydim dudaklarını, ama sanki hiç ayrı da kalmamışım gibi bi tadı vardı. Ben de onu öptüm oturduğum yerden. Kokladım boynundan.
    E: aşkııım şş bak insanlar var
    B: kendisi demedi mi yabancı değiliz diye
    Eg: öhöhö yani evet de
    B: iki hasret gideriyoruz şurda
    Hasret deyince yine gülmeye başladılar. Ama yalan değildi, hasret gideriyordum eylülümle.
    ···
    1. 1.
      +1
      Kardeş 40 dakikadır nerdesin buketi düşünerek 31 mi çekiyon yoksa aq
      ···
  8. 108.
    +5
    Gözlerimizi açtılar. Okan dikiliyordu karşımızda öylece.
    O: kaçtınız mı sandınız lan ?
    Egeye döndüm. Bir şey yapacak durumda değildik. Sert bi şekilde okana bakıyordu. Çok dikkatli görünüyordu.
    O: merak etmeyin sizinle bi işim yok.
    Gözlerimizi kıstık, birbirimize bakıyorduk egeyle. Anlamamıştık. Bi anda kafamıza dank etmişti. 10 dakika kadar sessiz kaldık. Bi araba geldi.
    Eylülü, Ekimi ve Mirayı indi arabadan. Biz ayaklanır gibi olmuştuk. Geri oturttular. Ege bağırmaya başlamıştı. Benim gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Nutkum tutulmuştu. Bir şey diyemedim.
    Ege çocuklarını göremediği için de ayıryetten hiddetlenmişti. Onlara bir şey mi yaptılar korkusuyla bağırıp çağırıyor , küfrediyordu sağa sola.
    Eylüle bakıyordum. Ağlıyordu, hıçkırarak ağlıyordu. Uçlarına çiviler çakılmış bir sopa getirdiler. Okan tutuyordu sopayı. Eylüllere doğru yürümeye başladı, bana bakıyordu bir yandan. Ekimi aldılar kucağından. Eylülün gözü bağlıydı hala. Vermek istemediği ekimi, zorla çektiler , aldılar elinden.
    Okan, eylülün arkasına geçmişti. Boynundan sarılmıştı ona. Bana bakıyordu muallak bi şekilde sırıtarak. Ben ağlıyordum. Acınacak haldeydim. Bağırmaya başladım. Eylül korkuyordu.
    yanıma doğru getirdi eylülü. birkaç metre önümde durdular.
    Yüzüme sıçrayan kanla kapattım gözlerimi, bakamadım eylülün yerde uzanan bedenine.
    Ekim ağlıyordu. Ona da dönemiyordum. Gözlerimi kapatmış , bağıra çağıra ağlıyordum. Ekimi yere koydular.
    Başına geçti ekimin. elini göğe doğru kaldırmıştı okan sopasıyla birlikte. bana bakıyordu. dalga geçercesine gülüyordu. Avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Boğazım yırtılacaktı neredeyse. Hızla indiriyordu elindekini. Belki bir saniyeden kısa sürede gerçekleşiyordu. Ama uçurumdan düşermiş gibi yaşıyordum o anı içimde. Nefes alıyordum ama , ölüydüm ben aslında. Sadece bağırıp ağlıyordum. Tam ekim'ime dokundurduğu anda elindekini, irkildim. Yerimden sıçradım. Çok fazla terlemiştim. Gözlerimi açtım Ekim'in şu sözleriyle :

    "Hadi babaa kahvaltı hazır."

    --SON--
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan helal olsun be harbi güzel hikayeydi usta eline sağlık.
      ···
    2. 2.
      +1
      kanka buket olayını anlamadım açıklık getirirmisin
      ···
    3. 3.
      +1
      Bravo kardeşim çok başarılı bi hikaye olmuş eline sağlık
      ···
    4. 4.
      0
      Olum lan hayatımda bir hikayeye boyle baglanmadim lan ben helal olsun her entryi sukuladim
      ···
    5. 5.
      0
      Bu nası son olm bukete noldu siz hiç izmire gelmediniz mi bi anlatıver.
      ···
    6. diğerleri 3
  9. 109.
