1. 26.
    0
    @36 feci güldüm bin, al şukunu.
    ···
  2. 27.
    0
    temyizden de bir halt çıkmayınca, ver elini AiHM, Avrupa insan Hakları Mahkemesine. Burada dava iki kez görüldü beyler, ikincisi olaydan bir kaç sene sonra, dava dosyasını tekrar istemişlerdi bizimkilerden. Ekgib değerlendirmiş olabileceklerini düşünmüşler. Ama onlar da şeklen bir ekgiblik olduğu kanaatiyle, bir şey yapamadılar. çünkü ilk kez dava açılırken, bir süre geç kalınmış. ama aslında böyle bir şey yok, şöyle yok, çünkü fon dağıtıldığında paraların yatması için belli bir süre geçiyor haliyle, prosedürü, bürokrasisi. Tabii ki, senin şeklen, don dağıtıldığında bir takip, tebligat,vs yaptırman mümkün herhalde, ama böylesi bir çakallığı insan arkadaşlarından beklemediği için (sendika yöneticileri de seçilen işçiler nitekim) gerek duyulmuyor. kaldı ki nerden bilsin babamlar o tür mevzuatları, o da ayrı bir konu
    ···
  3. 28.
    0
    AiHM'den de bir şey çıkmayınca, zaten o çıkmazdan evvel, babam dolmuş hattını satmak isteyen arkadaşına, beni artık bekleme, ben alamayacağım dedi. Tüm bu süreç boyunca, ve aslında tüm hayatım boyunca babama tek kızdığım ve hala da kızdığım nokta buydu. Alsaydı, arkadaşının dediği gibi, bir iki aya borç harç bitecekti. ama bizimki sevmediğinden borcu, yanaşmadı. Peki o durak ne mi oldu beyler: genel hatlarıyla aktarayım: 1995 yazında dolmuşla birlikte adamın 1 milyar 300'e satacağı durak, 1997 gibi sadece hattın kendisi 250 milyar civarıydı (pazarlık payını katmıyorum), 1998-1999 döneminde de 500 milyar olmuştu. sonrasındaki ekonomik krizler, ve daha durağan giden enflasyon nedeniyle şimdiki fiyat da hatırı sayılır bir şey ama, o zamanki gibi cafcaflı gelmiyor kulağa. Yıllık enflasyonun totalda yüzde 60, 70 olduğu yıllar beyler. Atıyorsun diyenler için söylüyorum bunu. ve o dönem bizim orası iyice merkezi bir yer haline geldiği için, artış astronomik olmuştu. 15 dk geliş, 15 dk gidiş gibi kısa bir mesafede servis yaptığı için de, 3 4 günlük hasılat babamın aylık maaşına denkti
    ···
  4. 29.
    0
    babama neden mi kızıyorum? çünkü bu tehlikesiz riske girseydi, vakit geçtikçe ergenliğin de etkisi tabii, ne kadar olgunum da dese insan, arkadaşlarının yaşam tarzından, giydiğinden etkileniyor. hani iki tane olmasın da bir tane spor şortum olsun istiyor en azından beden dersinde giyecek. çelişkilisin bin diyebilirsiniz, ama şunu diyorum, böyle hissetsem de hiç bir zaman bana şunu alsak mı diye dillendirmedim bizimkilere, onlar da içten içe hem üzüldü alamıyoruz diye, hem de ferahtı içleri istemiyorum diye. bilgisayar lazımdı binler, ama ikinci el bile alamazdım. ya da sömestrde olsun, yaz tatilinde olsun, dershanelere gidemezdim (kendi dershanem olsun, ya da ücretsiz reklam için 2 haftalık kurslar olurdu ya, çünkü ekstra masraftı yol, yiyecek bir şey alma parası. istemezdim, çünkü kardeşimle benim okul masraflarım için babam part time diyebileceğimiz bir şeyler kovalardı sağda solda, annem bir süre sonra çocuk bakmaya başladı. gurur duydum hep, hiç utanmadım bundan, onlardan. gururla söylerdim de arkadaşlarıma. hatta unutmam, galiba lise sondum. dersler açısından parlak olduğum için, dershane özel ders masrafı yok tabi (dershane burslu) bunla da gurur duyuyorlar. ama yine de masraf çok, 1 sene sonrası düşünülüyor, kardeşim yeni liseye kaydolacak. doğumgünümdü, sabahıydı, cumartesi gününe denk geliyordu
    ···
  5. 30.
