Gozumu açtım hiç birşey anlamiyordum. Ne olmuştu ? Dün içkiyi fazla kaçırdık herhalde diye düşünürken yanımda burcunun çiplak cesedini gordum. Ölmeden önce işkence edildiği vücudundaki morluktan ve karnındaki ufak kegiblerden anlaşılıyordu. Odadaki iğrenç kan kokusu midemi bulandiriyordu. Daha fazla bakamafim. Korku ve tiksinme içinde bulunduğum küçük odanın bi köşesine kusmaya basladim. Kendime geldiğimde burcuyu bi koseye zütürdüm. Tişörtumu ustune orttum. Aminakoyim bu Allah'ın belası yer nereydi. Ne işim vardı ? En önemlisi nasıl gelmistim. burcu bizim üniversiteden hoşlandığım bi kizdi. Hafif huurluk vardı ama bazen bunlar çekici oluyor dimi ;).

Akşam için bi planı olup olmadığını sormustum. Bana arkadaşlarla bara gidicez Agresif istersen gel dedi. Ben pek sosyal biri değilim aslında. Ogün giydiği o etek beni benden almıştı. Nasıl olduysa kabul ettim.

Hatırladığım son şeyler bunlardi. Hatta tek şey. Adım, burcu ve dün haricinde hiçbirşey yoktu sanki beynimde. Ne yapmışlardı bunlar bana. Bi anda tiz bir ses duvarları tirmaladi. Sesin yüksekliği artıyordu ses arttıkça canım aciyordu. Ellerimle kulaklarimi kapattim acidan bagiriyordum. Aaahhh kapatin lan şu sesiii... Ellerimden kan damladigini gordum. Merhaba burcu artık yanına geliyorum...

olur öyle

Dinleyen yoksa yazmayı bırakıyorum ? 2-3 kişi yeter bize varmı dinleyen

Bi odada uyandım. Gayet düzenli tertemiz bi yer. Cennettemiyim öldummu diye dusundum. Burcuya seslendim bi kaç kere. Bağırdım. içeriye siyahi bi adam geldi. Yarım yamalak Türkçesiyle "takip" dedi. Ulan aminakoydugumun zencisi böyle Türkçe mi olur. Sinirlerime hakim olmaya çalışırken takip etmeye başladım soru sormayı dusundum ama cevap vermekten aciz biri olduğunu farkedip devam ettim. O sırada hafizam yerine geliyordu. Bir şeyleri hatırlamaya başlayınca sanki beynime bıçaklar saplaniyordu. Derken bi odaya girdik. Simsiyah bi odada bembeyaz koltuklar. Zenci dostum koltukları gösterip"bekle" dedi. Seni lanet olası diye içimden geçirip güldum. Tamam dedim. Beklemeye başladım içeriye biri girdir. Ustunde gri bir takım elbise yanındada koruma kilikli 2 adam. Adamlar kapıda beklerken karşıma oturdu masaya silahını koydu. Bak Agresif dedi. Sözünü kestim. " ismim. ismimi nerden biliyosun?" Ben dedi. Herşeyi bilirim. Sende dün haddinden fazla şey öğrendin. Sen ve arkadaşların. Böyle durumlar olur. Merak etme. Hep olmuştur. Böyle durumlarda derneğimizi buyuturuz dedi. bin bi şekilde gulerek. Noldu dedim anlamaya çalışan gozlerle. Gerçi nasıl baktığımda muamma ama. Bekle dedi. Bi kaç dakika sonra beni başka bir odaya koydular. Dev bi ekran. Bi film açtılar. izliyordum yanımda yine gri takım elbiseli. Bu bi otelin güvenlik kamerası goruntuleriydi. içeride biz vardık. Oğlum ne haltlar yedik biz. Burcuyla içeriye giriyodum. Diğerleri ayrılıyordu. Odamıza geçtik. Vay anasını gibiyim. Burcuyla yiyisiyordum. Soyunmustuk. Baya baya sevismeye baslamistik. Belliydi kafamız güzeldi. Bak en sevdiğim bölüm burası diye söyledi gri takım elbiseli. Tam gibimi sokacakken içeriyi basıp bizi alıyorlardı. Gülmeye başladı yavsak. Ne guluyosun lan aminakoydugum ne güzel milli olacaktim. Diyemedim tabiki. Ağzımı yüzümü giberlerdi.