    +5
    Beyler final falan değil anasını satayım az bekleyin müsait değilim yazamadım ne finali kendinizce aksiyon yaratmayın aq
    ···
    1. 1.
      0
      Tamam bekliyoz devam et hade
      ···
  10. 110.
    +6 -1
    Neden bilmiyordum ama bu sefer tadı farklıydı dudaklarının. Sanki uzun süredir öpmüyormuşum gibi, sanki öpmeye öpmeye unutmuşum gibiydi. Ama hemen canlandı aklımda dudaklarının o tenime dokunuşları. Unutmamıştım. Unutamazdım. Onu nasıl unuturdum ki zaten ?
    Üzerimdeydi. sadece öpüyorduk birbirimizi.Bi elini omzuma yaslamıştı. Karnımın biraz altında oturuyordu. Başını kaldırdı. Ellerini göğsüme yasladı, masaj yapar gibi okşamıştı biraz. Karnımdaki yaraya dikkat ediyordu bu esnada.
    Başını sargıma doğru yaklaştırdı. Koklar gibi burnuyla hafifçe dokundu.
    E: acıyor mu
    B: biraz
    Sargımın etrafını öpmeye başladı. Hafif hafif dudaklarını dokundurup kaldırıyordu. Başıma doğru öperek yaklaştı. Boynumda durdu. Sürekli boynumu öpüyordu. Kendime yapıştırdım. Sarıldım. Yanıma yatırdım. Yatarak birbirimize bakıyorduk, tıpkı istanbuldaki gibi.
    Gözlerini takip ediyordum. Sürekli fıldır fıldır hareket ediyordu gözleri. Yüzünün önüne gelen açık kahverengi saçlarını bi elimle başının arkasına attım. Yüzünü okşuyordum.
    E: sana bakmayı özledim
    B: bana bakmayı mı
    E: yani, bakışmayı
    B: ne zamandır bakışmıyoruz
    E: izmire geldiğimizden beri gözlerini göremez olduk vanic efendi
    B: al senin olsun
    Sabaha kadar sevişmiştik. Hani askere gidersin de karını arkada bırakırsın ya, hani aylardır görmüyorsundur ya sevdiğini. işte öyle severek, özleyerek dokundum tenine.
    ···
  11. 111.
    +5
    Gel dedim kısık bi sesle. şöyle bi toparlanmıştım da zaten.
    B: ne oldu buket bişey mi var ?
    Bu: nasıl ne oldu ?
    B: e neden geldin ki odama
    Bu: odan mı hahahaha herkese ayrı oda verecek kadar iyi durumda değiliz şuan canım
    Bi durmuştum. Gözlerimi kısarak ona baktım.
    Bu: ya miray egeyle aynı odada kalıcakmış işte bana da burası kalıyor.
    Ben bi toparlandım. ayaklandım. Allahtan üzerini değiştirmişti de yanımda değiştirmeyi falan teklif etmedi.
    Bu: ya sen rahatını bozma ben küçücük bişeyim zaten şurda kıvrılır yatarım hissetmezsin bile hıhıhı
    B: yok yok olmaz öyle şey ben salonda yatarım sen geç rahat rahat uyu
    Aslında rahat uyuyup uyumaması gibimde değildi. Neden buketle aynı yatakta yatacaktım ki şimdi ? ne alakaydı anasını satayım ? Gitmek istedim tekrar. kapıya yöneldim
    Bu: ya dur
    Durdum, ona döndüm yüzümü.
    Bu: biraz konuşabilir miyiz
    B: burda mı
    Bu: mirayla ege yatmıştır şimdi uyandırmayalım onları salona geçip
    B: tamam konuşalım
    Oturdum. Boş odanın duvarına yaslandım, bi bacağımı önüme uzattım, bi dizime de elimi koydum. Dinliyordum.
    Bu: eylül için çok üzülüyorum
    B: bi anlamı yok, önemi de yok
    Bu: hayır kendini kandırma
    B: artık eylül yok buket (gözlerim dolar gibi olmuştu ama kırpıştırarak atlattım)
    Bu: seni bu halde görmek beni çok üzüyor
    Kalktı , yanıma oturdu. Bağdaş kurdu. Sırtını duvara yasladı. Hiç yüzüne bakmıyordum.
    Bu: bak , vanic ben şey..
