-
26.
+12Mirayla gezen sakat kalıyor amk
-
27.
+12abe dıbına koyayım 15-20 dakika dedik herkes gitmiş
-
28.
+12Birbirimize pek de tatmin olmayan bakışlarla baktık. Yok be. Bu bize göre değildi. Herkesin dıbına koyma kısmını geçip direk hayatımızın peşinden koşmamız daha iyi olurdu bizim için. Ama yine de okanla iyi bi stres atmıştık. Gerisine gerek kalmamıştı.
B: gel ya gidelim
E: aynen kanka pek şey yapmadı bu beni ya
B: aynen aynen gibtiret gel
Benim evime gittik , çünkü daha yakındı. Sanki ikimiz de ne yapmamız gerektiğini biliyorduk. Eşyalarımı toplamaya başladım. Ege de yardım ediyordu.
B: ee nereye gidecez
E: ne bileyim dıbına koyayım aklında bi yer varmı
B: sadece gitmek istiyorum ya
E: ben de ben de
Benden sonra egeye geçtik. Onun eşyalarını da toparladık. Eşya dediğime bakmayın , benim bi valizim bile dolmadı. Zaten evdeki eşyalar da benim değildi. Öğrenci evi sonuçta.
Ege de eşyalarını topladı. Hiç konuşmuyorduk bunları yaparken. En son terminale giderken bi muhabbet geçti aramızda .
E: ben taksiciliğe devam ederim , sen de bi iş bulursun be oğlum , becerikli adamsın
B: rızkı veren allah sonuçta
Terminale doğru gidiyorduk otobüsle. Telefonum çaldı. Buket arıyordu.
Bu: alo heh vanic nerdesin
B: terminale gidiyorum ne oldu
Bu: napcaksın ki terminalde nereye gidiyosun
B: bilmiyorum
Bu: ya sen yine saçmaladın he geliyorum
B: du... (kapattı)
Küfretmiştim. Ege de lafa girdi
E: o gelesiye gitmiş oluruz
B: inşallah, olum bu kız deli bak ciddiyim
E: merak etme kanka -
-
1.
0kardeş egeye mirayın gittiğini ne zaman söyledin ,ne tepki verdi anlatmadın
-
1.
-
29.
+11Ulan dedim kendi kendime. Sinirlenmiştim. Moralim de bozulmuştu. Benim kayınpederim, kayın babam dediğim adamın hakkımda böyle şeyler söylemesi, ne bileyim işte , koyuyor be. Tamam durumum çok iyi değildi, babam dolmuşçuluk yapıyordu memlekette, kazandığı üç beş kuruşu da bana gönderiyordu adam. Varı yoğu ben olmuştum zaten. Adam da okuyayım adam olayım diye elindeki hiçbir şeyi esirgemiyordu benden.
O sırada eylülün annesi beni lafa tuttu
Ea: ee oğlum sen nasılsın iyisin inşallah
B: sağol şükran teyze iyiyim
Ea: ne zamandır birlikte kalıyosunuz eylülle
B: 2-3 akşamdır şükran teye
Moralimin bozulduğunu hissedecek olmalı ki elini sırtıma koydu
Ea: sen boşver ferhat amcanı o öyle ileri geri konuşur işte
B: yok sorun değil
Ea: biz seni seviyoruz oğlum sevmesek güvenmesek kızımızı emanet eder miyiz
B: allah razı olsun
Daha sonra ferhat amcayla balkona geçtik.
Deli gibi sigara içerdi , hiç ağzından ekgib olmazdı.
Birden başladı
Eb: Bak oğlum sana kızımı emanet ediyorum , bu hafif bi yük değil
B: biliyorum farkındayım
Eb: eylülü uzun bir süre sana bırakacağız , hatrı sayılacak bi süre
B: ne demek uzun bi süre ferhat amca ?
Eb: ben bi süreliğine ingiltereye gidiyorum. Kısa bi süre sayılmaz. Kızıma iyi bak olur mu ?
B: ferh, ferhat amca ne oluyor şimdi ne alaka
Cebinden biraz para çıkardı. Biraz dediğim de 800-900 dolar kadar.
Eb: al şunu
B: yok almam
Eb: tutsana ulan !
Aldım.
Eb: Bu kısa bi süre de olsa şu yeni yere geçene kadar size yardımcı olur. idare edin. Yeni bi yer bulduktan sonra annesini arayın. O da o konuyu halledecek.
Telefonum çaldı pardon diyip çıkardım açtım biraz uzaklaşıp. Miray arıyordu.
