/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Devam rezervatuar
    ···
  2. 27.
    0
    Tutar rez
    ···
  3. 28.
    0
    Seri yaz amk gece gece sardı
    ···
  4. 29.
    +12
    Ben baya baya şaşırmıştım. Birincisi ege marlboro içmezdi, kincisi ege hayatta uzun sigara içmezdi. Neyse ben otobüsten inip istediği gibi 1-2 hatta 2-3 paket sigarasını aldım ben de içerdim ama öyle yanımda içen biri olmadıkça paket maket taşımazdım yani. Egenin kapısını çaldım. Açtı. uykusuz olduğunu ilk bakışta anlamak zor değildi. uyumamıştı. girdim. sarıldı. sıkı sıkı sarıldı.
    B: ne oldu oğlum ne bu hal ?
    E: bildiğin gibi değil
    B: anlatsana aq ne oldu ?
    E: geç şöyle balkona geçelim

    Ulan diyordum şu iki gündür neler yaşıyoruz anasını gibeyim , kendi kendime

    E: hani ben mirayı bırakacaktım ya dün gece

    Aha ulan dedim kendi kendime hasgibtir

    B: ee kanka bırakacaktın evet ?
    E: zütürdüm işte evinin önüne durdum insin diye bekliyorum...
    B: ee dıbına koyacam şimdi düzgün anlat şunu
    E: inmedi
    B: ne ne ?
    E: anlattı be oğlum
    B: ne anlattı dıbına koyayım ne anlattı ege gibecem şimdi anlatmasını
    E: okanı nasıl sevdiğini anlattı, hem de ağlaya ağlaya anlattı be
    B: ve sen bunun için mi uyumadın tüm gece hagibtir ordan aq ?
    E: içime oturdu be kardeşim
    B: ney içine oturdu
    E: çok seviyor be oğlum onu çok güzel anlattı be
    B: kardeşim hayat bu herkes birine çatıyor işte ne yapacaksın
    E: ben ona çatmışken çatmasaydı be oğlum

    Ben öylece kalmıştım. Ne çatmasından bahsediyorsun sen aq egesi ? ne dediğinin farkında mıydı ulan bu ?
    B: ne diyosun dıbına koyayım ?
    E: oğlum hani olur ya böyle , bi gülüşüne baksan yeter hani. bi baksa yüzüne bi daha konuşmasa seninle yeter böyle. öyleydi işte o dün akşamki 15 dakikamız. ben de ona kıyamadım. bişey diyemedim. nasıl olacak ki oğlum , nasıl üzecem onu o öylesine başkasını severken

    Bi darbe de egeden yemiştim, hem de hiç beklemediğim bi taraftan...
    ···
  5. 30.
    0
    Rezzzzzz
    ···
  6. 31.
    0
    Hadi hızlı bro
    ···
  7. 32.
    +11
    gençler bi part ortalama 15-20 dakika sürecek ona göre refreshinizi atarsınız kimseyi boşa yormanın bi anlamı yok
    ···
    1. 1.
      0
      Tamam reiz acele et
      ···
  8. 33.
    +22
    Adam anlatmaya devam etti. Mirayı nasıl sevdiğini, onu her gördüğünde kalbinin nasıl attığını, geçmiş 3 yılını yakıp bitirenin o olduğunu.. Ulan 6-7 yıllık dostum , kardeşim dediğim adam bana bile bundan ilk defa bahsediyordu. içine gömmüştü resmen onu. kendine saklıyordu. bana bile anlatmaya kıyamamıştı. okan durumu da işin içine girince iyice kendi umudunu kaybetmişti miraydan. ama sevgisi hiç azalmamış demek ki. demek ki halen onu gördüğünde kalbi pıt pıt hızlanıyor , göğsü geriliyor , aklındaki her şey bir anda uçup gidiyordu.
    "Ulan" diyebildim sadece. öylesine içlenmiş ki artık , hüngür hüngür ağlayarak anlatıyordu. arada bir başını kaldırıp sigarasından bir fırt çekiyordu. yine anlatıyordu , yine ağlıyordu.
    Onu o şekilde görmek benim de içimi parçalıyordu bi yandan.
    Bi yandan da kendime şaşırıyordum "ulan diyordum, senin gibi arkadaşın dostun ben dıbına koyayım. insan hiç mi anlamaz"...
    Anlamamıştım işte, öyle saklamıştı ki anlamamıştım, anlamamıştık...
    Cebinden bi siyah lastiğe benzer bişey çıkarttı. Avucunun içinde tutuyordu. bana doğru uzatarak
    E: bak bunu dün akşam arabada düşürmüş
    B: ne bu kanka
    E: saç tokası oğlum kör müsün
    B: kanka bence bu şekilde olmaz ya
    E: ne şekilde
    B: git bi konuş oğlum şu haline bak kendine benzemiyosun bile
    E: öyle demekle olmuyor be oğlum
    B: nasıl oluyor aq nasıl olac...
    E: (bağırarak ayağa kalktı) ULAN OLMAZ ANASINI gibEYiM KIZIN HALiNi GÖRDÜM DÜN AKŞAM SIRIL gibLAM AŞIK iŞTE OKANA NASIL ANLATIYOR NASIL AĞLIYOR ONUN iÇiN BEN GÖRDÜM AMINA KOYAYIM OLMAZ ANLAMIYOSUN OLMAZ