    (hı gibi bi ses çıkararak yavaşça yüzüne döndüm)
    Bu: Ben , şey bana bi söz verir misin
    B: ne sözü ?
    Bu: bu saatten sonra beni bırakmazsın heralde
    Bırakmazsın deyince gururuma dokunmuştu. Eylülün bana yaşattığını ben bir başkasına yaşatamazdım.
    B: ha ben, benn neden böyle bişe...
    Buket kaşlarını kaldırarak masumca bana bakıyordu. Açık kahve gözleri camdan giren ışık huzmesiyle parıl parıl parlıyordu. Beyaz teninin çınlamasını duyuyordum sanki.
    bir süre o şekilde kaldık. Birbirimize baktık. Ben bi tepki vermiyordum ama onun gözleri çok şey anlatıyordu. Buket birden bire sessizliği bozdu.

    "Sanırım aşık oluyorum"
    ···
    1. 1.
      0
      Merakmazsın ne demek amk ne ara sevgili oldunuz lan
      ···
  12. 112.
    +5
    Ulan beni bir anda bi korku sarmıştı. Sen kimsin ulan diye telefonda bağırıp çağaracak gibi oldum ama ciddi anlamda korkuyordum da.

    B: ben Ö: özel numara
    B: sen kimsin lan ?
    Ö: hayırdır egeciğine çok mu üzüldün ahahaha
    B: kimsin ulan kimsin (bu sırada etrafıma bakıyordum, çok tok bi sesi vardı)
    Ö: bak oğlum , o arkadaşın eğer bidaha ayağa kalkabilirse söyle ona , kime yaklaşacağına dikkat etsin.
    B: ulan huur çocuğu sen kimsin sen kimsin
    Ö: kendine iyi bak vanic, tabi arkadaşına da ahahaha

    O sırada bana bakan birinin yavaşça telefonunu cebine koyarak yanındaki birkaç adamla çıkış kapısından çıktığını gördüm.
    Koştum ama görebildiğim tek şey hızlıca çıkış yapan iki siyah range roverdı.
    Eylülü aradım.
    B: alo eylül nerdesin
    E: evdeyim canım sen nerdesin asıl napıyosun ne old...
    B: annenler gitti mi
    E: ( kısık bi sesle) evet gittiler az önce
    B: sana ihtiyacım var , geliyorum
    ···
  13. 113.
    +5
    Beyler bi sigara içip yeni partı akıtıyorum bekleyin
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa ne yap ne et şu hikayeye eylülü dahil et tekrar amk.
      ···
    2. 2.
      -1
      Yok yok iyi böyle giberim eylülü
      ···
    3. 3.
      0
      Buket zengin panpa giberim eylülü zengin kız candır
      ···
    4. 4.
      0
      Buket zengin panpa giberim eylülü zengin kız candır
      ···
    5. diğerleri 2
  14. 114.
    +5
    Vanicsepşın
    ···
    1. 1.
      0
      Ağağağağağa
      ···
    2. 2.
      0
      Ahahahha
      ···
  15. 115.
    +5
    O da ne yapsa bilememişti. Öylece duruyorduk. Ben ağlıyordum. Çok mal bi durumdaydım. Bi ara biraz geri itti kendini. Kollarımdan tuttu. Yüzüme baktı. Bana acıyan gözlerindeki derin anlamı görebiliyordum. Sadece bakışları bile yetiyordu onu anlamama. Bir şey söylemesine gerek yoktu. Belki de arkasından demediğimizi bırakmadığımız kız, düşündüğümüz kadar kötü biri değildi.
    Bu: hadi gel gidelim şu haline bak
    B: egenin yanına gideyim artık ben
    Bu: bu halde daha fazla burda kalamazsın gel sakin bi yere gidelim
    B: bişeyim yok iyiyim ben (kolumu çektim)
    Bu: vanic bak inat etme kör değilim halini görebiliyorum
    B: egeyi bulmaya gidiyorum ben
    Bu: ya gel şuraya ben ona haber veririm gelir o da
    Öyle deyince bi yumuşamıştım. Zaten kafam allak bullaktı. Bi yandan da gözlerimi silmeye çalışıyordum. Kabul ettim. Arabasına bindik, kırmızı bi bmwsi vardı.