M: a a alo (ağlıyordu)
B: efendim miray
M: vanic çabuk ol çabuk gel egeyi hastaneye kaldırdık
Bi anda yerimden fırladım
B: ne oldu ulan egeye nesi var ?
M: kaza yaptık vanic acele et hiç iyi değil
hıçkırarak kapattı telefonu. -
30.
+11beyler yoruldum be rezleri alın da yarın öğleden sonra falan devam edeyim harbiden gözlerim kapanıyor helal edin
-
-
1.
+2kanka yeni gördüm entry'ni f5 çekmekten parmağım nasır tutacaktı az daha. iyi geceler bebeğim.
-
1.
-
31.
+11Eylül onu gıdıklamama bayılırdı, eğer iyi günündeyse tabi. Tersine çatarsam da burnumda getirirdi ama şükür pek çatmazdım öyle zamanına , anlardım zaten o zaman. Ama ihtiyacamız vardı biraz gülmeye. Lacivert pijamasının üzerinden başladım karnını gıdıklamaya. 1.68-69 boylarında , kumral 53-54 kilo bi kızdı Eylül. ilk tanıştığımız zamanlarda bir kere gıdıklamıştım onu , gıdıklamak da değil hatta , bir kere karnını çimdirir gibi yapmıştım şş dermişim gibi, o zamandan sonra gıdıklama huyumuz kaldı üzerimizde. Gıdıklamama bayılır, hiç de dayanamazdı.
Yine gıdıklıyordum işte. Arada bir tekmeliyordu karnımı falan gülmekten. Ama acımıyordu. Acıtmazdı onun gülmesi , o gülerken gelen hiçbir şey yakamazdı canımı. En sonunda yorulduk. Yanına yattım. Birbirimize dönüktü bedenlerimiz.
B: seni çok seviyorum.
Elini yüzüme koydu. dudağıma yapıştı. Bi ara ayrıldı.
E: Ben de seni çok seviyorum.
Öpmeye devam ediyordu. Ben de karşılık veriyordum. -
32.
+11Buketin ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Çok boş bi muhabbet dönüyordu aramızda ve bu sinir bozucuydu. Birden bire lafa devam etti tekrar.
B: ee nasılsın napıyosun
V: iyi (sağa sola bakarak)
B: evimi beğendin mi canım
V: güzel güzel
B: seni hiç anlamıyorum ya
V: ne diye
B: ne işin var ki bu eylül sünepesiyle
V: saçma sapan konuşmazsan sevinirim
B: ay tamam kızma da yalan mı söylüyorum sanki...
Kısa bi süre bekledi
B: ... şu haline bak senin gibi çekici bi erkeğin o kızla ne işi olur ya hahaha
Ben muhabbetin nereye gittiğini anlamamıştım ve aşırı derecede rahatsız olmuştum. Bir an önce eylülü bulup gitmemiz gerekiyordu.
B: ... ayrıca çok da iyi dövüştüğünü duyduk hıhıhı
Ulan ne diyordu bu ? Ben kiminle dövüşmüşüm de duyuyordumuz dövüştüğümü ? Ayrıca ben nasıl iyi dövüşebilirim liseden beri kimseyle kavga bile etmiyordum.
V: ne diyosun sen ya ne dövüşmesi ne saçmalıyosun
B: ay sen de hemen her şeye kükreme
V: saçma sapan konuşuyorsun
B: ay okanın ağzını yüzünü dağıtan sen değil misin sanki yalan konuşuyoruz ya
Bi anda durdum. Gözlerimi açtım. Kaşlarımı çattım. Birkaç saniye tepki vermedim. Koşarak eylülü buldum.
B: ben E: eylül
B: hadi çabuk gidiyoruz
E: dur aşkım noluyo kolumu acıtıyosun -
33.
+11Eylül gözlerini patlatmış bana bakıyordu. Ege de aynı anlamsızlığı barındıran gözlerle öylece yüzüme bakıyordu. Ben de ne yapacağımı bilmiyorum. Mirayı hafif bi biçimde itmiştim geri doğru. Eylüle bıraktım onu eylül de bunu daha sonra konuşucaz dercesine kafasını sallayarak onu oturttu, tesellilere falan başladı. Egeyi çektim o sırada kenara, daha doğrusu o beni çektiTümünü Göster
B: olum ben...
E: bu ne şimdi aq he bu ne ?
B: oğlum ben ona anlatmıştım o yüzden...
