-
1.
0hayatın draması varsa rondonun kreması var.
-
2.
0güzel bir program
-
3.
0hayata dair, cinsel tabular açısından bakılınca çok enteresan ironilerle karşılaşmak olası.
-
4.
0Bir şeylerin farkına varmalı insan. Sevdiklerinin değerini anlamalı hemen. Gözünü iyi açmalı bu hayatta. Etrafında oluşan bu karmaşanın çaresizliğine düşmemeli. Yeni bir umut, yeni bir hayal, birazcık da mutluluk istemeli. Bunları da öyle çok uzaklarda aramamalı. Silkelenmeli önce. Sonra bir sabah çıkmalı evden, atmalı kendini sokaklara. Oradan pay çıkarmalı kendine. Sokakta top oynuyan çocuklara ya da ip atlayan küçük kızlara rastgelirse mesela kendinin ne ara bu kadar büyüdüğünün farkına varmalı,ve mutluluğun basit şeylerde olduğunu anlamalı. Olmadı mı? Yürümeye devam etmeli. Sokaklarda zor işlerde çalışan insanlara çarpmalı gözü.O insanların sırf çocuğunun bir tık daha iyi yaşaması için ne kadar debelendiğine şahit olmalı. Sonra kendi ailesinin onun için yaptığı fedakarlıkları hissetmeli, anlamalı onların değerini vakit geçmeden. Sonra yürümeye devam etmeli. Hata yapmaktan korkmamayı, yaptığı işlerde utanmamayı, kendine güvenmeyi öğrenmeli. düşünmeli mesela hayatında en çok utandığın o anı .belki akıllarına bile gelmeyecek ama o utandığı insanlar hala o olayı hatırlıyor olabilecek mi kendisi bile zor hatırlarken? Tabiki de hayır ve insan bu yüzden yaptığı işlerden utanmak yerine kendini savunmayı öğrenmeli kendine güvenmeli artık. Sonra yürümeye devam etmeli. kulak vermeli etrafına. şehir gürültüsünün içinden hayatı duymalı.bir bebeğin gülüşü,bir serçe cıvıltısı,bir sokak çalgıcısı.. insan anlamalı ki,bir kere yürümeye başladı mı o yolda,bir kere denk geldi mi içindekilere,bir kere anladı mı zayiatı, işte o an yeniden başlar kendi hayatı..
-
5.
0Alt komşumuzun ayrı yumurta ikizleri vardı; biri kız biri erkek. Zeynep ile Mustafa.
Zeynep engelli doğmuştu malesef.
Mustafa kardeşine canından bir parçaymışcasına tarifsiz bir sevgi gösteriyordu. Bu aşırı sevgi onun engelli olduğunu bilip acıdığından mıdır, yoksa çocuk olduğu için engelin ne olduğunu bilmediğinden midir bilmiyorum.
Mustafa beni ve kız kardeşimi çok sever, hergün bize gelip kardeşimle oyunlar oynardı.
Yine o günlerden biriydi, kız kardeşim Mustafa'ya "büyüyünce ne olacaksın ?" diye sordu, Mustafa "doktor" diye cevap verdi, "neden" diye sordu kardeşim, Mustafa daha 4-5 yaşında olmasına rağmen belki de kimsenin aklına gelmeyecek bir cevap verdi; "Zeynep'i iyileştiricem" dedi. Kardeşimle göz göze geldik. Bu; tarifsiz bir duyguydu, boğazım düğümlendi, yüreğimden bir parça koptu sanki.
Çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var...
Sevgilerimle. -
6.