    Birkaç sokak ilerde kafeler vardı. Sakin bi yere geçtik. Oturduk. Kahve söyledim. Kendime gelmem lazımdı. O da bi salep aldı.
    Telefonum masadayken ege aramıştı. Benden önce aldı meşgule attı.
    B: napıyosun ya
    Bu: biraz kafanı dinlemen lazım
    B: iyi de meşgule attığın insan beni...
    Bu: ya hadi hadi kahveni iç sen
    Konuşmaya başladık. Eylülü sordu tabi hemen. Anlattım. Gözleri dolmuştu. Ne için bilmiyorum, belki de mutluluktandı. Ama en azından bir şeyler hissediyordu. Garson geldi yanımıza.
    "Efendim , kapatıyoruz da... "
    Buket hesabı ödemeye gitti. Bana izin vermedi tabi, ben ödemeyi teklif etmiştim. Yanıma geldi, ege aradı tekrar. Açtım
    E: oğlum nerdesin sen ya merak ettim aq
    B: kanka şey bu...
    Buket telefonu elimden aldı
    Bu: alo ege... yok yok merak etme benimle o... hıhı biraz kötüydü de hava almaya çıktık... yok ya hiç gerek yok... e olsun ... yok canım nolucak bende kalır... aa ne alakası var bişey olmaz... hıhı tamam merak etme sen ... görüşürüüz
    Telefonu geri verdi.
    Boş boş yüzüne bakıyordum. Ciddi misin, dedim.
    Bu: ya ne olucak canım zaten saate bak çok geç oldu
    B: ya beni zütürme ben şurdan binerim bi dolmuşa giderim
    Bu: hayır be saçmalama senin apartın çok uzak zaten buraya
    B: yok yok olmaz öyle şey
    Bu: vanic inat etme zaten evim çok yakın buraya biliyosun gel işte
    B: ya buket
    Bu: offf gel şuraya ya
    istemeye istemeye binmiştim arabasına. Evine gidiyorduk.
    ···
  16. 116.
    +5
    Egeye ben şimdi geliyorum diyip buketle dışarı çıktım. Ellerimi cebime attım. Çok yavaş bi şekilde yürüyorduk. Buketin üzerinde bembeyaz , dar bi boğazlı kazak vardı. Altında da siyah dar bi pantolon vardı. Sanırım kottu. Dizlerine kadar gelen açık gri çizmelerini takır tukur yere vurarak yürüyordu yanımda, yavaş yavaş.
    Simsiyah saçlarını , başını savurarak arkasına attı. Konuşmaya başladı.
    Bu: ben senden özür dilemek istiyorum
    B: ne için
    Bu: yılbaşı akşamı söylediklerim için, eylülü yerer gibi oldum ya biraz
    B: direk eylülü yerdin, hiç de yerer gibi olmamıştı.
    Eylül deyince gözlerim dolar gibi olmuştu. Sildim. Farketti sildiğimi.
    Bu: vanic iyi misin ?
    B: benn, şey sadece , anlamıyorum
    Bu: eylül gerçekten çok, çok şanslı bi kız. (Sözünü bitirdiğinde yüzüme döndü, başını kaldırmış gözlerime bakıyordu)
    B: buket şey
    Bu: yo yo gerçekten, seninle birlikte olmak isteyen çok kız var. Eylülse bunu başarmış, ne mutlu ona
    Kendimi hiç de kızların istediği türden bi erkek olarak görmezdim. devam etti.
    Bu: aslında biraz eylülü kıskanıyorum bu konuda
    Durdum. Bi yere tutunup ağlamaya başladım.
    Ne olduğunu o da anlamamıştı. Kolumdan tuttu, sürekli iyi misin, ne oldu gibi sorular yöneltiyordu.
    Bi ara kalktım. Ağlıyordum hala.
    B: onu çok özlüyorum
    Bu: ne nasıl çok özlüyorsun zaten eylülle birlikte değil misiniz siz
    Birden bire derin bi soluk alarak başımı eğdim. Ağlamam hiç kesilmemişti. Şiddetlenmişti hatta. Beni öyle görünce elinden bişey gelmedi. Suratını büzüştürdü. Karşısında ağlamama dayanamamıştı belli ki. Sarıldı bana, sol elini başımın arkasına koydu. Kendine yasladı beni.