E: ne anlatıyosun abi neyi anlatmıştın aq
B: kaanın onu sadece arkadaşı olarak göremeyeceğini falan hani yanınıza getirdim ya mirayı o zaman işte ondan önce
E: oğlum neler oldu bilmiyorum ama çok ayar oldum
B: kardeşim gördün işte beni ilgilendiren bişey değil kıza ben söylediğim için bi anda öyle oldu kadın değil mi bunlar aq nerde ne yaşayacakları belli olmuyor
E: neyse doğru söylüyorsun ee şimdi ne olac...
Telefonu çalıyordu.
E: alo efendim ?
..
E: ulan her işin olduğunda bizi mi arayacaksın
...
E: yok biz de gitmedik gideriz birlikte
...
E: tamam gel akşam üstü geçeriz hastaneye
Kapattı
Kimdi dedim mustafaymış, okanı ziyarete gidelim diye tutturmuş. Zaten bizim için de iyi olurdu adamı hastanede unuttuk gibi olacaktı.
O sırada eylül yanımıza geldi
E: vanic bi gelsene
Ben bi of çekere gittim.
E: vanic bu neydi şimdi
Egeye anlattığım gibi, hatta daha açık bi şekilde anlattım eylüle.
Kızsal duyguları bildiğinden midir artık bilemiyorum, çabuk tatmin olmuştu
E: yaa tamam aşkım az önce konuştuğu kimdi egenin
B: mustafa ya okanı ziyarete gidelim diyor
E: aa doğru bak ben de hiç gitmedim hem gidelim tabi aşkım
B: tamam gidelim de miray ne olacak
E: e gelsin o da olmaz mı
B: ya olur da bence okanı unutması lazım baksana zaten çocuk da pas vermiyor kız kendini harab etmesin
E: doğru söylüyosun aşkım ben onunla konuşurum bunu
Hep birlikte egenin taksisine atlayıp hastaneye geçtik. Durdu. Ama kimse inmiyordu. Kızlar arkada oturuyordu zaten
M: şey ben
E: ne oldu canım ?
M: ben gelmesem daha iyi
Eylül hafif tatmin olurcasına gözlerini açtı
E: yani sen bilirsin de ...
M: yok yok bi yerden kapatmam lazım bunu , siz gidin ben burda beklerim (gözleri dolmuştu)
B: ege sen de mirayla birlikte arabada kalsana daha sonra tekrar gelirsin sen ziyarete altında araba var
E: ben mi şey tamam da olur mu şimd...
M: ya gerçekten hiç gerek yok ben beklerim tek başıma
Ege birazcık kaşlarını indirdi.
B: yok yok olmaz öyle şey yalnız kalma şimdi
E: aynen canım ege de kalsın yanında hatta istersen ben kalayım
Ege atladı ordan
E: ben dururum ya siz bozmayın
Ben de eylüle aynen gel dedim miray da ufak tefek bişeyler söylemeye çalıştı ama egeyi yanına bırakıp indik.
Hasta ziyaretimizi yaptık yaklaşık 20 dakila kadar sürmüştü. Okanın durumu iyiye gidiyordu ciddi bi problem çıkmamıştı hızlı hızlı iyileşiyordu.
Otoparka geri geldiğimizde taksiye yaklaşırken gördüğümüz açıkçası eylülü benden daha çok şaşırtmıştı , belliydi ; miray bi elini egenin yanağına koymuştu ,yanındaki koltuğa geçmiş sanırım yalnız kaldıkları için, öylece birbirlerine bakıyorlardı. Bizi farkedecek oldular ki birden bire toparlandılar.
Eylül arabaya binerken hızlı hızlı davranıyordu
E: ooo neler oluyor bakalım burd...
M: bişey olduğu yok şey hadi gidelim
B: ege ?
Ege dikiz aynasından bana baktı. Orda direk gülemiyordu belki ama ben gözlerindeki gülüşü görebiliyordum. -
34.
+11O çocuğun evime geldiğini görür görmez direk ayaklandım, eylülün önüne geçtim.
O: ulan mirayı kullanarak beni mi öldürmeye çalışıyorsunuz
B: oğlum saçmalama ne dediğinin farkında mısın
O: ulan gibtirgit her şeyi mustafa anlattı bana
O an tekrar kendi kendime mallaşmıştım. Mustafa her şeyi anlattıysa bu herif neden bana böyle atar gider yapıyor ?
Kendimi yiyordum adeta. Eylül lafa karıştı
E: okan bak yanlış yapıyosun
O: lan sen de bi git sevgilini savunma burda bana
B: okan bak yanlış biliyosun her ne biliyorsan
O: ben sana yapacağımı biliyorum oğlum
Dedi ve hızlı adımlarla bağıra çağıra gitti evimden.