0Hayata dair aslında hepimizin kafasında bir çok soru vardır aslında insanın pgibolojisini incelersek hep yaşadıkları anılar beyin denen yerde depolanmaktadır. Felsefe yapmak beyin için zannımca idealdir.Çünkü soru sormak için meraklanmak gerekir buda beyin jimlastiği gibidir. Size felsefe ve insan pgibolojosi ardından da sorularla beyninizi kullanmanızı öğretmek için buradayım. Herkese doğum günün kutlu olsun deriz peki insan anne rahminde mi doğar yoksa anne karnından çıkınca mı? Hayatta gerçekten adalet var mı? Hayat bir rüya mı ? Ben nereden geldim ? gibi sorular insan olmamızın farkındalığını yaratır. Acaba biz gerçekten özel varlıklar mıyız yoksa beynimizin evrilmesi sonucun da oluşan hayvandan pek farkı olmayan varlıklar mı? incisözlük ekibinden düşüncelerini bekliyorum insanın pgibolojisini derinlemesine incelemek ve hayatımıza yön vermek için daima SORULAR diyorum..
-
7.
0Sorularla insan cevabı arar ama asla cevaba ulaşamaz arkadaşlar çünkü süphecilik insanı insan yapandır aksi halde koyundan bir farkınız olmaz zaten Sokrates bile öğrencilerine sorular sorarak hayatını anlamalarını sağlarmış ve hep derslerini de sorularla işlermiş ne kadar garip değil mi o adam günümüzde bile anlaşılamıyor bu çok vahim bir durum.. insan pgibolojosine gelirsek arkadaşlar size bazı taktiklerim olucak bu taktikleri hayatın kendisinden bizzat öğrendim.. Eğer bir insan çok fazla yemin ederse yalancıdır, Aşırı namuslu ayağına yatarsa namussuzdur, Hoşuna gitmeyen şeylere bakıp onları kötülerse aslında hoşuna gitmiştir.Çünkü insan hoşuna gitmeyen bir şeye bakıp yorum yapmaz..
-
8.
0Beyler şimdi burada takılan herkes gibi yalnız olduğumuzun altını çizmekle beraber başlığımdan da anlayacağınız gibi değerli incici kardeşlerime hayata dair felsefik düsüncelerimi anlatmak istiyorum.
Bu dünyaya amaçsız şekilde gelmekle beraber amaçsız nedensiz yeni nerden gelip nereye gideceğimizi bilmeden bu beden çöplüğünde yaşayıp duruyoruz. Evet belki klişe şeklinde anlayabilirsiniz ama ben bu hayatı x y denklemlerine benzetiyorum. Bu dünyaya geldiğimiz andan itibaren hayatımizdakilere bir degerler yükleriz az ya da çok herkese bir değer.
ama bu degerlerle kafamızi yora yora kendimizi avutmaktan başka bir sey yapmayiz. Her insan gibi yalnız doğduk ve yalnız ölecegiz ama bu yalnızligimizi ortmek icin denklemlerimizi olusturanlara degerler vermeye calisiyoruz ama biliyoruz ki bu ugras bizim suruklendigimiz yalnizlik batagindan cikisimiz icin tek sarttir
peki ya salsak kendimizi bu bataga bi suruklenebilsek nereye gidecegimiz belli olmayan dunyada yalnizca bir bataga suruklenmekten korkuyoruz belki de tum insanlik delirmekten korkuyor cunku verdigimiz degerler yanlis cikinca denklem yanlis cozulunce her seyi basa almaktan korkuyoruz yani delirmekten. Peki ya delilik nasil bir kavram diye hic dusundunuz mu aslinda bu kavram denklemin yanlis yere gittigini yanlis cekilde cozuldugunu anlayan kisilerin geldigi asamadan baska bir sey degildir artik gozunuzr cekilen siyah veya pembe kendi hayatiniza gore degisir bu ortuden kurtulun cunku bu dunya ne toz pembeden ibaret ne de kara bir lekeden -
9.
+1Ayakkabısı yırtık çocuğun gökyüzüne nefretiyim
-
10.
+1Biraz susun ben anlatıyım,
Fakirliğin üstüne biraz umut damlatıyım, -
11.
0Bu hayatın izleri fondotenle kapanmaz.
-
12.
-1Umudum yok.