    ···
    1. 1.
      0
      baba yalnız beynim yandı bir insan babası vuruldu diye temelli neden gitsin amk
      ···
    2. 2.
      0
      temelli gitmedi galiba bende anlamadım benimde beynim yandı
      ···
  17. 117.
    +5
    E: hıhı gel gel uyumamıştır daha heralde

    Bu ses çok tanıdık geliyordu. Hemen gözlerimi açtım. Hızlıca üzerime doğru yürüyordu. Neye uğradığımı ben de anlamamıştım. Yüzümü avuçlarının içine aldı. Eğilerek çenemin biraz yanından öptü. Bu elleri tanıyordum. Bu yumuşacık eller, bu taze koku, bu dudaklar.. Eylülden başkasına ait olamazdı. Ağlıyordu karşımda. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Ne oluyordu dıbına koyayım ?
    E: canııım (gözleri dolmuştu)
    B: e, eylül ?
    E: burdayım canım ?
    B: e buket nerde?
    ağzımdan çıkıvermişti işte. Olayın şaşkınlığını hala atlatamamıştım.
    Eylül kaşlarını çatarak egeye bakıyordu.
    E: ne diyor bu ya ege ?
    Eg: hahaha bilmem rüyasında falan gördü heralde birkaç kez ismini sayıklamıştı zaten sen de duydun
    E: evet benim ismimle birlikte sayıklıyordu da ne alakaysa
    Eg: amaan be eylül boşver uyandı ya işte ona bak sen
    E: eh doğru söylüyorsun

    Ben kendimden geçer gibi olmuştum. Eylül ne alakaydı ulan şimdi ? Mutluydum mutlu olmasına ama, her şey saçma bir rüyadan mı ibaretti yani ?
    ···
    1. 1.
      0
      ne oluyor dıbınakoyayım
      ···
    2. 2.
      0
      Anını giberim
      ···
    3. 3.
      +1
      anana vurum cocuk bu nasi final len
      ···
    4. 4.
      0
      inceptiona bağladınız amk .s
      ···
    5. 5.
      0
      Amk delisi
      ···
    6. 6.
      0
      Niye geldi amk
      ···
    7. 7.
      0
      Bak çok değişik hareketlerin var giberim seni
      ···
    8. diğerleri 5
  18. 118.
    +5
    Bu akşam fazla susmuştum, daha çok konuşmam gerkekiyordu. ama söylediklerine verecek cevaplar bulmak kolay değildi. Saçma olacağını bilsem de konuştum
    B: senin eylülle bi alakan yok
    Bu: nasıl yani
    B: o farklı, sen farklı. Hem o, artık gitti.
    içi rahatlar gibidyi. Rahatlamalıydı da zaten. Resmen sorusuna "Evet, hatta daha iyisi" gibi bir cevap vermiş sayılırdım.
    B: uyuyalım mı artık
    Bu: hıhı olur ama hala salonda yatmak konusunda kararlı mısın
    B: aslında şey
    Bu: gel işte ya inat etme
    Israr etmedim. Yanına kıvrıldım, sırtımı döndüm ona. Yine de çekiniyordum işte az çok.
    Karnı sırtıma yapışacak şekilde yatmıştı arkama. S harbi gibi büzüşmüştük ikimiz de. Yapboz parçaları gibi oturmuştuk sanki birbirimiz üzerine. Koluma kolunu attı. Başını sırtıma yasladı. Öylece uyumuştuk. Daha doğrusu o uyumuştu, ben tüm gece öyle düşünmüştüm, yani , en azından uyuyakalana kadar. Uzun bir süre düşünmüştüm. Ne düşündüğümü de bilmiyorum.
    Ertesi gün Mirayın seslenmesiyle uyanmıştık. Gözlerimi zar zor açıp miraya kafamı çevirirken "oooo" diyerek başını yukarı aşağı salladığını gördüm. Aklı sıra bizimle eğleniyordu işte.
    Uzun bi gün olacaktı. Yavaştan başlattığımız hayatımızı düzene sokmaya başlamıştık. Herkes evin farklı bi işini hallediyordu. Ben de iş bulmuştum, bi esnafın yanında (züccaciye) getir zütür işlerini yapacaktım. Günlük veriyordu paramı. işime geliyordu. Haftada 5 gün onunla çalışmaya karar verdim.