Eylüle baktım.
B: eylül neler oluyor
E: bilmiyorum vanic bilmiyorum ama her şey çok karıştı
B: bunların hepsini tek tek çözmem lazım
E: aa bak miray da geldi hoşgeldin canım
M: hoşbuldum da az önce binadan çıkan okan mıydı ?
E: evet oydu ya
M: ne diye gelmiş ne işin var ki burda
E: geç canım geç otur anlatalım
B: hoşgeldin miray -
35.
+11Sahilde buluştuk. Egenin elinde değnekler vardı. O kadarı bile iyiydi onun için. Adam o halde beni kırmamak için gelmişti. Severdim egeyi, çok severdim.
Sımsıkı sarılmıştım. En son annemi kaybettiğimde öyle sarılmıştım egeye. Beni o halde görünce o da bana sımsıkı sarıldı. Oturduk. Elini dizime koydu. "Anlat" dedi. Anlattım. Bi sigara da o yaktı eylül için.
Anlayamamıştım. Neden gitmişti ki? Ne gerek vardı? Kalsaydı benimle ben korurdum onu. Siper ederdim göğsümü önüne, zarar veremezdi kimse ona. Ama gitmişti işte, elimden bişey gelmezdi.
Ege bi ara lafı açtı
E: boşver be olum , sana kız mı yok
Biraz kızdığımı farketmiş olacak ki uzaklara bakmıştı.
B: bana çok kız var da , başka eylül yok be oğlum
E: seviyosun dimi onu
B: çok
Sırtımı sıvazladı.
E: oğlum olmaz ama böyle
B: ne olmaz ?
E: böyle tüm gece senin yasını üzüntünü mü izliycem lan ben
B: ne diyosun aq
E: ya kalk kalk gidiyoruz
Aslında doğru söylüyordu. Hayat bi yerden devam ediyordu sonuçta. Sonsuza kadar eylülün yasını tutamazdım. Ama daha ilk günüyde be. Biraz üzülseydim bare, biraz içime bıraksaydım kendimi.
B: hayırdır nereye gidiyoruz
E: önce servisten benim taksiyi alacaz sonra sana bi sürprizim var
B: ya olum en son sürprizim var dediğinde başarlarla (lise 3) kavga etmiştik senin sürprizlerini sevmiyom ben
E: ahahaha gel gel öyle sürpriz değil bu
Birlikte sanayiye gittik. Taksiyi aldık , sonra beni bi bara zütürdü. Çok benim sevdiğim türden bi yer değildi çünkü striptizciler mtriptizciler vardı.
B: senin ben sürprizini gibeyim
E: olum anca böyle dağılır o kafan
B: ya geç geç gibeyim ya
içeri girdik. Aslında şaşırmamamız gereken ama beni az çok şaşırtan bi görüntüyle karşılaştık. Buket de bardaydı. -
36.
+11Bi anda vurulmuşa dönmüştüm. Ege ulan ? Kaza yaptı ne demek ? Bi anda boş bulunmuş olacam ki telefon elimden kaydı düştü. Eylül geldi hemen yanıma. Ferhat amca kolumdan tuttu oturttu. Ben oturamazdım ki. Kalktım telefonumu aldım fırladım hastaneye. Çıldıracaktım neredeyse. Mirayı gördüm koridorda. Sol kolu sargılıydı. Hemen yanına gittim nasılsın diyemeden egeyi sordum.
B: miray ege nerde durumu ne nasıl
M: yoğun bakıma aldılar çok , çok kötüydü vanic
B: Hay allahım ya hay allahım ya çok kötüydü ne ne kadar kötüydü , doktor doktooor
Bulduğum ilk doktorla konuştum. Durum hakkında bilgi almam lazımdı. Çıldıracaktım yoksa. Ege ulan bu. Canımdı ciğerimdi benim o. Öylece bekleyemezdim.
Egenin kaburgalarında ve bacaklarında farklı yerlerde kırıklar varmış. Durumu biraz ağırmış. Benim gözlerim doldu. Kendimden geçer gibi olmuştum.
Miraya yöneldim.
B: ne oldu nasıl oldu bu
M: ege bi yere parketmişti sadece biraz konuşacaktık her şey birden bire oldu
B: nasıl nereye parketmişti
M: ya benim apartımın birkaç sokak altında hafif bi eğimli yol varya onun başında işte
B: ee kim vurmuş ney nasıl olmuş
M: bilmiyorum beyaz bi bmwydi sanırım ben çok kötü olmadım her şey yaşandı oldu bittiye geldi arkadan hızlıca vurdular sonrasını hatırlamıyorum
B: ee araba nerde vuran nerde hiç kimse bişey demedi mi size ?