'Hiç birşey' nedir amk cocugu, Türkçe olmadığı kesin.

Devami yolda

Part 2 beyler.

Bayilmisim. Kendime geldiğimde beni bi yere taşıyorlardı. Uyaniktim ama hareket etmek istemiyordum. Sanki kaslarim hareket etmemek için uyariyordu. Direniyordu bana. Uzun koridorlardan ışıklı kapılardan geçtik. Beyaz bi ışık gözlerimi kamastirdi. Sol tarafta Türkiye bayrağı sağ tarafta irlanda bayrağı vardı. Ne taklar dönüyordu burda. Kolumdaki bi agriyla bayildigimi hissettim.

Bencede olur ole

Neden dedim sadece ? Neden. Dün bilmemeniz gereken şeyler gordunuz dedi. Lan ne gormus olabiliriz zaten kafalar güzel biraksaniz unutcaz zati aminakoyim. Biz devlete çalışıyoruz dedi. irlanda ile birleşip Avrupa biigini devirecegiz. Rusya bize katılacak. Cok büyük savaş geliyor. 3. Dünya savaşı yakında asker dedi. Asker ?. Ne askeri. Lan ben daha 20 yaşındayim üniversite bile bitmedi. Korkma dedi. Dun gittiğiniz otelden ölünüz çıktı dedi.
Ne ölüsü dedim. Haberleri açtılar. Sözde otelden o kafayla çıkıp arabada hız yapmisiz. Araba saraplenden yuvarlanmış bizde Sinop tarafından denize yuvarlanmısiz. Bu ne şimdi dedim. Artık sen yoksun asker dedi. Ne askeri dedim. Dediğim gibi böyle olaylar olur bizde derneğimizi buyuturuz...

Kelimenin tam anlamıyla kafam daşşak gibiydi. Ne kendime gelebiliyordum nede bu olanları çözebiliyordum.. Kendi kendime ne duydum aminakoyim diye soruyordum. O sirada gri takım elbiseli adam geldi. Küfür ha deyip güldü. Zayıf beyinlerin silahıdır küfür. Ne duyduğunu soyleyim delikanlı dedi ve söze girdi...

Rusyaya yolladigimiz bize katılma daveti kabul edildi. Rusyadan gönderilen elciyle bizim elemanlar ormanlık bi arazide toplanmışlardı. Tam mektubu alacaktık ki sen gelmissin. Vay aminakoyim dedim kendi kendime. Yanında da Burcu kaltaği. Bide diğer o çocuklar. Sahi neydi onların adları. Aklımda hala sadece ismim ve burcuyu tanıdığım ve nerden tanıdığım vardı. Kafamı toparlamaya çalıştım ama her hatırlamaya çalıştığımda daha çok aciyordu. O sirada acidan bağırdım. Gri takım elbiseli adam uğraşma dedi, hatirlayamazsin. Ercan ve Aslı. Diğer iki genç. Sen ve burcunun yanındaki 2 kisi. Huzursuzluğumu daha fazla gizleyemedim bi anda ses tonumu hafif yükselterek konuşmaya başladım. Ya herşeyi düzgünce anlat yada...
Yada dedi. Ne yapacaksın. Etrafına baksana Agresif. Burası benim. Burası benim dünyam. Burası benim hayatım. Her taraf kale gibi. Bana bak Agresif. Burası hiç olmaması için inşa edilmiş yer altında bi kale. Biz hiç olmamak için dogduk. Bizim kaybedecek birseyimiz yok. Hakliydi. Koseye sıkışmıştım. Devam edecek misin dedim.

Cebinden sigarasını çıkardı çakmak sesi büyük salonda yankilandi. Kızarmış sigaranın ucundan bi duman aldı. Misafire ikram yokmu dedim. Uzattı. Yakıp bi kaç duman aldım. Kendime getirmişti. Anlat dedim.