    Oturttuğumuz düzenle 3 hafta kadar takıldık. 14 şubat yaklaşıyordu. Havalar da ısınmaya başlamıştı ufaktan. Gerçi izmiydeydik, ne kadar soğuktu sanki.
    Herkes çalışıp kazandığını her 2 haftada bir oturup ortaya döküyordu. Çok paramız oluyordu. Bir kısmını ortak kumbaramıza atıp biriktiriyorduk. Herkes de harçlığını çıkarıyordu. Tek işi olmayan buketti ama o da evin her türlü giderini karşıladığı için elindekiyle, babasının kredi kartlarıyla falan , ona iş konusunda hiçbir şey söylemeye yüzümüz yoktu. En büyük işi o yapıyordu aslında.
    Bu 3 hafta boyunca buketle daha çok yakınlaştık. Zaten ege ve miray artık karı koca gibi olmuşlardı. Odalarında ne yaptıklarını biz de bilmiyoruz , orası onları ilgilendirir.
    Buket de bana iyice canımlı bitanemli konuşmaya başlamıştı. Ben de ruh halime göre karşılık veriyordum. Ama daha çok oturaklı hayatımız hoşuma gidiyordu. Çok paramız vardı ve herkes de durumundan memnundu. Giderlere hiç para harcamadığımız için çok rahatlıyorduk.
    Yine bir akşam yemeğinden sonra miray konuyu açtı

    M: egee
    E: efendim canım ?
    M: yani pardon ege dedim ama, siz de ilgilenin vanic
    B: tabi söyle bişey mi var ?
    M: bişey yok da hani 14 şubat yaklaşıyor ya , bişeyler mi yapsak hep birlikte ?
    Tümünü Göster
    ···
  19. 119.
    +5
    Aha beyler düzelttim geliyorum
    ···
    1. 1.
      -2
      Bu hikaye çok tanıdık geliyor aq
      ···
    2. 2.
      +1
      Tamamı bana ait hocam
      ···
  20. 120.
    +5
    E: ne nasıl nereye gidiyosun miray ?
    M: denizliye ailemin yanına
    E: ama neden ne alaka şimdi
    M: belki kısa bi tatil iyi gelir
    E: e okul ne olacak miray öyle pat diye gidilir mi?
    M: bilmiyorum eylül bilmiyorum sadece gitmek istiyorum
    Kapattı. Eylül çok anlamsız bakıyordu yüzüme. Konuştuklarını anlattı. Açıkçası mirayın gitmesi benim çok umrumda değildi , ta ki ege aklıma gelene kadar.
    Hazırlanıp egeyi ziyarete gittim. Az çok kendine gelmişti. 10 dakika görmeme izin verdiler. Girdim. Hal hatır sordum. Ne oldu kardeşim nasıl oldu ne bitti ne gitti derken o konuyu açtı.

    E: miray nasıl kanka nabıyor
    B: miray mı miray iyii kanka gelecekti o da çok istedi ama eylülle işleri varmış da biraz gelemedi
    E: ne işiyimiş bu
    B: oğlum kızları bilmiyor musun onların işi belli olmaz ahahaha
    E: doğru söyledin bak zaten böyle daha iyi ya seni tek görmem daha iyi oldu
    B: asıl benim seni görmem iyi oldu oğlum kızları ne yapacaksın zaten amaaan boşver
    E: aynen kanka aynen haklısın ama bi arayabilirsen falan mirayı arasana bi sesini duyayım
    B: mirayı mı arayayım
    E: evet
    B: tamaamm
    Bilmediğim boş bi numarayı çevirdim kulağıma koydum. Bekledim. Bunu yaptığım için kendimden nefret ediyordum. Ama birden söyleyemezdim. Yıkılırdı.
    B: açmadı kanka yolda falanlar heralde müsait olsalar açardı.
    E: eh olsun nabalım okanın durum ne oldu
    B: o iş karışık olum ya
    E: hayırdır kanka ?
    Anlattım. Şu sözleriyle bitirdik muhabbetimizi :
    "Vay huur çocuğu"
    ···