M: ya bilmiyorum kendimi burda buldum zaten bide sen üstüme gelme
Bunu söyledikten sonra ağlamaya başladı tekrardan.
Ben de ağlamaya başlamıştım. Ege için endişeleniyor ve korkuyordum.
Telefonum çaldı. Özel numara arıyordu.
"Ahahahah hayırdır ulan seni de mi sakat bırakayım hastanede ne işin var ?" -
37.
+11Eylül hemen vallahi olmaz burda kalın modlarına girmişti. Zar zor kabul ettirmiştik. Her şey çok hızlı gelişiyordu allahım bi sıkıntı çıkmasın nazar değmesin diye dua ediyordum ben sadece.
Mirayın çalan telefonuyla sessizliğimiz bozuldu. Kaan arıyordu. Ege biraz sinirlenir gibi olmuştu
E: ver açayım şunu
M: yok canım muhattap olmaya değmez boşver
Meşgule atıp kenara attı.
Kaan defalarca aramıştı. En sonunda açmayacağını anlamış olacak ki mesaj atmıştı.
" miray , ben sadece sana veda konuşması yapacaktım, son kez sesini duyacaktım. Artık hayatımda sen de olmadığına göre benim burda kalmamın bi anlamı yok. Okul falan da hikaye zaten. Ankaraya babamın yanına gidiyorum. Seni çok seviyorum ve hep seveceğim de. Kendine iyi bak"
Miray mesajı okuduktan sonra yüzünde anlamsız bi ifade oluşmuştu. Ege aldı direk elinden telefonu. O da okuduktan sonra bi garip olmuştu. Sanırım yazanlara üzülse mi yoksa gitmesine sevinse mi bilememişti. Ama sanırım daha çok sevinmişti.
Artık yatma vakti gelmişti. Sohbet muhabbet derken geceyi yarılamıştık. Eylül hemen çekyatlara çarşaf yorgan getirdi, mirayla egeye ayrı ayrı iki yatak yaptık. Biz de eylülle benim odamda yatacaktık , benim yatağımda.
Onları yatırdıktan sonra odama geçtik. Üzerimizi değiştirecektil. Eylül bi anda üzerindekileri sıyırıp attı. iç çamaşırlarıyla dolanarak pijamalarını arıyordu odada.
Ben kafamı çevirdim , bakmamaya çalışyordum.
E: aşkım pijamalarımı sabah nereye koymuştum bulamıyorum
B: komodinin üzerinde yoksa bilmiyorum ben zaten evde ne nerdedir hiç hatırlamam ki
E: off bulamıyorum salonda kaldı galiba
B: dur getireyim
E: yok yok gerek yok böyle yatarım artık napayım
B: eylül saçmalam...
E: aşkım sen saçmalama asıl önemli değil gel hadi uyuyalım artık.
Öylece yatmıştı yanıma, yarı çıplak uzanıyordu. Gözlerine bakıyordum sadece, hafif kızmıştım. Ama bi yandan da işaret parmağımı omzunda gezdiriyordum. -
38.
+11gençler bi part ortalama 15-20 dakika sürecek ona göre refreshinizi atarsınız kimseyi boşa yormanın bi anlamı yok
-
-
1.
0Tamam reiz acele et
-
1.
-
39.
+11Hemen ayırmaya çalıştım tabi bağırışmalar bilmemneler. Ege küfretmeye başlamıştı ulan neler oluyor sen ne ayaksın gibtirgit vesaire ...Tümünü Göster
Ben de anlamamıştım. tuttum ittim bu kaan denilen herifi. konuşmaya başladı
K: sen kimsin de mirayı evine kadar bırakıyorsun ulan hergele ?
E: ne diyosun ulan sen.!? (kaana doğru yönelerek söyledi bunu, tuttum egeyi)
K: ulan miraydan da evinden de her şeyinden uzak duracaksın anladın mı ? yaşatmam ulan seni
Ege elimden sıyrılmıştı. Tutamadım. Çok tutmak da istemedim. O gecenin ardından , haketmişti be bunu. Kaanı öldürecekmişçesine , sanki hayatını karartacakmış gibi vuruyordu o herife. ben de kayıtsız kalmıyordum. ufak ufak tutup çekmeye , ayırmaya çalışıyordum. başına bi iş gelsin istemezdim. ama o kadarını haketmişti be. adam seviyordu ne de olsa. kaldıramazdı o söylenenleri.
kaanın ağzı kanıyordu, muhtemelen dudağı patlamıştı. ağzını burnunu tutarak zar zor yerden kalktı ben egeyi çektikten sonra. kafasını salladı sağa sola. işaret parmağıyla "sen bittin dıbına koyayım" işareti yaparcasına salladı parmağını. sonra sendeleyerek gibtirolup gitti egenin dairesinden. ege arkasından koşacaktı da ben yine tuttum onu. onu yatıştırayım derken telefonum çaldı. Eylül arıyordu.