    bunları söyledikten sonra biraz durdu. soluk alıp vermesi hızlandı. ben de ayağa kalktım.
    sarıldı bana. elini yumruk yaptı sırtımdayken. sımsıkı sarıldı. başını omzuma koydu. ağlamaya devam etti. kendimi o halde bulmak beni de şaşırtmıştı ama olan buydu. ben de üzülüyordum egenin haline.
    kapının çalmasıyla irkildik. ben bakayım diye gittim. ege de dur dur ben bakarım diyip gözlerini sildi kapıya gitti. artık neyin özgüveni bilmiyorum bodoslama açtı kapıyı.
    ben biraz uzaktım kapıya. ama anlık sessizliği farketmek için yakın olmaya gerek yoktu zaten.
    ege öylece tepkisiz kapıdaki kişiye bakıyordu. Birden egenin yakalarına sarılan birinin onu geri geri hızlıca itmesiyle yanına doğru koştum.

    Ulan , Kaan'ın burda ne işi vardı ?
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +11
    Hemen ayırmaya çalıştım tabi bağırışmalar bilmemneler. Ege küfretmeye başlamıştı ulan neler oluyor sen ne ayaksın gibtirgit vesaire ...
    Ben de anlamamıştım. tuttum ittim bu kaan denilen herifi. konuşmaya başladı

    K: sen kimsin de mirayı evine kadar bırakıyorsun ulan hergele ?
    E: ne diyosun ulan sen.!? (kaana doğru yönelerek söyledi bunu, tuttum egeyi)
    K: ulan miraydan da evinden de her şeyinden uzak duracaksın anladın mı ? yaşatmam ulan seni
    Ege elimden sıyrılmıştı. Tutamadım. Çok tutmak da istemedim. O gecenin ardından , haketmişti be bunu. Kaanı öldürecekmişçesine , sanki hayatını karartacakmış gibi vuruyordu o herife. ben de kayıtsız kalmıyordum. ufak ufak tutup çekmeye , ayırmaya çalışıyordum. başına bi iş gelsin istemezdim. ama o kadarını haketmişti be. adam seviyordu ne de olsa. kaldıramazdı o söylenenleri.
    kaanın ağzı kanıyordu, muhtemelen dudağı patlamıştı. ağzını burnunu tutarak zar zor yerden kalktı ben egeyi çektikten sonra. kafasını salladı sağa sola. işaret parmağıyla "sen bittin dıbına koyayım" işareti yaparcasına salladı parmağını. sonra sendeleyerek gibtirolup gitti egenin dairesinden. ege arkasından koşacaktı da ben yine tuttum onu. onu yatıştırayım derken telefonum çaldı. Eylül arıyordu.
    E: alo heh aşkım nerdesin ne zaman geliyosun
    (gözüm şöyle bi saate ilişti. saat 6 olmuştu)
    B: egedeyim canım çıkıcam birazdan sen evde misin ?
    E: hıhı ben benim apartıma gidip birkaç üst bişey aldım kendime sende kalıcam diye bide markete falan uğradım işte
    B: ben aramamıştım ama seni kalırsın diye
    E: ya aşkım bişey olmaz sonuçta başka biri değil yani sensin bu.
    B: neyse iyi tamam ben gelirim yarım saate
    Egeyi sakinleştiriyordum. bi yandan da aklıma kaan denilen huur çocuğu takılıyordu. birincisi herif zengindi. öyle yasayla suçla bilmemnetakla onu altedecek durumda değildik. Üstüne üstlük egenin başına büyük bir bela aldığını sezer gibiydim. ama o halinden memnundu. yine gelse yine vururdu huur çocuğuna.
    B: kanka duydun ben kaçayım artık
    E: tamam sorun yok
    B: bi sıkıntı olursa ara biliyosun bu heriften ne olacağı belli olmaz
    E: tamam kanka merak etme haber ederim
    B: hadi eyvallah
    E: eylüle selam söylersin
    B: aleykümselam
    Bindim otobüse. yine düşüne düşüne geçiyordu yolculuğum. ulan diyordum ben sevgilisi pilav yapınca sevinen adamdım. düştüğüm durumlara bak. Sonra kendi kendime , kendi halime bi güldüm. Ege için de endişeleniyordum aynı zamanda.
    Ama eve gittiğimde kapıyı bana Eylülün açacak olduğunu bilmek de içimi ayrı bi hoş ediyordu şimdi..
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +12
    abe dıbına koyayım 15-20 dakika dedik herkes gitmiş
    ···
  11. 36.
    0
    Burdayiz pnpi
    ···
  12. 37.
    +21
    Kapıyı çaldım. Eylül açtı. Tatlı lacivert pijamalarını giymiş , saçlarını at kuyruğu toplamış , açıkçası onu görmeyi en sevdiğim haline bürünmüş, beni öyle bekliyordu evde. Kapıda onu öyle görünce yüzüme bi gülümseme geldi. baştan aşağı süzdüm eylülü, o da tek ayağını hafif kaldırarak ince bi ses çıkararak gülümsedi bana. içeri geçtim boynuma sarıldı.
    E: çok özledim seni
    B: canım daha öğlenden beri görüşmüyoruz ne çabuk
    E: ya özledim işte sevgilimi özleyemez miyim
    B: ben de seni çok özledim