    0
    bir kaç saat sonra dershaneye gidecektim, kahvaltı faslından sonra. saati de hatırlıyom 10 gibi falan. haftaiçi her gün erken kalktığım için, haftasonu da uyansanız bile kalkmazsınız ya öyle. annemin uykusu da kuş gibidir, çok zor uyur, en ufak çıt sesini bile duyar, ve az uyur. babam tam uykucudur ama, neyse, uyanmıştım yataktayım öyle, annem de kardeşime hediyemi vermiş, sen ver diyor abine. kapıyı tıklattı kardeşim, bu arada odalar ayrı değil ha, nerede öyle 3 oda 1 salon ev bizde, benden önce kalkmış kardeşim, ya da annem kaldırdı artık orasını bilmiyorum. gelebilir miyim abi dedi kardeşim, uyandın mı? dedim gel canım benim. doğumgünün kutlu olsun canım abim dedi, al bu da annemin hediyesi; hediye neydi binler biliyor musunuz: kurşun kaleme sarılmış bir 10 TL'lik banknot... milyon daha doğrusu, o zaman milyondu zaten, bir tantuni 2, 2,5 lira işte. ben sarıldım öptüm kardeşimi, sonra yolladım onu odadan, kalkıyorum ben de geliyorum kahvaltıya diye.
    ···
  6. 31.
    0
    o zaman gözümden bir boşandı diyeceğim ama, ses duyulmasın diye tuttuğumdan, kastığımdan kendimi suratım yamulmuş, bir iki damla zor düşmüştür. Bir de o sene saçma sapan bir kıza takılmışım, aşk bile değil, ama işin entrika kısmı büyük, işin içinde başka arkadaşlar var, kız beni de oyalıyor bir nevi. ben de aslında başka birine aşığım 2 senedir ama unutayım diye, çünkü sevgilisi var kızın, ve bozulmasın istiyorum onunla arkadaşlığımız ve onun ilişkisi. amk kızı öylesine seviyorum ki, çıktığı bini de seviyorum görmesem de, onunla mutlu diye. akla bak işte. neyse bu durumlar itibariyle benim pgiboloji kitlenmişti ilk dönem, akşam geliyor 7 7 buçuk gibi yatıp uyuyordum, depresyona gel
    ···
  7. 32.
    0
    "babam bana bilgisayar alamadı ama ben ona araba aldım" diye bir ford reklamı vardı ortaokul ya da lisedeyim, tam hatırlamıyorum bilen bilir. bu benim içime nasıl işlemişse artık, hep bunu düşündüm, mezun olurken de üniversiteden. bunu yapacağım diyordum ve sonra yaptığım anda da sarılıp babamın boynuna, baba bu reklam etkilemişti beni diyip, youtube'dan önce izletecek, sonra da tekrar sarılcaktım anahtarı teslim ederken ona. sen o kadar yüce bir insansın ki, daha fazlasını yapamadığım için aslında üzgünüm diye anlatacaktım ona. ama askerlik sonrası bazı şeyler planlandığı, bana vaat edildiği gibi gitmedi binler. hala boştayım. sadece mezuniyet sonrası işte 2 sene çalışırken (o dönem maaşım fena değildi) babamın şu anki arabasının tamirleri için bir miktar verebilmiştim, onla avutuyorum işte kendimi. hikaye bu kadar dostlar, öncelikle dinlediğiniz için sağolun, yan kısımlarla daha da genişler bu olay, çünkü bizimkilerin başına gelmeyen yok gibi, ama gerek yok sizi de yormaya, hadi eywalla.
    ···
  8. 33.
    0
    bu arada dinleyen, entry giren binlere birer şuku (az ama) hediyem olsun istedim :d
    ···
  9. 34.
    0
    @48 ahaha panpa fena güldürdün. şukuyu da hak ettin. sor kardeşim anlamadığın yerleri, istersen pm at, fark yapmaz
    ···
  10. 35.
    0
    @50 hepsi kötü be panpa... babam bir değil, kaç arkadaşım dostum dediği adamı kaybetti, daha doğrusu sildi bu yüzden. önceden sadece arkadaşım, arkadaşlarım diyen adam, abartmıyorum 20 yıl yaşlandı o süreçte. allah inancı tam olan bir insandı, bunlar üzerine ne allahı amk yok öyle bir şey diye reddetmeye başladı. sonra aynı gün banyoda ayağı kayıp düşünce, tövbe diyorum yarabbim dedi ahaha
    ···