E: alo heh aşkım nerdesin ne zaman geliyosun
(gözüm şöyle bi saate ilişti. saat 6 olmuştu)
B: egedeyim canım çıkıcam birazdan sen evde misin ?
E: hıhı ben benim apartıma gidip birkaç üst bişey aldım kendime sende kalıcam diye bide markete falan uğradım işte
B: ben aramamıştım ama seni kalırsın diye
E: ya aşkım bişey olmaz sonuçta başka biri değil yani sensin bu.
B: neyse iyi tamam ben gelirim yarım saate
Egeyi sakinleştiriyordum. bi yandan da aklıma kaan denilen huur çocuğu takılıyordu. birincisi herif zengindi. öyle yasayla suçla bilmemnetakla onu altedecek durumda değildik. Üstüne üstlük egenin başına büyük bir bela aldığını sezer gibiydim. ama o halinden memnundu. yine gelse yine vururdu huur çocuğuna.
B: kanka duydun ben kaçayım artık
E: tamam sorun yok
B: bi sıkıntı olursa ara biliyosun bu heriften ne olacağı belli olmaz
E: tamam kanka merak etme haber ederim
B: hadi eyvallah
E: eylüle selam söylersin
B: aleykümselam
Bindim otobüse. yine düşüne düşüne geçiyordu yolculuğum. ulan diyordum ben sevgilisi pilav yapınca sevinen adamdım. düştüğüm durumlara bak. Sonra kendi kendime , kendi halime bi güldüm. Ege için de endişeleniyordum aynı zamanda.
Ama eve gittiğimde kapıyı bana Eylülün açacak olduğunu bilmek de içimi ayrı bi hoş ediyordu şimdi.. -
40.
+10Öylece uyuyakalmıştık. Gece bi ara uyanmış olacak ki üzerimizi örtmüş. Sabah ondan erken kalkmıştım. Yaklaşık yarım saat kadar yüzüne baktım. izledim onu. okşadım. Sonra saate baktım 9a geliyordu artık bi okula uğrasak iyi olacaktı. Yavaşça kaldırdım Eylülü hazırlanıp çıktık. okulda buldum egeyi mustafayı öyle durum değerlendirmesi yaptık. Eylül de mirayla konuşuyordu. Ege görünce bi çekindi. Sonra yanlarına gittim ben eylülle mirayın.Tümünü Göster
B: pardon bölüyorum canım ama , miray biraz konuşabilir miyiz ?
Eylül bana gözlerini patlatarak baktı. Ne konuşacaksınız dedi kısık bi sesle
B: merak etme hemen geri getiricem sen de o sırada bizimkilerin yanına git canım
E: iyi tamam
Mirayı aldım biraz ileri zütürdüm kafetaryaya girdik.
M: efendim vanic okanla ilgili bişey mi var ?
B: yok okanın durumu hala aynı da, bu kaan nedir kimdir bi anlat bakayım
M: ya anlattım ya işte o akşam anlattığımdan fazlası değil hem nerden çıktı birden bire
B: ulan adam egenin evini bastı
M: ne demek egenin evini bastı bi dakka noluyo ya
B: ya işte olandan bitenden haberin yok laf yapıyorsun kendi kendine
M: ya bi dakika vanic ne oldu anlatır mısın
B: neymiş efendim seni evine bıraktı diye egeyi yaşatmayacakmış bilmemneymiş
M: oooha yuh yuh
B: anlatsana sen şunu
M: ya diyorum ya , ama sadece şey
B: ney ? ney işte dıbına koyayım bana o "şey" lazım
M: ilk sene bu benden hoşlanıyordu sanırım ama sonra aramızda hallettik biz onu ya arkadaş olmamızı daha uygun gördük birlikte
B: ULAN BU ŞiMDi Mi SÖYLENiR BE KIZIM YA
M: ya önemli bişey değil ki hem 2 yıl olmuş onunla alakalı bi durumumuz yok yakın bi arkadaşım işte
B: ya sen ne diyorsun allah aşkına ya bırak allahını seversen
O sırada eylülle egenin yanına gitmeye koyulmuştum
M: ya dursana ne oluyor ya üff
B: bişey olduğu yok miray gel şuraya
birlikte eylülle egenin yanına gittik mustafa çoktan gitmişti zaten anlattığım gibi çok yakınımız değildi.