    Elimden tuttu mutfağa çekti. Güzel bi yemek masası hazırlamış , birkaç çeşit de yemek yapmıştı evdeyken. Ben tabi tek çeşitten fazlasını görünce bi sırıttım. o da güldüğümü görünce yanağımdan öptü, boyu benden 13-14 santim kadar kısaydı. yanağımdan öpmek için parmak ucuna basar hep. o öyle yapınca ben de çenesinden kaldırıp dudağına bi öpücük kondurdum. yemeğe oturduk. tabağımı koydu. kendisi de otururken birden konuştu :

    "Bugün miray aradı beni... "
    ···
  13. 38.
    0
    rezervasyon
    ···
  14. 39.
    0
    Devam panpa
    ···
  15. 40.
    +15
    Birden bi irkildim. Ulan ne mirayı miray seni kaç kere aramış da bugün arıyor ?
    E: aşkım ama ben arkadaşım diye demiştim zaten arayabilir yani ne var ki
    B: arasın da bu kadar şeyin üstüne olunca insan bi tedirgin oluyor
    E: bişey demedi ya sadece şeyi sordu işte okandan bi haber varmı falan diye
    Ben bi irkildim tabi tekrar okan lafı geçince. Zaten o gün çocuğun yanına da gitmedik durumu nedir neyi var nesi yok diye sormadık etmedik. Ayrıca bir yandan Ege de olması beni ayrı ürkütmüştü. Üzülmüştüm tekrar içten içe onun için.
    B: ee ne dedin
    E: ya böyle şey ağlamaklı gibiydi ben de sanki biliyormuşuz gibi davrandım ya üzülmesin kızcağız diye iyi iyi bugün vanic yanına gitti zaten diye şeyaptım aşkım
    B: eh iyi bare iyi yapmışsın üzülmesin zaten okan da iyidir bişeyi yok dediler dün
    E: evet canım evet o yüzden şeyettim işte