B: bundan sonra miray biraz bizimle takılacak en azından şu okan durumunu çözene kadar
M: ya ne oluyor bilmiyorum ama sanırım evet
Ege kıpkırmızı kesilmişti. Hiçbir şey söyleyemiyordu. Seviniyor muydu üzülüyor muydu bilmiyorum. Ama açıkçası ben pek egeyi düşünerek öyle davranmamıştım.
Eylül de ufaktan bana kızar gibi bi hale bürünmüştü." Ne mana şimdi " bakışlarını seziyordum ama biraz idare edecektik çünkü bu işin sonunu getirmemiz gerekiyordu.
O sırada masaya hızlıca vurulan bir elle irkilerek birden vurana yöneldik
"KALK MiRAY SENiN BURDA NE iŞiN VAR GiDiYORUZ." -
41.
+9Beyler kegiblik için kusura bakmayın dıbına koyayım birden bi yoğunluğa girdim 1 saat içerisinde yeni partı akıtacam harbiden kusuruma bakmayın misafiridir takudur bitmedi aq
-
42.
+9vanicx aslında bizim ciğerlerimizi gibmek için gönedrilen bir illumunati ajanıdır
-
43.
+9Eve gidiyordum. Aklımda bir sürü düşünce vardı. Kafam allak bullak olmuştu. Herkesten her yerden bişeyler toplamaya çalışıyordum ama asla her şey yerine oturmuyordu. Hep bir parça ekgib kalıyordu. Eve gittim. Zili çaldım eylül açmadı. Duymamıştır heralde diyip anahtarımla girdim.
Eylül yatağıma oturmuş , hüngür hüngür ağlıyordu. Hemen yanına oturdum. Sarıldım.
Şaşırmıştım da doğrusuz
B: eylül iyi misin ne oldu canım sana böyle
Eylül bişey demiyordu. Sadece ağlıyordu.
O da boynuma sarıldı, alnını yanağıma koydu. Öylece ağlamaya devam etti.
Gözyaşlarını sildim.
B: eylül konuşmayacak mısın
Eylül hıçkırıyordu. Doğrulur gibi oldu. Gözlerimi açarak "ee" der gibi bakmıştım.
E: vanic
B: söyle canım anlat
E: ben
B: ne oldu sana bitanem benim
E: ben gidiyorum
Bi anda gözlerim yuvalarında sağa sola dönmeye başlamıştı. Ne demekti bu "gidiyorum" ? Ne dediğinin farkında mıydı ?
B: ne saçmalıyosun eylül ne gitmesi
E: babam vanic, babamı vurmuşlar (gözyaşlarını birden boşaltırcasına ağlamaya başladı)
B: ne nası...
E: annemle birlikte ingiltereye gidiyoruz
B: eylül neler oluyor ne diyosun sen ya
Kalktım. Hızlıca balkona gittim. Annesini aradım
B: ben Ea: eylülün annesi
B: aa alo
Ea: evet ?
B: duyduklarım doğru mu
Ea: eylülü almaya geliyorum , akşam 8 uçağıyla gidiyoruz
Kapattı
Telefonun elimden yere doğru kaydığını hissettim. Eylül gidiyordu. Eylül'üm gidiyordu. -
44.
+9Bana joker gibi sinsi bi gülüş attı.
B: ulan kendine gel asabımı bozma benim
E: tamam lan iki kötü adam şeyi yaptırmadın sen de
B: şu okana bişeyler düşünelim harbiden
Aklımızda kendi çapımızda bişeyler planladık tüm gece. Hoşumuza da gitmişti açıkçası kötü adamları oynamak.
Ertesi gün biraz araştırma yapmamız gerekiyordu. Öyle pat diye olmazdı bu iş. Okanı okul çıkışında takip ettik, evini öğrendik, çıkışta neler yaptığına , bindiği dolmuşa, yürüdüğü yollara dikkat ettik. Ege de değneksiz yürümeye başlamıştı, kendimizi elevermiyorduk. Büyük haz alıyordum bu durumdan. Siyah kapşonlu hırkalarımızı giyip ortalıkta ajan gibi dolanıyorduk. Mesafemizi koruyarak okan hakkında çok şey öğrenmiştik. Akşam eve dönerken birer eldiven aldık. Ertesi günü iyice planladık tüm gece.
Okan evine girmeden önce 3 sokak yürüyordu. 2.sokağın sonuna doğru inşaatı yarım bırakılmış bi yer vardı. işimizi ordan geçerken halledecektik. Berelerimizi ve atkılarımızı taktık, sadece gözlerimiz görünüyordu. Dua ede ede inşaatın oraya kadar takip ettik yine okanı , sonra inşaatın oraya ondan önce gidip beklemeye koyulduk. Ben içerde bekliyordum, ege karşıda bekliyordu. Okanın geçtiği sırada ben seslendim.
B: şş kardeşim bi baksana
Durur gibi oldu ama bişey dememişti, ege arkadan üstüne atlamıştı. Her şey karambole geldi. Okan düşer düşmez vurmaya başladım ben. Yüzüne , karnına vurabildiğim her yerine vuruyordum. Ege üzerinde durup onu tutuyordu. Bunu neden yaptığımızı bilmiyor gibiydik, sanırım onun kulaktan dolma bilgilerle evime kadar gelmesi baya gururuma dokunmuştu. Hıncımı çıkarıyordum işte ben de. En sonunda dayanamadı, bayıldı.
Zaten yeni çıkmış sayılırdı. Bu sefer de benden yatsın hastanede, vefasız huur çocuğu.
E: olum yeter hadi gidelim abartma
Yumruğum havada kaldı. Kimse gördü mü diye kontrol edip koşarak kaçtık.
Uzaklaştıktan sonra beremizi atkımızı çıkardık. Daha mutlu olmamız gerekiyordu ama pek mutlu görünmüyorduk. -
-
1.
0Seri panpa
-
1.
-
45.
+9Egeye döndüm. O beni pek giblemiyordu.
B: vaar var da niye
Bu: boşverin şimdi otobüsü falan benim arabayla gideriz sırayla kullanırız o kadar yolu tek kullanamam tabi
B: ulan saçmal... bidakka bidakka olur tamam
kapattım
E: ne oldu ne diyor dıbına koduğum ?
B: kalk dışarı çıkalım da alacak bizi
E: nereye alıyor dıbına koyayım arabaya yarım saat kaldı
B: otobüsle gitmiyoruz
E: ee yarram uçarak mı gidecez izmire kadar
B: buketin arabasıyla
Egenin bi gözleri parlamıştı. Hayatta zevk aldığı iki şey varsa biri çay yapmak, biri de araba sürmekti. Ek işinden de anlaşılıyordur zaten. Birden bi heyecanlandı
E: ne bu , buketin arabasıyla mı ?
B: evet kanka
E: ne vardı ki onda
B: bmw m4 kanka
E: oh ananı gibiyiiim
Egenin sevindiğini görmek beni de mutlu etmişti. Dışarı çıktık. Buketi bekliyorduk. Yaklaşık 15 dakika sonra geldi aldı bizi. indi arabadan.
Bu: ya ben biraz yorgunum da siz kullanır mısınız ?
E: olur olur buketçim sen geç dinlen ben kullanırım
Bu: sağol ya biraz kestiririm
Beni bi gülme tutmuştu. Ulan altı üstü bi arabaydı. Egeyi olaya bağlamaya yetmişti.
B: kanka ben de biraz yorgunum malum biliyosun arkaya geçiyorum
E: geç geç ben de rahat rahat takılırım önde, off şuna bak
B: eyvallah hafız
Buketle arkaya bindik. Ege de hayatının amacına ulaşmışçasına başlamıştı arabayı sürmeye. Kimse muhabbet açmıyordu. Zaten buket mayışmıştı. Bare ben bişeyler başlatayım dedim.
B: ee buket sametle ne yaptınız
Bu: ne sameti ya
B: eylül gitmeden önce sametten bahsetmişti de
Bu: o çok eski dava ya , huur çocuğu aldattı zaten beni
Bişey demedik. Kız tamamen terkedilmeye dayalı bir hayat yaşıyordu. Camdan dışarı bakmaya başladım.
Öylece gidiyorduk anasını satayım. 3 mal , bir arabada , öylece ne olacağını bilmeden gidiyorduk.
Bu: ya ege benzinim az olabilir ona göre bi yerde şeyaparız
E: sıkıntı yok ben takip ediyorum burdan
Kolumda bi ağırlık hissettim, buket başını yaslamıştı. Ege de dikiz aynasından bakıp kaşlarını kaldırmıştı.
B: önüne bak önüne heey
E: tamam be amaan
Camdan dışarı bakıyordum. Omzumda buket yatıyordu. Şoförümüz egeydi. Güldüm. Uyuya kaldım öylece.
başlık yok! burası bom boş!