    Yemeğimizi yedik, yedik ama benim her halimden anlıyordu Eylül bişeyler olduğunu, içimin rahat olmadığını. Birkaç kez yöneltti ne oldu diye ama cevaplamadım. Yok bişey ya diyip geçiştirdim sahte bir iki gülüşle. Tabi 4 yıllık sevgilim sahte gülüşümle orjinal gülüşümü ayırt edebiliyor artık. Yemekten sonra yanıma geldi. Koynuma girdi , sarıldı belimden , başını da omzuma koydu otururken.
    E: biliyorum bişeyler var ama anlatmıyosun
    Ben sadece içli içli bi nefes verdim.
    Eylül bi elini yanağıma koyarak devam etti
    E: her ne varsa aklında takma bitanem, bak ben varım şuan yanında, sadece ikimiz varız. tüm dertlerini unut
    Birkaç kez yanağımdan öptü boynuma doğru inerek.
    Kollarımla sardım eylülü. Birden bire geriye doğru ittim. Biraz sonra olacakları tahmin etmiş olsa gerek ki gülmeye başladı kıkır kıkır.
    ···
  16. 41.
    0
    Rezerve
    ···
  17. 42.
    0
    rezerve
    ···
  18. 43.
    +11
    Eylül onu gıdıklamama bayılırdı, eğer iyi günündeyse tabi. Tersine çatarsam da burnumda getirirdi ama şükür pek çatmazdım öyle zamanına , anlardım zaten o zaman. Ama ihtiyacamız vardı biraz gülmeye. Lacivert pijamasının üzerinden başladım karnını gıdıklamaya. 1.68-69 boylarında , kumral 53-54 kilo bi kızdı Eylül. ilk tanıştığımız zamanlarda bir kere gıdıklamıştım onu , gıdıklamak da değil hatta , bir kere karnını çimdirir gibi yapmıştım şş dermişim gibi, o zamandan sonra gıdıklama huyumuz kaldı üzerimizde. Gıdıklamama bayılır, hiç de dayanamazdı.
    Yine gıdıklıyordum işte. Arada bir tekmeliyordu karnımı falan gülmekten. Ama acımıyordu. Acıtmazdı onun gülmesi , o gülerken gelen hiçbir şey yakamazdı canımı. En sonunda yorulduk. Yanına yattım. Birbirimize dönüktü bedenlerimiz.
    B: seni çok seviyorum.
    Elini yüzüme koydu. dudağıma yapıştı. Bi ara ayrıldı.
    E: Ben de seni çok seviyorum.
    Öpmeye devam ediyordu. Ben de karşılık veriyordum.
    ···
  19. 44.
    0
    Panpa hizli getir finali. Saçma yerleri gibti et
    edit:imla
    ···
  20. 45.
    +10
    Öylece uyuyakalmıştık. Gece bi ara uyanmış olacak ki üzerimizi örtmüş. Sabah ondan erken kalkmıştım. Yaklaşık yarım saat kadar yüzüne baktım. izledim onu. okşadım. Sonra saate baktım 9a geliyordu artık bi okula uğrasak iyi olacaktı. Yavaşça kaldırdım Eylülü hazırlanıp çıktık. okulda buldum egeyi mustafayı öyle durum değerlendirmesi yaptık. Eylül de mirayla konuşuyordu. Ege görünce bi çekindi. Sonra yanlarına gittim ben eylülle mirayın.
    B: pardon bölüyorum canım ama , miray biraz konuşabilir miyiz ?
    Eylül bana gözlerini patlatarak baktı. Ne konuşacaksınız dedi kısık bi sesle
    B: merak etme hemen geri getiricem sen de o sırada bizimkilerin yanına git canım
    E: iyi tamam

    Mirayı aldım biraz ileri zütürdüm kafetaryaya girdik.
    M: efendim vanic okanla ilgili bişey mi var ?
    B: yok okanın durumu hala aynı da, bu kaan nedir kimdir bi anlat bakayım
    M: ya anlattım ya işte o akşam anlattığımdan fazlası değil hem nerden çıktı birden bire
    B: ulan adam egenin evini bastı
    M: ne demek egenin evini bastı bi dakka noluyo ya
    B: ya işte olandan bitenden haberin yok laf yapıyorsun kendi kendine
    M: ya bi dakika vanic ne oldu anlatır mısın
    B: neymiş efendim seni evine bıraktı diye egeyi yaşatmayacakmış bilmemneymiş
    M: oooha yuh yuh
    B: anlatsana sen şunu
    M: ya diyorum ya , ama sadece şey
    B: ney ? ney işte dıbına koyayım bana o "şey" lazım
    M: ilk sene bu benden hoşlanıyordu sanırım ama sonra aramızda hallettik biz onu ya arkadaş olmamızı daha uygun gördük birlikte
    B: ULAN BU ŞiMDi Mi SÖYLENiR BE KIZIM YA
    M: ya önemli bişey değil ki hem 2 yıl olmuş onunla alakalı bi durumumuz yok yakın bi arkadaşım işte
    B: ya sen ne diyorsun allah aşkına ya bırak allahını seversen

    O sırada eylülle egenin yanına gitmeye koyulmuştum

    M: ya dursana ne oluyor ya üff
    B: bişey olduğu yok miray gel şuraya

    birlikte eylülle egenin yanına gittik mustafa çoktan gitmişti zaten anlattığım gibi çok yakınımız değildi.

    B: bundan sonra miray biraz bizimle takılacak en azından şu okan durumunu çözene kadar
    M: ya ne oluyor bilmiyorum ama sanırım evet
    Ege kıpkırmızı kesilmişti. Hiçbir şey söyleyemiyordu. Seviniyor muydu üzülüyor muydu bilmiyorum. Ama açıkçası ben pek egeyi düşünerek öyle davranmamıştım.
    Eylül de ufaktan bana kızar gibi bi hale bürünmüştü." Ne mana şimdi " bakışlarını seziyordum ama biraz idare edecektik çünkü bu işin sonunu getirmemiz gerekiyordu.
    O sırada masaya hızlıca vurulan bir elle irkilerek birden vurana yöneldik

    "KALK MiRAY SENiN BURDA NE iŞiN VAR GiDiYORUZ."
    Tümünü Göster
    ···